Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/81 E. 2021/873 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/81
KARAR NO : 2021/873

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -(T.C.N.:…)-…
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; 04/12/2017 günü …’ın sevk ve idaresindeki bulunan … plakalı aracın yaya olan müvekkile çarpması sonucu meydana gelen kazada, yaya olan müvekkilinin malul-sakat kaldığını, kazanın … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğini, kusur durumunun lehe artış hallerine ilişkin her türlü haklarının saklı olduğunu, kazaya ilişkin ceza yargılamasının Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/732 E, 2018/1287 K sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı …Ş tarafından yapıldığını, müvekkilinin kaza neticesi vücudunun çeşitli yerlerinden ağır şekilde yaralandığını, organ ve hareket kaybına uğradığını, tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamayıp malul-sakat kaldığını, bu nedenle hesaplamaya esas özür oranının tespiti amacıyla; İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından 16/11/2020 tarihli maluliyet-özür raporu alındığını ve davalıya da bir suret gönderildiğini, 10/09/1973 doğumlu olan müvekkilinin PMF tablosuna göre tahmini yaşam süresinin 27 yıl civarında olduğunu, bakiye ömür düşünüldüğünde müvekkilinin normal insanlardan fazla güç-efor sarf edeceğini, kısaca maluliyeti-özrü oranında ömrü boyunca zorlanacağını, müvekkilinin elindeki rapor ve belgelerle maluliyet tazminatının alınması amacıyla, davalı …Ş.’ne başvurulduğunu, fakat davalı tarafından yasal süresi içinde çözüm bulunamadığını, başvuru aşamasında, daha önceki bir tarihte müvekkilinin önceki vekili tarafından başvuru yapıldığı ve önceki vekile miktarını bilmedikleri bir ödeme yapıldığı bilgisi edinildiğini, ancak ödemenin miktarı taraflarınca bilinmemekte olduğunu, davalı … tarafından, müvekkilinin alacağının eksik ödendiği kanaatinde olmakla birlikte, sigorta şirketinden hasar dosyası celp edildiği takdirde haklılıklarının anlaşılacağını, HMK. 107/1-2 maddesine göre -belirsiz alacak davası- dava açarken net tazminat miktarını bilmediklerini, ilerde eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davanın kabulü ile; 200,00 TL bakıcı gideri, 300,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 6.500,00 TL daimi iş göremezlik (malullük-sakatlık- özür) olmak üzere toplam 7.000,00 TL malullük sakatlık (bakıcı gideri, geçici ve daimi iş göremezlik) tazminatının, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı … adına kayıtlı aracın …. poliçe numarası ile 15/11/2017-15/11/2018 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 330.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazminin esas olduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacı tarafından müvekkil sigorta şirketine dava konusu kaza nedeniyle yapılan başvuru üzerine 15991661 numaralı hasar dosyasının açıldığını, işbu hasar dosyası kapsamında davacı tarafa 24/04/2019 tarihinde 5.092,56 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin doğru şekilde ödeme yaptığını, davacının müvekkili şirketten talep edebileceği fark tazminat tutarı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde, başvuru sahibinin maluliyetinin tespiti ardından, öncelikle ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak hesaplama yapılması ve ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında fark olup olmadığı, zararın karşılanıp karşılanmadığının değerlendirilmesinin gerektiğini, yapılan ödemenin zararı karşılamadığının anlaşılması halinde, yapılan ödemenin güncellenerek tazminat miktarından indirilmesinin gerektiğini, her durumda müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, tedavi giderlerinden sayılan geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirketin bu talep nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
KTK’nin 85.maddesinde göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işletenin doğan zarardan sorumlu olacağı açıklanmıştır. Aynı yasanın 91.maddesine göre; bu kanunun 85/1 maddesi kapsamında kalan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Öte yandan ZMMS Genel şartlarının A.1 maddesi uyarınca sigortacı; poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Motorlu aracın karayolunda iletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da bir şeyin zararına neden olmasından işleten sorumlu olup bu sorumluluk tehlike sorumluluğudur. Aracın karayolunda kullanılmasından yarar sağlayan işleten meydana gelebilecek tehlikeler ve hasarlardan kusursuz sorumludur. İşletenin tehlike sorumluluğundan kurtulmasını düzenleyen KTK’nun 86.maddesine göre kazanın mücbir sebepler, zarar görenin veya üçüncü kişilerin ağır kusurundan kaynaklandığının ispatlanması gerekir.
Davaya konu araç kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, davalı … aracın işletilmesinden doğan zararları poliçe kapsamında teminat altına almıştır. Bu kapsamda davalı … zarardan sigorta hukukunun genel ilkeleri ve poliçe koşulları çerçevesinde sorumlu olacaktır.
