Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/158 E. 2022/452 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/158 Esas – 2022/452
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/158
KARAR NO : 2022/452

HAKİM :…
KATİP …

DAVACI : ….
DAVALILAR : …
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın … Organize Sanayi Şubesi ile …Kompresör Makina İmalat San ve Tic. Ltd. Şti arasında 22.12.2015 tarihli 2.400.000 TL limitli imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine istinaden söz konusu şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların iş bu sözleşmeleri müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzaladıklarını, icra dosyası kapsamında yer alan F-255851 Seri numaralı Kredi Genel Sözleşmesinin Kefalet bölümü düzenlenmiş olup, Borçlar kanunu gereğince müteselsil kefilin sorumluluğu, hukuki sonuçlarının sözleşmede belirtildiğini, söz konusu sözleşme incelendiğinde iş bu sözleşmenin 31. sayfasını Davalı…, diğer davalı…’nun ise 34 sayfasını, diğer davalı Mehmet …’nun ise 37. sayfasını 2.400,00 TL bedelli olmak üzere müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarının görüldüğünü, bu nedenle diğer davalıların sorumluluğunun müteselsil kefaletten kaynaklandığını, kredi genel sözleşmesi gereğince verilen kredinin ödenmemesi üzerine borçlulara …24. Noterliğinin 03.02.2021 tarih ve 2616 yevmiye nolu İhtarnamesinin keşide edildiğini, İhtamameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu-davalılar hakkında …7.İcra Müdürlüğü’nün 2021/2828 E, sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlular tarafından söz konnsu icra takibine itiraz edildiğini, davalıların itirazlarının takibi sürüncemede bırakarak borcu ödemekten kaçınmak amacıyla yapıldığını, söz konusu itiraz nedeniyle iş bu dava açılmadan önce müvekkili Bankaca arabuluculuğa başvurulmuş olup, 25,02,2022 tarihli arabuluculuk toplantısında anlaşmaya varılamadığını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak la, Davalılar tarafından …7. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2828 E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalılar aleyhine İİK. 67/2. maddesi gereğince % 20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatma hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilleri…, Mehmet … ve…’nun huzurdaki davada ve …7. İcra Müdürlüğü 2021/2828E. sayılı icra takibinde taraf sıfatına sahip olmadıklarını, zira Borçlar Kanun m. 583 hükmü kefalet sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin şekil şartlarını düzenlediğini, bu hükme göre; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğunu, söz konusu hükmün kefaleti yazılı şekle tabi tuttuğunu ve azamî sorumluluk tutarının gösterilmesini, şekle ilişkin bir geçerlilik şartı olarak kabul ettiğini, Ancak müvekkillere imzalatılmış olan kefalet sözleşmesinde de görüleceği üzere sözleşmede müvekkillerin ne kadar bir borçtan sorumlu tutulacağına, asıl borcun ne kadar olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi yer almadığını, kefilin borçtan ve fer’ilerden sorumluluğunun sözleşmede belirlenmiş olan azami miktar kadar olacağını, bu sebeple müvekkiline imzalatılmış olan kefalet sözleşmesinde herhangi bir miktar belirtilmediğinden asıl borç ve fer’ilerinden kaynaklı müvekkilin sorumluluğuna gidilebilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca kefaletin bir diğer geçerlilik şartı olan, müteselsil kefilin kendi el yazısı ile “kendi isteğiyle müteselsil kefil olduğunu kabul beyanı” kefalet sözleşmesinde yer almadığını, sözleşmenin davalı banka tarafından hazırlanmış tamamen maktu bir metinden ibaret olup, müvekkillerin kendi el yazısı ile rıza ve kabul beyanlarını içermediğinden, sözleşmede sadece “müteselsil” ibaresinin bulunmasının, kanunun emredici hükmüne göre geçerli sayılması ve geçerli bir müteselsil kefalete vücut vermesinin mümkün olmadığını, bu sebeple huzurdaki dava ve davaya konu icra takibinde üçüncü kişi konumunda yer alan müvekkilleri hakkında davanın husumet yokluğundan reddine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca alacaklı ile borçlu arasındaki farklı hukuki sebeplerden kaynaklanan borçlar için kefalet sözleşmesi yapılmışsa kefaletin hangi borç sebebi için verildiğinin belirtilmesi gerektiğini, kefilin borçlunun hangi borcuna kefalet verdiği tespit edilemiyorsa belirlenebilirlik söz konusu olmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağını, belirlenebilir