Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2021/763 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/93 Esas – 2021/763
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/93
KARAR NO : 2021/763

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : …..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; özelleştirme işlemlerinin bir basamağı olarak davalı …, mülkiyetindeki dağıtım sisteminin işletme hakkını her hir dağılım bölgesi için ayrı kurulan şirketlere “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” ile devretmiş, bu kapsamda müvekkil şirket ile davalı arasında 24.07.2006 tarihli İşletme Ilakkı Devir Sözleşmesi (…) imzalandığı, …öncesi dönemde meydana gelen iş kazası sebebiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından … İş Mahkemesi’nin 2013/276 E. sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine açılan rücuen tazminat davasında davanın kabulüne karar verildiği, sözü edilen hüküm Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2016715926 E.-2019/2890 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, söz konusu ilam sebebiyle; müvekkil tarafından, … … Müdürlüğü’nün 2016/3981 E. sayılı dosyasına 36.275,28 TL ödenmiş (Ek-4.5), ayrıca 1.068,34 TL ilâm harcı … Vergi Dairesine yatırıldığı, taraflar arasındaki …uyarınca söz konusu ödemeye ilişkin sorumluluğun davalıya ait olması nedeniyle; müvekkil şirketçe davalıya yapılan 05.03.2020 tarihli başvuru ile icra dosyasına yapılan ödemenin işlemiş taizi ile birlikte iadesi talep olunduğu, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, davaya konu ödemeye sebep teşkil eden olay, davalı … ile müvekkili şirket arasında akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı 24.07.2006 tarihinden önceki döneme ilişkin olmakla, anılan sözleşme hükümlerine göre sorumluluğun davalıya ait olduğu, dava konusu olaya ilişkin davacı elinde olan belgelerden, davacı tarafından icra dosyasına 36.275,28 TL ve … Vergi Dairesine de 1.068,34 TL ödeme yapıldığı görüldüğü, bundan başka yapılan ödeme olup olmadığı tam olarak tespit edilemediği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili şirket tarafından icra dosyasına ödenen 36.275,28 TL ve vergi dairesine ödenen 1.068,34 TI. toplamı 57.343,62 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; … ile Elektrik Dağıtım A.Ş’leri arasında 24.7.2006 tarihinde imzalanan ve halen yürürlükte olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin ; “Diğer Hususlar” başlıklı 18.6 maddesinde; “Şirket, yürürlükteki mevzuat’a göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, …’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunduğunu, … hisselerinin kamuya ait olmasının, başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını bu kararlar gerekçe gösterilerek …’tan talepte bulunulamayacağını, …’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tâbi olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde …’ın Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu Sözleşme’nin veya Sözleşme’nin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükümlerine yer verildiği, özelleştirme uygulamalarıyla ilgili olarak; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 08.04.2011 tarih ve 2443 sayılı yazısında “…elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde, bir dağıtım bölgesinde dağıtım varlıklarının kullanım hakkına ve dağıtım ile perakende satış lisansına sahip şirketin hisselerinin blok olarak satışı öngörüldüğü, 3096 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirilen Elektrik Dağıtım Özelleştirmeleri için geçerli olan devir tarihi itibarıyla endeks okuma, stok sayımı gibi uygulamalar idare tarafından gerçekleştirilen Elektrik Dağıtım Özelleştirilmelerinde geçerli olmayıp; Şirketin tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerinin el değiştirmesi söz konusudur…” ifadelerine yer verildiği, davacı vekilinin dava konusu talebini 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddelerine dayandırdığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesinde yer alan “Şirket, (…) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, (…) …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmü gereğince davacı Şirketin dava konusu ettiği alacaklara ilişkin olarak hiçbir talepte bulunamayacağı, iş kazasından kaynaklanan tazminat talebi olup; işbu talebin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı, ancak dayanak davanın konusu alacak iş kazasından kaynaklanan tazminat talebi olduğundan, söz konusu davanın sorumluluğunun müvekkili kurumda olmayıp; davacı şirketin sorumluluğunda olduğu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.maddesinde 3.kişilerin hak iddiaları düzenlenmiş olup; Şirket bünyesinde çalışan işçi ile yine şirketin işlerini alt yüklenici veya taşeron vasıtasıyla yaptırdığı işlerde çalışan işçiler bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, Hisse Devir Sözleşmesi’nin 6. Maddesinin 3 fıkrası’’ ALICI, ŞİRKETLER’de çalışan 4857 sayılı iş kanununa tabi personelin kanunlardan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan haklarının korunacağını, kıdem tazminatlarının ve diğer tüm haklarının ŞİRKETLER tarafından ödeneceğini kabul , taahhüt ve garanti eder.’’ Şeklindeki açık hükmünden de anlaşılacağı üzere şirkete devredilen işçilerin her türlü alacağı Şirketin sorumluluğunda olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere bu durumda müvekkilinin ancak mahkeme rücu davasına dayanak teşkil eden davada hükmedilen bedelden sorumlu olabileceği, ilam sonrası faiz, icra takibi ve buna ilişkin giderler kısmına ilişkin ilamın takibe konu edilmesinde davacının kusurunun bulunduğu için bu kısımların müvekkiline rücu edilmesi mümkün olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, özelleştirme sürecinde davacı şirket uhdesinde bulunan evrakların bir kısmının davalı uhdesinde kaldığı, bir kısmının da taşınma sebebiyle kaybolduğu, dava konusu olaya ilişkin davacı elinde olan belgelerden davacı tarafından icra dosyasına 36.275,28-TL ve … Vergi Dairesi’ne de 1.068,34-TL ödeme yapıldığı, başka yapılan ödeme olup olmadığının tespit edilemediği iddia edilerek taraflar arasındaki …uyarınca dava konusu ödemeye ilişkin sorumluluğun davalıya ait olduğu iddia edilerek, bu nedenle davacı şirket tarafından davalıya yapılan 05/03/2020 tarihli başvuru ile icra dosyasına yapılan ödemenin işlemiş faizi ile birlikte iadesi talep edildiği, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, icra dosyasına ödenen şimdilik 36.275,28-TL ve Vergi Dairesi’ne ödenen 1.068,34-TL toplamı 37.343,62-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından dava dışı işçi …’nun 24.03.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle bağlanan gelir ve aylıkların rücuen tahsili talebiyle …A.Ş. aleyhine … İş Mahkemesi 2013/276 E. sayılı dosyasından rücuen alacak davası açıldığı, davada husumetin …’a yöneltildiği ve davanın da … tarafından takip edildiği, davanın …’a ihbar edildiğine dair dosya içindeki gerekçeli karardan bir tespit yapılamadığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 03.05.2016 tarih ve 2016/391 K. sayılı karar ile 17.290,41 TL’nin ilk PSD’li gelir onay tarihi olan 30.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından 27.03.2019 tarihinde onandığı, SGK tarafından kararın infazı için … aleyhine 13.06.2016 tarihinde … …. lera Md. 2016/3981 E. sayılı dosyasından ilamlı icra takibine geçildiği, icra emrinin toplam 26.820,22 TL üzerinden düzenlendiği,
Davacı …A.Ş. Tarafından … … Müdürlüğü’nün 2016/3981 Esas sayılı dosyasına icra dosyasına 24.10.2016 tarihinde tehiri icra teminatı olarak 32.500,00 TL yatırıldığı, ayrıca 28.05.2019 tarihinde 3.775,28 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve gelen belgelerle birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılmış, sunulan bilirkişi raporunda; 24.07.2006 tarihli …’nin bu davayı ilgilendiren 7. maddesinin alt bentleri tek tek belirtilmiş olup buna göre;
“7.1. İşletme Hakkı … tarafından devredilen Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine ilişkin olarak Sözleşme’nin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk …’a aittir.
