Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/215 E. 2022/563 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/215 Esas – 2022/563
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/215
KARAR NO : 2022/563

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı bankanın maaş müşterisi olduğunu, %99 hisse sahibi olarak ortak olduğu … davalı bankanın… kullandığı ticari krediye kefil olduğunu, ödeme düzensizliği nedeniyle … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, itiraz üzerine … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, bu süreçte banka tarafından maaş hesabına bloke konulduğunu, zorunlu ödemeleri haricindeki tüm parayı şirketin kredi hesabına havale ettiklerini, maaşında 1/4 oranında başka bir borçtan haczi bulunduğunu, davalı bankanın maaşının tamamının bloke edilmesinin haksız olduğunu beyanla öncelikle hesabına konulan blokenin kaldırılmasını, haksız olarak tahsil edilen toplam 12.454,54 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı 15/06/2022 tarihli ek beyan dilekçesi ile ; maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını, internet bankacılığını, maaş hesap kartı ve bilgi mesajlarının aktif hale getirilmesini, hesaplarına ait detaylı dökümlerin tarafına verilmesini, bloke edilen tutarların faiziyle ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı … Arasında imzalanan 25/04/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında müvekkilinin uhdesinde ve taraflarca karşılıklı kabul gören koşullar altında 350.000,00 TL limitli kredi açılması için anlaşma sağlandığını açılan krediye aynı sözleşme kapsamında davacı … kefil olarak imza attıklarını, kredinin geri ödemelerinin düzenli olarak gerçekleştirilmemesi neticesinde borçluların hesapları kat edildiğini, borçluların hem sözleşme adreslerine hem de farklı olması halinde adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine ihtarname ve hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali için … esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını davanın halen derdest olduğunu, takip süresi öncesinde davacı ve dava dışı diğer borçluların kullandığı ve müteselsil kefili olduğu kredinin banka nezdinde yapılandırıldığını, yapılandırma sürecinde ödemelerin düzenli yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davada uyuşmazlığın davacının ortağı olduğu dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı krediye kefaletinden dolayı, davacının maaş hesabına konulan blokenin ve iptal edilen maaş kartının iptal işleminin kaldırılması, ve toplam 12.454,54 TL kesintinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığına, internet bankacılığı, maaş hesap kartı ve bilgi mesajlarının aktif hale getirilmesi, hesaplarına ait detaylı dökümlerin verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde; her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde; “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise; tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Aynı yasanın 73.maddesinde ; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmış , yine 83. maddesinde ; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda , davacının maaş hesabına davalı bankanın el atması temelinde , davacının genel kredi sözleşmesine kefil olması yatsa da, maaş hesabı üzerindeki blokenin kaldırılması, bankacılık işlemlerinin devam edilmesi için kartının ve internet bankacılığının açılması talebi davalı bankayla davacı arasındaki maaş hesabı sözleşmesine dayalı olup, bu sözleşmede davacı tüketici konumundadır. Davacının kefil olarak genel kredi sözleşmesi kapsamında sorumlu tutulup tutulamayacağı zaten A… esas sayılı dosyasında yürüyen itirazın iptali davasında belirlenecek olup, maaş hesabına el atılması, bloke konulması, kart ve internet bankacılığı kullanımının engellenmesi işlemlerinin yerinde olup olmadığı hususu taraflar arasında imzalanan maaş hesabı açılmasına dair sözleşme koşulları kapsamında değerlendirileceğinden ve karma nitelikte uyuşmazlıklarda özel yetkili mahkemenin uyuşmazlığın tamamına bakmakla görevli olduğu da gözetildiğinde, mahkememizin görevsizliğine, özel yetkili Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine,
Kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli …Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresinde müracaat olmaması halinde dosyanın açılmamış sayılmasına dair ek karar yazılacağının ihtarına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde..’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2022