Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/149 E. 2022/171 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2022/149
KARAR NO : 2022/171

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -…
DAVALI : … –
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …Evleri Sitesi yönetimi ile davalı yan (…Asansör İmalat Elektrik Elektronik Hay. Gıda İnş. Oto. Ltd. Şti.) arasında 24/06/2021 tarihli e protokol ve diğer sözleşmeler ile …enimahalle/ANKARA adresinde yer alan “A ve B Blok asansörlerinin TS EN 81/80 standartlarına uygunluğunun sağlanmasına yönelik eski, demode, gayri faal sistem parçalarının güncel parçalar ile değiştirilmesi, ilgili yönetmelik uyarınca gerekli kontrollerin sağlanması, eksikliklerin giderilmesi, kapalı asansörlerin kullanıma açılacak şekilde ilgili bakım ve onarımlarının sağlanarak yeşil etiket alınması” konusunda anlaşma sağlandığını, ilgili sözleşmeye karşı yanca kaşe basılmak suretiyle imzalandığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, nitekim sözleşmede vaat edilen asansörlerin bakım ve kontrolleri eksik yapılmış olup ayrıca yeşil etiket alımı sağlanmadığını, karşı yanın yapılan işlemlerde sözleşmede belirtilenlerden farklı malzemeler kullandığını sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileride toplanmasının daha zor olacağı durumlarda, hukukt yararı korumak amacıyla, delilin önceden toplanmasının mümkün kılındığını işbu sebeple HMK 400.madde ve devamı hükümlerince Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/245 E. Sayılı dosyasında delil tespiti isteminde bulunulduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda asansörlerde yapılan eksik ve ayıplı ifalara ilişkin tespitlere katıldıklarını, ancak bilirkişi raporunda söz konusu eksiklerin / ayıpların asansörlerin tümüne veya kaç adetine ilişkin olduğunun belirtilmediğini, ayrıca söz konusu eksiklik ve ayıpların giderilmesi için gereken tutarın da hesaplanmadığını, ayrıca müvekkili şirketçe başkaca firma (Davadışı — …Lift Asansör San. Tic. Ve Ltd. Şti. ) ile 75.000,00-TL ile bedel üzerinden anlaşma sağlanmış olup; müvekkilinin zararı doğduğunu, ayrıca müvekkilce asansör içinde kullanılmak üzere 26/11/2021 ve 13/11/2021 tarihlerinde malzeme için 7.080,00-TL harcama yaptığını, davalı şirket ile müvekkil arasında tanzim edilen sözleşmede davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, su sebeple davalı tarafç a müvekkil arasında ek sözleşme yapıldığını, davalı tarafın “toplam 457.200,44-TL ücret belirlendiğini, bu ücretin davalı firmaya ödendiğini, ancak davalı firmanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakları ve ıslah hakları saklı kalmak üzere; HMK 109.Madde Uyarınca Kısmi, davalı taraf ile müvekkili arasında tanzim edilen sözleşmelere davalının aykırı davranmasından doğan şimdilik — 15.000,00-TL zararın davalıdan alınarak davacı müvekkiline temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine; yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Usul ekonomisi gözetilerek davalı yana tebligat çıkarılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuya ilişkin kurum ve kavramların yasal dayanakları ile birlikte irdelenip açıklanmasında yarar vardır.
Toplumdaki değişmelere bağlı olarak ülkemizde tüketiciler ile satıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkların giderek artması, uyuşmazlıkların çözümünün ise uzmanlık gerektirmesi dikkate alınarak özel nitelikte 4077 sayılı Kanun çıkarılmış ve bu Kanun’un uygulanmasından doğan ihtilaflara bakmak üzere de tüketici mahkemeleri (4077 sayılı Kanun m. 23) ihdas edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesi “Bu Kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” şeklinde olup, 2. maddesinde ise, Kanun’un birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü “tüketici işlemini” kapsadığı belirtilmiştir.
Tüketici mahkemelerinin görevleri, Kanun’da; “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” denilmek suretiyle belirlenmiştir (4077 sayılı Kanun m. 23/1). Maddede açıkça “bu Kanun…” tabiri kullanıldığına göre, 4077 sayılı Kanun’un kapsamının ne olduğunu belirlemek gerekir.
Tüketici; “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişileri” (m. 3/e); sağlayıcı ise; “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri” (m. 3/g) ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, 4077 sayılı Kanun’un kapsamı belirlenirken “her türlü tüketici işleminden” bahsedilmiş olup, “tüketici işlemi”nin ne olduğu da “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukukî işlemi ifade etmektedir (m. 3/h). Bir hukukî işlemin, 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.2020 tarihli ve 2017/19-1637 E., 2020/13 K. sayılı kararında da yer verilmiştir.
Davacı site yönetimi ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlık siteye ait asansörlerin bakım ve onarımlarının yapılarak yeşil etiket alınmasına yönelik hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı site yönetimi, ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyip tüketici ve dava konusu alacağın bakım onarım hizmet alımına ilişkin hizmet alım sözleşmesi 4077 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamında bir tüketici işlemi olduğundan ve tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli bulunduğundan eldeki davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir.(bkn.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No : 2017/(19)11-1626 , Karar No : 2021/1199)Açıklanan bu nedenlerle uyuşmazlığın hal ve çözümünde Ankara Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle, HMK.nun 114/1-c,115. maddeleri gereğince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK’nın 114. maddesi delaletiyle HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine,
Görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
Karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak başvurulmuş ise kararın kesinleştiği tarihinden itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, şayet belirtilen süreler geçtikten sonra başvurulur veya hiç başvurulmaz ise mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine karar verileceğinin İHTARINA,
Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
Dair dosya üzerinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.