Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/651 E. 2021/872 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/651
KARAR NO : 2021/872

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
DAVALI : … -(T.C.N.:…)-…
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; Müvekkili Türkiye … Bankası A.Ş. ile … numaralı müşterisi arasında imzalanan Destek Kredisi Sözleşmesi çerçevesinde davalı/borçluya talebi üzerine … no’lu ticari taksitli kredi (ticari/mesleki/zirai amaçlı destek kredisi) kullandırıldığını, davalı-borçlu ile müvekkil banka arasında imzalanan 02.05.2018 tarihli Ticari/Mesleki/Zirai Amaçlı Destek Kredisi Sözleşmesi’ne ek olarak, taraflar yine 02.05.2018 tarihli Kredi Bilgileri ve Ödeme Planı belgesini de imzaladıklarını, ancak davalı-borçlu söz konusu ödeme planına uymamış ve müvekkili bankanın ihtarlarına rağmen borcunu ödemediğini, müvekkili banka tarafından, davalı-borçluya 05.01.2019 tarihinde, sözleşmede bildirdiği adresine temerrüt ve muacceliyet uyarısını içeren ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtarname tebliğ edilmek istendiğinde, muhatabın kapısı kapalı olduğundan kapısına ihbar bırakılıp, gönderiyi postaneden alması gerektiği bildirildiği, muhatap, süresi içinde kendisine gelen gönderiyi ihbarnameye rağmen postaneden almadığından, bekleme süresinin bitmesi sebebiyle ihtar iade olduğunu, söz konusu ihtarname borçlunun sözleşmede bildirdiği adresine gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine 20.02.2019 tarihli ihtarname ile kredi kartına ait toplam borcun 46.554,03 TL olduğu, 24 saat içinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, söz konusu ihtarname de tebliğ edilmek istendiğinde, muhatabın kapısı kapalı olduğundan kapısına ihbar bırakılıp, gönderiyi postaneden alması gerektiğinin bildirildiği, davalı hakkında, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/1833 E. sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini, davalının icra takibine itiraz etmesi sonrasında, İ.İ.K. hükümleri gereğince ilgili İcra Müdürlüğü tarafından, icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalması kaydıyla; öncelikle ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalının… İcra Müdürlüğü’nün 2019/1833 E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalının İ.İ.K.’nun 67.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata ve H.M.K.’nun 329.maddesi hükmü uyarınca disiplin cezasına karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı adına dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gününü bildirir tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığı ancak cevap dilekçesi vermediği ve yargılama oturumlarına katılmadığı anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun tanımlar başlıklı 3/k maddesine göre, tüketicinin ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade ettiği, kanunun m 3/1 bendine göre tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. Sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi kapsayacağı belirtilmiştir.
Kanunun 83/2 maddesine göre ve kanunun 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan ve kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının da önemi olmamaktadır.
