Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/323 E. 2022/711 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/323 Esas – 2022/711
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/323 Esas
KARAR NO : 2022/711

HAKİM : ..
KATİP : ..

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 16.11.2015 tarihinde imzalanan danışmanlık sözleşmesi ile müvekkilinin, davalı şirketin bağlı bulunduğu … Grubu bünyesindeki mevcut ve ileride geliştirilebilecek Hidroelektrik Santrali projeleri ile ilgili projenin takibi ve yürütümü konusunda ihtiyaç duyulabilecek her türlü konuda teknik ve idari bilgi verilmesi dahil, yetkili mercilere yapılması gereken başvuru ve bildirimlerde gerekli onay, izin, ruhsat ve belgelerin alınmasında, ayrıca davalının ihtiyaç duyacağı ve ilgili mevzuatın gerekli kılacağı diğer hususlarda danışmanlık hizmeti vermesi konusunda anlaştıklarını, hizmet karşılığında müvekkiline ödenecek ücretin aylık 5.000 TL ve KDV olduğunu, davalı tarafından müvekkiline 6 aylık ödeme yapılmakla birlikte ödenmeyen ücretlere ilişkin 24.12.2018 tarihli, 070095 nolu, toplam 35.400-TL (30.000 TL hizmet bedeli + 5.400 TL KDV) fatura düzenlenerek davalıya 26.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından .. Noterliği’nin 28.12.2018 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturada belirtilen alacağın bulunmadığı iddia edilerek, faturanın müvekkiline iade edildiğini, müvekkilinin alacağının sözleşmeye ve buna bağlı olarak düzenlenen faturaya dayalı olup, davalının faturaya itirazının haksız bulunduğunu, müvekkili tarafından sözleşme gereğince davalıya danışmanlık hizmetinin verildiğini, sözleşmenin feshedilmediğini, davalının hizmet almaya devam etmesine rağmen faturaya itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, 18.05.2019 tarihinde …Esas sayılı dosyası kapsamında alacaklarının tahsili için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği yönünde ispat vasıtası getiremediği, hizmetin verilmediğine dair davadan önce davalı yanca çekilmiş ihtarat bulunmadığı, 6 ay süre ile düzenli ödeme yapılmasının sözleşme içinde hizmetin devamlılığını gösterdiği, böylece davacı müvekkilin bakiye danışmanlık ücretini taleple haklı olduğuna

karar verildiğini, davalarının kabulüne ilişkin olarak verilen … sayılı Kararın tarafların kanun yoluna başvurmaması üzerine 13.10.2020 tarihinde kesinleştiğini, kısmi dava olarak açılan söz konusu davada talepleri 1.000,00-TL olduğundan bu miktar yönünden A… Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine geçildiğini, alacağın bakiyesi yönünden ise A…Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça alacağın sürüncemede bırakılması amacıyla…Esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, yargılama neticesinde alacaklarının varlığına kesin olarak karar verilmesine rağmen davalı tarafça borca itiraz edilmesinin kötü niyetli olup, en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürerek, haklı davalarının kabulü ile, … Esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Esas sayısı ile tebliğ edilen ödeme emrine karşı 16.09.2020 tarihinde itiraz ettiklerini, davacı vekili tarafından…E. Sayılı dosyası ile 18.11.2020 tarihinde itirazın iptali davası açıldığını, yargılama sonunda “Davacının davasının Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Reddine” karar verildiğini, kararın 27.10.2021 tarihinde kesinleştiğini, bu davadan sonra dava zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; müvekkili şirket ile davacı…. arasında 16.11.2015 tarihinde Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin müvekkili şirkette mevcut ve ileride geliştirebileceği hidroelektrik santrali projeleri ile ilgili projenin takibi ve yürütülmesi konusunda ihtiyaç duyulabilecek her türlü konuda teknik ve idari bilgi verilmesi dahil, yetkili mercilere yapılması gereken başvuru ve bildirimlerde, gerekli onay, izin, ruhsat ve belgelerin alınmasında, Petek Projeden alınacak danışmanlık hizmetini kapsadığını, müvekkili şirketin işbu sözleşme ile …den 6 aylık hizmet aldığını, aldığı hizmet karşılığı davacı tarafından düzenlenen 23.11.2015, 24.12.2015, 23.01.2016, 23.02.2016, 23.03.2016 ve 21.04.2016 tarihli faturalara ilişkin toplam 35.400 TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin davacının da kabulünde olduğunu, bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığını, altı aylık sürenin dolmasından sonra müvekkili tarafından görülen lüzum üzerine, kendisine sözleşmenin 5. Maddesinin 2. Paragrafının verdiği yetki ile sözleşmenin feshedildiğini, davacının sözleşmenin sona erdirildiğinin kendisine bildirilmesi üzerine artık danışmanlık hizmeti vermediğini, bundan sonra hiçbir ay hizmet yapmadığı için bu konuda aylık fatura düzenleyerek göndermediğini, davacının iddia ettiği gibi danışmanlık hizmetine devam etmiş olması halinde 24.12.2018 tarihine kadar 3 yıla yakın bir süre beklemeyeceğini, her ay fatura keserek parasını isteyeceğini, … sayılı dosyasında verilen kısmi davaya ilişkin kararın saklı tutulan kısım için emsal ve kesinlik oluşturmayacağını savunarak, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasında imzalanan “Danışmanlık Sözleşmesi” uyarınca davacı tarafça verilen danışmanlık hizmeti karşılığı düzenlenen fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davada çözümü gereken yön, davacının takibe konu tutarlar kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı, takibe dayanak yapılan 24.12.2018 tarihli fatura bedelini talep hakkının bulunup bulunmadığı ile davalının zamanaşımı ve esas hakkındaki savunmalarının yerinde olup olmadığı hususlarının tespiti noktasındadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında ön inceleme duruşmasında, davalının yasal koşulları oluşmayan zamanaşımı definin reddine karar verilerek, uyuşmazlığın esasına geçilmiş olup tarafların dayandıkları deliller toplanarak, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bilirkişiler SMMM…’ten gerekli incelemeleri içeren rapor ile tarafların beyanları alınarak, tahkikat tamamlanmıştır.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, takip dosyasına, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket tarafından 01.09.2020 tarihinde davalı aleyhine 34.400,00 TL asıl alacak ve 9.358,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.758,23-TL tutarındaki alacağın tahsili için

