Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2022/374 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/704
KARAR NO : 2022/374

BAŞKAN : … …
KATİP : … …

ASIL DAVADA

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022
ASIL DAVADA
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/07/2014 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … yönüne seyir halinde iken … önü köprü üstüne yaklaştığında yolda çalışma yapmak için bulunan belediye işçilerinin yolu daraltmak için tedbir aldıkları alana girdiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulduğunu, savrulan aracın da davacı yayaya çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının ağır yaralandığını ve kısmi olarak işgöremez hale geldiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, … plakalı aracın davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL geçici 3.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, 10/10/2018 tarihli dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatını 268.000,00 TL’ye yükselterek harcını ikmal etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 23/11/2013-2014 tarihleri arasında sigortalı bulunduğunu, bedeni zararlarda azami limitin 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin ticari merkezi itibariyle yetkili mahkemenin… olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduklarını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri kapsamında olup, sorumluluğun …’ye ait olduğunu, davacının kusurla ilgili iddialarını kabul etmediklerini, gerçek zararın tespiti gerektiğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
BİRLEŞEN … ASLİYE 11. TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2017/862 ESAS SAYILI DAVADA
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; ZMMS poliçesi davalı tarafça yapılmış olan … plakalı aracın 27/07/2014 tarihinde karıştığı trafik kazasında yaya olan müvekkilinin yaralandığını ve malül kaldığını, müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı için … … esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, iş bu davada ise aynı olayla ilgili bakıcı gideri tazminatı talep ettiklerini, bu nedenle iş bu dosya ile …. esas sayılı dosyasının birleştirilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00 TL bakıcı gideri zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, 10/10/2018 tarihli dilekçesi ile bakıcı gideri zararı talebini 268.000,00 TL’ye yükselterek harcını ikmal etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin müvekkili şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduklarını, davada, hem yasa hem de sözleşme hükümlerinde öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını bildirmiştir.
GEREKÇE : Asıl davada istek; ZMSS poliçesine dayalı geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini, birleşen davada istek; bakıcı gideri zararının tazmini isteğine ilişkindir.
Davalı taraf asıl ve birleşen dosyada yetki itirazında bulunmuş ise de; poliçenin düzenlendiği yer … olmakla, mahkememiz yetkili bulunduğundan yetki itirazı reddedilerek yargılama mahkememizce sürdürülmüştür.
Davalı taraf birleşen dosyada zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; davanın niteliği, olay tarihi, yaralanmanın boyutu, ceza zamanaşımı süresi de nazara alınarak zamanaşımı dolmadığından bu itiraz kabule şayan görülmemiştir.
Mahkememizin 2017/769 esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 23/11/2018 tarih, 2018/861 sayılı kararla; asıl davada davanın kısmen kabulü ile 268.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararının 03/11/2017 dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geçici iş göremezliğe ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davada davanın kabulü ile 268.000,00 TL bakıcı gideri zararının 25/12/2017 dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 14/10/2021 tarih, 2019/878 esas, 2021/1756 sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına ve tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi … sayılı kaldırma kararında; “…Somut olayda davaya konu trafik kazasındaki kalıcı maluliyeti nedeniyle davacıya … tarafından sürekli iş göremezlik (kalıcı maluliyet) geliri bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı ve sorumlular aleyhine açılmış bir rücu davası bulunup bulunmadığı, bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu hususlarının sorulması; açılmış bir rücu davası var ise dava ile ilgili belgeler getirtilip, sonucunun beklenip beklenmeyeceğinin değerlendirilmesi, bağlanan gelirin rücuya tabi olduğunun anlaşılması halinde, 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi hükmü değerlendirilerek, rücuya tabi ilk peşin sermaye değerinin mahsubu ile tazminatın belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali TBK’nun 54. Maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde belirtilen “ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” deyimi çok geniş kapsamlı olup, bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan cismani zarar sonucu doğan bakım ihtiyacı ve bunun için yapılacak giderin de madde kapsamında olduğu açıktır. Uğranılan cismani zarar nedeniyle doğan bakım ihtiyacı ve yapılacak bakıcı giderinin doğru tespiti açısından ise, bakım ihtiyacının boyutunun belirlenmesi, bu belirlemenin, konusunda uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor ile tespiti önem arz etmektedir.
