Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/392 E. 2022/312 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/392
KARAR NO : 2022/312

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; Davalının, Türkiye genelinde teknik gaz satışı ve hizmeti veren müvekkili şirketten bu alanda hizmet aldığını, müvekkili şirketin söz konusu hizmet bedeli olarak 3.856,29 USD’lik faturalar tanzim ettiğini, faturaların davalıya tebliğ edildiğini, daval tarafın faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığını ve kabul ettiğini, ayrıca davalı tarafa teslim edilen 22 adet tüpe ilişkin olarak müvekkili tarafından sevk irsaliyeri düzenlendiğini ve davalı tarafça bu irsaliyelerin imzalandığını, müvekkilinin vermiş olduğu hizmete karşılık düzenleyip davalı tarafa tebliğ ettiği fatura bedelini tahsil edemediğini, bunun için davalı yana noter aracılığıyla ihtarname tebliğ ettiğini buna rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla…3. İcra Müdürlüğünün 2017/20040 Esas sayılı dosyası ile takibe başladığını, davalı tarafın takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, …6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/713 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve davanın halen devam ettiğini, davalı yana teslim edilen 22 adet tüpün müvekkili şirkete teslim edilmediğini ve aralarında imzalanan sözleşme gereğince müvekkili şirketin iade edilmeyen her bir tüp için 250,00 Euro+KDV talep edebileceğini, ancak müvekkili şirketin bu tutar üzerinden indirime giderek 150,00 Euro talep etmesine rağmen müvekkiline tüplerin iadesi sağlanmadığı gibi herhangi bir bedel ödemesi de yapılmadığını belirterek, 22 adet tüp bedeli olan 3.300,00 Euro + KDV bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın bahsettiği faturaların taraflarına hiç ulaşmadığını, müvekkili şirketin anılan faturalardan haberdar olmadığını, davacı firma ile müvekkili firma arasında bahsi geçen hizmet
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
alımı gerçekleşmediğini, hizmet kapsamında müvekkili şirkete teslim edildiği iddia olunan 22 adet tüpün de teslim edilmediğini, bu tüplerin tutarının 3.856,29 USD olan hizmet ilişkisinin kapsamında teslim edildiği iddia edildiğine göre, öncelikle davacı tarafın ticari ilişkiyi ve tutarı 3.856,29 USD olan hizmet alımını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirkete ait ticari defterler incelendiğinde bu hususun sabit hale geleceğini, kaldı ki davacı tarafın yukarıda bahsi geçen ve tutarı 3.856,29 USD olan faturaların bedelini …3. İcra Müdürlüğü 2017/20040 E. sayılı dosyası ile talep ettiğini, yaptıkları itiraz neticesinde takibin durduğunu, akabinde davacı tarafça itirazın iptali davası açıldığını, …6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/173 esası ile görülmekte olan davanın halen derdest olduğunu, iş bu davanın sonucu eldeki davayı etkileyeceğinden…6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/173 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, …6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/173 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya teslim edildiği iddia edilen tüplerin iade edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
…2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/07/2019 gün, Esas No: 2017/1071, Karar No: 2019/592 sayılı kararı ile
” ….Davacı tarafından aynı fatura ve icra takibi kapsamında tüplerin iade edilmemesi sebebi ile uğranılan zararın tahsili istemli iş bu davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
T.B.K. 122/1 maddesi “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür..” hükmünü ihtiva etmekte olup T.B.K. 122 gereği munzam zarar alacaklısı olan davacı, öncelikle temerrüte uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını ve zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispatla mükelleftir.
Somut olayda davacı tarafından ,alacağın ödenmemesi sebebiyle oluştuğu iddia edilen zararın ne şekilde oluştuğu iddia dahi edilmediğinden sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile;” Davacının davasının REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
…Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 30/12/2021 Tarih, Dosya No: 2019/2710, Karar No: 2021/1897 sayılı kararı ile, “Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, …3. İcra Müdürlüğünün 2017/20040 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde davacı tarafça, davalıya verildiği belirtilen hizmet karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının davalıdan tahsilinin talep edildiği, itirazın iptali davasında (Dosyada mevcut gerekçeli karara göre) ibraz edilen dava dilekçesinde, davacı tarafça davalıya gaz tedarikinde kullanılan tüplerin de davalıdan istenilmesine rağmen iade edilmediği, bu hususta davacı tarafça hukuki/cezai süreçlerin ayrıca başlatılacağının beyan edildiği; işbu dosyada ise, davalıya depozitolu olarak teslim edildiği iddia edilen 22 adet tüpün iade edilmediği belirtilerek, bedellerinin tahsilinin istenildiği görülmektedir.
Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, mahkemece davanın munzam zarar alacağı olarak nitelendirilmesi ve bu doğrultudaki yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın 266. maddesinde, mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlenmiş olup, somut uyuşmazlıkta tarafların iddia ve savunmalarına göre, taraf delilleri toplanılarak, tarafların
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, hüküm davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; …2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2019 tarih ve 2017/1071 Esas – 2019/592 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
…2. Asliye Ticaret Mahkemesinin yapmış olduğu yargılama ile 06/04/2022 tarih, Esas No: 2022/77, Karar No: 2022/282 sayılı kararı ile; “Buna göre, HMK’ nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalı borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Yine HMK’nın 10. maddesine göre sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkili olduğundan ve dayanak zarar istemi para borcu olup TBK’ nın 89. maddesine göre alacaklı davacının yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili olduğundan dava tarihi itibarıyla davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olacaktır.
Somut olayda davalı borçlunun yerleşim yeri Ankara olup HMK 6. maddeye göre Ankara Mahkemeleri, davacı alacaklının yerleşim yeri ise İstanbul / Ataşehir olup HMK 10. ve TBK 89 maddelerine göre…Anadolu Mahkemeleri yetkili olmaktadır. Davacı ise eldeki davayı yetkisiz…Mahkemesinde açmış olup buna göre davalı süresinde yaptığı mahkememizin yetkisine itirazında haklıdır.
Davacı davasını yetkisiz mahkemede açtığından, süresinde sunduğu cevap dilekçesine ve yetki ilk itirazına göre yetkili mahkemeyi belirleme ve tercih hakkı artık davalı tarafa geçmiştir. Davalı cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi genel yetki kuralları uyarınca Ankara Mahkemeleri olarak seçtiğinden davalının yetki ilk itirazının kabulüne, Mahkememizin yetkisizliğine ve dava dosyasının yetkili mahkeme olan Ankara (Nöbetçi) Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde belirtilerek yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 02/12/2021 Tarih ve Esas No: 2021/1545, Karar No: 2021/1542 sayılı kararında “Somut olayda, davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazı neticesinde Polatlı 1.Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin vermiş olduğu ilk yetkisizlik kararı (yetkinin kesin olmadığı hallerden olduğundan), taraflarca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olup, dosya kendisine gelen Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi, Polatlı 1.Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin vermiş olduğu yetkisizlik kararı ile bağlıdır. Bu durumda, uyuşmazlığın Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.
…2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/07/2019 gün, Esas No: 2017/1071, Karar No: 2019/592 sayılı kararı ile
” ….Davacı tarafından aynı fatura ve icra takibi kapsamında tüplerin iade edilmemesi sebebi ile uğranılan zararın tahsili istemli iş bu davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
T.B.K. 122/1 maddesi “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür..” hükmünü ihtiva
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.

etmekte olup T.B.K. 122 gereği munzam zarar alacaklısı olan davacı, öncelikle temerrüte uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını ve zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispatla mükelleftir.
Somut olayda davacı tarafından ,alacağın ödenmemesi sebebiyle oluştuğu iddia edilen zararın ne şekilde oluştuğu iddia dahi edilmediğinden sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile;” Davacının davasının REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
…Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 30/12/2021 Tarih, Dosya No: 2019/2710, Karar No: 2021/1897 sayılı kararı ile, “Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, mahkemece davanın munzam zarar alacağı olarak nitelendirilmesi ve bu doğrultudaki yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın 266. maddesinde, mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlenmiş olup, somut uyuşmazlıkta tarafların iddia ve savunmalarına göre, taraf delilleri toplanılarak, tarafların ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, hüküm davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; …2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2019 tarih ve 2017/1071 Esas – 2019/592 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, ” karar verildiği anlaşılmıştır.” şeklinde belirtildiği anlaşılmakla, …Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 30/12/2021 Tarih, Dosya No: 2019/2710, Karar No: 2021/1897 sayılı kararının, HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak karar verildiği ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtildiği görülmekle, kararın kesin olarak verilmiş olduğu ve…Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi Dosya No: 2019/2710, Karar No: 2021/1897 sayılı kararı ile davalı vekilinin yetki itirazının da bu karar içerisinde değerlendirilmiş olduğu kanaatine varılmakla ve verilen kararın kesin bir karar olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK’nun 114. Maddesi delaletiyle HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine kararın kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili…2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, ancak…2. Asliye Ticaret Mahkemesi’de yetkisizlik kararı vermesi nedeniyle, iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı kanunun 36/3 maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adli Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine dosyanın gönderilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK’nun 114. Maddesi delaletiyle HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine,
Kararın kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili…2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Ancak…2. Asliye Ticaret Mahkemesi’de yetkisizlik kararı vermesi nedeniyle kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük temyiz süresi içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.