Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/747 E. 2021/813 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/747
KARAR NO : 2021/813

HAKİM : … … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : 3- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin 2005 yılından bu yana faaliyetlerinin bulunduğunu, bir çok ihale aldığını, değişik şirketlerin de alt yüklenicisi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile…inşaatın mekanik işleri ve imalatı için taşeronluk sözleşmesi yaptıklarını, müvekkilinin işe başladığını, işin bitmesine yakın tarafların GES hususunda ayrılığa düştüklerini, buna karşılık bir çok kez ihtarname çekildiğini, neticede sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin taşeronluk sözleşmesinden doğan alacakların tahsili amacıyla mahkemeye başvurduğunu, mahkemece müvekkili şirketin 482.887,18 TL alacaklı olduğuna hükmedildiğini, mahkeme kararının taraflara tebliğ edilmesinden sonra teminat olarak…İnşaata verilen 400.000,00 TL çekin bankaya ibraz edildiğini, müvekkili tarafından en son 2015 yılında …. bankasının çekinin kullanıldığını, çekin keşide tarihi kısmının farklı el ile atıldığını, çeki bankaya ibraz eden … ile müvekkilinin hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu davalıların teminat fonksiyonunu kaybeden bu çeki iade etmek yerine davalı …’a vererek bankaya ibraz etmelerinin kötü niyetli haksız ve basiretli tacirlik sıfatından da uzak olduğunu, bu nedenle çekin istirdatını ve müvekkili tarafından verilen çekin bilinmeyen kişi veya kişilerce bankaya ibraz edildiğini, bu çekin takibe konulması tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … ve … Beton San.ve Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle;Yetkili mahkeme; genel hükümler saklı kalmak kaydı ile davalının yerleşim yeri mahkemesi veya takibe başlandıktan sonra menfi tespit davası açılmışsa takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, Müvekkil şirketlerin ikametgah adresleri Ankara olup yetkili mahkeme Ankara mahkemesi olduğunu, zira, dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarı ile henüz bir icra takibi bulunmadığını, yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çek metninde davacının iddia ettiği gibi teminat olduğunu gösteren bir ibarenin mevcut olmadığını, çekin üzerinde yer almayan ama var olduğu iddia edilen teminat vasfının 3.kişi konumunda olan hamil müvekkili etkilemeyeceğini, davacı …’in bu def’ileri yalnızca diğer davacı…. Müh.İnş. Tic.Ltd.Şti. ne karşı ileri sürebileceğini, çünkü, senedin teminat amacıyla verildiği def’i bir “kişisel defi” olduğunu, ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, kambiyo senedinin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya da bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen) ile kanıtlanması gerektiğini, ispat külfetinin davacı-borçlu üzerinde olduğunu, ispatta ancak yazılı delillerle mümkün olduğunu, davacının da bu konuda yazılı bir delil sunamadığını, davacıların çekteki imzaya itiraz etmedikleri veya sahtelik iddiasında bulunmadıklarının ortada olduğunu, çek, unsurlarının tam ve geçerli bir çek olduğunu, bu durumda müvekkil açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sonuç olarak teminat senedi alacak – verecek olan tacirlerin senedin üzerine senedin hangi ilişkiye dayanılarak verildiğini ve şartlarını açık bir şekilde yazması gerektiğini, sözleşme söz konusu ise sözleşmenin üzerine senedin vasıf ve unsurlarının yazılması gerektiğini, sözleşme söz konusu değilse bile ek bir sözleşme ile bunun belgelenmesi gerektiğini, aksi takdirde , hamile karşı bunların ileri sürülemeyeceğini, basiretli bir tacir gibi hareket zorunluluğu esas olduğunu, davacıların kötü niyetli olduğunu, davacının koşulları oluşmayan haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacıların %20 tazminata mahkum edilmesine , yazılı bir belge sunulamadığından mevcut delil durumuna göre elazığ 2.icra dairesi 2021/1619 e.s. icra dosyası icra dosyasında verilen durdurma kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır. Davalı taraf cevap süresi içinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğunu savunmuştur.
Dava konusu çekte keşide yerinin Elazığ olduğu anlaşılmaktadır.
Dava, icra takibinden önce açılmıştır. Somut olayın değerlendirilmesine gelince ; İİK’nın 72/son maddesi uyarınca menfi tespit davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Ancak somut olayda dava icra takibinden önce açılmış olup çekin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer gözetilerek artık genel yetki kuralından bahisle davalının ikametgah mahkemesinin yetkili olduğuna ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilemez.
Dava konusu çeklerin keşide yerinin ve muhatap bankanın Elazığ olduğu gözetildiğinde, Elazığ mahkemelerinin yetkili bulunduğu anlaşılmakla işin esasına girilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Bu itibarla davanın ilk açıldığı yer olan Elazığ Asliye Hukuk(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK’nın 114. maddesi delaletiyle HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine;
Yetkili Mahkemenin Elazığ …. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olduğunun tespitine,
Karar kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili Elazığ …. Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine,
Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına ,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.