7.2. İşletme Hakkı … tarafından devredilen Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine ilişkin olarak, Sözleşme’nin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar Şirket tarafındarı derhal …’a bildirilir. Söz konusu Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine dair bu idari veya hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülük …’a aittir. Şirket gecikmesinde tehlike olan durumlarda, …’a bildirimde bulunmakla birlikte … adına ve/veya hesabına gerekli tedbirleri almak ve işlemleri yapmakla yükümlüdür. Şirket tarafırdan alınan tedbirler ve gerçekleştirilen işlemlere ilişkin masraflar belgelendirilmek ve makul olmak şartıyla … tarafından karşılanır.
7.3. 4628 sayılı Kanun’un 15. maddesinin (c) bendinde yer alan düzenleme saklı kalmak kaydıyla, Şirket yatırımları çerçevesinde oluşan Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine ilişkin olarak ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar … tarafından takip edilerek çözüme kavuşturulur. Bunlardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket’e ait olup, … buna ilişkiri rücu hakkına sahiptir. Bu ihtilafların Dağıtım Tesisleri’nin geri devri sırasında devam ediyor olması halinde, … Şirket’ten muhtemel yükümlülüklerini karşılayacak tutarda ve nitelikte teminat talebinde bulunabilir, bunlara karşılık olmak üzere Şirket’e karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınabilir. …’ın muhtemel zararları nedeniyle Şirket’teri tazminat talep etme hakkı saklıdır
7.4. Dağıtım Faaliyeti’nin … tarafırıdan yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerini bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.
7.5. Dağıtım Faaliyeti’nin Şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu aları icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır.
7.6. Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.
7.7. Sözleşmenin imza tarihinden sonra Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafırıdan ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirkef’tir. Bu talepleri konu aları icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır. Şirket, bu kapsamda ortaya Çıkan tazminattan, cezadan ve/veya herhangi bir isim altında gerçekleştirdiği ödemelerden dolayı, hiçbir şekille …’a rücu edemez. Belirtilen nedenlerle …’ın bir ödeme yapmak zorunda kalması durumunda, Şirket söz konusu ödemeyi ilk talepte ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, nakden ve defaten ödemekle yükümlüdür.” şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.
Aynı bilirkişi raporunda devamla; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile …’ın özelleştirilmesi için imzalanan Hisse Satış sözleşmesinin “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu bususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahhüt ve garanti eder.” şeklindeki 9.4. maddesinde alıcının hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak tüm borçlardan sorumlu olduğu, bunlarla ilgili olarak …’a gidemeyeceği hükmü mevcut olup buna göre şirketin kural olarak hisse devir tarihi olan 30.09.2013 tarihinden önceki döneme ait borçlardan sorumlu olduğu anlaşıldığı,
Ancak yine maddede “işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla” ibaresine yer verildiğinden bu sorumluluğun kapsamında …’nin de gözetileceği, buna göre hisse devrinden önceki dönemin sınırsız şekilde geriye doğru götürülemeyeceği, en fazla işletme hakkı devir tarihine kadar geri götürülebileceği, buna göre şirketin hisse devrinden önceki borçlardan sorumluluğunun işletme hakkı devir tarihinden itibaren başladığı, diğer bir deyişle …’ın 30.09.2013 tarihinden önceki borçlardan sorumluluğunun kapsamının 24.07.2006-30.09.2013 arasındaki süre ile sınırlı olduğu anlaşıldığı, buna göre, 24.07.2006-30.09.2013 tarihleri arasında doğmuş olan borçlar …’a rücu edilemeyecek olup bunlar … üzerinde kalacaktır, ancak 24.07.2006 tarihinden önceki borçlar hisse satış sözleşmesinin 9.4. maddesinin atfıyla …’nin 7.4. maddesi uyarınca …’a rücu edilebileceğini,
