Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/329 E. 2023/97 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/329
KARAR NO : 2023/97

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİ: 09/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; babasının vefat etmeden önce kurmuş olduğu, davalı ile beraber …Holding A.Ş. (… vergi numaralı ve …Ticaret Odasına 47402 numarası ile kayıtlı) isimli şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, babası Selahattin …’in 15.05.2007 yılında vefat ettiğini, isminin 09.06.2016 tarihinde 19. Asliye Hukuk mahkemesi 2016/159 Esas numaralı dava ile … iken Berkay olarak değiştirildiğini, babasının vefat tarihinden sonra yapılan genel kurul toplantılarında da görüleceği üzere (18.05.2015 te gerçekleştirilen 2012,2013 ve 2014 olağan genel kurul toplantısında pay dağılımı görülmektedir.) …Holding A.Ş.’nin pay dağılımının ; 50 hisseden 46 pay olarak kendisinde olduğunu, 50 hisseden 2 pay olarak … Yılmaz’da, 50 hisseden 1 pay olarak … … Ekinci’de, 50 hisseden 1 pay olarak …’de olduğunu, Davalı …’in 16.02.2018 tarihinde …Holding A.Ş. ‘de yapılan genel kurul toplantısında kendisinin, diğer hissedar annesi … ve … … …olmamasına rağmen yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, kendisi yerine annesi … ve … …’in yerine sahte imza atılmak suretiyle hisselerinin davalıya devredildiğini, yapılan işlemin hukuka ve kanunlara aykırı olup iptal edilmesi gerektiğini, yapılan işlemin yok hükmünde olduğunu, kendisinin, … … …ve …’in toplantıya gitmedikleri için ne hazirun listesine ne de kurul toplantı kararında imzaları bulunmadığını, bu hileli genel kurul toplantısında kendisiyle birlikte … … …ve …’inde de imzaları sahte imza veya taklit edilmek suretiyle başkaları tarafından atılarak genel kurul toplantısında hisse devri olduğunu, bu hisse devrinden haberi olmadığını, …’den şüphelenerek ticaret odasına gidip hisselerini kontrol ettiğini, Kontrol ettiğinde imzaların kendisine ve aile bireylerine ait olmadığını anladığını, hisse devirlerinin hile/yok hükmünde olması sebebiyle iptaline ve 18.05.2015 te gerçekleştirilen 2012,2013 ve 2014 olağan genel kurul toplantı tutanağındaki payların aynı şekilde dağıtılması ve iş bu hile durumu göze alınarak yönetim kurul başkanlığına ve şirket yetkilisi olarak kendisinin getirilmesi için karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16.12.2015 tarihinde ortaklardan … …’in 46 olan payının 41 tanesini …’e devrettiği, yine ortaklardan … … Ekinci’nin 1 payını …’e devrettiği, imzalı hisse devir sözleşmelerinin mevcut olduğu, hatta konuyla ilgili yönetim kurulunun 16.12.2015 tarih ve 2015/3 nolu kararı aldığı görüldüğünü, … 43, … … 5, … Yılmaz 2 olmak üzere toplam 50 pay olduğunu, 31.01.2018 tarihinde şirket ortaklarından …’in 43 olan payının 40 tanesini … Yılmaz’a devrettiği, imzalı hisse devir sözleşmesinin mevcut olduğu, hatta konuyla ilgili yönetim kurulunun 31.01.2018 tarih ve 2018/1 nolu kararı aldığı görüldüğünü, … Yılmaz’ın 42, … … 5, …’in 3 toplam 50 pay olduğunu, 23.03.2018 tarihinde şirket ortaklarından …’in 3 olan payını …’e devrettiği, imzalı hisse devir sözleşmelerinin mevcut olduğu, hatta konuyla ilgili yönetim kurulunun 23.03.2018 tarih ve 2018/7 nolu kararı aldığı görüldüğünü, gerek anılan tarih gerekse bugün itibariyle ortak ve pay durumunun … 45, … 5 olmak üzere toplam 50 pay olduğunu, dolayısıyla davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların hiçbir haklı yanı, maddi ve hukuki dayanağı bulunmadığını, yine 31.01.2018 tarih ve 2018/2 nolu yönetim kurulu kararına istinaden çıkartılan geçici ilmühaberden, davacının sadece 5 (BEŞ) payının olduğu hususunun sabit olduğunu, zira geçici ilmühaberde davacının imzası bulunduğunu, davacının haberi olmaksızın toplantı yapılması, genel kurulda hisse devri gibi bir olay hiçbir zaman yaşanmadığını, 16.02.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurula ait hazirun listesinde davacı … (… ’in 5 (BEŞ) payının olduğunun yazılı olduğunu, hisse devir sözleşmesi ve geçici ilmühaberlerde davacının imzası olduğunu, hisse devir işleminin böylelikle hukuken tamamlandığını, fazlaya dair her türlü haklarımızı saklı kalmak kaydıyla; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hisse devir işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 20/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; tetkik konusu 16.12.2015 tarihli Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesinde devir eden … … adına atılı bulunan imzanın davacı … (…) …’in eli ürünü olduğu, tetkik konusu, 47402 ticaret sicil numaralı, 31.01.2018 tarihli Geçici İlmühaberde … adına atılı bulunan imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasen, davacı … (…) …’in eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Anonim şirkette, payın (hissenin) hisse senedine bağlanması zorunlu değildir. Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir, devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir.
