Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/318 E. 2022/533 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/318
KARAR NO : 2022/533

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağına dayalı olarak yapılan icra takibe haksız ve kötü niyetle itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, arabuluculuk sistemine yapılan müracaattan olumlu sonuç alınamadığını, müvekkilinden alınan mallar karşılığı kesilen faturalar nedeniyle cari hesapta 195.346,55 TL bakiye borç oluştuğunu, borçların ödenmesi için noter marifetiyle yapılan ihtarname tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, Sağlık Bakanlığınca geliştirilen proje kapsamında Ürün Takip Sistemi’nde görüldüğü üzere, satışı yapılan ürünlerin sisteme işlendiğini, davalıya teslim edildiğini, fatura numaralarının kayıtlarda ve sistemde görüldüğünü, davalının almış olduğu ürünleri sözleşmeye aykırı olarak sattığını, müvekkilinin daha sonra bu malları piyasadan toplayarak daha fazla zarara uğradığını, davalının faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediğini, fatura münderecatını kabul ettiğini, taraf defterlerinin incelenmesi durumunda davalı şirketin borçlu olduğunun görüleceğini, taraflar arasındaki anlaşmanın kasten ihlal edilerek farklı şirketlere satış yapıldığını, borçların ödenmediğini, icra takibine yapılan itirazın iptal edilmesi gerektiğini, müvekkilinin söz konusu alacağı tahsil etmesinin gün geçtikçe zorlaştığını, davalının mal kaçırma ihtimalinin arttığını, borca karşılık menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İhtiyati Haciz Kararı verilmesinin talep edildiğini, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetle yaptığı itiraz sebebiyle, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin istendiğini, bu nedenle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, İhtiyati Haciz konulmasına, icra takibine yapılan itirazın iptaline, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında davacının distribütörü olduğu … adlı ilacın müvekkili tarafından satılması hususunda ticari bir ilişkisi bulunduğunu, fakat dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, faturaların vasıf, mahiyet ve dayanağı hakkında herhangi bir izahat verilmediğini, ticari mal satımında, malın gönderilmesi, faturanın tebliğ edilmesi ve satış bedelinin alıcı tarafından ödenmesi için, satıcı tarafından düzenlenen faturanın alıcıya tebliğinin şart olduğunu, davaya konu faturalar için bu sürecin gerçekleşmediğini, taraflar arasındaki ilk ticari ilişkinin 420 adet çeşitli tip …’in konsinye olarak satışı hakkında olduğunu, davacının 07.10.2021 tarih ve 93 no.lu e-fatura düzenlediğini, birim fiyatın 110,00 TL olarak gösterildiğini ve toplam fiyatın KDV dahil 54.516,00 TL olduğunu, fiyatın yüksek olması nedeniyle müvekkilinin 47 adet satabildiğini, müvekkilinin birim fiyatın indirimini talep ettiğini, davacının bunu ancak yeni ithal edilecek ürünler için söz konusu olabileceğini, kendisinin 2000 adet ürün ithal etmeyi planladığını, fakat bu partiden müvekkile satış yapamayacağını, fazla ürün ithalatı yapacak maddi imkanı olmadığını bildirdiği, bunun üzerine müvekkilinin ithal edilecek ürün bedelini peşin olarak ödemeyi teklif ettiğini ve bu talebin kabul edildiğini, mutabakat doğrultusunda, davacının üretici… S.p.a firmasına 2000 adet kendi ihtiyacı için ve 2000 adet de müvekkil şirket ihtiyacı için olmak üzere toplam 4000 adetlik sipariş verildiğini, davacı şirket sahibi…’nın, GUNA S.p.a firmasından gelen proforma faturayı da müvekkil şirket sahibi …’a göndererek bilgilendirdiği, proforma faturada belirtilen birimlerin 10’lu kotu olduğu, her bir 10’lu kutunun birim fiyatının 33,00 Euro gösterildiğini, kutu başına birim fiyatın 3,30 Euro olduğunu, 2000 adet ürünün bu tutar üzerinde mutabakata varılarak 20.10.2021 tarihinde satıcı şirket adına “… MALZ. İTHALATI İÇİN” açıklamasıyla 6.500,00 Euro havale edildiğini, davacının ithalatı gerçekleştirdiği, fakat müvekkilinden ithal için …Güm. Müş. Ltd. Şti.’ne 26.000,00 TL ödendiği belirtilerek bu tutarın ödenmesi istendiği, müvekkilinin mutabakat gereği sadece ürünün bedelini taahhüt ettiğini, gümrük masraflarını kapsamadığını bildirdiğini, davacının bu şartlarda gerçekleştirdiği ve ithal ettiği 2000 adet ürünü 05.11.2021 tarihinde teslim ettiğini, ancak müvekkiline fatura göndermediğini, fatura gönderilmesi yolunda yapılan taleplerin sonuçsuz kaldığını, bu arada, yapılan görüşmeler sonunda, 07.10.2021 tarihli