Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/86 E. 2021/486 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/86 Esas
KARAR NO : 2021/486

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/12/2013
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/08/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu faturalardan da anlaşılacağı üzere davalı şirkete malzeme, imalat ve işçilik hizmetlerinde bulunduğunu ve faturalardan kaynaklı alacağını tahsil edemediğini belirterek 10/12/2010 tarihli A008306 seri nolu, 17/01/2011 tarihli A008318 nolu ve 10/12/2010 tarihli A008307 nolu faturalardan kaynaklı fazlaya ilişkin tüm alacak ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL alacağın davalı şirketten faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 3 ayrı faturaya dayalı kısmi dava açamayacağını, davanın usulden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak da; dava konusu ticari ilişkinin açıklanmadığını, fatura tarihlerinin 2010 ve 2011 yıllarına ait olduğunu, tanzim tarihlerinin üzerinden 3 yıl geçtikten sonra dava açıldığını, aradan geçen sürede müvekkili şirket ile bir teması ya da hesap mutabakatı gibi talebi de olmadığını, davacının Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile 2011 yılında müvekkili şirket aleyhine dava açıldığını, davanın reddedildiğini, aynı hususta yeni bir dava da açılmadığını, faturaların müvekkili şirketin ticari kayıtlarında yer aldığını, davacıdan bir kısım malzeme alındığını, fatura bedellerinin fazlasıyla ödendiğini, müvekkilinin sehven 20.574,80 TL davacı tarafa fazla ödeme yaptığını, cari hesap ekstresinden ve davacıya çek ile yapılan ödemelerden anlaşılacağı üzere 839.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek esastan da davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, faturalara dayalı alacağın davalıdan tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkememizin … esasına kayıtla yapılan yargılamada;
Davacı vekiline 3 adet fatura toplamı üzerinden eksik harcı tamamlaması için 20 gün kesin süre verilmiş, harcın 05/06/2014 tarihinde tamamlanmış olduğu anlaşılmış,
Bitlis Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılarak, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi 09/03/2015 tarihli raporunda, fatura ve belgeler tarafına verilmediği için inceleme yapamadığını bildirmiş, davacı vekili, müvekkilinin defterlerinin vergi incelemesinde bulunduğunu beyan etmiş, vergi incelemesi bittikten sonra yeniden talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi 27/01/2016 havale tarihli raporunda sonuç olarak; dava konusu 3 adet toplam 798.637,00 TL bedelli faturaların davacının 2010 ve 2011 yıllarındaki incelenen yasal defterlerine işlendiğini, … Elektrik … isimli şahıs adına kesilen toplam 779.000,00 TL çeklerin 23/12/2010 tarihinde … … Ankara şubesinden … isimli şahsın yine 23/12/2010 tarihinde tahsil ettiğini, 60.000,00 TL bedelli çekin de 10/06/2011 tarihinde … isimli şahsın … Asyanın Ankara Şubesinden tahsil edildiğini, davacının alacağı bulunmadığını bildirmiş,
Davacı vekili yargılama sırasında bilirkişi raporuna karşı beyanında; alacakların çekler ile tahsil edildiği bilirkişi tarafından beyan edilmiş ise de; çek bedellerinin müvekkili tarafından tahsil edilmediğini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. sayılı soruşturma dosyası ile taraflarından dolandırıcılık nedeniyle … hakkında şikayette bulunulduğunu, …’un müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, çeklerin arka yüzündeki kaşe ve imzanın müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, çeklerle ilgili olarak müvekkilinin tahsilat yapmadığını bildirmiş, davacı asıl yargılama sırasında beyanında … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, aldığı 3 adet çekte ciro bölümündeki imzaların kendisine ait olmadığını, diğerinin de imzasız olmak üzere bu kişi tarafından bankaya ibraz edildiğini, ödeme aldığı paraları kendisine vermediğini, kendisiyle görüşmelerinde bankadan parayı almadığını bildirdiğini, …’un o süreçte yanında işçi olarak çalıştığını, paranın kendi uhdelerine geçmediğini bildirmiş,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulan şikayet dilekçesi örneğinin incelenmesinde müştekinin …, sanıkların …, … …, … ve … … Katılım Bankası A.Ş., suçun görevi kötüye kullanma, resmi evrakta sahtecilik, sahte imza ve dolandırıcılık, konunun … … Ltd. Şti. İle ticari ilişkiden … 3 adet fatura alacağı için ödenmediğinden Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin … esasta dava açıldığı, 3 adet çekle ödeme yapıldığının belirtildiği, ancak ödendiği bahsedilen çeklerin incelenmesinde ödemenin kendisine yapılmadığını, çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, ticari kayıtlarda yer almadığını, bankaya gitmediğini, davalı şirket kayıtlarında dahi yer almadığını, … adlı kişiye çeki verip bankaya ibraz etmeleri müştekinin alacağını tahsil etmiş gibi göstermelerinin müştekiyi zor duruma soktuğu ve dolandırdığı iddiasıyla davalı şirket yetkilileri ile çeki ibraz eden … hakkında şikayetçi olunduğu anlaşılmış,