6762 sayılı TTK’nın “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 415. ve 416. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceği düzenlenmiş olup, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmemiştir. TTK’nın 415. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle pay devri yapılmış olur. Nama yazılı pay senetleri ise, ciro ve teslim ile devredilir, devir şirkete karşı pay defterine kayıtla hüküm ifade eder. Anonim ortaklığın çıplak paylarının devri konusunda TTK bünyesinde bir hüküm bulunmamaktadır. Payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği hususunda görüş birliği mevcuttur. Ancak payın serbestçe devredilebilirliğine getirilen kanuni ve iradi sınırlamalar kuşkusuz çıplak pay için de geçerlidir. Çıplak payın devri genel hükümler doğrultusunda yapılır. Uygulanacak hükümler payın bedelinin tamamen ödenmiş olup olmadığı hususuna göre değişir. Bedelinin tamamı ödenmiş çıplak payın devri genel hüküm niteliğindeki alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşir. Alacağın temliki tasarrufi bir işlem olduğu için, bununla çıplak pay devralana geçer. Şekil olarak bedeli tam ödenmiş çıplak payın devri, payın devredildiğini içeren yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile söz konusu olur. Anonim ortaklık payı bünyesinde çeşitli alacak hakları bulundurmaktadır. İşbu alacak haklarının devredilmesi eğer pay senede bağlanmamışsa, ancak BK’da düzenlenen alacağın temliki vasıtasıyla gerçekleşebilir. Alacağın temliki de yazılı şekilde yapılır. Bedeli hiç ödenmemiş veya kısmen ödenmiş çıplak payın devrinin hukuki niteliği bedelinin tamamı ödenmiş çıplak payın devrinden faklıdır. Zira, bedelinin tamamı ödenmiş pay tali yükümleri bir yana bırakacak olursak, pay sahibi açısından herhangi bir malvarlıksal borç içermediğinden sahip olduğu alacak hakkı niteliğindeki haklarından ötürü devri alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşecektir. Oysa, bedeli tam olarak ödenmemiş pay için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Çünkü bedeli tam ödenmemiş pay, pay sahibi dışından malvarlıksal borç niteliğindeki taahhüt edilen pay bedelinin ödenmesi borcunu içerir. Anonim ortaklıklarda pay sahibinin asli borcu, taahhüt ettiği payların karşılığını oluşturan edimin ifasıdır. Bu kural hem nakdi hem de ayni sermaye taahhüdü için geçerlidir. Pay sahiplerinin taahhüt ettikleri payların karşılığını oluşturan edimi ifa etme borçları, ortaklık dışında da bir alacak hakkı teşkil eder. Bu durumda, karşılığı tamamen ödenmemiş bir payın devri devralan kişi açısından bir borç yüklenmesi niteliğine sahip olacağından ötürü devir işleminin borcun üstlenilmesi hükümleri uyarınca, yani bir iç üstlenme sözleşmesi ve alacaklı konumundaki anonim ortaklığın onayı alınmak sureti ile yapılması gereklidir. İç üstlenme sözleşmesinin tabi olduğu şekil şartı hakkında hiç bir hüküm öngörülmemiştir. Bu nedenle, hukukumuzda hakim olan şekil serbestisi ilkesi uyarınca tarafların söz konusu nakil sözleşmesini herhangi bir özel şekle bağlı olmaksızın sözlü, yazılı veya resmi şekilde yapabilme hususunda serbest oldukları düşünülebilir. Ancak pay, sadece kendisine bağlanan borçların değil aynı zamanda hakların da kaynağını teşkil eder. Alacak haklarının devrinin alacağın devri hükümlerine tabi kılındığı düşünülecek olursa, taahhüt edilen payın karşılığını ödeme borcunun yanında, ortaklık haklarını da içeren bedeli tam ödenmemiş payın devri işleminin de yazılı şekilde yapılması zorunluluğu söz konusudur. Dolayısıyla bedeli tam olarak ödenmemiş çıplak payın devri yazılı bir devir beyanı ile birlikte anonim ortaklığın onayının alınması ile gerçekleşir. Anonim ortaklık adına devir işlemine onay vermeye eğer ana sözleşmede farklı bir düzenleme bulunmuyorsa yönetim kurulu yetkilidir. (Sevi, Ali Murat, Anonim Ortaklıkta Payın Devri , …2012, 294 vd.)
Bu açıklamalar ışığında somut olayda usul yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre 16.12.2015 tarihli Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesinde devir eden … … adına atılı bulunan imzanın davacı … (…) …’in eli ürünü olduğunun belirtilmesi, her ne kadar davacı o tarihte yurt dışında olduğundan imza atmasının mümkün olmayacağını belirtmiş ise de ,devri sözleşmesindeki düzenlenme tarihinin devir iradesine bir etkisinin omayacağı, davacının imzasının istiklaliyetine ilişkin esaslı bir itirazının da bulunmadığı bu itibarla davacının şirketteki hissesini iradesi ile devretmiş olduğunun kabul edildiği, yapılan devrin yukarıda da açıklandığı üzere yazılı olarak yapılması nedeniyle şekle de uygun olduğu anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL ‘nin mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine ,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.