faturaya konu ürünlerden satılamayan 373 adedi davacı satıcı firmaya iade edilerek 10.12.2021 tarih ve 4 no.lu iade faturası düzenlendiği, faturada ürün satış birim fiyatının 110,00 TL olarak gösterildiğini, toplam fiyatın KDV dahil 48.415,40 TL olduğunu, iade keyfiyeti sonrası müvekkilinin davacıya 6.100,60 TL borcu kaldığını, taraflar arasındaki ticaretin halen devam ettiğini, davacının elinde ürün kalmadığını beyan ederek müvekkilinden 200 adet satılmasını isteyerek 24.12.2021 tarihinde şirket sahibi… tarafından müvekkil şirket hesabına 21.000,00 TL gönderildiğini, ne var ki 2000 adet ürün için fatura düzenlenmediğinden, 200 adet için fatura kesilemediğini, müvekkilinin bedelini peşinen 20.10.2021 tarihinde 6.500,00 Euro olarak ödeyip daha sonra teslim aldığı 2000 adet ürün için fatura gönderilmesini beklerken, fatura yerine, davacı tarafından keşide edilen ihtarnameyi tebellüğ ettiğini, ihtarnamede e-arşiv olarak kesilen üç adet fatura ile cari hesaptan dolayı 195.346,55 TL ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamede sözü edilen 07.10.2021 tarihli fatura şirkete tebliğ edilmesine karşın, diğer 13.01.2022 ve 14.02.2022 tarihli faturalardan müvekkilinin haberdar olmadığı, müvekkilinin “e-fatura” mükellefi olmadığını, “e-arşiv fatura” müvekkili olduğundan, mevzuat gereği, faturanın müvekkile tebliğinin şart olduğunu, bu iki faturanın gerçeği yansıtmadığını, 13.01.2022 tarihli faturanın, 2000 adet ürünün birim fiyatı 3,30 Euro üzerinden müvekkile bildirilen ve 20.10.2021 tarihinde 6.500,00 Euro olarak ödenen ürünle ilgili olduğu, bu ürünün 05.11.2021 tarihinde teslim alındığını, bugünden 2 ay 1 hafta sonra düzenlendiğini, aylar önce bedeli ödenen ürün için düzenlenen faturada belirtilen birim fiyatı ve toplam tutarın hiçbir hesaba dayanmadığını, 14.02.2022 tarihli faturanın, tebliğ edilmeyen faturaya ilişkin 100.300,00 TL tutarlı fiyat farkı faturası olduğunu, ihtarnamenin tebliği ile anlaşıldığını, aylar önce peşinen ödemesi yapılan, aylar sonra afaki tutar üzerinden düzenlenen ve tebliğ edilmeyen fatura ile bu faturaya ilişkin fiyat farkı faturası düzenlenmesinin ticari anlayışa ve teamüle sığmadığını, sonradan, davacının 2000 adet ürün hakkındaki faturayı düzenleyememesinin sebebinin, davacı şirketin başka işlerindeki usulsüzlük nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın satış yapma yetkisini durdurduğunu, üretici… S.p.a firmasının da bu nedenle distribütörlük anlaşmasını feshettiğinin öğrenildiğini, davacı şirketin haklılığını ispat edici hukuki dayanağının bulunmadığını, alacağın likit olduğunun kabul edilmesi halinde %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu sebeple; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, alacağın likit kabul edilmesi halinde, davacının takibi kötü niyetle yaptığından alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 25/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak var olduğu ileri sürülen herhangi bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından ithali yapılan ürünün birim fiyatının yüksek olarak uygulanmasından ileri geldiği hususunun davalı tarafından beyan edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait ilk faturada uygulanan 110,00 TL birim fiyatının yüksek görülmesi nedeniyle davalı tarafından yeterince satış yapamadığı ileri sürülerek alımı yapılan 420 adet üründen 47 adedinin satıp, 373 adedinin iade edildiği, müşahede edildiği, bu işlem sonrası davalı firmanın 6.100,60 TL borçlu görüldüğü, bu arada, davacının ithalat yapacağını öğrenen davalı, kendi adına 2000 adet ürün getirtilmesi amacıyla şirket yetkilisi …’ın şahsi hesabından davacı şirket hesabına 6500 Euro havale gönderdiği, 70.354,05 TL tutarındaki bu ödemenin davacı kayıtlarına işlendiği, davalı firma kayıtlarında ise bu tutarın yer almadığı, davacı tarafın, yurtdışı alım için… S.p.a. firmasına siparişte bulunduğu, bu firma tarafından düzenlenen 18.10.2021 tarihli Sipariş Emrinde ürünün paket birim fiyatının 33,00 Euro üzerinden 400 paket (her biri 10’luk 4000 adet) olarak toplam 13.200,00 Euro olduğu müşahede edildiği, dosya kapsamında, sipariş edilen ürünün ne zaman Türkiye’ye getirildiğine ilişkin dayanak belge bulunmadığı, davacı firmanın, davalının talep ettiği ve 6.500 Euro verdiği 2000 adet ürün için düzenlediği 2 adet fatura ile ürün birim fiyatını 110,000,00 üzerinden faturalandırdığı, ayrıca davacı firma, gümrük işlemleri için dava dışı …Güm. Müş. Ltd. Şti. ne 03.11.2021 