Ödemeye dayanak sunulan çek örneklerinin incelenmesinde … … Ankara Şubesine ait 23/12/2010 keşide tarihli çekin keşidecisinin … İnş. … Ltd. Şti. lehdarının … cirantanın … 320.000,00 TL limitli çek numarasının B-4156895 olduğu, diğer çekin B-4156896 çek numaralı 23/12/2010 keşide tarihli keşidecisinin … İnş. … Ltd. Şti. Lehdarının … yazılı olup, … imzalı 399.000,00 TL bedelli olduğu, diğer çekin B-4616649 çek numaralı 10/06/2011 keşide tarihli keşidecisinin … İnş. … Ltd. Şti. Lehdarının … cirantanın … 60.000,00 TL bedelli olduğu … Bankası A.Ş. cevabında 3 adet çekin … tarafından ibraz edildiği ve tahsil edildiğinin belirtildiği anlaşılmış,
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu faturalara ilişkin malların davalıya teslim edildiği, toplam bedelinin 808.424,00 TL olduğu, toplam 839.000,00 TL bedelli çeklerin keşidecisinin davalı lehdarının davacı olduğu, o dönemde davacı çalışanı olan … tarafından bankaya ibraz edildiği ve bu kişiye ödeme yapıldığının banka yazı cevabı ile sabit olduğu ödenen bedelin … tarafından davacıya verilip verilmemesinin davacı ile daha önceki çalışanı ve ödeme yapılan kişi arasında iç ilişki olup, çek keşidecisi davalıyı bağlamayacağı, davalının çekleri davacı adına keşide ederek verdiği, bu şekliyle davalı tarafından ödeme yükümlülüğünün yerine getirildiği, bankaya ibrazla tahsilatın da yapılmış olduğu davalının başkaca sorumluluğunun kalmadığı, bedelin ödendiği anlaşılmakla, dosya kapsamı alınan beyanlar banka yazı yanıtı içeriği itibariyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulan 2015/183391 sayılı soruşturma evrakının sonuçlanmasının beklenmesinin işbu dava açısından sonuca etkili olamayacağı kanaatine varılarak, banka yazı yanıtı karşısında davacının o dönemde işçisi olduğunu belirttiği …’a banka tarafından ödeme yapılmadığı şeklindeki beyanı kabule şayan görülmeyerek açılan davanın reddine ilişkin 30/03/2016 tarih 2016/206 sayılı karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 14/10/2019 tarih 2019/2414 esas 2019/3907 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında “Somut olayda davacı, çekleri tahsil eden … isimli kişinin yetkili temsilcisi olmadığını, ciro amacıyla atılan imzanın kendilerine ait olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise fatura bedellerinin çekler ile ödendiğini savunmuştur. Mahkemece …’un yaptığı benzer işlemlerin temsil olunan tarafından benimsenip benimsenmediği, onanıp onanmadığı hususunda herhangi bir inceleme yapılmamıştır. …’un yetkili temsilci gibi davranıp davranmadığı konusunda inceleme yapılmamış olduğundan, ticaret sicil kayıtları ile gerekirse banka kayıtları da araştırılarak, defterler üzerinde inceleme yapılıp benzer işlemlerin … tarafından temsilci sıfatıyla hareket ederek yapılıp yapılmadığı, davacının …’u temsilcisi gibi görüp görmediği hususunda araştırma yapılıp, davacının temsilcisi olduğunun yahut temsilci gibi hareket ettiğinin anlaşılması halinde, şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmeli, aksi halde ise davacının alacak miktarı saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile bu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2021/86 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Bitlis Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacının 2010-2011 yılları ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ise de; davacıya ait defterler davacı vekilince mahkememize sunulmakla dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış olup; bilirkişi 15/06/2021 tarihli raporunda; davacının incelenen 2010 ve 2011 yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin bulunmadığını, toplam 817.624,12 TL bedelli 3 adet faturanın yıllara yaygın inşaat hakedişleri hesabına kaydedildiğini, fatura bedellerinin kasa ve bankalar hesabında tahsilat kayıtlarının varlığı, davalı tarafça keşide edilen çeklerin izleneceği alınan çekler hesabının hiç çalıştırılmadığı, davalı adına cari hesap takibi yapılmadığından taraflarınca tablo yapılamadığını, personele borçlar hesabı hiç çalıştırılmadığından çekleri bankaya ibraz ederek tahsil eden … isimli kişinin sigortalı çalışan kaydına rastlanmadığını, dava konusu toplam 817.624,12 TL’lik 3 adet fatura bedelinin davalı tarafça davacı lehine keşide edilen toplam 839.00,00 TL bedelli 3 adet çekle ödendiğini, işbu çeklerin davacı tarafça düzenlenen vekaletname ile yetkilendirilen ve çalışanı olduğu davacı tarafça beyan edilen … tarafından tahsil edildiği, dava konusu faturalardan dolayı davacının alacağının bulunmadığını bildirmiştir.
