Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/123 E. 2022/327 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/123 Esas – 2022/327
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2022/123
KARAR NO : 2022/327

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı hakkında 28/12/2017 tanzim, 26/06/2020 ödeme tarihli 500.000,00 TL bedelli senetten kaynaklı alacaklı olduğu iddiası ile … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davacı şirket tarafından dava dışı …’ın arsasına yapılacak olan binada yer alan dükkandan birinin satışının bedelinin satış anında ödenmesi karşılığında davalıya tescili karşılığında iade edilmek üzere teminat senedi olarak imzalandığını, takibe konu belgenin bono vasfı taşımadığından kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğini, davaya konu senedin davacı şirket tarafından bedel kısmı, güvence senedi olduğuna ilişkin ibare ve teminatın neye ilişkin olduğu yazılmak suretiyle davalıya teslim edildiğini, teslim edildiğinde düzenleme, vade tarihinin, ödeme yerinin ve nakden ibaresinin yer almadığını, söz konusu senedin boş kısımlarının takibe konu edilmesi için daha sonradan davalı tarafından kötü niyetli olarak doldurulduğunu, takibe konu belgenin bono vasfı taşımadığından sebepten mücerret olmadığını belirterek … … esas sayılı dosyasına konu senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dayanağı bir para borcuna ilişkin olup, arabuluculuğa başvuru şartı gereğinin yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; davaya konu edilen senedin teminat senedi niteliğine haiz olmadığını, takibe konu senette açık bir sözleşmeye bağlanmış bir teminat ya da şartın yer almadığını, davacı borçlunun, senedin … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak verildiğini iddia etmekte ise de senet metninde bahsi geçen sözleşmeye atıfta bulunulacak bir ibarenin olmadığını, senedin teminat olarak verildiği iddia edilen sözleşmenin, senet metninde yer aldığı şekilde …’dan satın alınan arsaya ilişkin olmadığını, …’ın davacıya herhangi bir arsa satmadığını, sözleşmede teminat senedi verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, dava konusu bonoda “güvence senedi” ifadesinin yer alması ya da hangi sözleşmeye yönelik olduğu anlaşılamayan ifadelerin bulunmasının tek başına bonoyu teminat senedi haline getirmeyeceğini ve bononun kambiyo senedi vasfını yitirmeyeceğini, senedin sonradan doldurulduğuna dair iddiaların asılsız ve gerçeğe aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemenin bir an için dava konusu senedin teminat senedi olduğuna hükmetmesi halinde, davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek haksız ve hukuka aykırı açılan davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; … … esas sayılı takip dosyasına konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkindir.
… … esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, yapılan incelemede davalı – alacaklı tarafından, davacı – borçlu ile dava dışı … davacı kefil şirketin yetkilisi olduğu) 28/12/2017 düzenleme tarihli, 29/06/2020 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli olduğu, miktarın rakamla yazılı bölümünün sol tarafındaki ödeme günü bölümünde güvence senedi olarak yazıldığı, senet içinde nakden ifadesinin yer aldığı, yine senedin ön yüzünde …’dan alınan arsanın C bloğunun altındaki 2 dükkandan birinin satışı verildiğinde iade edilecektir denildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddi gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de, esasen bu hususun mahkemece de resen göz önüne alınacak hususlardan olduğu, dava menfi tespit davası olup Yargıtay uygulamaları da nazara alınarak dava şartı arabuluculuğa tabi olmadığı anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Davacı taraf; dava konusu senedin dava dışı …’ın arsasına yapılacak binada yer alan dükkandan birinin satışının bedelinin satış anında ödenmesi karşılığında davalıya tescili karşılığında iade edilmek üzere teminat senedi olarak düzenlendiği, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, ödeme yapılmadığı için devrin gerçekleşmediği, senetten dolayı borçlu olunmadığı iddiasında bulunmakta, davalı taraf; senedin teminat senedi olmadığı, nakden düzenlendiği, bedelsiz olmadığı, borcun bulunduğu savunmasında bulunmaktadır.
Davada uyuşmazlık; dava konusu icra takibinin dayanağı senedin teminat senedi olup olmadığı, teminat senedi ise vasfının sürüp sürmediği, borcun olup olmadığı ve kanıt yükünün taraflardan hangisinde olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Menfi tespit davalarında kural olarak kanıt yükü keşideci borçludadır. Senedin talili halinde kanıt yükü talil eden tarafa geçmektedir. İşbu dava konusu senedin ön yüzünde güvence senedi olduğunun yazılı olduğu ve güvencenin neye ilişkin olduğunun yine senedin ön yüzünde açıkça belirtildiği anlaşılmakla, bu haliyle teminat senedidir.
Davalı tarafça senet takibe konu edilmiş olup, senedin teminat senedi olması nedeniyle teminat vasfının sona erip istenir hale geldiğini kanıt yükü davalı takip alacaklısındadır.
Davacı taraf, senedin verildiği anda düzenleme, vade tarihinin, ödeme yerinin ve nakden ibaresinin yer almadığını, sonradan eklendiği iddiasında bulunmakta davalı taraf ise, böyle bir durumun olmadığını belirtmiş olup, buna dayalı tahrifat iddiasında bulunulmuş ise de sunulan senet örneğinde başlangıçta bu kısımların olmadığı gibi, senetteki güvence senedi kısmı ve neye ilişkin olduğu hususu senedin ön yüzünde açıkça belirtilmiş olup, sonrasında eklemelerin olup olmadığının teminat senedi ve vasfı kapsamında sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf senette tahrifat iddiası ve veriliş sebebine ilişkin tanık deliline dayanmış ise de; iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerektiği, tanıkla ispat edilecek hususlardan olmadığı, davacı tarafça da muvafakat edilmediğinden tanık dinletme talebi reddedilerek yargılama sürdürülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşme örneğinin incelenmesinde; arsa sahibinin …, müteahhidin … … Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu icra takibinin dayanağı senedin teminat senedi olduğu, … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında arsa sahibinden alınan arsanın C Bloğunun altındaki 2 dükkandan birinin satışı verildiğinde iade edileceğinin belirtildiği, davalının … esas sayılı dosyasında keşifte beyanında; bu inşaatın altındaki dükkanların verilmesi ile ilgili olduğunun da belirtildiği, davalı taraf nakden düzenlendiğini iddia etmiş ise de dosya kapsamı itibariyle senedin verildiği anda nakden ibaresi olmadığı gibi esasen olsa dahi senedin güvence senedi olarak yazılıp sebebinin de belirtilmiş olması karşılığında güvence senedi olduğu, aksi iddiada ve teminat vasfının sona erip senet bedelinin istenir hale geldiği husunda kanıt yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça bu hususun kanıtlanamadığı, yemin delilini kullanmayacaklarını da 15/06/2022 tarihli oturumda bildirmekle açılan menfi tespit davasının kabulüne, davacı taraf tazminat isteğinde bulunmuş ise de davalı tarafça kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından davacının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının menfi tespit davasının kabulü ile, … sayılı icra takibi ve takibin dayanağı senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 36.050,37 TL harçtan peşin alınan 9.012,60 TL’nin mahsubu ile kalan 27.037,77 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 9.272,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 43.437,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/06/2022

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 34,50 TL
Dosya Masrafı : 3,50 TL
Posta Gideri : 141,00 TL
Başvurma Harcı : 80,70 TL
Peşin Harç : 9.012,60 TL
+
Toplam : 9.272,30 TL