ilamsız icra takibi başlattığı, takibe karşı davalı vekili tarafından borçlarının bulunmadığı belirtilerek itiraz edildiği, davalı adına düzenlenen faturanın KDV
dâhil toplam tutarının 35.400,00 TL olup, söz konusu faturanın davalı şirkete gönderilmesinden
sonra, davalı tarafından keşide edilen …
yevmiye nolu ihtarnamesinde, “faturaya konu alacağınız
olmadığından fatura içeriğine ve cari hesaba itiraz ederiz” denilerek söz konusu faturanın
davacı şirkete iade edildiği, davalı tarafça davacıdan 2015 ve 2016 yıllarında
altı adet olmak üzere toplamda 35.400,00 TL tutarındaki faturaların alınarak ticari defterlerine kaydedildiği, söz konusu fatura bedellerini ödediği, davalının ticari defter kayıtları nezdinde
davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının 2018 yılında davalı adına tanzim ettiği KDV dahil 35.400,00 TL tutarındaki bir adet
faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirketin davalı şirket adına 6 aylık hizmet karşılığı düzenlediği toplam 35.400 TL olan 23.11.2015, 24.12.2015, 23.01.2016, 23.02.2016, 23.03.2016 ve 21.04.2016 tarihli faturaların bedellerini tahsil ettiği, ancak 24.12.2018 tarihli 070095 nolu toplam KDV dahil 35.400 TL tutarlı faturanın davalıya gönderildiği halde davalının davacı adına keşide ettiği Ankara 58.Noterliği’nin 28.12.2018 tarih ve 54892 yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturada belirtilen alacağın bulunmadığı iddia edilerek faturanın iade edildiği, söz konusu faturaya dayalı davacının davalıdan tahsil ettiği bir tutarın bulunmadığı, taraf ticari defter kayıtlarının davacının 2018 yılında davalı adına tanzim ettiği KDV dahil 35.400,00 TL tutarında bir adet fatura dışında mutabık durumda olduğu, tarafların incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı hususlarının taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiği, taraflar arasında yapılan ve davacının davaya konu alacak talebine esas teşkil eden Sözleşmenin 16.11.2015 tarihinde yapıldığı, Sözleşmenin 5. Maddesinde süresinin 1 yıl olarak kararlaştırıldığı, tarafların karşılıklı mutabakatı ile sözleşmenin aynı şartlarla uzatılabileceği, ancak iş sahibinin (sözleşmenin “Tanımlar” başlıklı 2. Maddesinde davalı şirketin “İş Sahibi” olarak adlandırıldığı), sözleşmeyi hiçbir sebep göstermeksizin süresinden önce feshetme yetkisine sahip olduğu, bu durumda danışmanın (sözleşmeye göre davacı şirket) sadece fesih tarihine kadar varsa hak edilmiş olan alacaklarını isteyebileceği, bunun dışında başkaca hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağının kararlaştırılmış olduğu, somut olayda davacının 24.12.2018 tarihli, 6 aylık danışmanlık hizmet bedeline ilişkin faturaya dayalı olarak istemde bulunduğu, ancak davacının anılan fatura içeriği 6 aylık danışmanlık hizmetini verdiğini kanıtlayıcı herhangi bir delil sunmadığı gibi 1 yıl süreli olarak kararlaştırılan Sözleşmenin taraflarca uzatılmadığı sürece 16.11.2016 tarihinde sona ereceği, bu durumda 16.11.2016 tarihinde sona eren bir Sözleşmeden doğan alacakla ilgili olarak 24.12.2018 tarihli fatura ile alacak talebinde bulunulmasının ticari hayatın olağan akışına ve sözleşme içeriğine uygun bulunmadığı, davacının davaya konu fatura içeriği hizmeti verdiğine ilişkin dosyaya somut bir delil sunamadığı, bu konuda bir delil gösteremediği anlaşılmakla, davaya konu fatura bedeli kadar alacaklı olduğunu ispat ile yükümlü bulunan davacının bu yöndeki yükümlülüğünü yerine getiremediği, taraflar arasında aynı faturaya dayalı alacak nedeniyle … Esas sayılı dosyasında görülen davanın 1.000,00 TL üzerinden açıldığı, bu davada verilen kabule ilişkin karara karşı kesinlik sınırı nedeniyle istinaf yoluna gidilemediği, kısmi davada verilen ve denetimden geçmeksizin kesinleşen bir kararın, fazlaya ilişkin kısım için açılacak diğer bir davada, davaya bakan ikinci mahkemeyi hukuken bağlamasının mümkün olmadığı, ancak takdiri bir delil teşkil edebileceği, açıklanan nedenlerle davacının takip dayanağı yaptığı faturadan dolayı alacaklı olduğunun kanıtlanamadığı sonucuna varılmakla, davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının yerinde görülmeyen davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken alınan 528,50-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 447,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim .
¸e-imzalıdır.