Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/84 E. 2021/620 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/84
KARAR NO : 2021/620
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … -(VKNO: …)- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
G.K. YAZIM TARİHİ : 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki kapsamında cari hesabın mevcut olduğunu, cari hesaptan kaynaklanan 28/11/2017 vade tarihli 1.660,38-TL bedelli fatura konusu alacağın ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2020/7319 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe geçildiğini, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde takip konusu alacağın % 20’sinde az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; ticari ilişki gereğince taraflar arasında mal alım satımının gerçekleştiğini, bu kapsamda müvekkili tarafından alınan mal karşılığında 600-700 bin TL civarında ödeme yapıldığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davacının alacağını dayandırdığı cari hesaba dayanak son fatura konusu malın müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu faturalardan dolayı müvekkilinin borcunun olmadığı gibi cari hesaptan kaynaklanan borç içinde temerrüde düşülmedikçe faiz istenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
DELİLLER ,DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, cari hesap/faturaya dayalı ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; tarafların ticari defterlerine, tarafların BA/BS formlarına icra dosyasını, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemin deliline, davalı vekili ise; müvekkilinin ticari kayıtlarına, tanık, yemin ve bilirkişi deliline dayanmıştır.
Ankara … İcra Dairesi’nin 2020/7319 esas sayılı dosyası incelendiğinde ;davacı vekili tarafından davalı aleyhinde 1.660,38-TL cari hesap alacağı ve 690,56-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.350,94-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2020/10648 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe geçildiği, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine dosyanın Ankara …. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, buraca çıkartılan ödeme emrine borçlunun süresi içinde yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğu ve işbu davanın yasal süresinde açıldığı görülmüştür.
Taraflara ait BA/BS formları ilgili vergi dairelerinde celp edilmiş, davacının defter ve kayıtlarının bulunduğu, … Mahkemesi’ne talimat yazılarak defterler üzerinde alınan mali müşavir bilirkişi raporunda; söz konusu faturanın vade farkı faturası olduğu, taraflar arasında vade farkına ilişkin sözleşmenin dosya kapsamında bulunmadığını, fatura üzerinde son ödeme tarihi ve aylık faizin yazılı olduğu, davalının söz konusu faturayı vergi dairesine beyan etmediğini, taraflar arasında 3 adet mal alım/satımı nedeniyle e-faturanın düzenlendiği, ilk 31/07/2017 tarihli 644.909,68-TL’lik faturanın makina teçhizat malzeme ve ekipmanı faturası olduğu ve faturanın altında son ödeme tarihi olarak 28/11/2017 tarihinin yazıldığı, faturaya karşılık USD üzerinde 4 adet çek alınarak fatura bedelinin tahsil edildiği, çeklerin veriliş tarihleri ile vade tarihleri arasında 1-2 aylık sürenin olduğu, yine 2. ve 3. E-faturaların 11/08/2017 tanzim tarihli olduğu, 17.020,10-TL’lik faturanın son ödeme tarihinin 08/12/2017 ve diğer 14.000,00-TL’lik faturanın 09/12/2017 olarak yazıldığı, bu faturalara karşılık 24/11/2017 tarihinde alınan ve vadesi 29/03/2018 olan çek ile ödemenin kapatıldığı, bu çekin verildiği tarih ile vade tarihi arasında 110 günlük gecikme olduğu ve faturada yazan aylık %2 faiz-temerrüd (vade farkı) uygulaması yapıldığı ve buna göre KDV dahil 2.647,00-TL vade farkının hesaplandığı ancak ürünlere uygulanan %62,49 iskonto yapıldığında ise 1.654,40-TL olarak hesap edilip, faturanın bu şekilde düzenlendiği bildirilmiştir.
Davalının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanması için Mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, hazırlanan raporda; davalının ticari defterlerinin bulunmadığından incelenemediği ancak dosya kapsamında ve davacının defterleri üzerinde incelenen rapor da değerlendirildiğinde takip konusu faturanın vade farkı faturası olarak düzenlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle 3 adet fatura düzenlendiği, bunlardan ilk fatura bedelinin vadeli çekler ile ödendiği ve davacının bu ödemelere herhangi bir itirazının bulunmadığı, son iki faturanın da aynı şekilde vadeli çek ile ödendiği ancak bu ödemelere ilişkin olarak vade farkı faturasının düzenlendiği, taraflar arasında yazılı bir vade farkı sözleşmesi ve de süre gelen bir uygulamanın bulunmadığını, faturalar karşılığı alınan vadeli çeklerin tahsilinde herhangi bir itirazi kayıt bulunmadığı, çeklerin itirazsız alınarak defterlere ödeme olarak kaydedildiği, vadelerinde tahsil edilerek kayıtlara geçtiğini, yine vade farkı faturasının, davalıya süresinde teslim edildiğinin ispat edilemediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, takip konusu fatura, icra dosyası, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 3 adet mal alım satımı nedeniyle faturanın davacı tarafından düzenlendiği, davalı tarafından fatura bedellerinin ileri vadeli çekler ile ödendiği, çeklerin herhangi bir itiraz yapılmadan tahsilat makbuzları ile alınıp defterlere kaydedildiği ve vade tarihlerinde tahsil edildiği, taraflar arasında vade farkı uygulamasına ilişkin fiilin uygulamanın bulunmadığı gibi yazılı bir sözleşmenin de mevcut olmadığı anlaşılmakla, davacının takibine konu ettiği ve vade farkından kaynaklandığı anlaşılan fatura bedelinin talep edilemeyeceği nazara alınarak, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ,
Davacının davasının REDDİNE ,
Alınması gerekli 59,30TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 1.660,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2021
Katip …

Hakim …