Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/353 E. 2023/341 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/353 Esas
KARAR NO : 2023/341

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

DAVALI : …

DAVA : Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02.06.2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı… … Ceylan Petrol Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile temlik veren dava dışı …TAŞ arasında 28.05.2004 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar … ile …’in sözleşmeye kefil sıfatı ile imza attığını, sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, borçluların krediye ilişkin borçları ödemediğini, borçlulara ihtarname gönderildiğini, akabinde… 20. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3876 E. Sayılı (eski esas: 2009/134000, 2005/3075) takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin… 23. Noterliği’nin 23.09.2008 tarih ve 176840 yevmiye nolu sözleşmesi ile …Yönetimi A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, …Yönetimi A.Ş. ile … … Yönetimi A.Ş.’nin… 23. Noterliği’nin 14.10.2015 tarih ve 19182 yevmiye nolu sözleşmesi ile … … Yönetimi A.Ş. adı altında birleştiklerini, … … Yönetimi A.Ş. ile …Yönetimi A.Ş.’nin… 1. Noterliği’nin 03.01.2019 tarih ve 97 yevmiye nolu sözleşmesi ile …Yönetimi A.Ş. adı altında birleştiklerini, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek davalılar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3876 E.sayılı dosyasına konu borcun zamanaşımına uğradığını, takip ve dava edilebirliğinin ortadan kalktığını, 07.03.2015 tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin dolduğunu, zamanaşımını kesen iki işlem olan takibin ikamesi ile ödeme emrinin tebliği arasında geçen sürenin yaklaşık 11 yıl olduğunu, kredi sözleşmesine konu borcun zamanaşımına uğrayarak eksik borç haline geldiğini, müvekkili bakımından takip ve dava edilebilirliğinden söz edilemeyeceğini, müvekkilinin 20.04.2016 tarihli dilekçesi ile takip konusu borcun yenilenmesinin ve talep edilmesinin mümkün olmadığını, … 20. İcra Müdürlüğü’nün yenilenen 2016/3876 E. sayılı dosyasında takibe itiraz ettiğini, kredinin 28.05.2004 tarihinde imzalanmış bir kredi sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye kefil olan müvekkilin kefaletinin 28.05.2014 tarihi itibarı ile son bulduğunu, borcun kendisinden talep edilemeyeceğini, adi kefalette borcun öncelikle asıl borçludan tahsil edilmeye çalışılması, borç kısmen ya da tamamen tahsil edilemiyorsa kefile başvurulması gerektiğini savunarak, davanın usul ve esastan reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3876 E. sayılı dosyasına konu borcun zamanaşımına uğradığını, takip ve dava edilebilirliğinin ortadan kalktığını, davacının işbu dava ile devamına karar verilmesini talep ettiği… 20. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3876 E. sayılı icra takibinin açılış tarihinin 07.03.2005 olduğunu, ilk dosya numarasının 2005/3075 Esas olduğunu, işbu dosyadan müvekkiline de diğer dosya borçlularına da ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, dosyanın 2008 yılında takipsizlikle kapatıldığını, icra takibinin, alacaklı …tarafından …Yönetimi A.Ş.’ye devredilmesi üzerine şirket tarafından dosyanın 2009 yılında yenilenerek dairenin 2009/13400E.sırasına kaydedildiğini ancak bu dosyadan da yine borçlulara tebligat yapılamadığını, dosyanın 2010 yılında tekrar takipsizlikte kapatıldığını, dosyanın …Yönetim A.Ş. tarafından 2016 yılında yenilendiğini, müvekkiline yenilenen 2016/3876 E. Sayılı dava konusu dosyadan 18.04.2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilebildiğini, 07.03.2005’te zamanaşımının kesildiğini, yeniden işlemeye başladığını, icra dosyasında ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, zamanaşımını kesen başkaca hiçbir işlem yapılmadığını, 07.03.2015 tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, müvekkilinin dava dışı şirket ile alacaklı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine verdiği kefaletin son bulduğunu, müvekkilinin kefil olduğu borcu doğuran sözleşmenin 28.05.2004 tarihinde imzalanan bir kredi sözleşmesi olduğunu, sözleşmeye kefil olan müvekkilinin kefaletinin 28.05.2014 tarihi itibarı ile son bulduğunu, borcun kendisinden talep edilemeyeceğini savunarak, davanın usul ve esastan reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine kredi sözleşmesine kefil olan davalılar hakkında başlatılan icra takibine davalılarca yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Dava dışı … …San. ve Tic. Ltd. Şti. ile temlik eden …T.A.