Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/426 E. 2022/640 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/426 Esas – 2022/640
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/426
KARAR NO : 2022/640

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
….
DAVALI : … ….

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında 08/09/2018 tarihinde 2018/386579 ihale kayıt numaralı 12 aylık süre ile 10 adet kalifiye eleman ile Trafo/Reaktörlerin Bakım ve Onarım Hizmet Alımı işi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin karar pulu ve damga vergisinden davalı şirketin sorumlu olacağının sözleşmede belirtildiğini, sözleşmeye yönelik kanunu yükümlülüklerden olan karar pulu , damga vergisi tutarı olan 5.588,18 TL’nin yüklenici davalı şirket tarafından sözleşmeden doğan yükümlülüğü olması sebebiyle yatırıldığını, … Gölbaşı Vergi Dairesinin 15/01/2020 tarihli yazısı ile sözleşmeye ait karar pulu bedelinin mükellefe (davalı) iade edilmesi gerekçesiyle müvekkiline 5.370.79+ TL karar pulu damga vergisi ile 4.028,09 TL vergi ziyaı cezası düzenlendiğini, müvekkilinin 16/01/2021 tarihinde toplam 8.239,01 TL olarak ödediğini, davalı tarafından yapılan başvuru nedeniyle… Vergi Dairesi tarafından yapılan haksız işlem nedeniyle… 3. Vergi Dairesi’nin 2020/321 esas sayılı dosyasında ikame edilen dava nedeniyle müvekkilinin damga vergisi ve gecikme zammı bedeli yanı sıra 2.746,96 TL yargılama gideri de ödemek zorunda kaldığını , davalının sebebiyet verdiği haksız işlem nedeniyle müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı bu bedelin de kamu zararına sebebiyet verdiğini belirterek, Sebepsiz zenginleşen davalının, davacı aleyhine sebep olduğu kamu zararı olan 10.985,97-TL’nin davalıdan tahsiline, zarar miktarı içerisinde yer alan 8.239,01 TL ‘nin de ödeme tarihi olan 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile; 2.746,96 TL yargılama giderinin karar tarihi olan 27/01/2021tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın, sözleşme öncesi dönemden kaynaklanması nedeniyle yargı yolu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmenin kurulabilmesi yönünden vergi dairesine yatırılan bedelin iadesi için de ancak idari yargıda dava açılabileceğinden mahkemece yargı yolu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebi olacağını, davaya konu karar pulu , damga vergisinin yükümlüsünün davacı kurum olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, ihale sözleşmesinin imzalanması sırasında (sözleşme damga vergisi gibi) ve sonrasında ortaya çıkacak vergi, resim ve harçların mali yükümlüsünün müvekkili şirketler olduğunu, sözleşme hükümlerinde aşikar olduğunu, bununla ilgili yükümlülükler de müvekkili tarafından yerine getirildiğini, dava konusu uyuşmazlık yönünden, verginin yükümlüsünün davacı kurum olması sebebi ile müvekkili şirkette haksız olarak alınan verginin iadesine ilişkin olarak açılmış olan… 3. Vergi Mahkemesinin 2020/321 Esas sayılı dosyası ile verilmiş olan kesin nitelikte karar olduğunu, bu dava Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin içtihadı da dikkate alındığında yanlış yargı yolunda açılmış olan derdest dava olduğunu Bu nedenle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı tarafca ödenmesi gerektiği ileri sürülen ihale kararına ilişkin damga vergisi tutarının vergi ziyaı cezası ve faizin davalıdan tahsiline ilişkin rücuen alacak davasıdır.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda… 1.Vergi Mahkemesinin 2019/754 esas 2019/982 karar sayılı dosyası, davacının … Vergi Dairesi Başkanlığına ödeme yaptığını gösterir makbuz, davalı tarafından damga vergisi ödemesini gösterir makbuz ve banka dekontu, ihale sözleşmesi ve eki teknik şartname dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı ve davalı arasında 28/09/2018 tarihinde 2018/386879 ihale kayıt numaralı Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı, davalının 28/09/2018 tarihinde yani aynı gün sözleşme karar pulu tutarını yatırdığı anlaşılmıştır.
… 1. Vergi Mahkemesinin 2019/754 esas 2019/982 sayılı kesin kararı ile ihale kararına ilişkin damga vergisinin mükellefinin ihaleyi yapan davacı şirket olduğu gerekçesi ile damga vergisinin davacıya iadesine karar verilmiştir. Söz konusu davada davacı … Gıda…Ltd.Şti., davalı ise Gelir İdaresi Başkanlığıdır.
Vergi Mahkemesi kararı sonrasında bu kez davacı … tarafından … 3. Vergi Dairesinin 2020/321 esas 2021/152 karar sayılı dosyasında, … Vergi Dairesi Başkanlığı hasım gösterilerek davacı adına düzenlenen vergi, ceza ve gecikme faizinin iptali konulu dava açılmış, söz konusu davada damga vergisi tarfiyatı yönünde dava reddedilmiş, vergi ziyai cezası kaldırılmış ve işbu dava neticesinde davacı aleyhine 2.270,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Neticede davacı taraf Vergi Mahkemeleri kararı sonrasında ve öncesinde 8.239,01 TL ödeme yapmış, bu tutarın 5.370,79 TL’si damga vergisi, 2.808,92 TL’si gecikme faizi, 59,30 TL’si yargı harcı olarak yatırılmıştır.
