Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2022/709 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/461 Esas – 2022/709
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/461 Esas
KARAR NO : 2022/709

HAKİM :…
KATİP : ….
DAVACI : …

VEKİLLERİ : …
Av….

DAVALI : …
VEKİLLERİ : ..
Av. …
Av. ..
Av….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …ın davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan …plakalı araçla, yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın çarpışması sonucu 10.03.2013 tarihinde meydana gelen kazada yaralanarak sakat kaldığını, kaza ile ilgili olarak … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının kesinleştiğini, bu kaza nedeniyle yaralanan müvekkilinin aylarca süren tedavisine rağmen Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre %8 oranında engelli hale geldiğini, kaldı ki müvekkilinin gerçek özür durumunun daha fazla olup yapılacak yargılama sırasında gerçek maluliyetinin ortaya çıkacağını, zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine 09.10.2017 tarihinde başvurulduğunu, fakat aradan geçen yasal süre içinde davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline bir ödeme yapılmadığı gibi başvurularına bir cevap da verilmediğini, müvekkilinin kaza tarihinde fabrikada döküm vinci operatörü olarak çalışmakta olup aylık 2.500,00-TL ücret aldığını, dolayısıyla müvekkilinin meydana gelen kaza sonrasında tedavi süresince oluşan geçici iş gücü kaybı ve oluşan maluliyet nedeni ile ortaya çıkan sürekli iş görmezlik nedeniyle uğradığı/uğrayacağı maddi zararların tazmini için işbu davanın açılmak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik, geçici iş gücü kaybı için 50,00-TL, kalıcı iş gücü kaybı için 50,00-TL olmak üzere toplam 100,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında 14.10.2019 tarihinde yapılan talep artırımı ile toplam 100,00 TL olan tazminat taleplerini 94.355,92-TL’ye yükselterek, bu miktarın temerrüt tarihi olan 03.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 10.03.2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen …plakalı aracın müvekkili şirkete 30.10.2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacıya maluliyeti nedeniyle 25.01.2018 tarihinde 60.177,75-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketçe yapılan ödeme tutarının ve ödeme tarihinden hesaplama tarihine kadar geçen süre için hesaplanan faiz tutarının, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat tutarından mahsubunun gerektiğini, sorumluluklarını yerine getirmiş olduklarını savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 10.03.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan davacının uğradığı geçici ve sürekli iş gücü kaybına ilişkin maddi zararlarının davalı sigorta şirketinden zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Mahkememizce yapılan yargılama sonucu verilen 05.11.2019 tarihli, … sayılı Kararda özetle; “10.03.2013 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu sürücü …in idaresindeki ..plakalı otomobili ile … istikametine doğru iki şeritli yolun sol şeridinde seyri esnasında sağ yan tarafından aynı istikamete doğru sağındaki şeritte seyreden … plakalı otomobilin sol yan tarafına kendi aracının sağ yan kısımlarıyla her iki araç arasındaki şerit çizgisi üzerinde çarpması sonucu …’in aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjde bulunan beton aydınlatma direğine çarparak durması, sürücü … idaresindeki aracın da savrulup arka tarafı orta refüj üzerinde ön tarafı da yol üzerinde durması şeklinde kazanın meydana geldiği, kaza tutanağında belirtildiği üzere her iki sürücünün de… sayılı KTK’nun 47.maddesinde belirtilen “Karayollarından faydalananlar trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve Yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar” hükmü ile 52.maddede belirtilen “Sürücülerin hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” hükmü ile 84.maddede belirtilen “Araç sürücülerinin trafik kazalarından şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar” olarak belirlenen kural ihlallerini işlemiş olmakla, eş değer oranda %50’şer oranında kusurlu oldukları,… Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapor ile 21.01.1993 doğumlu …’ın 10.03.2013 tarihli yaralanması neticesinde vücut genel çalışma gücünden %14,3 oranında kaybettiği, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, kazaya karışan …plakalı aracı ZMMS sigorta poliçesiyle sigortalayan davalı …. tarafından, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine yargılama devam ederken 25.01.2018 tarihinde 60.177,75 TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği, davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu, buna göre davacı…’ın kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle bu yönde bir indirim uygulanmadığı, …… Merkezinin yazı cevabında davacıya herhangi bir gelir ya da aylık bağlanmadığının belirtildiği ve …tarafından yapılan 60.177,75 TL maddi tazminat ödemesi değerlendirildiğinde davacı için 94.355,92 TL bakiye iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığı, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, davacının trafik kazası neticesinde yaralandığı, nihai raporda özür oranının 14,3 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı yapılan araştırmalar neticesinde davacı yönünden asgari ücret düzeyinden hesaplama yapıldığı, davacıya kaza sebebiyle … tarafından herhangi bir gelir ya da aylık bağlanmadığı, her iki araç sürücüsünün de meydana gelen kazada %50’şer oranında kusurlu oldukları anlaşılmakla, 7.276,02 TL geçici iş göremezlik ve 147.257,65 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamından yapılan 60.177,75 TL maddi tazminat ödemesi düşüldüğünde davacı tarafın davalı sigorta şirketine başvuruyu takip eden 8 iş günü sonrası temerrüt gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile; 7.276,02 TL geçici iş göremezlik ve 147.257,65 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamından davalı sigorta şirketi tarafından yargılama devam ederken 25.01.2018 tarihinde davacı tarafa 60.177,75 TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği anlaşılmakla, bakiye 94.355,92 TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminatın 03.01.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi sonucu istinaf incelemesini yapan…Karar sayılı kaldırma kararı uyarınca kaldırıldığı görülmüştür.