Dosyaya sunulan … Noterliği’nden düzenlenen … yevmiye numaralı 11/10/2010 tarihli vekaletname örneğinin incelenmesinde; vekil edenin …, vekil edilenin …, vekaletnamenin konusunun “… T.C. Hudutları dahilinde hala mevcut bulunan ve bundan böyle mevcut olacak olan bilimum resmi ve hususi Milli ve Yabancı Bankalar, Özel Finans Kurumları nezdinde mevcut her nevi hesaplardan dilediği miktarda para çekmeye, hesaplara para yatırmaya, yeni hesaplar açmaya, açılmış hesapları dilerse kapatmaya, ahzu kabza, evrak ve makbuz ve ibralar vermeye, vekil eden adına verilmiş ve verilecek çekleri ilgili banka veznesinden tahsil etmeye, evrak ve belgelerini imzalamaya, bankalara gelmiş ve gelecek olan havaleleri almaya, makbuzlarını imzaya, ibralar vermeye, bilimum çek, poliçe, emre muharrer senetleri ilgili bankaya tahsil ve teminata vermeye, protestolarını talep etmeye, bu hususlarda yapılması gerekli iş ve işlemleri yapmaya mezun olmak üzere …” olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından ; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu dava konusu 008306, 008307, 008318 seri numaralı faturalara konu malların davalıya teslim edildiği, hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davada uyuşmazlık fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacağının olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacı taraf fatura bedellerinin ödenmediğini, çeklerle ödeme yapıldığı belirtilen …’un o süreçte kendi yanında işçi olarak çalıştığını, ödeme aldığı paraları kendisine vermediğini, çekteki imzaların kendisine ait olmadığı savunmasında bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu faturalara ilişkin malların davalıya teslim edildiği, toplam bedelinin 808.424,00 TL olduğu, toplam 839.000,00 TL bedelli çeklerin keşidecisinin davalı, lehdarının davacı olduğu, o dönemde davacı çalışanı olan …’a davacı tarafça verilen vekaletname ile adına verilmiş ve verilecek çekleri ilgili banka veznesinden tahsil etme yetkisi verildiği, … …’tan gelen yazı cevabında da … İnş. Ltd. Şti.’nin 216742-1 nolu hesabı üzerine keşide edilen çeklerle ilgili olarak 3 adet çekin Ankara Şubesi’nden ibraz edilerek tahsilinin gerçekleştiği ve söz konusu çekleri şubeye ibraz edenin … olduğunun belirtildiği, her ne kadar ticari defterler üzerinde yapılan incelemede çekleri bankaya ibraz ederek tahsil eden … isimli kişinin sigortalı çalışan olduğuna ilişkin kayıtlara rastlanmamış ise de; personele borçlar hesabının hiç çalıştırılmadığı, ancak ticari defterlerde fatura bedellerinin nakit ve bankadan tahsilat kayıtlarının varlığı ve vekaletname içeriği de nazara alındığında …’un davacının temsilcisi gibi hareket ettiğinin kabulü gerektiği, ödeme yapılan üçüncü kişi ile temsil edilen arasındaki ilişkinin davalı çek keşidecisini bağlamayacağı, bunun temsilci ile temsil edilen arasında iç ilişki olduğu, davalının çekleri davacı adına keşide ederek verdiği, bu şekliyle davalı tarafından ödeme yükümlülüğünün yerine getirildiği anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 256,20 TL ve tamamlanan 13.559,00 TL toplamı 13.815,20 TL’den mahsubu ile artan 13.755,9‬0 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 3,75 TL ve 1 adet tebligat 8,00 TL olmak üzere toplam 11,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 57.471,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır.