Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/40 E. 2023/266 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/40
KARAR NO : 2023/266

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ”Alaşehir Atıksu Arıtma İnşaatı Yapım İşi”ne ilişkin 03.05.2018 tarihli sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre müvekkili şirketin taşeron sıfatını, davalı şirket ise yüklenici sıfatını kazandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin mahiyetine göre müvekkili Şirket taşeron sıfatıyla kalıp, beton, demir işçiliği ve işlerini yükümlülüğünü aldığını, ancak sözleşme çerçevesinde her iki tarafın sorumluluğu gündeme geleceğini, davalının sözleşme gereğince hafriyat, dolgu ve sair işlerin sorumluluğunu yüklendiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirirken, davalı şirketin yüklenici sıfatı ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden müvekkili şirket tarafından tam bir çalışma yürütülemediğini, 03.05.2018 tarihli sözleşme kapsamında müvekkili şirketin tamamlamış olduğu işlerle ilgili olarak, ödenmemiş hata ve yanılma müstesna 609.090,52 TL alacağa ilişkin 20.12.2019 tarihli ihtarname ile bildirimde bulunulduğunu, ihtarnameye ilişkin müspet bir cevap alınamadığı gibi, sözleşmenin feshedildiği iddia edildiğini, sözleşmenin haklı feshi gibi bir durum söz konusu olmadığını, davalı şirket haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak sözleşmenin tek taraflı feshi yoluna gittiğini, edimlerini yerine getirmeyen davalı şirketin bir de haksız ve tek taraflı olarak, 10.09.2019 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, feshi içeren ihtarname müvekkili şirkete tebliğ edilmeden, Müvekkil Şirket ve yetkilisinin şantiye sahasından kovulmak istendiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine rağmen , kendi sorumluluk alanına girmeyen iş ve işlemler ile gerçeği yansıtmayan suçlamalar gerekçe gösterilerek sözleşme haksız olarak feshedildiğini, davalı şirketin ödenmemiş bakiye borç nedeniyle … 23. İcra Müdürlüğünün 2020/3059 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini , davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapılan bu itirazın iptaline, takibin devamına, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olan hükme binaen % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu uyuşmazlık ile ilgili olarak dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, borca itiraz dilekçesinin davacıya 15.01.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacının 1 yıllık süre geçtikten sonra 17.01.2022 tarihinde bu davayı açtığından davanın süre yönünden de reddi gerektiğini, müvekkili firmanın ihale makamının İller Bankası A.Ş. Olduğunu, Alaşehir (Manisa) Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı Yapım işini ihale yoluyla aldığını, söz konusu yapım işi ile ilgili olarak davacı tarafla 03.05.2018 tarihli sözleşme imzalanmış ve kalıp, beton, demir işçiliği, kalıp malzemesi, tel, çivi vs. Dahil, yatay ve düşey taşıma, vinç, yükleyici çalıştırma ücreti dahil olmak üzere proje ve teknik şartnameye uygun olarak yapması hususunda anlaşıldığını, Sözleşmenin İşin Süresi Başlıklı 6. Maddesi uyarınca davacı tarafa işi bitirmesi için 6 aylık süre belirlenmiş ve bu sürenin bitiş tarihi 03.11.2018 olduğunu, davacı taraf müvekkilinin iyi yaklaşımları ve idare etmesine rağmen işi bitiremeyeceği anlaşılınca müvekkili tarafından … 58. Noterliği’ nin 21.08.2019 tarih ve 32442 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa sözleşme hükümleri uyarınca işi tamamlaması için 15 gün süre verildiğini, davacı taraf Alaşehir 2. Noterliği’ nin 02.09.2019 tarih ve 09281 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili firmanın yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek işi bitiremediğini beyan ettiğini, davacı tarafın işi yarım bırakması ve müvekkili firma çalışanlarına karşı suç teşkil eden eylemlerde bulunması sebebiyle ve işin kamu taahhüt işi olması sebebiyle süreli bir iş olduğu göz önüne alındığında, müvekkili firma işi tamamlatabilmek adına taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Taşeron Adına Ödeme Başlıklı 8. Maddesi uyarınca; ”Taşeron işi her ne sebeple olursa olsun yarım veya eksik bıraktığı takdirde nam veya hesabına yaptırılır.” hükmü uyarınca işi davacı nam ve hesabına Ataman Emlak Oto Kiralama Ltd. Şti. Firmasına tamamlattırıldığını, müvekkili firmanın davacı firmaya davaya konu … 23. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/3059 sayılı ilamsız takip dosyası ile bahse konu edilmiş olan 273.653,80 TL bedelli ve A-031796 sıra nolu faturaya dayalı borcu bulunmadığını. müvekkili firmaya böyle bir fatura gönderilmediğini, ticari defter ve belgeler incelendiğinde de bu durumun ortaya çıkacağını, davacının müvekkiline 691.987,90 TL borçlu olduğunu, davacı firma yetkilisi davaya konu icra takibinin yapılmış olduğu ve takibe itiraz tarihinden sonra 08.06.2021 tarihinde müvekkili firmadan herhangi bir hak ve alacağı olmadığı yönünde ibraname verdiğini, davacı firmanın işbu davayı açması açıkça kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının taşeron, davalının yüklenici olduğu ” Alaşehir Atık Su Arıtma İnşaat Yapım işi ” kapsamında bir kısım imalatlarDava; davacının taşeron, davalının yüklenici olduğu ” Alaşehir Atık Su Arıtma İnşaat Yapım işi ” kapsamında bir kısım imalatların davacı tarafça yapılmasına dair 03/05/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacının üstlendiği işi tamamlayıp tamamlamadığı, tamamlamadıysa bunun hangi tarafın eyleminden kaynaklandığı, tamamlanan işler kapsamında ödenmemiş bakiye alacağı olup olmadığı ve takibe konu 30/09/2019 tarihli fatura bedelinin bu alacak kapsamında bulunup bulunmadığı ve neticede takibe yapılan itirazın iptali koşulları ile tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
… 23. İcra Müdürlüğü’nün 2020/3059 sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhinde 273.653,80 TL asıl alacak, 19.157,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 292.811,44 TL üzerinden icra takibine geçildiği, davalı tarafın süresi içerisinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin hak düşürücü süre , arabuluculuk görüşmelerinin dava konusunu kapsamadığı yönündeki itirazları 04/11/2022 tarihli celse gerekçesi yazılarak reddedilmiştir.
Davacı şirket yetkilisi Elif Kahraman’a 08/06/2021 tarihli İbrahame ve Teslim Tesellüm Belgesindeki davacı şirket kaşesi ve altındaki imzanın el ürünü olup olmadığı hususunda ihtarlı davetiye gönderilmiş, davacı şirket yetkilisi … 28/04/2023 tarihli duruşmadaki beyanında; belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
08/06/2021 tarihli ibranamede ise ; “03/05/2018 tarihli sözleşmenin tarafı olan yüklenici ve taşeron firmalar, sözleşmeden ve sözleşme konusu işten kaynaklı birbirlerinden hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını kabul ve beyan etmiş olmakla , taraflar birbirini gayri kabili rucü ibra etmişlerdir.” ibaresi bulunmaktadır. Davacı şirket yetkilisince doğrulanan ibraname kapsamında dava ve takip konusu yapılan işten dolayı takipten sonra düzenlenen ibraname ile tarafların birbirini ibra ettikleri sabit hale gelmiştir. İbraname takipten sonra davadan önce düzenlendiği için davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Yine ibraname takipten sonra düzenlendiği için ve davacının takipte kötü niyetli olup olmadığının tespiti, takip tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğinden takip itibariyle davacının kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
1-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 3.209,27 TL ’den mahsubu ile artan 3.029,37 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 41.311,53 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.