Ş.arasında imzalanan 28.05.2004 tarihli kredi sözleşmesini davalıların da kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmeye istinaden şirkete kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine, borçlulara ihtarname gönderildiği ve akabinde … 20. İcra Müdürlüğünün 2016/3876 (eski 2009/13500, 2005/3075) takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların icra takibine itiraz ettikleri, davanın alacağını temlik eden …ile 2004 yılında imzalanmış olan Genel Kredi Taahhütnamesine dayandığı, … 20. İcra Müdürlüğünün 2022/9252 sayılı takip dosya numarasıyla bilgi verilmiş olması nazara alındığında takibe devam edilmemesi nedeniyle icranın işlemden kaldırdığı davaya konu edilen 2016/3876 sayılı icra dosyasının yenilenen numarası olduğunun belirlendiği, uyuşmazlığın dayanağının davalıların da müşterek-müteselsil kefaletlerinin olduğu 2004 yılında düzenlenmiş olan 100.000,00 TL limitli Genel Kredi Taahhütnamesine dayandığı, kredi sözleşmesinin imzalandığı 28.05.2004 tarihinde 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu, bu Kanun döneminde gerçek kişi kefillere yönelik sorumluluklarını belli bir süre ile sınırlayan özel bir hükmün bulunmadığı, ancak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükten kaldırıldığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 598. Maddesinde, bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefaletin buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı, kefaletin on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefilin ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebileceği hususları düzenlenmiş olup, bu yönde bir hükmün daha önce yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununda mevcut olmadığı, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un hak düşürücü süreler ve zamanaşımı sürelerine ilişkin 5. Maddesinde; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam edeceği, ancak bu sürelerin henüz dolmamış kısmının Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresinin dolmuş olacağı, Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahiplerinin Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanacakları, ancak bu ek sürenin Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamayacağının düzenlendiği görülmüştür.
Bu durumda somut olayda; dava konusu kredi sözleşmesinin 28.05.2004 tarihinde imzalandığı, davalıların kredi sözleşmesinin kefili oldukları, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlükten kalktığı, aynı tarihte yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 598. Maddesinde, bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefaletin buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı, kefaletin on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefilin ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebileceği hususları düzenlenmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un hak düşürücü süreler ve zamanaşımı sürelerine ilişkin 5. Maddesinde, Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresinin ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuş olması halinde hak sahiplerinin Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanacaklarının belirtildiği, 28.05.2004 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesine kefil olan gerçek kişi davalıların yürürlükte olan ve davalılar hakkında da uygulanması gereken TBK’nun 598. Maddesi uyarınca kefaletlerinin 10 yıllık süre ile sınırlı tutulması gerektiği, bu sürenin 2014 yılında dolduğu, ancak işbu davaya konu icra takibine 2016 yılında geçildiği, hatta 2016 yılındaki bu takibin de takibe devam edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılarak 2022/9252 sayılı takip numarasını aldığı, buna göre davaya konu icra takibine davalıların kefili oldukları sözleşmenin kurulmasından başlayarak 10 yılık süre dolduktan sonra geçildiği, dava konusu icra takibinin başlatıldığı 2016 yılında davalı gerçek kişilerin kefaletlerinin süresinin dolarak, kefaletlerinin yasa hükmü gereği geçersiz hale geldiği, yasada belirlenen bu sürenin azami süre olup, bu süre içinde başlatılan değişik tarihli takipler ile on yıllık bu azami sorumluluk süresinin her defasında kesilerek, yeni bir on yıllık sürenin başlamasının da söz konusu olamayacağı, bu nedenle davalı kefiller hakkındaki davanın TBK’nun 598. Maddesinde düzenlenen kefalet süresinin geçerek, kefaletin geçerliliğini yitirmesi nedeniyle reddine, davanın süre aşımından dolayı reddedildiği nazara alınarak, takibe geçmekte kötü niyetli olduğunun kabulüne mümkün olmayan davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmekle, yapılan açıklamalara ve varılan hukuki sonuca uygun olarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar hakkındaki davanın TBK’nun 598. Maddesinin 3 ve 4. Fıkraları uyarınca; kefaletin geçerliliğini yitirmesi nedeniyle REDDİNE,

2-Davacı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar davada kendilerini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 9.200,00-TL yasal vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (13). Maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde… BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.