Buna ilişkin davacının görülmekte olan davaları davalıya ihbar külfeti ve dava konusu olayın niteliğine göre rücuun kapsamına dair bilirkişi raporunda tablo olarak gösterildiği ve sonuç olarak; Somut uyuşmazlık, …7.4.maddesi kapsamında olup rücua konu borcu doğuran olay, yani iş kazası, 24.07.2006 tarihinden önce meydana geldiği için davacı, bu ilam nedeniyle yaptığı ödemelerin tamamını davalıya rücu edebileceği, davalıya rücu edilebilecek alacağın hesabı ekli tablodaki gibi yapıldığı, davacının … … Müdürlüğünün 2016/3981 E. sayılı dosyasına yaptığı ödemeden davalıya rücu edebileceği tutarın 28.05.2019 tarihli ödeme toplamı olan 36.275,28 TL olduğu, ödemede fazlalık bulunmadığı görüldüğü, ayrıca, bakiye karar ilam harcı olarak Vergi Dairesi’ne ödenen 878,90 TL’nin de rücu edilebileceği, bu ödemenin tarihi vergi tahsil alındısı okunaksız olduğu için tespit edilemediği, bu vergiye isabet eden gecikme cezasının ise davalıya rücu edilemeyeceğini belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; dava … İş mahkemesinin Esas no: 2013/276, Karar No: 2016/391 sayılı kararı uyarınca dava dışı alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenen toplam 36.275,28 TL’nin davalıdan ve ayrıca bakiye karar ilam harcı olarak Vergi Dairesi’ne ödendiği belirtilen 1.068,34 TL’nin …hükümleri uyarınca davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkin olduğu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile …’ın özelleştirilmesi için imzalanan Hisse Satış sözleşmesinin “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu bususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahhüt ve garanti eder.” şeklindeki 9.4. maddesinde alıcının hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak tüm borçlardan sorumlu olduğu, bunlarla ilgili olarak …’a gidemeyeceği hükmü mevcut olduğu, buna göre şirketin kural olarak hisse devir tarihi olan 30.09.2013 tarihinden önceki döneme ait borçlardan sorumlu olduğu anlaşıldığı,
Yine maddede “işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla” ibaresine yer verildiğinden bu sorumluluğun kapsamında …’nin de gözetileceği, buna göre hisse devrinden önceki dönemin sınırsız şekilde geriye doğru götürülemeyeceği, en fazla işletme hakkı devir tarihine kadar geri götürülebileceği, buna göre şirketin hisse devrinden önceki borçlardan sorumluluğunun işletme hakkı devir tarihinden itibaren başladığı, bu duruma göre, 24/07/2006-30/09/2013 tarihleri arasında doğmuş olan borçların, davalı …A.Ş.’ye rücu edilemeyeceği, bunların davacı taraf üzerinde kalacağı, ancak 24/07/2006 tarihinden önceki borçların hisse satış sözleşmesinin 9.4. Maddesinin incelenmesi sonucu; …’nin 7.4. Maddesi uyarınca davalı …A.Ş.’ye rücu edilebileceği, davacı tarafça icra dosyasına 24/10/2016 tarihinde Tehiri icra teminatı olarak 32.500,00 TL yatırıldığı, ayrıca 28/05/2019 tarihinde 3.775,28 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığı, 32.500,00 TL’lik ödemenin teminat olarak yatırıldığı için 28/05/2019 tarihinde bakiye borç tutarı olarak yapılan ödeme dikkate alınarak; ödeme tarihi olarak 28/05/2019 tarihi değerlendirilmiş, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak değerlendirilmiş ve sonuç olarak; davaya konu rücua konu borcu doğuran olayın 24/07/2006 tarihinden önce meydana geldiği ve bu nedenle yapılan ödemelerin tamamının davalıya rücu edilebileceği, ayrıca vergi dairesine bakiye karar ilam harcı olarak ödendiği anlaşılan 878,90 TL’nin de davacı tarafça rücuunu talep edebileceği anlaşılmakla; 36.275,28 TL+878,90 TL =37.154,18 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
37.154,18-TL alacağın, 28/05/2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 2.538,00 TL harçtan 637,74 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.900,26 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.313,26 TL sinin davalıdan, 6,74 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 73,50 TL posta ve tebligat gideri,750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 823,50 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 99,49 kabul) 819,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 59,30 TL başvurma harcı ile 637,74 TL peşin harç toplamı 697,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.573,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 189,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.