Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/379 Esas – 2022/692
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
…
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2022/379
KARAR NO : 2022/692
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin harita ölçüm cihazları ve bu neviden İHA’ların satış, kiralama ve teknik yetkili servis işlemleri ile iştigal eden, yıllardır piyasada tanınan ve güvenilen, dürüst bir firma olduğunu, müvekkil şirketin kendisi veya iştiraklari için konkordatoya başvurmadığını, borçlarını zamanında ödeyen, vergi ve SGK ile ilgili ödemelerini aksatmayan bir firma olduğunu, ticari faaliyetleri kapsamında davacı müvekkilinin kendisine drone (İHA) alımı için başvuran davalı firmaya 17/05/2021 tarihinde teklif verdiğini, verdiği bu teklifin kabul edilerek müşterek imzalanması üzerine de aynı tarihli, ETHE-C34ENB referans numaralı teklif formundaki ürünlerin yine aynı teklif formundaki şartlara uygun olarak kendilerine teslim edildiğini, bu sözleşme koşulları uyarınca, KDV HARİÇ toplam 16.000 Avro bedel ile satış gerçekleşmiş olup, bu bedelin %30’unun siparişte kartla ödenmesi ve bakiyesinin de fatura tarihinden 60 gün vade içerisinde kapatılması gerektiğini, bu kapsamda, davalı tarafa satılıp teslim edilen ürün(ler) için 06/07/2021 tarih ve PKA2021000001279 numaralı , 18.880 Avro bedelli fatura gönderildiğini, sadece kısmi ödeme yapan davalı tarafından bu ürünlerin bakiye bedeli olan 13.000 Avro fatura tarihinden 60 gün vade olan 03/09/2021 tarihi geçmesine karşın ödenmeyince, müvekkili tarafından davalı tarafa hatırlatmalar yapılmışsa da kendilerince ödeme yapılmadığını, hiçbir şikayet almayan, yani bir eksiği ve ayıbı olmaksızın kendilerince kullanılagelen ürünün bedelini de inkar etmeyen davalı tarafın sonra ödeyeceğiz diyerek müvekkili oyaladıklarından, kendilerine yazılı ihtar gönderilmesi zarureti hasıl olduğunu ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, bu ihtarnamenin kendilerine elektronik tebligat adreslerinden 17/12/2021 tarihinde tebliğ edilip okunmasına karşın, bakiye borcu kapatmamaları üzerine, davalı borçlu aleyhine … esas sayılı icra takibi 29/12/2021 tarihinde başlatıldığını, bu takiplerinin de döviz cinsinden başlatılmış olup, borç aslında belirlenebilir vadeye (03/09/2021) sahip olmasına ve ayrıca takip öncesinde temerrüt ihtarı da bulunmasına karşın, herhangi bir haksız itirazla karşılaşmamak adına takip öncesi dönem için işlemiş faiz istenmediğini, ileriye yönelik taleple yetinildiğini, ne var ki, tüm bu iyi niyetli hareketlerine karşın davalı tarafın borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu, söz konusu takibin ve huzurdaki davanın konusunun muaccel hale gelip, temerrüdün de oluştuğu para borcuna ilişkin olduğunu, bir başka anlatımla, takip ve dava konusu ifanın; götürülecek borç olmakla, alacaklı davacı müvekkilinin adresindeki mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davalı tarafça kabul edilen teklif, kesilen fatura ve icra takibi döviz cinsinden olup, mal teslim edilmesi ve vaadesi geçmesine karşın müvekkiline ödenmediğini ve takip konusu yapılmış olan müvekkilin ana para alacağı €13.000 olduğunu, davanın kabulüne, davalı tarafın … 18. İcra Müdürlüğü 2021/ 18993 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptaline ile takibin devamına, alacak likit olduğundan ve itirazla takip durmuş olduğundan takipte talep edilen ana para miktarı 13.000 AVRO’nun %20’sinden az olmamak üzere davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin işlem merkezinin Kütahya İli olduğunu, eldeki iş bu davanın açıldığı mahkeme, ifa yeri veya müvekkil şirketin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olmadığı gibi HMK.nın yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de yetkili mahkeme olmadığını, iş bu davanın görülmesi gerekli yerin Kütahya olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; davacının iddia etmiş olduğu tüm alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, belirtmek gerekir ki davacı tarafın iddiasının aksine fatura ve bunun karşı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin beyan tek başına bir ticari ilişkinin kanıtı olmadığını, ortada ticari bir ilişkinin olduğunun net bir şekilde tespit edilmesi için öncelikle aradaki sözleşmesel ilişkinin ispatı gerektiğini, davacının öncelikle bu hususu ispatlaması gerektiğini, ayrıca; fatura konusu hizmetin/malın usule uygun şekilde karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olması gerektiğini, bu durumun ise tüm ticari kayıtların ayrıntılı olarak incelenmesi ve konuya hakim taraf tanıklarının dinlenilmesi ile sübut bulacağını, nitekim Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi salt faturanın varlığının bir ticari ilişkinin ve alacak hakkının göstergesi olmadığını, çünkü kanuni olarak malın/hizmetin tesliminden/tamamlanmasından önce fatura düzenlenmesinin mümkün olduğunu, dolayısı ile faturayı düzenleyen tarafın aradaki ilişkiyi ve hizmetin eksiksiz ifa edildiğini ispat yükümlülüğü olduğunu, faturaya dayalı takip başlatmış ise de faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmadığını, malın teslim edildiğinin de davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olmasının zorunlu olduğunu, mahkemenin kabulünde ve somut olayda olduğu gibi, açıklanan koşullar gerçekleşmeden sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olmasının yanlar arasında akdi ilişkinin kurulmuş olduğunu, iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamayacağını, davacı yan yabancı para alacağından bahsetmiş ise de dava dilekçesi ekinde sunduğu bizzat kendi cari hesap dökümüne göre alacak TÜRK lirası olarak kendi ticari defterlerine kaydedildiğini, bu bakımdan davacının yabancı para alacağı talepli açmış olduğu iş bu dava hukuka uygun olmadığını, bu bakımdan talep edilen kur farkının ve faiz türünün de uygun olmadığını, davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasının ardından bilirkişi incelemesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, neticeten haksız açılan davanın reddi ve itirazın kabulü ile takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 15/12/2022 tarihli duruşmasında icra dosyasındaki itirazından feragat ettiğini, protokol edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle kötü niyet tazminatı ve yargılama talepleri bulunduğunu beyan etmiştir.
Bu yönü ile davalının icra dosyasında itirazları bulunmamasına göre itirazın iptali istemine yönelik dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,davalının takibe ve davaya sebep olması nedeniyle icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinden sorumlu olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı tarafça icra dosyasındaki itirazdan vazgeçilmiş olduğu anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Alacak likit ve itiraz haksız görünmekle; alacağın % 20’si oranında hesaplanan 38.913,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan 2.946,64 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.865,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yapılan 31,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 15.092,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.