Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/712 E. 2022/620 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/712 Esas – 2022/620
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/712 Esas
KARAR NO : 2022/620

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25.11.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından borçlu kurum aleyhine … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket sigortalısına yapılan ödemenin rücusuna ilişkin olarak icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibindeki borca itiraz ettiğini, yapılan itiraz sonucunda takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, şöyle ki; 15.08.2019 tarihinde davalı kuruma ait ana şebeke su borusunun patlaması neticesinde müvekkili şirket sigortalısı… adresinde bulunan taşınmazı su bastığını, bu nedenle depo ve depo içerisinde bulunan emtialarda hasar oluştuğunu, müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine, hasarın meydana geldiği mezkur taşınmaza eksper yönlendirildiğini ve tutulan rapor doğrultusunda müvekkili şirketçe 26055713 poliçe numaralı Yangın Ticari Sigorta Poliçesi kapsamında 28.727,51-TL ödeme yapıldığını, 07.10.2019 tarihli ekspertiz raporunda, sigortalıya ait işyeri/depoda meydana gelen hasarın, davalı kuruma ait ana şebeke boru hattının patlaması neticesinde bina içerisine dolan sular nedeni ile gerçekleştiğinin belirtildiğini, bu doğrultuda, davalı kurumun sorumluluğunda bulunan içme suyu şebeke hattının patlaması nedeniyle müvekkili şirket sigortalısına ait işyeri/depoda meydana gelen hasar bedeli yönünden Türk Ticaret Kanunu kapsamında davalı/borçlu kurum yönünden rücu şartları oluştuğunu, bu nedenlerle davalı aleyhine … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak karşı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, davalının … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Sigortalının tacir olduğu ve mükellefiyet kaydının bulunduğunu, bu sebeple davanın Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; Kurum içi yapılan yazışmalar neticesinde, davacının yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen dava dışı sigortalısının kendi kusurundan kaynaklanan zararını müvekkili İdareden istediğini, müvekkili İdarenin ilgili birimleri ile yapılan yazışmalar neticesinde, 15.08.2019 tarihinde, hatta öncesi ve sonrasında işbu olayla ilgili herhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığının tespit edildiğinin bildirildiğini, müvekkili Kurumun gerçekleşen zarardan dolayı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, hasarın meydan geldiği iddia edilen iş yerinin iskân ruhsatı ve Tasdikli mimari projesinin resen getirtilerek dava konusu yerin iskân ruhsatına ve tasdikli mimari projesine uygun kullanılıp kullanılmadığının, davacı tarafından ispatı gerektiğini, projesinde depo, kömürlük, garaj olarak gösterilen yerlerin konut, işyeri vs. kullanılmasına rastlanıldığını, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, tespit yapılabilmesi açısından davacı tarafın mallara ilişkin tüm fatura ve belgeleri ibraz ederek sayı ve özellikleri itibariyle su baskınının gerçekleştiği gün konutta bulunduğunu kanıtlaması gerektiğini, sigorta şirketinin sigortalısından aldığı sigorta bedeli kadar düşüm yaptıktan sonra kalan gerçek zarar için rücu davası açabileceğini, aksi durumda sigorta şirketinin hem sigortalıdan almış olduğu bedel hem rücu davası ile almış olduğu bedel ile sebepsiz zenginleşeceğini, müvekkili İdarenin yasalarla kendisine yüklenen görev ve sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkili İdare’ye sunmuş olduğu kamu hizmeti ile ilgili herhangi bir kusurlu sorumluluk atfedilemeyeceği gibi kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir durumun da bulunmadığını savunarak, davanın usulden, akabinde de esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 15.08.2019 tarihinde davalı kuruma ait ana şebeke su borusunun patlaması nedeniyle davacı nezdinde “Yangın Ticari Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan dava dışı Ercan Tekstil Konfeksiyon İth.İhr….Ltd.Şti.’ye konfeksiyon deposunda meydana gelen su baskını sonucu oluşan hasarın davacı tarafından poliçe kapsamında tazmini sonucu ödenen bedelin, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Davanın açıldığı … 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi ve davacı tarafça talepte bulunulması üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği, söz konusu uyuşmazlık nedeniyle dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun da yapıldığı, ancak davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak anlaşma sağlanamadığı, buna ilişkin arabuluculuk son oturum tutanağının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Davada çözümü gereken yön; davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle dava dışı sigortalısına yapılan hasara ilişkin ödemenin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, davacı şirketin sigortalısının uğradığı zarardan dolayı davalı Kurumun sorumlu bulunup bulunmadığı, sorumlu ise sorumluluğunun tayin ve tespiti ile davacının rücu hakkının kapsamının belirlenmesi noktasındadır.
