Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/79 E. 2021/223 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/79
KARAR NO : 2021/223

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili firmaya gelip dava konusu …. bağımsız bölüm 1-2 no’lu adresteki iş yeri vasfındaki taşınmazın satışı için aracılık hizmeti talep ettiğini, bunun üzerine taraflar arasında tellaliye sözleşmesi imzalandığını,sözleşme imzalanır imzalanmaz müvekkilinin derhal satış için ilanlar verip pazarlama faaliyetlerine başladığını, ancak davalının sözleşmeyi ihlal ederek müvekkilini devredışı bırakmak suretiyle alım-satım yaptığını, müvekkilinin sözleşme gereğince isteyebileceği 122.720,00 TL’nin tahsili için davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … sayılı dosya ile girişilen icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının maddi hatanın düzeltildiğini beyan etmesinin davanın haksızlığını açıkça ortaya koyduğunu, davacının iddialarını değiştirmesine muvafakatlarının olmadığını, bu nedenle davacı yanın … isimli müşteriyi bulduğunu ispat etmek zorunda olduğu halde, davacının bu kere açıkça dava konusu vakıanın gerçekleşmediğini ikrar ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacı …..Ltd. Şti.’yi temsile yetkili müdürünün … olduğunu, davacı şirketin sözleşmede imzasının bulunmadığını, davacının geçersiz sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, sözleşmede gayrimenkul danışmanı olarak … ve …’in adı yazmakta ve sadece …’in imzasının bulunduğunu, davacı şirketin sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü halinde dahi taraflar arasındaki sözleşme süresinde taşınmazın satılması halinde davacının ücreti hak edeceğinin hüküm altına alındığını, sözleşme süresinin 90 gün olduğunu ve davacının taşınmazın bu sürede satıldığı yönünde bir iddiasının olmadığını, sözleşede yazan miktar üzerinden tellaliye ücretini hak ettikleri iddiasının da hukuka aykırı olduğunu, söz konusu bedel üzerinden sözleşme süresinde davacı yanın satışın yapıldığını ve satış bedelinin miktarını ispatlaması gerektiğini, sözleşmedeki %6 aylık temerrüt faizinin de fahiş olduğunu, faiz oranının TBK’nun 120.maddesine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının pazarlamasına yetkili bulunduğu ….parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 ve 2 numaralı iş yerini davalı asıla gösterdiğini, iş yerinin tanıtıldığını, taraflar arasında 26/09/2014 tarihli yer gösterme formu düzenlendiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine karşın davalı tarafça müvekkilinin devre dışı bırakılmak suretiyle iş yerinin satın alındığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan 184.084,00 Tl alacağının tahsili için … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla girişilen icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak yapılan formun, davacı nezdinde çalışan bir bayan tarafından boş olarak müvekkiline imzalatıldığını, formun bir çok bölümünün daha sonra doldurulduğunu, müvekkilin gayrimenkul sahibi ile hiç karşılaşmadığını, davacı tarafın elemanı ile muhatap olduğunu, davacı tarafa ait iş yerine gitmediğini, şirket yetkilisi ile karşılaşmadığını, davacı tarafça sunulan formun sözleşme niteliğinde olmadığını, müvekkilin, davaya dayanak yapılan formdaki iş yerinin daha sonra akrabası olan … tarafından satın alınan yer olduğunu daha sonra öğrendiğini, davacı tarafça Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası üzerinden iş yerinin daha önceki maliki olan … aleyhine de benzer gerekçelerle dava açıldığını, açılan davanın reddine karar verilmesi ve her iki dava dosyasının birleştirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, tellaliye sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Konusunda uzman bilirkişilerden alınan raporda özetle, tellallık sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı yapılmasının yeterli olacağı, eldeki davada gerek tellallık sözleşmesi ve gerekse yer gösterme formunun