Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2022/212 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/671
KARAR NO : 2022/212

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
DAVALI : … – …

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/07/2016
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2022
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile idare arasında 25/11/2013 tarihli 4 adet özel maksatlı araç kullanma simülatörü işine ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm edim ve borçlarını kusurdan ari bir şekilde tamamlayarak davalı idareye teslim ettiğini, sözleşme konusu işin geçici kabulünün yapıldığını, ancak davalı idarenin sözleşme bedelinden 1.597.594,92 TL gecikme cezası kesintisi yapıldığını belirterek müvekkilinden gecikme cezası adı altında hukuka aykırı kesilen şimdilik 10.000,00 TL’nin ve davalı idarenin edimlerini ifa etmemesinden kaynaklı olarak müvekkili şirketin fazladan ödemek durumunda kaldığı bedelden şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 06/09/2017 tarihli ıslah dilekçesinde gecikme cezasına ilişkin alacağı ıslah ederek 1.597.594,92 TL’ye yükselterek harcını ikmal etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, davanın görev yönünden ve süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, işin teslim süresinin sözleşmede işe başlama tarihi olan 25/11/2013 tarihinden itibaren 450 takvim günü olarak belirlendiğini, buna göre simülatörlerin 17/02/2015 tarihine kadar muayene ve geçici kabul işlemleri için teslim edilmesi gerekirken ancak 01/02/2016 tarihinde geçici kabule hazır olduğunun davacı tarafından bildirildiğini, gecikilen süre göz önünde bulundurularak sözleşmenin 34. maddesi hükümleri çerçevesinde ceza kesintisi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmeye konu eserin geç teslimi nedeniyle davalı idarece yapılan ceza kesintisinin yersiz olduğu iddiasıyla tahsili ve davalının edimlerini ifa etmemesinden kaynaklı davacı tarafça fazla ödeme yapıldığı iddiası ile alacağın tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkememizin 2016/648 esasına kayıtla yapılan yargılamada;
Mahkememizce alınan 30/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda sözleşme eki olan teknik şartnamenin teknik özellikler kısmının 2.2.1.2, 2.3.1.2, 2.3.1.3, 2.3.2.2 ve 2.3.2.5, 2.4.1.2, maddelerinde “araçla ilgili gerekli olabilecek ilave görsel ve teknik bilgiler idare tarafından isteklilere verilebilecektir” hükmünün yer aldığı, işin teslimi aşamasında düzenlenen raporda da Özel Maksatlı Araç Kullanma Simülatörü Teknik Şartnamesi Teknik Özellikler kısmında yer alan; 2.2.1.2, 2.3.1.2, 2.3.1.3, 2.3.2.2, 2.3.2.5 ve 2.4.1.2 maddelerinde belirtilen görsel ve teknik bilgilerin verildiği açıklaması yer aldığı, ancak, davalı idare, işin teslimi aşamasında düzenlenen raporda bahsi geçen işlemler için verildiği imza altına alınan görsel ve teknik bilgilere dair tutanak yada doküman sunamadığı, bu sebeple, davacının sözleşme eki teknik şartnamede öngörülen görsel ve teknik bilgilerin yerinde olduğu, teknik şartnamede sayılan görsel ve teknik bilgiler, işin ifası için öncelikli edim mahiyetinde olduğu, bu itibarla, öncelikli edimini ifa ettiğini ispat edemeyen davalının, işin süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek gecikme cezası uygulama yoluna gitmesinin doğru olmadığı belirtilmiş,
Taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 09/07/2018 tarihli ek raporda davalı idarece işin teslimi aşamasında düzenlenen raporda bahsi geçen işlemler için verildiği imza altına alınan görsel ve teknik bilgilere dair tutanak ve döküman sunamadığı davalının itiraz dilekçesi ekinde sunduğu yazıların şartnamede öngörülen görsel ve teknik bilgilerin verildiğine delalet eder nitelikte olmadığı, bu sebeple sözleşme eki teknik şartnamede öngörülen görsel ve teknik bilgilerin davacıya verildiğinin kanıtlanamadığı belirtilmiş,
Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalı idare davacı tarafından tesis edilecek araç kullanma simülatörlerine ilişkin gerekli teknik ve görsel bilgileri davacı yükleniciye vermekle yükümlü olup davalı idarece söz konusu bilgi ve belgeler temin edilmeden yüklenicinin işi tamamlayıp bitirmesi teknik olarak mümkün değildir. Davalı her ne kadar cevap ve savunmalarında bir takım görsel ve teknik bilgilerin yükleniciye tutanakla teslim edildiğini belirtmişse de alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı itibariyle, davalı tarafından teslim edildiği saptanan söz konusu görsel ve teknik bilgilerin sözleşmede öngörülen nitelikte olmayıp davalı idarenin söz konusu edimini yerine getirdiğine delalet eder nitelikte olmadığı belirtilmiş, bu nedenle işin süresinde teslim edilmediğinden bahisle yapılan ceza kesintisi yerinde olmayıp davacıya iadesi gerektiği,
Yapılan kesinti haksız olmakla bedeli 1.597.794,92 TL için davanın kısmen kabulüne, davanın niteliği de nazara alınarak, dava tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürücü ihtarname olmadığından alacağın 10.000,00 TL’sine dava, kalanına ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar teknik verilerin müvekkili tarafından temin edilmesi nedeniyle yapılan ilave masrafların da davalıdan tahsilini istemişse de davacı tarafından teknik verilerin teminine yönelik yapılan masraflara ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi davacı yüklenicinin sözleşmeyi fesih yoluna gitmeyerek ifa ile sonuçlanmasını bekleme tercihinde bulunduğu, bu tercihe göre davacının uzayan iş süresinde yapmak durumunda kaldığını ileri sürdüğü masrafı talep etme hakkı olmayacağı anlaşılmakla bu kalem istek yönünden davanın reddine ilişkin 19/09/2018 tarih, 2018/634 sayılı karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 03/06/2020 tarih, 2019/76 esas, 2020/539 sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2021 tarih, 2020/2512 esas, 2021/1196 karar sayılı ilamı ile davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2.bentte açıklanan nedenlerle davacı yüklenici ve davalı iş sahibi yararına bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında “Mahkemece hükme esas alınan 09.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda, sözleşme eki olan teknik şartnamenin teknik özellikler kısmının 2.2.1.2, 2.3.1.2, 2.3.1.3, 2.3.2.2, 2.3.2.5, 2.4.1.2 maddelerinde “…araçla ilgili gerekli olabilecek ilave görsel ve teknik bilgiler idare tarafından isteklilere verilebilecektir” hükmünün yer aldığı, teknik şartnamede sayılan görsel ve teknik bilgileri işin ifası için öncelikli edim mahiyetinde olduğu, davalının öncelikli edimini ifa ettiğini ispat edemediğini, görsel ve teknik bilgilerin davacıya verildiğine ilişkin tutanak ya da doküman sunamadığını, bu nedenle davalının işin süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek gecikme cezası uygulama yoluna gidemeyeceği görüşü bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda gecikmenin yüklenicinin kusurundan kaynaklanmadığı açıklandığına göre, çözümlenmesi gereken diğer uyuşmazlık gecikmenin ne kadarlık kısmının kabul edilebilir olduğu ve idarenin yükleniciye ne kadarlık gecikme cezası tahakkuk ettirmesinin mümkün olduğudur. Nitekim, yüklenici tarafından idareye yazılan 13.05.2014 tarihli yazıda; proje takviminde ilgili iş ürünü ile alakalı olarak yaşanan gelişmeler sonrasında yükleniciden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı olması gereken ile gerçekleşen sipariş