Mahkememizce gerekli deliller toplandıktan sonra, davanın açıklığa kavuşturulması için çözümü gereken noktalarda gerekli incelemenin yapılması için bilirkişiler İnşaat Mühendisi … ve Nitelikli Hesaplamalar Bilirkişisi …’dan gerekli incelemeleri içeren kök rapor ile itirazlar üzerine itirazların karşılanması ve davaya konu hasarın meydana geliş şekline ilişkin olarak açıkça bir belirleme yapılması amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiş, düzenlenen ek rapor ile de tahkikat tamamlanmıştır.
Bu durumda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, takip dosyasına, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu olaya ilişkin olarak düzenlenen Ekspertiz Raporu’nda … Genel Müdürlüğü tarafından tanzim edilmiş 20.08.2019 tarihli ilgi yazısı incelendiğinde hasarın, … adresinde bulunan abone şube hattındaki arıza/ binaya giren …’ye ait su borusunun patlaması neticesinde gerçekleştiği bulgusuna ulaşılmış olup, hasarın … adresinde bulunan abone şube hattındaki arıza/ binaya giren …’ye ait su borusunun patlaması neticesinde oluştuğunun davalı Kurum belgelerinden anlaşıldığı, davacının 17.10.2019 tarihinde ödediği miktarın 28.727,51 TL olup, ödeme tarihi ile takipte talep edilen 30.01.2020 arası 105 Gün %9 oranından işlemiş faizin 743,77 TL olduğu, davacı sigortacının ödediği hasarın su baskınından dolayı gerçekleştiği ve meydana gelen su baskınının davalı kurumdan kaynaklandığı, 15.08.2019 tarihinde sigortalı deponun bulunduğu binaya gelen …’ye ait ana şebeke su borusunun patlaması neticesinde bina içerisine dolan suların sigortalı mallarda hasara yol açtığı, arızanın davalı Kurum elemanlarınca giderildiği, ekspertiz raporundaki hesaplamaların piyasa koşullarına uygun bulunduğunun belirlendiği, rücuya esas miktarın 28.727,51 TL, işlemiş faizinin ise 743,77 TL olarak hesaplandığı, sigortalı binaya giren davalı Kuruma ait su borusunun patlaması sonucu oluşan hasardan dolayı davalı Kurumun sorumlu olup, davacının sigortalısına yaptığı hasara ilişkin ödeme nedeniyle kazandığı halefiyet hakkının sonucu olarak takip konusu asıl alacak ve işlemiş faiz tutarları kadar davalıdan rücuen alacak talep hakkının bulunduğu sonucuna varılarak, davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin 28.727,51 TL asıl alacak ile 743,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.471,28 TL alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına, ancak takip konusu alacağın haksız eylemden kaynaklanması nedeniyle likit nitelikte bir alacak olmayıp, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının yasal koşulları bulunmayan icra inkar tazminatına ilişkin feri nitelikteki isteminin reddine, feri nitelikteki bu istemin reddinden dolayı davalı taraf yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmekle, varılan hukuki sonuca ve yapılan açıklamalara uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptaline ilişkin isteminin KABULÜ ile,
Davalının … 4. İcra Müdürlüğünün 2020/1382 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 28.727,51 TL asıl alacak ile 743,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.471,28 TL alacak üzerinden iptali ile, takibin anılan miktar üzerinden takip talebindeki koşullarla DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın likit nitelikte olmaması nedeniyle davacı vekilinin yasal koşulları taşımayan icra inkar tazminatına ilişkin feri nitelikte talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.013,18-TL nispi karar ve ilam harcından dava açıldığı sırada alınan 355,94-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.657,24‬ TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı ve 355,94-TL peşin harç olmak üzere toplam 418,14‬‬‬-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan bilirkişi ücreti karşılığı 2.600,00-TL, tebligat posta giderleri karşılığı 203,10-TL, dosya kapak masrafı karşılığı 1,75-TL olmak üzere toplam 2.804,85-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı davasını bir vekil vasıtası ile takip ettiğinden AAÜT hükümleri uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022