yazılı olarak düzenlenmiş ve taraflarca imzalanmış olduğu, her ne kadar sözleşmeye davacı şirketin taraf olmadığı ileri sürülmüş ise de, gerek tellallık sözleşmesi ve gerekse yer gösterme formunun … … Gayrimenkul antetli kağıt üzerine basılı olup, her iki belgede de davacı şirketin kaşe ve imzası bulunmakla, davacı şirketin sözleşmeye taraf olduğunun kabulü gerektiği, bununla birlikte, birleşen davada davalı … icra takibine yaptığı itirazda imza inkarında bulunmuş ise de, eldeki birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde “Yer Gösterme Formu” nun sözleşme olarak adlandırılmak suretiyle takibe dayanak alındığını gördüğünden takibe ve imzaya itiraz ettiğini bildirdiği, satışa konu taşınmazın gösterilmesi öncesinde kendisine yer gösterme tutanağının imzalattırıldığını belgeyi “Yer Gösterme Formu” olarak imzaladığını kabul etmekle, imzaya olan itirazından vazgeçtiğinin değerlendirildiği, davalılar tarafından asıl davaya dayanak alınan “Satılıklarda Yetki Belgesi” süresinin 90 gün olduğu, bu sürenin dolduğu ileri sürülmüş ise de, sözleşmenin 2.maddesinde sözleşmenin geçerlilik süresi 90 gün olarak belirlenmiş, 3.maddesinin “Bu süre dolmazdan önce taraflar işbu sözleşmeyi feshedemezler, sözleşme süresi dolmazdan 15 gün öncesine kadar taraflardan birisi yazılı bildirim ile sözleşmeyi süre sonunda feshedeceğini bildirmez ise, işbu sözleşme aynı koşullarla yukarıda yazılı süre kadar yenilenmiş olur” hükmü gereği sözleşmenin feshi ihbar edilmediğinden 90 gün süre ile uzadığı, sözleşmenin 28/08/2014 tarihinde imzalanmış olup, 90 günlük sürenin 26/11/2014 tarihinde dolduğu, sözleşmenin feshi ihbar edilmediğinden sözleşme süresinin 90 gün daha uzamış ve satış işleminin 30/12/2014 tarihinde ve uzayan sözleşme süresi içerisinde yapıldığı, dolayısıyla asıl davada davalının sözleşme bedelinden sorumlu olduğu, birleşen davada, davaya dayanak “Kiralık/Satılık Yer Gösterme Formu” nun 2.maddesinde “Yukarıda bilgileri yazılı taşınmazları aşağıda imzası bulunan müşteri, bundan sonraki süreçte, bizatihi kendisi adına veya eşi adına veya kardeşleri adına veya anne-babası veya çocukları adına veya ortağı, üyesi veya temsilcisi bulunduğu tüzel kişilik adına gayrimenkul danışmanının aracılık faaliyetleri çerçevesinde kiraladığı takdirde, yıllık kira bedelinin % 12 artı KDV’sini /satım aldığı takdirde satış bedelinin %3 + KDV’ sini ödeyecektir….” hükmüne yer verildiği, birleşen davada davalıya gösterilen/tanıtılan taşınmazlardan (1) nolu taşınmazın davalının annesi tarafından, (2) nolu taşınmazın ise davalının babasının kurucusu ve son ortağı olan … Medya Matbaacılık San. ve Tic. A.Ş. tarafından satın alındığı, Yer Gösterme Formu’nun 26/09/2014 tarihinde imzalanmış olduğu, satış işlemi uzayan sözleşme döneminde yapılmış olmakla, birleşen davada davalının sözleşme bedelinden sorumlu olacağı, davacının talep edebileceği bedele gelince, gerek “Satılıklarda Yetki Belgesi” ve gerekse “Kiralık/Satılık Yer Gösterme Formu” nda satış bedelinin 5.200,000,00 TL olarak gösterildiği, “Satılıklarda Yetki Belgesi” nin 4.maddesinde “….satıcı gayrimenkul danışmanına yukarıda yazılı satış bedelinin %2’si oranındaki tellallık ücretini ve ayrıca KDV’sini ödeyecektir. “Kiralık/ Satılık Yer Gösterme Formu” nun 2. maddesinde “gayrimenkul danışmanının aracılık faaliyetleri çerçevesinde…satın aldığı takdirde satış bedelinin %3+ KDV ‘sini ödeyecektir…” hükmü bulunduğu, buna göre davacı şirketin asıl davada davalı …’dan talep edebileceği tellallık ücretinin (5.200,000,00 x 0,02 ) =104.000,00 TL, KDV (104.000,00 x 0,18) = 18.720,00 TL, 104.000,00 TL + 18.720,00 TL = 122.720,00 TL olacağı, birleşen davada davalı …’dan talep edebileceği tellallık ücretinin (5.200,000,00 x 0,03 ) = 156.000,00 TL, KDV (156.000,00 x 0,18) = 28.080,00 TL, 156.000,00 + 28.080,00 TL = 184.080,00 TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya içereğine uygun ve denetime elverişli bulunduğundan hüküm kurmaya yeterli görülmüştür.
