Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/472 E. 2022/408 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/472 Esas – 2022/408
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/472
KARAR NO : 2022/408
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; Müvekkili şirkette kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı …’a ait … plakalı çekici ile arkasına takılı … plakalı römork araca davalı şirkete ait iş makinesinin halatının koparak römork üzerine düşmesi sonucu şirketçe ödendiği, rücuen tazmin talebiyle 04/06/2022 tarihinde tarafımızca ilamsız icra takibi başlatıldığı, meydana gelen kaza neticesinde sigortalı … plakalı çekici ile arkasına takılı … plakalı römork araçta meydana gelen 18.999,98- TL hasar müvekkil şirketçe karşılandığı, müvekkil şirketçe sigortalısına ödenen tazminat miktarının rücuen tazmini için başlatılan Ankara … Müdürlüğü 2022/9704 E. sayılı icra takibi ile 16.101,67- TL ve 2.898,31- TL asıl alacaklar toplamı ve asıl alacaklar miktarına ilişkin ödeme tarihinden itibaren işlemiş faiz miktarları olan 1.131,53- TL işlemiş faiz ve 188,67- TL işlemiş faiz toplamı olmak üzere 20.320,18- TL’nin tahsili talep olunmuşsa da borçlu şirket tarafından takibe yapılan itiraz ile icra takibi durdurulduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı tarafın Ankara … Müdürlüğünün 2022/9704 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi gereği davalı karşı araç işleteninden tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk
Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde
düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda uyuşmazlık, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi gereği davalı karşı araç işleteninden tahsili istemine ilişkin olup, sigortalı bulunan dava dışı …’a ait … plakalı çekici ile arkasına takılı … plakalı römork araca davalı şirkete ait iş makinesinin halatının koparak römork üzerine düşmesi sonucu 28/07/2021 tarihinde meydana gelen hasar üzerine davacı sigorta şirketi tarafından, sigortalı dava dışı …’a ödendiği, rücuen tazmin talebiyle bu davanın açıldığı, davacının sigortacısının tacir olmadığı kasko sigortalısı dava dışı … olup, poliçe örneği incelendiğinde sigortalı araç tipinin otomobil niteliğinde olduğu, ticari araç olmadığı, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığı, ticari bir dava olmadığı anlaşılmıştır.
Bu davaya Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine , 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3- Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4- Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi 07/07/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.