verme süreleri arasında yaklaşık 5 aylık gecikme yaşandığı, bu gecikmenin telafi edilmesi gerektiği ve sözleşmenin süre uzatımına ilişkin 25.2 maddesinin işletilmesi hususu idareye bildirilmiş, yine 15.05.2015 tarihli yazıda 13.05.2014 tarihli yazı ilgi tutularak “…Rosenbauer firmasından alınması planlanan donanımların tedarikinde yaşanan sıkıntıların aşılmasının yaklaşık üç aylık bir zaman aldığı” belirtilerek yükleniciden kaynaklanmayan gecikmenin sözleşmenin 25.1 maddesi uyarınca proje takvimine eklenerek teslim süresinin yeniden belirlenmesi talep edilmiştir. Davacı, davasında davalı idarenin sorumluluğunda olan nedenlerle işi süresinde bitiremediğini ileri sürdüğünden ve yukarıda belirtilen yazılarıyla gecikilen süreyi beş ay ve üç ay olarak açıklayarak idareden süre uzatımı talep ettiğinden, bilirkişi raporunda belirtilen görsel ve teknik bilgilerin idarece yükleniciye verilmemesinin teslimi gereken süreye etkisi saptanıp ceza miktarı hesaplanırken bu süre dikkate alınmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınarak, idarece teknik şartname uyarınca yükleniciye verilmesi gereken görsel ve teknik bilgilerin verilmemesinin taraf yazışmaları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak işin toplam süresine etkisi saptanıp, davacının ne kadar süre uzatımına hak kazandığı ve kazandığı süre uzatımına göre işin teslimi gereken tarih tespit ettirilerek bunun sonucuna göre uygulanacak gecikme cezası belirlenmeli ve davacının gecikme cezasının istirdadı hakkındaki istemi hususunda bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2021/671 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bozma öncesi raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 28/02/2022 tarihli ek raporlarında inceleme ve değerlendirmelerini belirtip, sonuç itibariyle Yargıtay bozma kararı uyarınca yukarıda bahsedilen tutanak ile de kayıt altına alındığı görülen, cihaz ve donanımların temininde 158 gün gecikme yaşandığından hareketle ceza miktarından bu süre düşülerek 872.249,63 TL miktarına ulaşıldığı bildirilmiştir.
Taraflar arasında 25/11/2013 tarihli 4 adet özel maksatlı araç kullanma simülatörü işine ilişkin sözleşme imzalanmıştır.
Sözleşmenin 5. maddesinde işin konusunun; 1 adet 8×8 yangın söndürme araç simülatö’rü, 1 adet kar küreme süpürme üfleme araç simülatö’rü. 1 adet deicing sıvı serpme ve kar savurucu araç simülatö’rü ve 1 adet follow me araç simülatö’rünün alım işi olduğu, 6. maddesinde ise bu sözleşmenin birim fiyat sözleşmesi olduğu ve sözleşme bedelinin 3.060.525,00 TL bedel üzerinden akdedildiği, sözleşme konusu malların 450 takvim günü içerişinde teslim edileceği ve sözleşme bedelinin % 95’inin geçici kabulün yapılmasına müteakip ödeneceği hükümlerine yer verildiği görülmüştür. Sözleşme hükümleri gereği teslim süresi, işe başlama tarihi ve sözleşmenin imzalandığı tarih olan 25/11/2013 tarihinden itibaren 450 takvim günüdür. Buna göre simülatörlerin 17/02/2015 tarihine kadar muayene ve geçici kabul işlemleri için teslim edilmesi gerekmektedir. Ancak sözleşmeye konu araçların geçici kabul işleminin yapılması için davacı tarafça davalıya 01/02/016 tarihinde bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı idare tarafından oluşturulan teknik heyet tarafından düzenlenen 10/03/2016, 20/04/2016 ve 22/04/2016 tarihli raporlarda sözleşmeye konu 4 adet özel maksatlı araç kullanma simülatörünün teknik şartnamede istenilen niteliklere uygun olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili yaşanan gecikmeye sözleşme eki teknik şartnamede öngörülen görsel ve teknik bilgilerin verilmemesinin ve davalı idarenin yedek parça temini konusunda gerekli girişimde bulunmamasının yol açtığını iddia etmiştir.
