Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/639 E. 2022/219 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/639
KARAR NO : 2022/219

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ……
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 14.06.2021 tarihli sözleşme gereğince müvekkilince yapılan iş karşılığında düzenlenen 08.07.2020 tarihli fatura ile 148.406,22 TL (KDV dahil) bedelin davalıdan talep edildiğini, davalının 125.767,98 TL ödeme yaptığını, KDV tutarı olan 22.638,24 TL’yi ödemediğini, sözleşmenin 2. maddesinde birim fiyatlara 418 KDV ekleneceğinin açıkça belirtildiğini, ödemesi yapılmayan bu tutar için icra takibi başlatıldığını, borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa yapılan müracaatta anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazın iptaline, takibin devamına % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takip dayanağı yapabileceği güçteki belgeye takipte dayanmayarak, bunlara yönelik itirazı bekledikten sonra itirazın iptali davasında söz konusu belgeye dayanmasının hakkın kötüye kullanılması anlamında olduğunu, icra takibinde borcun sebebinin fatura olarak gösterilmesine rağmen, dava aşamasında sözleşme deliline dayanarak hak talebinde bulunulduğunu, bu durumun Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararında belirtilen “hakkın kötüye kullanılması” olduğunu, esasen, dayanak yapılan faturanın, kesilen iade faturası nedeniyle herhangi bir alacak hükmü bulunmadığını, davacının icra takibinde ileri sürdüğü borç sebebi ile iptal davasında borç sebebini farklı gösterdiğini, takip talebinde sözleşme ile ilgili iddialarını sakladığını, itiraz sonrası alacağın sözleşmeye dayandığını iddia ederek savunma kabiliyetlerini kötü niyetle kısıtladıklarını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, yasal şartlarını gerçekleştirmeyen davacının asıl talebine bağlı icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, bu sebeple, haksız ve kötü niyet gözetilerek açılan davanın reddine, şartları gerçekleştiğinden davacı aleyhine % 40 kötü niyet tazminatına, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 07/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın sözleşmeye dayalı olarak yaptığı iş karşılığı düzenlediği ve sözleşme gereği yasal olarak kesilmesi gereken 22.638,24 TL KDV bedelini talep etmeye hakkı olduğuna, davalı vekilinin konuya ilişkin “hakkın kötüye kullanılması” na ilişkin beyanının hukuki yönden mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesine göre Ankara mahkemeleri yetkili bulunmakla yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 10.06.2021 tarihli sözleşme düzenlenmiş olup, sözleşmenin 2. Maddesinde birim fiyat %18 kdv ekleneceği belirtilmiştir. Bu kapsamda davalı tarafından sözleşme konusu edimlerin ifa edilmediğine ilişkin bir savunma getirilmemiş olması ve kısmi ödemede bulunulması, davacının fatura düzenlemiş olması nazara alındığında davalının kdv miktarında sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Kaldı ki davacı tarafından düzenlenen fatura da sözleşmeye uygundur.Bu kapsamda davalının 22.638,24 TL ‘yi istemekte haklı olduğu, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir bilginin bulunmadığı bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı,haksız görülen itiraza binaen davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi de gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalı borçlunun Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2021/11249 sayılı dosyasında 22.638,24 TL asıl alacak üzerinden itirazının iptaline, takibin devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve itiraz haksız olmakla; hükmolunan meblağın %20’si oranında hesaplanan 4.527,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetinin tespitle hesap olunamadığından kötüniyet tazminatının reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 1.546,42 TL harçtan 281,03 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.265,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 70,00 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 870,00 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 97,29 kabul) 846,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 340,33 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.284,23 TL sinin davalıdan, 35,77 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 630,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.