Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/8 E. 2021/336 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/8
KARAR NO : 2021/336

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalı tarafa ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafın ödeme emrine davacı müvekkile karşı herhangi bir borcu olmadığı şeklindeki soyut beyanları ile itiraz ettiğini, davalı tarafın yapmış olduğu mesnetsiz ve gerçeğe aykırı itirazının reddi gerektiğini, eldeki icra takibinin dayanağının … Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı kararı olduğunu, şöyle ki; dava dışı … tarafından davalı … Proje Danışmanlık İnş. San. Tic. Ltd. Şti ve müvekkil şirket aleyhine iş kazası nedeniyle maddi manevi tazminat konulu dava açıldığını, işbu dava neticesinde … Mahkemesi’nce … E. … K. sayılı karar ile davanın kabulü ile 4.761,42 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ve müvekkil şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak dava dışı işçiye verilmesine ve sair yargılama giderleri hakkında karar verildiğini, anılan karar uyarınca dava dışı işçi, davalı ve müvekkil şirket aleyhine … Müdürlüğü’nin … E. sayılı dosyası ile ilamlı takip başlattığını, takip konusu borcun tamamının (35.175,00 TL) müvekkil tarafından icra dairesi kanalıyla dava dışı işçiye ödendiğini ve anılan takip dosyasının kapatıldığını, davalı tarafça ne dava dışı işçiye, ne icra dosyasına ne de müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilince ödenen bedelin davalı şirket payına düşen kısmın tahsili amacıyla davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçilmiş ise de davalı tarafça söz konusu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini bu nedenle takibin durduğunu, davalı/borçlunun … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takip konusu 35.175,00 TL’nin (faizi ve masraf hariç) davalı/borçludan tahsiline, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen alacak istemine ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 21/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı …’nin, işçisini, gerekli kanuni ve işe özel eğitim vermeden çalıştırması, yüksekte çalışmanın gereği olan düşmeye karşı tedbirleri almaması, çalışanın … ile ilgili kurallara uyup uymadığını denetlememesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu ve sorumlu olduğu, davacı asıl işveren … unvanlı işyerinin ise kazada kusuru bulunmadığı ancak İş Kanunu Madde 2 den kaynaklanan müteselsil sorumluluğu bulunduğundan davalı işverenin borcunun ödeyemediği, ödeyemeyeceği veya ödemesinin imkansız olduğu kısmından müteselsil sorumluluktan kaynaklanan kısmından sorumlu tutulabileceği, raporda yer verilen yasa ve yönetmelik maddeleri ile Yargıtay içtihatlarının hukuki yorum niteliğinde olmayıp kaza olayının meydana gelmesine etken unsurları tespit amacı ile yardımcı kriter olarak kullanıldığını, hukuki değerlendirmenin ve nitelendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu tespit etmiştir.
Dava dışı davalı çalışanuı işçi … tarafından … Mahkemesi’nin … E. … K. Dosyasında açılan davada hükmedilen tazminat alacağı … Müdürlüğü’nin … E. sayılı dosyası ile takibe konulmuş ve dosya borcu davacı tarafından ödenmiştir. … davalı şirket işçisi olup davacı asıl işveren olarak sorumlu tutulmuştur.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”hükmü bulunmaktadır.
İç ilişkide sorumluluk, müteselsil sorumluluk olarak kabul edilmez. Burada herkes kendi kusur oranı doğrultusunda sorumlu olur. Bu sorumluluk dağılırken kişilerin yarattığı tehlike ile kusurun ağırlığı önem taşır. Ödemeyi yapan sorumlu eğer kendisinin ödemesi gereken miktardan daha fazlasını ödemek zorunda kalır ise zarar görene o oranda halef olur.
Dava konusu olayda da davacı ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davalı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar.
Bu açıklamalar ve tüm dosya dikkate alındığında usul ve yasaya uygun ,denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre davalı …’nin, işçisini, gerekli kanuni ve işe özel eğitim vermeden çalıştırması, yüksekte çalışmanın gereği olan düşmeye karşı tedbirleri almaması, çalışanın … ile ilgili kurallara uyup uymadığını denetlememesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu ve sorumlu olduğu ,kazanın meydaa gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı,bu itibarla davacının davalı işçisine ödemiş olduğu 35.175,00 TL’yi talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile ,davalı borçlunun … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 35.175,00 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile ,davalı borçlunun … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 35.175,00 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına,
Alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranıda hesaplanan 7.035,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 2.402,80 TL harçtan 420,50 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.982,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 87,00 TL posta ve tebligat gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 479,80 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.166,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.276,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.