Geç teslim nedeniyle davacının hak edişinde kesinti yapılan tutar taraflar arasında miktar itibariyle uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık yapılan ceza kesintisinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği, bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme, alınan ek rapor içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; idarece teknik şartname uyarınca yükleniciye verilmesi gereken görsel ve teknik bilgilerin verilmemesinin taraf yazışmaları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak işin toplam süresinin etkisinin saptanması noktasında yapılan değerlendirmede; davacı tarafça davalı idareye yazılan 15/05/2015 tarihli yazıda donanımların tedarikinin 3 ay sürdüğü belirtilerek teslim tarihinin yeniden belirlenmesinin istenildiği, diğer simülatörlerin geliştirilmesi gibi paralel yürütülecek işlerin de bu gecikme nedeniyle takviminin uzadığı, yazılım ve donanım tasarımlarının değiştiği, bu değişikliklerin yapılıp biten diğer işleri de etkilediği, diğer bazı işlerin de yeniden ele alınacağı, yurt dışından beraber temin edilecek malzemelerin temininde gecikme yaşanmasına neden olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında projenin takvimi, projenin alt iş kırılımları ve süreleri yer almadığından davalı idareye yazılan yazıda belirtilen 3 aylık gecikmenin paralel yürütüleceği söylenen işleri nasıl ve ne ağırlıkta etkilediğinin tespitinin yapılamadığı, davacı tarafça idareye yazılan 13/05/2014 tarihli yazıda proje takviminde iş ürünü ile ilgili olarak yaşanan gelişmeler sonrasında yükleniciden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı olması gereken ile gerçekleşen sipariş verme süreleri arasında yaklaşık 5 aylık gecikme yaşandığının belirtildiği ve ekinde yapılan işlerin ve harcanan mesainin sunulduğu, bu kapsamda 13/05/2014 tarihli yazının ek – A kısmında yer alan takvim incelenerek işin uzamasına neden olmuş olan sürenin hesaplanmasında simülatörleri gerçekleştirilecek araçların incelenmesi amacıyla görüşmelerin başladığı 06/12/2013 tarihi ve görüşmelerin sonlandığı 13/05/2014 aralığı arasında geçen 158 günlük gecikmenin davacıdan kaynaklanmadığı ve davacının bu süre kadar süre uzatımına hak kazandığı, sözleşmenin 34.2.maddesi uyarınca gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin 0,0015 oranında gecikme cezası uygulanacağı hükmünü içeriği, buna göre 3.060.525,00 TL bedel üzerinden bilirkişi raporunda toplam 348 günden 158 gün düşülerek 190 gün için hesaplamanın yapıldığı, hesaplanan bu sürenin gecikme cezası olarak kesilmesi gereken süre olduğu, davacı yüklenici olup bakiye 158 güne karşılık gelen miktarın toplam gecikme cezası bedelinden düşümü ile (1.597.594,92 – 872.249,63) 725.345,29 TL olup bu miktar gecikme cezası kesintisi yerinde olmadığından bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, davanın niteliği de nazara alınarak dava tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürücü ihtarname olmadığından alacağın 10.000,00 TL’sine dava, kalanına ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar teknik verilerin müvekkili tarafından temin edilmesi nedeniyle yapılan ilave masrafların da davalıdan tahsilini istemişse de davacı tarafından teknik verilerin teminine yönelik yapılan masraflara ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi davacı yüklenicinin sözleşmeyi fesih yoluna gitmeyerek ifa ile sonuçlanmasını bekleme tercihinde bulunduğu, bu tercihe göre davacının uzayan iş süresinde yapmak durumunda kaldığını ileri sürdüğü masrafı talep etme hakkı olmayacağı anlaşılmakla bu kalem istek yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile, 725.345,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 10.000,00 TL’sine 19/07/2016 dava tarihinden, kalan 715.345,29 TL’sine 06/09/2017 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 49.548,34 TL harç peşin alınan ve bozma öncesi kararla davalıdan tahsiline karar verilip davalı tarafça yatırılan harçla karşılanmakla ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça bozma öncesi kararla davalıdan tahsiline karar verilip yatırılan 81.675,16 TL harcın 59.583,37 TL’sinin davalıya iadesi hususunda vergi dairesine yazı yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 7.128,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %45,12’si olan 3.216,38 TL ile 29,20 TL başvurma ve 27.456,55 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 4,30 TL, posta gideri 127,00 TL olmak üzere toplam 131,30 TL yargılama giderlerinin %54,88’i olan 72,06 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 53.317,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 61.162,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/04/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 4,30 TL
Posta Gideri : 224,20 TL
Bilirkişi Ücreti : 6.900,00 TL
+
Toplam : 7.128,50 TL