Dosyamız içerisinde bulunan… İcra Dairesi’nin 2019/1833 Esas sayılı dosyası incelenmiş ve bu dosya içerisinde bulunan ve dosyamıza gelen… …. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Esas No: 2019/402, Karar No: 2021/66 sayılı gerekçeli karar incelendiğinde; dosyaya sunulan bilirkişi tarafından hazırlanan 24/11/2020 havale tarihli kök raporda; taraflar arasında 02/05/2018 tarihinde Ticari/ Mesleki/Zirai amaçlı Destek Kredisi imzalandığını, sözleşmeyle 50.000,00 TL kredi kullandırıldığını, kredinin 4 üncü ve 5 inci taksitlerinin ödenmediğini, yine kredi kartıyla yapılan harcamalardan kaynaklı dönem borcunun 6.111,90 TL’lik asgari ödeme tutarının ödenmediğini, davacı banka tarafından davalı aleyhine Ankara 3 üncü İcra Müdürlüğünün 2019/4072 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davacı tarafından yetkiye itiraz edilmesi nedeniyle icra dosyasının… İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, ödeme emrinde 74.821,16 TL asıl alacak, 5.975,28 TL faiz, 134,74 TL BSMV toplamı 80.931,28 TL alacak talebinde bulunulduğu, BAnkacılık hizmet sözleşmesinin ihtarnamelerin gönderi sorgu sonuçlarının, son altı aya ait borçluya gönderilen hesap ekstrelerinin hesap kat edildikten sonra ödeme olup olmadığını gösterir hesap hareketlerinin, sözleşmenin imzalı örneğinin, 36 ay taksitli ticari krediler için uygulanan fiili faiz oranının dosyaya sunulmasını beyan edildiği,
Davacı vekili tarafından sunulan belgeler dosya arasına alınarak dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş, bankacı- mali müşavir bilirkişi Hasan Güngör tarafından hazırlanan 02/02/2021 havale tarihli raporda özetle; takip talebinde iki ayrı kredi alacağına ilişkin tutarlara yer verildi, dava değerinin 32.736,81 TL şeklinde gösterildiğini, takip talebinde 28.476,72 TL kredi kartı alacağı,, 4.213,44 TL işlemiş faiz, 46,55 TL faizinin %5 gider vergisi olmak üzere 32.736,81 TL toplam şeklinde olduğu, yıllık % 33 oranında temerrüt faizi talep edildiği, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “Faiz hesaplanması” Başlıklı 26 ıncı maddesinde temerrüt hali dahil olmak üzere, kart uygulmasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz, hükmüne yer verildiğini, davacı banka tarafından ibraz olunan hesap ekstrelerine göre 11/10/2018 son ödeme tarihi itibariyle hesabın durumunun 28.230,02 TL olduğu, 11/10/2018 tarihinden bir sonraki döneme kadar asgari ödeme tutarının 11.575,00 TL olduğu,12/11/2018’den bir sonraki döneme kadar asgari ödeme tutarının 2.888,10 TL olduğu, 12/12/2018 tarihinden bir sonraki ödeme tarihine kadar olan asgari ödeme tutarının 4.482,56 TL olduğu, 11/01/2019 tarihinden hesap kat tarihi olan 11/02/2019 tarihine kadar olan dönem için asgari ödeme tutarının 6.111.90 TL olduğu, 11/12/2019’dan 18/12/2019 tarihine kadar yapılan hesaplamada asgari ödeme tutarının 7.780,80 TL olduğu, davacı bankanın 18/02/2019 tarihinden itibaren temerrüt faizine hak kazandığını, hesaplanan faizler ve ferileri birleştirildiğinde, banka alacağının 28.230,02 TL Kredi kartı alacağı, 4.073,93 TL işlemiş faiz, 46,65 TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 32.350,60 TL olduğunun tespit edildiği bildirildiği, anlaşılmıştır.
Somut olay değerlendirildiğinde; … İcra Müdürlüğünün 2019/1833 Esas sayılı dosyasında; 10/05/2019 tarihli ilamsız takip ödeme emrinde; asıl alacak 74.821,26 TL, geçmiş gün faizi 5.975,28 TL, BSMV 134,74 TL olmak üzere toplam 80.931,28 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, borcun sebebinin 18/03/2019 tarihli kredi alacağı, 74.821,26 TL olarak gösterildiği, 2 aylık kredi alacağına ilişkin takip yapıldığı, taraflar arasında 02/05/2018 tarihinde Ticari/Mesleki/Zirai Amaçlı Destek Kredisi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile; 50.000,00 TL kredi kullandırıldığı, kredinin dördüncü ve beşinci taksitlerinin ödenmediği, yine davalının kredi kartı ile yapılan harcamalardan kaynaklı dönem borcunun olduğunun tespit edildiği ve takip talebinde iki ayrı kredi alacağına ilişkin tutarlara yer verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalının tacir olmadığı, dava konusu işlemin bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olmadığı, bu durumda tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan bir uyuşmazlık olduğu ve Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Bu davaya Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine, 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince yetkili mahkemece karar verilmesine ,
4-Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair Davacı Vekili Av. Neşe Altınışık yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.