Davacı vekili 06/08/2015 havale tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde “bu sözleşme imzalanır imzalanmaz, müvekkil şirket tarafından derhal pazarlama faaliyetlerine başlanmıştır. Müvekkilin bulduğu alıcı taşınmazın hissedarı olduğu şirket ve akrabası üzerine almış olmasına rağmen davalı müvekkile ücretini ödememiştir” şeklinde ifade kullanılmış ise de, bu ifadenin sehven yanlış yazıldığını doğrusunun “bu sözleşme imzalanır imzalanmaz müvekkili şirket tarafından derhal ilanlar verilmiş, pazarlama faaliyetlerine başlanmıştır. Ne var ki, davalı aşağıda açıklanacağı üzere sözleşmeyi ihlal ederek müvekkili devre dışı bırakarak alım satım yapmıştır.” şeklinde olması gerektiği yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili bu beyana itiraz edip, muvafakat etmediğini bildirmiş ise de, tarafların ön duruşma gününe kadar iddia ve savunmalarını karşı tarafın muvafakatına bağlı olmaksızın değiştirmeleri mümkün bulunduğundan davalı vekilinin bu yöndeki itirazı dikkate alınmamıştır.
İddia, savunma ve taraflarca sunulan kanıtlara göre, tellallık sözleşmesi ve yer gösterme formunun … … Gayrimenkul antetli kağıt üzerine basılı olması ve her iki belgede de davacı şirketin kaşe ve imzası bulunması nedeniyle davacı şirketin sözleşmeye taraf olduğunun kabulü gerektiği, davacı ile davalı … arasında tellaliye sözleşmesi yapılmasına rağmen davalının sözleşme konusu taşınmazı davacı harici satması nedeniyle davacının sözleşme bedeli ödenmesi gereken komisyonu talep etmekte haklı olduğu, yine birleşen davada … ‘ın sözleşme konusu taşınmazı davacı vasıtasıyla görmesine rağmen davacıyı aradan çıkarmak suretiyle sözleşme konusu taşınmazları annesi ve babasının kurucusu olduğu şirket adına alması nedeniyle davacının davalının sözleşme gereği ödenmesi gereken komisyonu talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından ve komisyon bedelini sözleşmelere uygun tespit eden bilirkişi raporu yerinde görüldüğünden asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili davalı tarafın takibe haksız olarak itiraz ettiğini bu nedenle %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Asıl ve birleşen davada davalı tarafın icra takibine yapılan itirazda haksız olduğu ve alacak likit olduğundan İİK’nun 67/2.maddesi gereğince hükmolunan şeyin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
I- Asıl Davada;
Davanın kabulü ile, Davalı borçlunun … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takibin devamına,
İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca hükmolunan şeyin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 8.383,00 TL harçtan 1.482,16 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.900,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 550,40 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 1.509,86 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 2.860,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 15.608,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
II-Birleşen Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas Sayılı dosyasında;
Davanın kabulü ile, Davalı borçlunun … müdürlüğü’nün …. sayılı sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takibin devamına,
İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca hükmolunan şeyin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 12.574,77 TL harçtan Mahkememiz veznesine peşin yatırılan 2.223,30 TL ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 920,40 TL toplamı olmak 3.143,70 TL’nin mahsubu ile kalan 9.431,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 535,50 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 2.251,00 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 3.586,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 21.335,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.