Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2021/387 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/71 Esas
KARAR NO : 2021/387

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/07/2014
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili müvekkillerinin eş/babaları …’in 10/07/2012 tarihinde davalı … şirketine trafik sigortalı araç ile meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini ve destekten yoksun kaldıklarını beyanla fazlaya dair 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş, talebinin toplam olarak 118.573,14 TL olarak artırdığı anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce; 29/12/2015 tarih ve Esas No: 2014/1188, Karar No: 2015/901 sayılı karar ile …’in ölümü nedeniyle, davacı … için 95.589,39 TL, davacı … için 11.689,95 TL, davacı … için 11.593,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin Esas No:2016/6984, Karar No: 2019/2341 sayılı ilamı ile “Mahkemece hükme esas alınan 28/11/2015 tarihli hesap bilirkişisi raporunda desteğin, davacı çocuklardan üniversite eğitimini sürdüren ….’ye 25 yaşına kadar destek olacağı doğru biçimde kabul edilmiş olmasına rağmen, sosyal ekonomik durum araştırma tutanağında ortaokul öğrencisi olduğu tespit edilen ve kaza tarihi itibariyle 11 yaşında olan davacı çocuk … için 18 yaşı itibariyle destek ihtiyacının son bulacağı kabul edilerek bu yaşa kadar tazminat hesabı yapılmıştır. Dairemizin yerleşik ve kabul gören uygulamasına göre yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde kız çocuklarının 22 yaşına kadar yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak, destek tazminat hesaplaması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece desteğin ölüm tarihi itibariyle 11 yaşında öğrenci olduğu saptanan davacı …’ın ablası davacı …’nin yükseköğrenim gördüğü dosya kapsamı ile sabit olduğundan, davacı …’ın da yükseköğrenim görmesinin kuvvetle muhtemel olduğu dikkate alınıp, bu davacı için 25 yaş sonuna kadar tazminat hesabı yapılması hususlarında, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği” belirtilerek; davacılar vekilinin sair itirazlarının reddi ile hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda, davacıların desteği hayatını kaybetmiş olduğundan davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Bozma ilamı uyarınca, ek bilirkişi raporu alınmış, dosya içerisinde 04/08/2014 tarihli araştırma tutanağı dışında, müteveffa …’in kaza tarihi itibariyle sürekli ve düzenli olarak yaptığı işi ve elde ettiği geliri gösterir nitelikte herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığından asgari ücret esas alınarak hesaplama yapıldığı, emeklilik maaşı fiilen devam eden bir çalışmanın karşılığı olmayıp, desteğin ölümünden sonra hak sahiplerine verilmeye devam ettiği için, emeklilik maaşının hesaba dahil edilmediği, kaza meydana gelmeseydi, davacı … 25 yaşına, 02/07/2019 tarihine kadar, … de 25 yaşına, 22/07/2016 tarihine kadar babalarından destek göreceklerinin, SGK Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezinin 20/08/2014 tarihli yazısında, …’in vefatı sebebiyle eşi ve oğluna bağlanan ölüm aylıklarının rücuya tabi olmadığı belirtildiğinden bu yönde bir indirim uygulanmadığı … için, eşi …’in ölümü nedeniyle, 95.589,39 TL, … için babası …’in ölümü nedeniyle 22.906,42 TL, … için babası …’in ölümü nedeniyle 11.593,80 TL tazminat hesaplandığı, Yargıtay bozma ilamı uyarınca, … için 22.906,42 TL destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmiş, diğer davacılar yönünden hesaplanan tazminat miktarında herhangi bir değişikliğe gidilmediğini belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 04/03/2019 tarih Esas No: 2016/6984, Karar No: 2019/2341 sayılı bozma ilamı ile desteğin ölüm tarihi itibariyle 11 yaşında öğrenci olduğu saptanan davacı …’ın ablası davacı …’nın yükseköğrenim gördüğü dosya kapsamı ile sabit olduğundan, davacı …’ın da yükseköğrenim görmesinin kuvvetle muhtemel olduğu dikkate alınıp bu davacı için 25 yaş sonuna kadar tazminat hesabının yapılması hususunda ek bilirkişi raporu alınmış, davacı … için 22.906,42 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğinin belirtildiği anlaşılmış, davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in aracıyla seyir halindeyken kalp krizi geçirmesi sonucu meydana gelen trafik kazası sonucunda, meydana gelen zarardan, işleten ve onun sorumluluğunu üzerine alan sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davacıların ve müteveffanın kaza tarihindeki yaşları muhtemel ömürleri, müteveffanın geliri ve davacıların gelirden alacakları pay oranları vs.gibi hususlar değerlendirilmiş, kazaya karışan araç ticari kullanıma tahsis edilmiş bir araç olduğu, davalı şirket dava tarihinden önce temerrüte düşürülmediği nedenle, dava tarihinden önce temerrüte düşürülmediği nedenle dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiş, mahkememizin 29/12/2015 tarih ve Esas No: 2014/1188, Karar No:2015/901 sayılı kararının Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 04/03/2019 tarih ve Esas No: 2016/6984, Karar No:2019/2341 sayılı bozma ilamı ile, …’in ölümü nedeniyle, davacı … için 95.589,39 TL, davacı … için 11.593,80 TL. Destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verildiği ve buna ilişkin kararın kesinleştiği anlaşılmakla bu talepler yönünden yeniden kurulmasına yer olmadığına ve davacı … yönünden 22.906,42 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacılar vekili tarafından ıslah dilekçesi de verildiği nedenle, 22.906,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı …’a ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Bozma ilamı içeriği de nazara alınarak davacılar … ve … yönünden kazanılmış haklar da gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin fer’i kısımlar bozma öncesi karardaki gibi aynen yazılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin 29/12/2015 tarih ve esas no 2014/1188, karar no 2015/901 sayılı kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2019 tarih ve esas no 2016/6984, karar no 2019/2341 sayılı bozma ilamı ile …’in ölümü nedeniyle davacı … için 95.589,39 TL, davacı … için 11.593,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verildiği ve buna ilişkin kararın kesinleştiği anlaşılmakla bu talepler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
22.906,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07/07/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 8.886,42 TL harçtan peşin ödenen 24,30 TL ile ıslah suretiyle ödenen 109 TL ve bozma öncesi kararla davalıdan tahsiline karar verilip bu hususta Vergi Dairesi’ne yazılan 2.096,89 TL toplamı 2.230,19‬ TL’nin düşümü ile kalan 6.656,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan 483,70 TL posta ve tebligat, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ile davacı yanca iş bu dava nedeniyle ödenen 48,60 TL başvurma ve peşin harç, 109 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.941,3‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 10.350,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 1.800,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı Vekili Av. ….’ın yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.