Somut olayda, hükme esas kabul edilen maluliyet raporunda davacının yaralanmasının vücut genel çalışma gücünden %69 oranında kaybettiği, devamlı surette başkasının bakımına muhtaç bulunduğunun belirtildiği, bu belirlemeye göre hesap edilen bakıcı giderine mahkemece hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının %69 oranında vücut genel çalışma gücünden kaybı olduğuna dair saptama ve bu saptamaya esas bulgular gözetilerek, davacının geçirdiği kaza nedeniyle bakıma ihtiyacının olup olmadığı hususunun sebebinin belirtilmesi, olayla illiyetinin kurulması, bakım ihtiyacının boyutu ve süresinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
Tazminatın hesaplanması için mahkemece alınan ve hükme esas kabul edilen aktüer raporunda bakiye ömür sürelerinin tespitinde PMF Yaşam Tablosu ve bilinmeyen dönem zararı hesabında progresif rant tekniği uygulanarak maddi zarar tutarlarının hesaplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına … Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay… K. sayılı ilamı) Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90.maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında progressif rant formülünün tatbikinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de; bakiye ömür sürelerinin tespiti açısından TRH 2010 Tablosu’nun esas alınması gerekirken PMF Yaşam TRH 2010 Tablosu’nun kullanılması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davaya konu trafik kazasındaki kalıcı maluliyeti nedeniyle davacıya … tarafından sürekli iş göremezlik (kalıcı maluliyet) geliri bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı ve sorumlular aleyhine açılmış bir rücu davası bulunup bulunmadığı, bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu hususlarının sorulması; davacının geçirdiği kaza nedeniyle bakıma ihtiyacının olup olmadığı hususunun sebebinin belirtilmesi, olayla illiyetinin kurulması, bakım ihtiyacının boyutu ve süresinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan ek rapor alınması, açılmış bir rücu davası var ise dava ile ilgili belgeler getirtilip, sonucunun beklenip beklenmeyeceğinin değerlendirilmesi, akabinde tüm deliller değerlendirilerek, gerektiğinde hükme esas alınan raporu sunan aktüer bilirkişiye dosyanın tevdi ile davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek, yaşam süreleri TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmek, bilinmeyen dönem hesabında progresif rant formülü uygulanmak, bağlanan gelirin rücuya tabi olması halinde rücuya tabi ilk peşin sermaye değerinin mahsubu gerektiği gözetilerek asıl dava yönünden sürekli iş göremezlik tazminatının ve gerek halinde birleşen dava yönünden bakıcı gideri zararının hesaplanması için ek rapor alınması ile tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davalı vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçelerle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2021/704 esasına kayıtla yargılama sürdürülmüştür.
Rüzgarlı …’ye yazılarak davaya konu trafik kazasındaki kalıcı maluliyet nedeniyle davacıya … tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı ve peşin sermaye değerinin ne olduğu hususlarının bildirilmesi için yazı yazılmış, 01/02/2022 tarihli yazı cevabı sunulmuştur.
Kaldırma kararı doğrultusunda davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle bakıma ihtiyacının olup olmadığı hususunun, olayla illiyetinin kurulması, bakım ihtiyacının boyutu ve süresinin belirlenmesi için ek rapor alınmak üzere … Üniversitesi Adli Tıp Kurumuna yazı yazılmış, 10/02/2022 tarihli raporda inceleme ve değerlendirmeler belirtilerek muayene ve rapor tetkik bulguları bildirilen davacının 27/07/2014 tarihli yaralanması sonucunda 12 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3 ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, taraflarınca düzenlenen 28/05/2018 tarihli raporda belirtilen bulguların 08/02/2022 tarihli son muayenede kısmen iyileşmiş olduğu tespit edildiğinden maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 12.maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı ve mevcut araza bağlı engel oranının kaza ile illiyeti olduğu hususları tavzihen ve tahsisen bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden