Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/188 E. 2022/291 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/188 Esas – 2022/291
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/188
KARAR NO : 2022/291

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI …
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin uzun yıllardır sağlık sektöründe ilaç üretimi, ihracatı ve ithalatı yapan, yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren güvenilir ve prestijli bir şirket olduğunu, borçlu şirket ile müvekkil şirket arasında ilaç tedariki için sözlü sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkil şirket tarafına bir kısım ilaçların temin edilmesi için davalı tarafın müvekkiline elektronik posta yoluyla proforma gönderdiğini, müvekkilinin buna istinaden davalı şirkete ödeme planında belirtildiği gibi önceden tam ücretin(256.500,00 EURO) %10’u yani 25.600,00 EURO göndermesi gerektiğini, sözlü satış sözleşmesinde belirtildiği ve irade beyanlarına uygun bir şekilde anlaşılması üzerine ortaya çıkan tam ücretin %10’unun ödenmesi üzerine ilaçların müvekkiline teslim edileceğini, müvekkili şirketin bu duruma istinaden %10 olan kısmı Davalı şirketin proforma da belirtilen hesabına 14.12.2018 tarihinde %10′ olan ücret ( 25.600,00 EURO) gönderdiğini, normal şartlar altında sözleşmeye göre ödemenin gerçekleşmesinden sonra ilaçların müvekkili şirkete teslim edilmesi gerektiğini, ödemenin yapılmasına rağmen temin edilmesi gereken ilaçların müvekkil şirkete teslim edilmediği gibi davalı- Borçlu’ ya gönderilen paranın da müvekkili şirkete iade edilmediğini, müvekkili şirket yetkilileri tarafından defalarca borçlu şirket yetkililerinin arandığını, mağduriyetlerinin giderilmesi istenilmiş ise de bu güne değin Davalı- Borçlu tarafından olumlu bir adım atılmadığını, müvekkil şirketin mağduriyetinin giderilmediğini, davalı/ Borçlunun borçlarının işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili için davalı- borçlu hakkında Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2021/16088 Esas sayılı dosyası ile başlatmış oldukları icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı- borçlunun itirazlarının mesnetsiz, haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini, haklı davanın kabulü ile, davalı- borçlunun Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2021/16088 esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, takip durduğundan ve alacak likit olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyetli davalı aleyhine icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin sağlık sektöründe yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren saygın, prestijli ve ticari ilişkilerde örnek oluşturacak nitelikte uygulamaları olan bir şirket olduğunu, proforma faturanın, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu uyarınca bir fatura olmayıp, satış konusu malın nitelikleri ve özelliklerini gösterdiği bir metin olduğunu, satım sözleşmesine konu malın niteliği, fiyatı ve ödeme seçeneklerini içeren, verilen hizmetin tanıtımını yapan, proformalar icap olabileceği gibi, niteliğine göre icaba davet de olabildiğini, müvekkil şirketçe gönderilmiş olan proformada, muhatap şirkete ürünün özelliklerinin takdim edildiğini, ayrıca, ürünün tanıtımını yapan bu proformada, şayet ürünün satın alınması arzu ediliyorsa, yapılacak ödemelerin seçenekleri ve teslimatın şartlarının yer aldığını, mezkur proformada, ödeme seçenekleri, tanıtılan ürünün bedelinin %10’u kabul avansı, %40’ı peşinat ve %50’si teslimat üzerine son taksit şeklinde düzenlendiğini, görüldüğü üzere, müvekkilinin, davacı şirkete göndermiş olduğu proforma ile icaba davet ettiğini, davacı şirketin satılan ürünün %10’u tutarında meblağı müvekkil şirkete swift ederek, icaba daveti kabul ederek, proformadaki şartlarla sözleşme akdetme yönünde müvekkiline icapta bulunduğunu, müvekkilinin ise, davacı şirketin sunduğu e-postalarda da belirtildiği üzere, satışa konu malları teslim etmeyi ve icabı kabul ettiğini, davacı şirketin satış için öngörülen bedelin %10’unu ödemesi, sözleşmenin kurulduğu anlamına gelmemekte olup, satış sözleşmesini müvekkilin teslim etmeyi kabul ettiğini ve bedelin %40’ını davacı şirketten talep ettiği anda kurulduğunu, zira icaba davet niteliği taşıyan proformada açıkça görüldüğü üzere, %10 tasdikten sonra, bakiye %40 oranında bedel istendiğini, söz konusu bedel teslimden önce istendiğine göre peşinat anlamına geldiğini, dolayısıyla, taraflar arasında kurulan satış sözleşmesine göre, satış bedeli olarak öngörülen meblağın %10’u kabul avansı ve %40’ı peşinat olarak teslimden önce müvekkil şirkete ödenmesi halinde, satışa konu ürünlerin davacı şirkete teslim edileceğini, bakiye meblağın müvekkil şirkete ödeneceğini, ancak davacı şirketin, müvekkil şirkete peşinatın geri kalan kısmı olan %40 oranındaki tutarı anlaşılan vade olan 17.12.2018 tarihinde ödemediğini, müvekkil şirketin, sözleşmenin kurulması üzerine, davacı şirketin satın aldığı ürünü Hindistan’da bulunan üretici firmaya sipariş ettiğini, ancak, sözleşme gereği davacı şirketin, 17.12.2018 tarihinde satış bedelinin %40’ı tutarındaki peşinatı ödemediği için, Hindistan’daki üretici firma tarafından siparişlerin iptal edildiğini, davacının vermiş olduğu satış bedelinin %10 tutarındaki avansın ise, günlük hayatta kullanılan kaparo hükmünde olduğundan, davacı şirketin siparişin iptaline sebep olduğu cihetle müvekkili uğrattığı zarar bakımından davacı şirkete yükletilmesi gerektiğini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacının dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ödenen bedelin iadesi istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafalar arasında ilaç satımına ilişkin 14.12.2018 tarihli proforma fatura düzenlenmiş olup, davacı bu faturayı göre fatura bedelinin %10 ‘una tekebül eden 25.600,00 Euro’yu 14.12.2018 tarihinde davalı hesabına yatırmıştır. Proforma fatura yalnızca teklif mektubu niteliğinde olup geçerli bir sözleşmenin varlığına delil teşkil etmez. Bu itibarla proforma faturaya göre ödeme yapan davacının , proforma fatura uyarınca bakiye borcu ödememesi durumunda sözleşmeye aykırılıktan bahsetmek mümkün değilidir. Bu itibarla geçersiz bir sözleşme uyarınca ödeme yapan davacının ödediği bedeli istemekte haklı olduğu,davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir bilginin bulunmadığı bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile , davalı borçlunun Ankara 32. İcra Dairesinin 2021/16088 esas sayılı dosyasında 349.952,00 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine,Alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranında hesaplanan 69.990,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunamadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile , davalı borçlunun Ankara 32. İcra Dairesinin 2021/16088 esas sayılı dosyasında 349.952,00 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranında hesaplanan 69.990,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunamadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 23.905,22 TL harçtan 7.561,91 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 16.343,31 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 134,00 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 79,03 kabul) 105,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 7.642,61 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.043,20 TL’ sinin davalıdan, 276,80 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 32.946,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 12.770,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.