olamayan bir borç için müvekkillere icra takibi ve itirazın iptali davası yönetilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkilleri aleyhine göndermiş olduğu ihtarname ile, bakiye alacağa %29,9 oranında yasaya aykırı fahiş bir temerrüt faizi uyguladığını, davacı tarafın icra takibine konu alacağa yasaya aykırı bu denli yüksek bir faiz uygulamış olmasının Türk Borçlar Kanunu hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin davalı bankadan çekmiş olduğu, icra takibine ve huzurdaki davaya konu 30.12.2019 tarihli kredi miktarı 124.130,19 TL olup, 2.262,15 TL tutarında ödeme gerçekleştirildiğini, ancak davalı bankanın müvekkillerine göndermiş olduğu ihtarname ile asıl alacağın 130.720,51 TL olduğunu bildirdiğini, icra takibinde kesinleşen miktarın ise 134.963,68-TL olduğunu, dolayısıyla icra takibinde talep edilen asıl alacağın, işlemiş faiz ve diğer kalemler, tamamıyla fahiş ve hatalı talep edildiğini, bu nedenle haklı olarak icra takibine itiraz edildiğini, taraflar arasında geçerli bir kefalet sözlşemesinin bulunmadığı sabit olduğundan müvekkilleri…, Mehmet … ve… hakkında davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, neticeten haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, davacının inkar tazminatı talebinin reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun tartışmasız olan davacı aleyhine İİK. 67/2 gereği asgari %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinden kaynaklı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; davacı bankanın, davalı asıl borçlu …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) telebe bağlılık ilkesi gereği 25.02.2021 takip tarihi itibariyle 130.803,94 asıl alacak, 2.057,21 işlemiş tem. Faizi, 102,86 TL faizin %5 BSMV’si. 1.999,67 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 134.963,68 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında imzalanan Kredi Sözleşmesine göre takip tarihinden itibaren 130.803,94 TL asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %28,60 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile birlikte talep edebileceği, davacı bankanın, davalı kefiller … …, … ve…’dan, ayrı ayrı olmak üzere talebe bağlılık ilkesi gereği (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 25.02.2021 takip tarihi itibariyle; asıl alacak 130.803,94 TL, işlemiş tem. Faizi 2.057,21 TL, faizin % 5 BSMV’si 102,86, ihtarname masrafı 1.999,67 TL olmak üzere toplam 134.963,68 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında imzlanan kredi sözleşmesine göre takip tarihinden itibaren 130.803,94 TL asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %28,60 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’si ile birlikte talep edebileceği tespit edilmiştir.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, davalıların davacı bankayla aralarındaki kredi ve kefalet sözleşmesi ve bu sözleşmeler kapsamında belirlenen faiz oranları ve davacı bankanın fiilen uygulamış olduğu faiz oranına göre belirlenen temerrüt faizi gereğince düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle davalılardan asıl alacak 130.803,94 TL, işlemiş tem. Faizi 2.057,21 TL, faizin % 5 BSMV’si 102,86, ihtarname masrafı 1.999,67 TL olmak üzere toplam 134.963,68 TL alacaklı olduğu ,bu itibarla davalıların itirazlarının haksız olduğu, kefiller Mustafa ve Serkan ‘ın şirket ortağı ve yetkilisi olmaları nedeniyle eş rızasının alınmasına gerek bulunmadığı ve kefalet sözleşmesinin de BK’nun 583. Maddesine uygun bulunduğu, haksız görülen itiraza göre de davacı yararına icra inkar tazminatının da verilmesi gerektiği , anlaşıldığından davacının davasının kabulüne,karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile;
Davalı borçluların …7. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2828 Esas sayılı dosyasındaki itirazlarının iptaline, takibin devamına,
Alacağın 130.803,94 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,60 faiz ve yıllık %5 oranında BSMV işletilmesine,
Alacak likit ve itiraz haksız olmak ile alacağın %20’si oranında hesaplanan 26.992,73 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 9.219,37 TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 132,00 TL posta ve tebligat gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.132,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 21.244,55 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.