tarihinde EFT ile 26.000,00 TL gönderdiği, öte yandan davalı firma, ithal edilen üründen 200 adedine karşılık davacı firmadan 21.000,00 TL alıp, karşılığında 10.06.2022 tarihinde KDV dahil toplam 24.780,00 TL tutarında fatura düzenlediği, taraflar arasında yapılmış bir sözleşme dosya kapsamında bulunmadığından, ithal edilen ürünün davalı tarafa kaç liradan satış yapılacağı hakkında somut bir bilgiye ulaşılamadığı, yurtdışı firmanın sipariş emrinde görülen tutarlar üzerinden ürünün verilmesinin ise, ticari faaliyette bulunan firmalar arasında uygulama şansı bulunmadığı, zira, ürün fiyatı yanında gümrük giderleri ve hizmet karşılığı belli bir oranda kar uygulanmasının olağan bir durum olduğu, ancak, birim fiyat üzerinden yapılan bir anlaşmanın varlığı kanıtlanması halinde değerlendirme yapılmasının mümkün görüldüğü, aksi halde, davacının önceden yapmış olduğu satışta uyguladığı 110,00 TL birim fiyatın kabul edilmesi gerektiği, yapılan hesaplamaya göre davalının davacıya 191.566,55 TL borçlu bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında … adlı ilacın satışı husunda ticari ilişki mevcut olup bu husus tarafların da kabulündendir. Bu kapsamda davacı tarafından davalıya 07.10.2021 tarihli fatura ile tevsik edilen 54.516,00 TL ‘lik satış davalı tarafın da kabulünde olup bu fatura ile alınan mallardan 48.415,40 TL lik kısmı iade faturası ile davalıya iade edilmiştir. Yine davacı tarafından davalı adına ithal edilen ve 13.01.2022 tarihli ile 159.300,00 TL olarak düzenlenen fatura konusu mallar davalının da kabulünde olmak üzere davalı isteği üzerine davacı tarafından ithal edilip davalı tarafa teslim edilmiştir. Ayırca davacı tarafından 14.02.2022 tarihli , 13.01.2022 tarihli faturanın fiyat farkı faturası olarak 100.300,00 TL miktarlı fiyat farkı faturası tanzim edilmiş olup , bu fatura davalı defterinde yer almadığı gibi davalının kabulünde de değildir. Bu faturalara karşı davacı defterinde de kayıtlı olmak üzere davalı tarafça 20.10.2021 tarihinde 6.600 Euro(70.354,05 TL ) ödeme yapılmıştır. Yine davalı 10.12.2021 tarihli iade faturası ile 373 adet 48.415,40 TL ‘lik malı davacıya iade etmiştir. Bu iade faturası da davacı defterinde kayıtlıdır. Davalı tarafından davacıya 200 adet ürünün satımı için 10.06.2022 tarihli 24.780,00 TL ‘lik fatura düzenlenmiş ,davacı taraf bu fatura kapsamında 21.000 TL ödeme yapmış olup davacı tarafın fatura içeriğine bir itirazı bulunmadığından ve kısmi ödeme yaptığından davacı tarafça faturanın bu bedel üzerinden kabul edildiği değerlendirilmiştir.. Bu açıklamalar ışığında davacı alacağı 54.516,00 + 159.300,00 TL+21.000-48.415,40 T- 70.354,05 TL-24.780,00 TL = 91.266,55 TL olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı 14.02.2022 tarihli , 13.01.2022 tarihli faturanın fiyat farkı faturası olarak 100.300,00 TL miktarlı fiyat farkı faturası kapsamında alacak talep etmiş ise de ,bu faturanın davalı defterine yer almaması ve fiyat farkı hususunda taraflar arasında düzenlenmiş bir anlaşmanın bulunmaması nazara alınarak bu fatura alacak hesabında dikkate alınmamıştır. Bu açıklamalar ve hesaplamalar kapsamında davacının davalıdan 91.266,55 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile; davalı borçlunun…31. İcra Müdürlüğünün 2022/6530 Esas sayılı dosyasında 91.266,55 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen alacağın %20’si olan 18.253,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunamadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile;
Davalı borçlunun…31. İcra Müdürlüğünün 2022/6530 Esas sayılı dosyasında 91.266,55 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmedilen alacağın %20’si olan 18.253,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunamadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 6.234,42 TL harçtan 2.359,31 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 3.875,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 616,70 TL sinin davalıdan 703,30 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 127,25 TL posta ve tebligat gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.127,25 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 46,72 kabul) 526,65 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 2.440,01 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 14.602,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 16.612,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde…BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.