Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/21 E. 2022/9 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/21 Esas – 2022/9
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/21
KARAR NO : 2022/9

HAKİM : ….
KATİP : …….
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacıya ait dava dışı sürücü…’ın sevk ve idaresindeki…plakalı araç, 12.11.2020 tarihinde…. Caddesi üzerinde seyri halinde iken 177. Sokak kavşağına yaklaştığı esnada; aynı istikametteki davacıya ait aracın arkasında bulunan ve Melis Yurtseven sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç davacının aracına arkadan çarptığı, çarpmanın etkisi ile davacıya ait…plakalı araç ise kendi önünde seyreden araca çarptığı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza sebebi ile davacı davacıya ait araç maddi hasara uğradığını, davacıya ait araca tramer hasar sorgulaması ve yetkili servisler tarafından yapılan araştırma sonucunda aracın daha önceden herhangi bir hasarının olmadığı tespit edildiği, bahse konu trafik kazası sonucunda davacı aracının ön ve arka kısmında ciddi hasarlar aldığı, değer kaybı yaşadığı, davacı yanca davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, duruma ilişkin davalı sigorta şirketine başvuruda ihtarname çekildiği, davacının hasarların giderilebilmesi adına aracı tamir edildiği, onarım gördüğü, boya ve çeşitli birçok işlem yapıldığı, başvuru konusu trafik kazası nedeniyle aracın ön kısımlarından uğradığı hasar değerlendirilmemiş olsa da ekte sunulu fatura uyarınca aracın ön kısımlarından aldığı hasar bedeli olan 6.851,94 TL’nin ve tespit edilecek diğer zararların kazaya kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında olması dolayısı ile davalı sigorta şirketinden tazmini gerektiği, davacıya ait aracın kaza nedeniyle uğradığı hasarın onarımı sonucu ortaya çıkan hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini davacıya ait araç kaza gününe kadar hasarsız, kazasız orjinal durumdayken kaza neticesinde oluşan hasar sebebiyle aracın parçalarının değiştiği, boyandığı, aracın değerinin düştüğünü, davalının kusuru ile oluşan bu değer kaybının da davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini davacıya ait aracın onarımı süresince davacının aracını kullanamadığını, hasar gören aracın onarım süresi boyunca kullanılamaması sebebiyle ortaya çıkan zarar araç mahrumiyet tazminatı ya da araçtan yoksun kalma tazminatı olarak tanımlandığı, onarım süresince kullanılamayan araçlardan dolayı kazada kusuru bulunan araç sahibi ve sürücüsü müteselsil olarak sorumlu olduğu, araç mahrumiyet tazminatı talep ederek; 12.11.2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik; davacının hasara uğrayan…plakalı aracı için; 100,00-TL hasar bedeli tazminatı, davacının aracı kaza nedeniyle değer kaybettiğinden100,00-TL değer kaybı tazminatı, davacının bu süreçte aracından mahrum kaldığından 10,00-TL araç mahrumiyet tazminatı,
olmak üzere şimdilik toplam 210,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacı tarafça hasar bedeli tazminatı, değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyeti tazminatı talepleri istemine ilişkindir.
Sigorta sözleşmesi konusunda, 6102 sayılı TTK m. 1401’de yapılan düzenlemede; Sigorta sözleşmesi sigortacının bir prim karşılığında kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebi ile yada hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği bir sözleşmedir. Yapılan bu düzenlemeden anlaşıldığı üzere; tüketiciye ait olan hususi araçla ilgili yapılan kasko sigorta poliçesi uyarınca, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacı gerçekleşen hasar bedelini ödemeyi taahhüt etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun tanımlar başlıklı 3/k maddesine göre, tüketicinin ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade ettiği, kanunun m 3/1 bendine göre tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. Sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi kapsayacağı belirtilmiştir.
Kanunun 83/2 maddesine göre ve kanunun 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan ve kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının da önemi olmamaktadır.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacının tüketici olduğu ve davaya konu aracın hususi nitelikte özel bir araç olduğu anlaşılmış, trafik kazası nedeniyle poliçe kapsamında oluşan hasar bedeli ve değer kaybı ile araç mahrumiyeti tazminatı taleplerine ilişkin bu davada, tüketici işleminden kaynaklı bir uyuşmazlık söz konusu olduğu, davacının tacir olmadığı, tüketici olduğu, dava konusu işlemin bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu durumda tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan bir uyuşmazlık olduğu ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Bu davaya Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine , 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4-Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 13/01/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim…
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.