Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/776 E. 2022/446 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/776 Esas – 2022/446
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/776
KARAR NO : 2022/446

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI …
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 22.04.2018 tarihinde müvekkilinin yolcu
konumunda bulunduğu … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yapmış olduğu kaza sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazaya neden olan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, dava açılmadan evvel başvuruda bulunulmuş ise de ödeme yapılmadığını, şimdilik 10.000,00-1L bakıcı gideri alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, 14/06/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile 10.000,00 TL bakıcı giderini 360.000,00 TL’ye yükselterek harcını ikmal etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; ; davacının zararlarının 24.07.2019 tarihinde karşılandığını ve davacı tarafından ibraname verildiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacıya ibraname kapsamında tam teminat ödendiğini ve böylelikle poliçe teminatının tüketildiğini, sürekli bakıcı giderinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğunu, davacının hatır yolcusu olduğunu, emniyet kemeri takılı olmadığını, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE :
Dava; trafik kazası nedeniyle bakıcı giderine konu maddi tazminatın tahsili isteğine ilişkindir.
KTK’nin 85.maddesinde göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işletenin doğan zarardan sorumlu olacağı açıklanmıştır. Aynı yasanın 91.maddesine göre; bu kanunun 85/1 maddesi kapsamında kalan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Öte yandan ZMSS Genel şartlarının A.1 maddesi uyarınca sigortacı; poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Motorlu aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da bir şeyin zararına neden olmasından işleten sorumlu olup bu sorumluluk tehlike sorumluluğudur. Aracın karayolunda kullanılmasından yarar sağlayan işleten meydana gelebilecek tehlikeler ve hasarlardan kusursuz sorumludur. İşletenin tehlike sorumluluğundan kurtulmasını düzenleyen KTK’nun 86.maddesine göre kazanın mücbir sebepler, zarar görenin veya üçüncü kişilerin ağır kusurundan kaynaklandığının ispatlanması gerekir.
Kazaya neden olan davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç kaza tarihini kapsar şekilde davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu 330.000,00 TL vefat ve sakatlık , 330.000,00 TL tedavi giderleri limiti belirlendiği anlaşılmıştır. Kaza tarihi itibariyle sözleşme içerisindeki artışlardan dolayı limit 360.000,00 TL’ye ulaşmıştır.
Davacının sosyal ve ekonomik durumunun tespiti için ilgili Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmış, SGK’ye yazılarak davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, davalı Türkiye Sigorta Şirketine hasar dosyasının celbi için yazı yazılmış, davacının tedavi gördüğü hastaneden tedavi evrakı celp edilmiş, davacının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevki ile rapor alınmış olup, 08/04/2022 tarihli raporda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik nazara alınarak 22/04/2018 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin kaza nedeniyle tedavisine başlanmasından itibaren başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu belirtilmiştir.
SGK’ya yazılan yazıya verilen cevapta, davacıya söz konusu kazadan dolayı herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı , sigortalı araçta yolcu konumunda bulunduğundan ve kaza tek taraflı trafik kazası olduğundan davacıya atfedilecek kusur bulunmadığı, tüm kusurun sigortalı araç sürücüsünde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi 01/06/2022 tarihli raporunda; davacının 22/04/2018 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde bakıcı gideri tazminatının (brüt asgari ücretten ) 2.668.923,60 TL olarak hesaplandığı, toplam hesaplanan tazminatın poliçe limitini aştığına, poliçe limiti olarak 360.000,00 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davacının sigorta tahkim heyetine başvurarak tazminat talep ettiği, bu süreçte davacı ile anlaşarak ibraname -sulh-feragat protokolü düzenlendiğini, davacının maddi tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan ile davanın reddini talep etmiş ise de, incelenen protokol gözetildiğinde, açıkça sigorta tahkim komisyonunda yürüyen 2019/26027 sayılı dosyaya atıfta bulunulduğu, söz konusu dosyada davacı talebinin sürekli iş görmezlik tazminatına dair olduğu, işbu davanın konusu bakıcı giderinin talep arasında yer almadığı, her ne kadar protokolün bazı yerlerinde “poliçeden, olaydan ve hasar dosyasından dolayı ” ibranın söz konusu olduğu yazılı ise de, TBK 19. Madde kapsamında tarafların gerçek iradelerinin belirlenmesi gerektiği gözetildiğinde davacının ibraname düzenleyip feragat ettiği taleplerinin Sigorta Tahkim Dosyası ile sınırlı olduğu, Sigorta Tahkim Komisyonundan talep edilmeyen bakıcı giderini kapsamadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı tarafın hatır taşıması savunması kaza sonrası alınan ifadeler gözetildiğinde , davacının akrabalık bağı olmayan dava dışı işletenin aracında herhangi bir karşılık söz konusu olmaksızın yolculuk ettiği anlaşıldığından yerinde görülmüş ve Yerleşik İçtihatlar kasamında hesaplanan tazminattan % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davalının diğer bir savunma sebebi emniyet kemeri takılı olmamasına dayalı müterafik kusur iddiası olup; kaza tespit tutanağında emniyet kemerinin takılı olmadığı belirlenmiş olduğundan davacının emniyet kemeri takmayarak yaralanmasının artışına neden olduğu, alınan maluliyet raporu da gözetildiğinde mahkememizce kabul edilmiş ve müterafik kusur nedeni ile de Yerleşik İçtihatlar gözetilerek % 20 oranında tazminatta indirim yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/14845 Esas 2021/2469 Karar sayılı 07/06/2021 tarihli içtihatında da benimsendiği üzere; Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK’nun 90. Maddesinin genel şartlara atıf cümlesi iptal edildiğinden bakıcı giderinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilemeyeceği , tedavi giderleri teminatından karşılanması gerektiği Mahkememizce kabul edilmiş ve davacının % 100 maluliyeti nedeniyle ömür boyu başkasının bakımına muhtaç olacağı gözetilerek THR 2010 yaşam tablosu ve bürüt asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama sonucunda bulunan 2.668.923,60 TL toplam bakıcı giderinden % 20 oranında müterafik kusur indirimi, % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılsa dahi kalan 1.708.111,10 TL bakıcı gideri tazminatının poliçe limitini çok çok üzerinde olması gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuş, sigortalı araç ruhsatında aracın ticari amaçlı kullanıldığı belirtildiğinden avcans faizi uygulanması gerektiği , davacının dava önceden sigortaya müracaat ettiği, müracaat tarihinin 11/11/2021 tarih olduğu , 8 iş günü eklendiğinde temerrütün 21/11/2021 tarihinde oluştuğu kabul edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile;
360.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının 21/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranın avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 24.591,60 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ile ıslahla alınan 1.195,43 TL toplamı 1.254,73 TL’nin mahsubu ile kalan 23.336,87 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.703,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 53,400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı16/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim…
¸e-imzalıdır.

DAVACI MASRAFLARI
Başvurma harcı 59,30 TL
Peşin harç 1.254,73 TL
Vekalet harcı 8,50 TL
Tebligat ve posta gideri 181,05 TL
Bilirkişi ücreti 1.200,00 TL
+—————————
TOPLAM 2.703.58 TL