Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/119 E. 2022/94 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2022/119
KARAR NO : 2022/94

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … -…….

DAVA : İpoteğin Kaldırılması (Fekki)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2022
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı …arasında 13/09/2021 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin müteahhit olarak …parselde bina yaptığını ve …’ın da bu binaya kâr ortağı olduğunu, sözleşmenin şahitlerinden birisinin de davalı olduğunu, sözleşmenin üçüncü maddesine göre binanın borcu, vergiler, satış harçları gibi ödemelerin …ve müvekkili tarafından karşılanacağı hususunun garanti altına alınabilmesi amacıyla müvekkili ve …’ın davalıya 500.000,00 TL tutarında birer tane senet verdiklerini, ayrıca sözleşmeye konu binada bulunan müvekkiline ait 6 ve 7 numaralı dairelere toplam 2.000.000,00 TL ipotek konulduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, tüm borçların ödenerek iskan belgesinin alındığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının iki dairedeki ipoteği kaldırmadığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi için davalıya Akyurt … Noterliğinden keşide edilen 03/01/2022 tarihli ihtarname çekildiğini, davalı tarafından çekilen Erciş … Noterliğinin 14/01/2022 tarihli ihtarname ile müvekkilinin binanın paylaştırma işlemlerini yapmadığı gerekçesiyle ipotekleri paraya çevireceğini ve senedi icraya koyacağını belirttiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, hayali bir borç yarattığını, dava dışı …tarafından keşide edilen 17/01/2022 tarihli ihtar ile davalının keşide ettiği ihtarın aynı olduğunu ve davalı ile birlikte hareket ettiklerini, müvekkilinin zarara uğratılmaya çalışıldığını, …adına olan 5 numaralı dairenin üzerine de sözleşmenin üçüncü maddesine göre davalı lehine ipotek konulduğunu ve sözleşmenin üçüncü maddesi şartları yerine getirilmeden bu ipoteğin kaldırıldığını ancak aynı borç için müvekkilinin dairelerine konulan ipoteğin kaldırılmadığını, bu durumun …ile davalının kötü niyetli ve haksız olarak hala kaldırılmayan ipotekten birlikte faydalanacaklarının göstergesi olduğunu belirterek …parseldeki 6 ve 7 numaralı daireler üzerinde davalı lehine tesis edilen toplam 2.000.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi internet sayfasından yapılan sorgulamada davacının ticaret sicil müdürlüğüne kayıtlı tacir olduğu, davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı, vergi kaydından da gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; davalının tacir olmadığı, işlettiği bir ticari işletmenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekindeki 13/09/2021 tarihli sözleşmenin davacı ile dava dışı …arasında düzenlendiği, davalının sözleşmenin tarafı olmadığı, tanığı olduğu, lehine ipotek konulduğu, ipoteğin kaldırılması isteğiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için; T.T.K.’nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması, T.T.K.’nun 4/1 b,c,d,e,f fıkralarındaki davalardan olması veya tarafları tacir olup, her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir.
T.T.K. madde 4’de;
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımlcıları için öngörülmüş bulunan 457 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ile 580 inci maddelerinde,
d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşmalarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olup olmadığının dava şartlarından olduğu, 115/1 uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, açılan bu davanın; T.T.K.’nun 4. maddesinde bentler halinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da sayılamayacağı, davalının tacir olmadığı, bu şekliyle davanın görüm ve çözüm yerinin Ticaret Mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerin belirtilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliğiyle karar verildi. 21/02/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …