Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/73 Esas – 2021/564
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/73
KARAR NO : 2021/564
HAKİM :….
KATİP :….
DAVACI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI ….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davacı ve davalı şirket arasında 23/12/2011 tarihinde, … Konut-Ticaret Kompleksi Projesi İnşaatı için proje hizmetleri sözleşmesi imzalanmış olup … ada, …. parselde inşaa edilecek olan AVM-ofis kompleksi için müvekkili şirketten tasarım projesi çizilmesi istendiği, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin üçüncü maddesinde tanımlanan aşamalara göre proje/tasarım hizmetleri yapılmış olup ve davalı şirket ve mal sahiplerinin görüşleri alınarak projelerin kabul edildiği ve Çankaya Belediyesi tarafından yapı ruhsatına bağlanarak 26/08/2014 tarihinde onaylandığı, inşaa edilen binanın özgün ve estetik değeri haiz güzel sanat eseri niteliğinde olduğunun sabit olduğu, daha sonra davalı tarafça 12/04/2016 tarihinde … isimli bir mimara çizdirilen projenin belediyeye sunularak onaylatılmaya çalışıldığını, daha sonra kendileri tarafından davalı şirkete ihtarname gönderildiği ve belediyenin … isimli kişiye hazırlatılan projeyi hem proje müellifinin yani müvekkilinin imzasını taşımadığı, hemde emsal azaltımını yerine getirmediği gerekçesiyle reddine müteakip davalı şirket tarafından 19/08/2016 tarihinde tadilat projesinin çizimi için müvekkiline vekaletname verildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamı dışında ayrıca vekaletname verilerek tadilat projesi hazırlatıldığı ve çizmiş ve teslimini belediyeye ve davalı şirkete yapmış olduğu tadilat projesine karşılık müvekkiline ödenmesi gereken alacağının da uzman bilirkişiler tarafından tespitine ve davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine HMK 107. Madde gereğince bu alacağa karşılık alacak miktarı belirli hale geldikten sonra artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının iddiası ile taraflar arasında görülmekte olan Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/38 esas sayılı dosyası ile yargılama konusu olup anılan dosyanın derdest olduğunu, bu dosya ile birleştirilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın usul ve yasaya uygun bir proje hazırlamak ve mevzuata uygunsuzluk varsa bilabedel revizyon ile bunu gidermekle mükellef olduğunu, davacıya mevzuata uygun olarak bir proje hazırlaması için ücret ödendiğini, mimari proje değişikliği olursa o takdirde ek bedel konusunun gündeme gelebileceğinin, proje revizyonunun … Belediyesi’nin 10/11/2015 günlü yazısı ile emsal fazlalığı bedeli ile mimari proje ve ruhsatını iptal etmesi üzerine zorunluluk icabı doğduğunu, davacı tarafça mevzuata uygun proje hazırlanmadığı için projenin iptal edildiğini, Çankaya Belediyesi tarafından tespit ilamına rağmen mimari estetik komisyon kararında mimari projenin özgün fikir içerdiğine ve fakat tadilatın anılan bedellerle zorunlu olduğundan bahisle başka mimar tarafından değişiklik yapılmasına cevaz verildiğini, kendileri tarafından %15’lik müelliflik ücreti davacı gerçek kişi hesabına 136.000,00 TL ihtirazi kayıt ile ödendiği ve Çankaya Belediyesi’nin mimari projeyi özgün fikir içerdiği yönündeki tespitine karşı Ankara …. İdare Mahkemesinin 2017/622 Esas, 2018/2009 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın sözleşme kapsamı dışında ayrıca yine davacıya vekaletname verilerek tadilat projesi hazırlatıldığı ve bu projenin belediyeye sunulması istendiği, davacı tarafın çizmiş ve teslimini belediyeye ve davalı şirkete yapmış olduğu tadilat projesine karşılık davacıya ödenmesi gereken alacağın tespiti ve belirlenmesinden sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
Somut olayda uyuşmazlık incelendiğinde, davacı tarafın sözleşme kapsamı dışında ayrıca yine davacıya vekaletname verilerek tadilat projesi hazırlatıldığı ve bu projenin belediyeye sunulması istendiği, davacı tarafın çizmiş ve teslimini belediyeye ve davalı şirkete yapmış olduğu tadilat projesine karşılık davacıya ödenmesi gereken alacağın tespiti ve belirlenmesinden sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, ortada FSEK kapsamında birbirinden bağımsız iki ayrı eserin bulunduğu, davacı tarafça sözleşme gereği hazırlanıp davalı tarafa verilen mimari proje vasfında bir eser olup, davalı tarafça eserle ilgili zorunlu ve gerekli değişiklikleri yapma yetkisinin incelenebilmesi konusunun FSEK 16/2 maddesi hükmü içerisinde yer aldığı, bir mimari tadilat projesi söz konusu olduğu, dava konusu mimari proje ve tadilat projelerinin incelenmesi ve karşılaştırılması ve dava dilekçesinde belirtilen talepler FSEK 16/2 maddesi ve ilgili diğer maddeler kapsamında incelenerek değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış, bu durumda bu davanın tarafların ticari işletmesi ile ilgili bir dava olmadığı, bu kapsamda ticari bir dava olmadığı da anlaşılmıştır.
Bu davaya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine , 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3- Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4- Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Dair Davacı Vekili Av. …. … , Davalı Vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021
Katip ….
¸e-imzalıdır.
Hakim ….
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.