…Hukuk Dairesince verilen Kaldırma Kararında Özetle; “Davacının davaya konu kaza sebebiyle uğradığı gerçek zararının tespiti önem arz etmektedir. Zarar hesabında, davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında davacıya yapılan ödeme de tazminat miktarının hesabında göz önüne alınacak bir unsur olup somut olayda, davacının dava ve ıslah dilekçesinde kazaya karışan dava dışı diğer araç sigortacısı ve sorumluları aleyhine haklarını saklı tutmuş olması ve bu halde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün %50 oranında kusuru da gözetilerek davalı sigorta şirketince davacıya ödemenin yapıldığı 25.01.2018 tarihi itibariyle davacının maddi zararının karşılanıp karşılanmadığının herhalükarda tespiti zorunludur.
Bu bağlamda, davalı sigorta şirketi tarafından yargılamanın devamı sırasında yapılan ödeme neticesinde davacının maddi zararının karşılanıp karşılanmadığı hususu irdelenmeksizin eksik inceleme ile mahkemece hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Somut olayda dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacının yolcu olarak bindiği davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün kaza öncesinde bir benzinlikte hız yarışı yapmak üzere yaptığı konuşmaları bilip bilmediği, bu irade ile kullanılacağını bildiği bir araca yolcu olarak binip binmediği hususu irdelenip, zarar görenin müterafik kusurunun olup olmadığı değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm tesisi de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı vekilinin istinaf talebinin belirtilen nedenlerle kabulüne, mahkemece dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilerek, usulü kazanılmış haklar ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün %50 oranında kusuru da gözetilerek davalı sigorta şirketince davacıya ödemenin yapıldığı 25.01.2018 tarihi itibariyle davacının gerçek zarar tutarının hesabının yapılması amacıyla aktüer bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması, ek raporun dosyaya sunulmasından sonra davacıya ödemenin yapıldığı 25.01.2018 tarihi itibariyle davacının maddi zararının karşılanıp karşılanmadığı hususunda tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, eksik ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ise davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususu ile birlikte tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre davacının maddi tazminata yönelik talebi hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde verilen kaldırma kararı uyarınca mahkememize gönderilen dosyanın yeniden esasa kaydı yapılarak, kaldırma kararı uyarınca yargılamaya devam olunmuştur.