Davanın çözümü için herşeyden önce ihale kararının nispi damga vergisinin kim tarafından ödenmesi gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
488 sayılı damga vergisi kanununun 3.maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi daireler ile kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği belirtilmiştir. Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II.karararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2.fıkrasında, ihale kanunlarına tabi olan veya resmi daire ve kamu tüzel kişiliğe haiz kurumların hertürlü ihale kararlarının nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Davacının bir iktisadi devlet teşekkülü olduğu belirtilmiştir. Özetlenen söz konusu mevzuat hükümleri gözetildiğinde sözleşme öncesi alınan ihale kararına ilişkin olarak ödenen damga vergisinden dolayı mükellefin davacı kurum olduğu açıktır.
Ancak kanuni yükümlülüğe rağmen sözleşmenin imzalanması sırasında davacıya ait kanuni yükümlülüğün davalı tarafından yerine getirileceğine dair bir anlaşma yapılması mümkün olup bu yönde bir anlaşmanın varlığı halinde sözleşme ilişkisine dayalı olarak davacının ödediği damga vergisini davalıdan talep etme hakkı bulunabilecektir.
Davacı taraf, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7/1 maddesi ve Kamu İhale Genel Tebliği 78.30.maddesine dayalı olarak sözleşme öncesi ihale kararı damga vergisinin de davalı tarafça ödenmesinin kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Söz konusu maddeler incelendiğinde tamamının hizmet alım sözleşmesi imzalanması ile doğacak damga vergisini kapsadığı, sözleşmenin imzasından önceki döneme ait ihale damga vergisini kapsamadığı anlaşıldığı gibi sözleşmede ihale damga vergisinin davacı üzerinde kalacağına dair yazılı bir hüküm de yer almadığı belirlenmiş olmakla birlikte, eldeki davanın ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin ayrıca Türk Borçlar Kanunu 19.madde ve 13.madde kapsamında da irdelenmesi gerekmektedir.
TBK.19.maddeye göre “bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” TBK.13.maddede “kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması zorunludur. Ancak, sözleşme metni ile çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dışındadır.” düzenlemeleri mevcuttur. Söz konusu hükümler gözetildiğinde öncelikle tarafların gerçek iradelerinin tespiti ve yazılı yapılan sözleşmeye rağmen tarafların yan hükümler yönünden (sözleşme öncesi ihale damga vergisinin kim tarafından ödeneceği) yönünden sözlü anlaşmaya varıp varmadıklarının belirlenmesi gerekmektedir.
Kamu ihale genel tebliğinin 78.30.maddesinde ihale ve sözleşmeye ilişkin damga vergilerinin teklif veren firmaya ait olduğu düzenlenmiştir. Davacı kurum adına sözleşme imzalayan kişilerin bu tebliğ ile bağlı oldukları ortadadır. Tebliğe aykırı davranış çalışanların idari ve hukuksal sorumluluğunu doğuracaktır. Zaten davalı tarafa, damga vergisi ödenmesi sonrasında sözleşmenin imza edileceği bildirildiği için öncelikle ihale damga vergisi davalı tarafça sözleşmenin imzası ile aynı gün olan 29/06/2017 tarihinde davacı hesabına ödenmiş sonrasında sözleşme imzalanmış ve sözleşme imzalandıktan sonra mükellefin davacı idare olduğu iddiası ile maliye idaresine başvurmuş ve idari yargıda dava açmıştır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin oluş şekli bu şekilde belirlendikten sonra mahkememizce davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme ve eki şartnamelerde açık bir hüküm olmasa dahi sözleşme imzalanmadan önce, ihale damga vergisinin davalı tarafça ödeneceği konusunda tarafların sözlü olarak anlaştıkları ve bu anlaşmanın TBK.13/1 maddesi uyarınca mümkün olduğu sonucuna varılmış,
Netice itibariyle sözleşmenin imzası için damga vergisi ödendikten sonra bunun iadesinin sağlaması Medeni Kanunun 2.maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğu da değerlendirilmek suretiyle davacının esas itibariyle kendi üzerinde olan ihale öncesi damga vergisi ödeme yükümlülüğünü sözlü varılan anlaşma gereği davalıya yansıttığı ve bu haliyle ödenen damga vergisini davalıdan talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiş, sunulan ödeme belgeleri gözetildiğinde, davacının ödediği tutar içerisinde 5.370,79 TL’nin sözleşme öncesi karar damga vergisi olduğu, bu tutarın davalıdan talep edilebileceği, davacının… 3. Vergi Mahkemesinde açtığı davada sarf ettiği yargılama giderlerinin bu kapsamda harç ve vekalet ücretini talep edemeyeceği , zira davalının söz konusu davanın tarafı olmadığı , davacının ikame ettiği davanın kısmen reddi nedeniyle üstlenmek zorunda kaldığı yargılama giderlerini davalıdan isteyemeyeceği, yine gecikme cezasının doğmasına davacının sebebiyet verdiği, vergi mahkemesine dava açmadan önce ihtirazı kayıtla ödemeyi yapması halinde faiz işlemeyeceği, bir başka ifade ile faizin doğumuna davacının sebebiyet verdiği gözetilerek davanın 5.370,79 TL ihale damga vergisi yönünden kabulüne, fazla istemin ise reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
5.370,79 TL’nin 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 366,88 TL harçtan peşin alınan 187,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 179,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.370,79 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.615,18 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 187,62 TL Peşin harç olmak üzere toplam 268,32 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 93,00 TL tebligat posta giderinin ret ve kabul oranına görev takdiren 45,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 645,35 TL’sinin davalıdan, 674,65 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri istinafa başvuru sınırı olan 8.000,00 TL’nin altında olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.