kaldırma kararında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna göre asıl davada sürekli iş göremezlik tazminatı, birleşen davada bakıcı gideri zararının hesaplanması için ek rapor alınmış olup, bilirkişi 31/05/2022 tarihli ek raporunda sonuç itibariyle davacı …’ün geçici iş göremezlik zararının 11.132,50 TL, sürekli iş göremezlik zararının 844.417,95 TL olarak hesaplandığını, … yazı cevabında rücuya tabi ve ödendiği belirtilen geçici iş göremezlik miktarının düşümü ile bakiye geçici iş göremezlik tazminatının 7.290,98 TL olarak belirlendiğini, davalı … şirketine sigortalı aracın kaza tarihi itibariyle ölüm/sakatlık teminat limitinin 268.000,00 TL olduğunu, … tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye miktarın 264.158,48 TL olduğunu, birleşen davada bakıcı gideri zararının 3 aylık süre için 3.402,00 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme, kaldırma kararı içeriği, bu doğrultuda yapılan inceleme, … yazı cevabı, adli tıp raporu içeriği, aktüerya uzmanı bilirkişi raporu içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın tek yönlü iki şeritli yolda görüşün açık, yolda çalışma olduğu alınan duba tedbirlerinin bariz ve açık bir şekilde görüldüğü yolda hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, hızına bağlı olarak seyredip direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulması sonucu yolda çalışma yapan davacıya çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı, vücut çalışma gücünden %69 oranında kaybettiği, 12 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3 ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün olayda 8/8 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, sürekli iş göremezlik tazminatının bilirkişi raporunda 844.417,95 TL olarak, … yazı cevabında rücuya tabi ve ödendiği belirtilen geçici iş göremezlik miktarının düşümü ile bakiye geçici iş göremezlik tazminatının 7.290,98 TL olarak, bakıcı gideri zararının kaldırma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucu düzenlenen adli tıp raporunda belirlenen süre için 3.402,00 TL olarak belirlenmiş olup, davalı … şirketine sigortalı aracın kaza tarihi itibariyle ölüm/sakatlık teminat limitinin kişi başına 268.000,00 TL olduğu, sağlık giderinin kaza tarihi itibariyle kişi başına limiti 268.000,00 TL olup, asıl davada … tarafından ödenen miktarın düşümü ile bakiye 264.158,48 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın 3.402,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, talep artırım dilekçesindeki talep de nazara alınarak alacaklara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada;
Davanın kısmen kabulü ile 264.158,48 TL’nin 03/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 18.044,67 TL harç, peşin alınan 31,40 TL, ıslah harcı 903,40 TL ve kaldırma kararı öncesi davalıdan tahsiline karar verilip vergi dairesine yazılan 17.372,28 TL harçla karşılanmakla ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Vergi dairesine davalıdan tahsili için yazılan 17.372,28 TL harçtan 262,41 TL kısmının tahsilatının yapılmaması, yapılmış ise iadesi hususunda ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.258,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %98,38’i olan 2.220,63 TL ile 31,40 TL başvurma ve 934,80 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 4,60 TL, posta gideri 38,38 TL olmak üzere toplam 42,98 TL yargılama giderinin %1,62’si olan 0,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26.941,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 3.841,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
2-Birleşen davada;
Davanın kısmen kabulü ile 3.402,00 TL’nin 25/12/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 232,39 TL harç, peşin alınan 31,40 TL, ıslah harcı 916,60 TL harçla karşılanmakla ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Artan 715,61 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
Vergi dairesine davalıdan tahsili için yazılan 17.359,08 TL harcın tahsilatının yapılmaması, yapılmış ise iadesi hususunda ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 9,80 TL vekalet tasdik harcı ve 28,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %1,26’sı olan 0,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından birleşen dava için ayrıca yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. madde 13/2 uyarınca 3.402,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/3 uyarınca 3.402,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair verilen karar asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.
29/06/2022

Katip …

Başkan …

Yargılama Gideri Dökümü
Asıl Davada Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 25,30 TL
Posta Gideri : 283,50 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.950,00 TL
+
Toplam : 2,258,80 TL