Kaldırma Kararı sonrasında yapılan 18.10.2022 tarihli celsede, okunan kaldırma kararına karşı davacı vekilinin beyanları alınmış ve mahkememizce verilen ara karar ile … Hukuk Dairesinin Kaldırma Kararı uyarınca dosyanın aktüer hesap bilirkişisi …’e tevdi ile kaldırma kararında belirtilen hususlar ile davacı vekilinin zapta geçen kaldırma kararına yönelik beyanlarını da karşılar şekilde rapor düzenlenmesi istenmiş olup, bilirkişi tarafından 09.12.2022 tarihli rapor düzenlenmiş olup, düzenlenen rapora karşı taraf vekillerince beyanda bulunulmakla, tahkikat tamamlanmıştır.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, mahkememizce verilen ilk karar ile yapılan istinaf başvurusu sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararına, kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı sigorta şirketine sigortalı 06 TYM 89 plakalı araç sürücüsü … ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47/d, 52/b ve 84/g maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla eşdeğer oranda %50’şer oranında kusurlu oldukları, davacı …’ın 10.03.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %14,3 oranında vücut genel çalışma gücünden kaybettiği ve 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının tespit edildiği, davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu, davacıya kazaya karışan … plakalı aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalayan davalı …. tarafından yargılama devam ederken 25.01.2018 tarihinde 60.177,75 TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği, 10.03.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu %14,3 oranında malul olan davacı… için sigorta ödeme tarihi itibariyle toplam 146.621,20 TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığı, davalı …’ye sigortalı….plakalı araç sürücüsü …’ın %50 kusuruna isabet eden tutarın 73.310,60 TL olup, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya toplam 60.177,75 TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği, bu durumda yapılan ödeme ile davacının maddi zararının ödeme tarihi itibariyle karşılanmadığı, yargılama devam ederken yapılan bu ödemenin güncelleştirilmeksizin hesaplanan tazminat tutarlarından indirildiği, … Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararında, davacının yolcu olarak bindiği davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kaza öncesinde bir benzinlikte hız yarışı yapmak üzere yaptığı konuşmaları bilip bilmediği, bu irade ile kullanılacağını bildiği bir araca yolcu olarak binip binmediği hususu irdelenip, zarar görenin müterafik kusurunun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmekle, bu yönde yapılan inceleme ve değerlendirmede ise; davaya konu kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı… Karar sayılı dosyasında müşteki … verdiği ifadelerde, kazanın nasıl olduğunu hatırlayamadığını, hızlı gidip gitmediklerini bilmediğini, olay günü komşusunun düğününe geldiğini, burada komşuları …’ın da bulunduklarını, yanlarında…’un olduğunu, düğüne geldiği sırada bir yere gitmek üzere olduklarını, kendisine “sen de gel” dediklerini, …’un arabasını yeni almış olduğunu, hayırlı olsun dediğini, arabaya bindiklerini, …’un kullandığı arabada … ve kendisi ile birlikte hareket ettiklerini, daha sonra hiçbir şey hatırlamadığını, gözünü açtığında hastanede olduğunu, 11 gün sonra kendisine geldiğini, olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını,…adlı şahsı tanımadığını bildirdiği görülmekle, davacı…ın araç sürücüleri …ile …ın araçları ile yarış yapacakları hususunu bildiği yönünde bir delil bulunmadığı, davacının yarış amacıyla kullanılacak bir araca, bu hususu bilerek bindiği yönünde bir kanaate ulaşılamadığından, bu yönden davacı hakkında müterafik kusura ilişkin bir indirim uygulanmasına gerek görülmemiş, kaldırma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre, davacının geçici tam iş göremezlik dönemi zararı olarak hesaplanan 7.120,66 TL ile sürekli iş göremezlik zararına karşılık olarak hesaplanan 173.084,00 TL toplamı olan 180.204,66 TL maddi zararından, davalı şirkete sigortalı …plakalı araç sürücüsü…’ın % 50 kusuruna isabet eden tutar olan 90.102,33 TL’den davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında yapılan 60.177,75 TL indirildiğinde davacının ödeme tarihi itibariyle karşılanmamış zararı olan 29.924,58 TL’nin ödenmesi gereken bakiye iş gücü kaybı zararının olduğu, bu zarardan indirim yapılmasını gerektiren başkaca bir nedenin olmadığı, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusur oranına isabet eden miktardan yargılama sırasında yaptığı ödeme sonrasında kalan bu miktarı temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla, yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının talep artırım dilekçesi kapsamında KISMEN KABULÜ ile,
2-29.924,58 TL bakiye iş gücü kaybı zararının temerrüt tarihi olan 03/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktara göre alınması gereken nispi karar harcı 2.044,14-TL olmakla davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 35,90-TL peşin harç ile yargılama sırasında yapılan ıslah sonucu yatırılan 323,00-TL harcın toplamı olan 358,9‬-TL harcın, alınması gereken 2.044,14-TL harçtan mahsubu sonucu kalan 1.685,24‬-TL eksik nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 35,90-TL peşin harç ile ıslah sonucu yatırılan 323,00-TL harcı olmak üzere toplam 400,00-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından kaldırma kararı öncesinde yapılan 234,70-TL posta ve tebligat gideri ile 800,00-TL bilirkişi ücreti ile kaldırma kararından sonra yapılan bilirkişi ücreti 700,00-TL ile 50,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.784,70-TL yargılama giderinden tarafların davadaki haklılık oranına göre hesaplanan 566,01-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 6,40-TL vekalet harcının 89,60-TL tehiri icra karar harcı toplamı olan 96,00-TL’den haklılık oranına göre hesaplanan 65,56-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
9-Davalı davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden davanın reddedilen kısmına göre davalı taraf yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 10.309,01-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.