Olay, 04/12/2017 günü saat 08:15 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki davalı yana zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracı ile Ahi Mesut mahallesi 1781. sokaktan 1785. sokağa giriş yaptığı esnada karşı yönden gelen araçtan dolayı manevra yapmasıyla yolu karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya …’ya çarpması neticesinde, dava konusu trafik kazası meydana geldiği,
Davacı yaya … 1781. sokağı olay mahalli Abdurrahim Karakoç İlkokulu karşısında davalıya sigortalı araç sürücüsünün seyir istikametine göre, sağdan sola doğru yolu karşıdan karşıya geçmek istediği, davacı yaya soruşturma sırasında aldırılan bilirkişi raporunda araçlara geçiş hakkını vermediğinden dolayı asli kusurlu bulunduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68. maddesinin (b) bedine göre, taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasak olup, dosya kapsamına göre, yayanın geçiş yaptığı noktanın ilerisinde yer işaretlemeli yaya geçidi bulunduğu, davacı yaya …’nın olay mahalli noktada yolu karşıdan karşıya geçerken sağ yanında bulunan yer işaretlemeli yaya geçidini kullanmaması, araçları kontrol etmeden yola inmesi, araçların geçişini beklememesi, araçlara öncelik sağlamadan tehlikeli bir biçimde yolun karşı tarafına geçme teşebbüsünde bulunarak yaralanmasına neden olduğu olayda %75 oranında kusurlu olduğunu,
Davalı yana zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki aracı ile 1781. sokak üzerinde seyir halindeyken davalı yana sigortalı araç sürücüsü olay mahalli 1785. Sokak kavşağına geldiğinde yolu karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya çarparak yaralanmasına neden olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsü soruşturma sırasında aldırılan bilirkişi raporunda kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından dolayı tali kusurlu bulunduğu, sürücü seyir halinde iken, şartlar ne olursa olsun kaplamaya inen ve inmekte olan yayaya karşı zamanında tedbir almak zorunda olduğu, davalı yana sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile seyrisırasında, yola gereken dikkatini vermemesi, kavşakta hızını azaltmaması, hızını görüş, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması, sol yanında yola inen davacı yayaya karşı yoldaki mevcudiyetini gösterecek şekilde direksiyon tedbiri ile birlikte ikaz ve fren tedbirine başvurmaması nedeniyle olayda %25 oranında kusurlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporunun dosyamıza sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 12/08/2021 tarihli raporda; 10/09/1973 doğumlu, …’nın 04/12/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı olarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; bedensel özür oranının %2 olduğu, kaza nedeniyle bakıcı ihtiyacı süresinin 2 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğini belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
SGK Sakarya Adapazarı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 08/03/2021 tarihli yazısı ile; davacı yönünden herhangi bir gelir yada aylık bağlanmadığı, rücuya tabi ödeme yapılmadığı belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı yönünden davalı …Ş. Tarafından 24/04/2019 tarihinde toplam 5.092,56 TL işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişisi tarafından verilen raporda; davacı …”nın ilkokul mezunu olduğu, çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı, araştırma yazısında belirtildiği, SGK Sakarya Adapazarı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 08.03.2021 tarihli yazısında; davacı …’nın kaza tarihi öncesinde herhangi bir sigortalılık bildirimi bulunmadığı belirtildiği, … 10.09.1973 doğumlu olup kaza tarihinde 44 yaşındadır. Dosya içerisinde davacının kaza tarihi öncesi ve sonrasında sürekli ve düzenli olarak çalışıp gelir elde ettiğini gösterir herhangi bir bilgi yada belge bulunmadığından, ev hanımı olduğu kabul edilerek değerlendirme yapıldığı,
Dosya içerisinde yer alan belgelerden ev hanımı olduğu anlaşılan davacı … için asgari ücret esas alınarak hesaplama yapıldığı, ancak hesaplamaya esas alınan ücret bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olması sebebiyle, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indirimi, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımı davacının maluliyeti nedeni ile uğradığı zararın hesaplanması sırasında dikkate alınmadığı, davalı …Ş tarafından, 24.04.2019 tarihinde toplam 5.092,56 TL işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği anlaşıldığı, yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminat tutarında indirildiği ve yapılan hesaplamalar sonucunda 04.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %2 oranında malul olan ve %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilen 1973 doğumlu davacı … için sigorta ödeme tarihi ile hesap tarihi verilerine göre ayrı ayrı tazminat hesabı yapılmış, sigorta ödemesiyle zararının ödeme tarihinde tam olarak karşılanmadığı tespit edilmiş, hesap tarihi itibariyle; 1.055,10 TL bakiye iş gücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 960,15 TL bakıcı gideri hesaplandığını belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; davacının trafik kazası neticesinde yaralandığı, Adli Tıp raporunda vücut özür oranının %2 olduğu, tedavi süresince bakıcı ihtiyaç süresinin iki ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, dava dışı sürücü …’ın olayda %25 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan … plakalı hususi otomobilin davalı …Ş.’ye 15/11/2017-15/17/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı … tarafından toplam 5.092,56 TL işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ödendiği, ödeme güncellenerek hesaplanan tazminat tutarından indirildiği ve sigorta ödemesi ile zararın ödeme tarihinde tam olarak karşılanmadığı tespit edilmekle; hesap tarihi itibariyle 1.055,10 TL bakiye işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile 960,15 TL bakıcı gideri hesaplandığı anlaşılmakla; dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklandığı ve bu nedenle davalının yasal faizden sorumlu olduğu ve kısmi ödemenin yapıldığı tarihte temerrüdün gerçekleştiği değerlendirilmekle; davacı yönünden 2.015,25 TL maddi tazminatın 24/04/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
Davacı yönünden 2.015,25 TL maddi tazminatın 24/04/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 137,66 TL harçtan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 78,36 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 380,03 TL sinin davalıdan, 939,97 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 192,00 TL posta ve tebligat gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.592,00 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 28,79 kabul) 458,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 118,60 TL peşin ve başvurma harcı toplamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.015,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.984,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı Vekili Av. Merve Başeğmez Dalgıç yüzüne karşı dava değeri istinafa başvuru sınırı altında olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.