Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2021/61 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/61 Esas – 2021/61
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/61
KARAR NO : 2021/61

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı sigorta şirketi ile … Doğalgaz Dağıtım …. A.Ş. Arasında dövizli grup sigorta poliçesi imzalandığı, davalı … çalışanları tarafından 05/09/2018 tarihinde “…ANKARA” adresinde gerçekleştirilen çalışma esnasında, 11/09/2018 tarihinde “….ANKARA” adresinde gerçekleştirilen kanal çalışması esnasında sigortalıya ait doğalgaz borularına hasar verildiği, 02/09/2019 tarihli ekspertiz raporunda davalı çalışanlarının kusuru sonucunda sigortalının 05/09/2018 tarihli hasar nedeniyle 15,39 USD, 11/09/2018 tarihli hasar nedeniyle 222,85 USD zarara uğratıldığı, imzalanan poliçe kapsamında müvekkili sigorta şirketince bu zararların %25’i olan 3,84 USD’nin 55,71 USD’nin ve 129,99 USD’nin sigortalıya ödenmesi gerektiği belirtildiği ve söz konusu tutarların 09/09/2019 tarihinde sigortalıya ödendiği, TKB’nın 49. maddesi ve TTK’nın 1472. madde hükümleri değerlendirildiğinde; müvekkili sigorta şirketinin ödediği hasar tazminatlarının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlu olan karşı tarafa rücu edebileceği nedenle … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hasar tazminatlarının davacı sigorta şirketince sigortalısına ödendiği nedenle sorumlu olan davalı tarafa rücu etme iddiası ile yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
Sigortacının halifiyete dayalı olarak açtığı bu itirazın iptali davasında görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı incelendiğinde; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir, bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz, bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde söz konusudur” ilkesinin benimsendiği anlaşılmış, buna göre, sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada davanın nitelendirilmesi yapılırken davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, imzalanan poliçe kapsamında davacı sigorta şirketince bu zararların %25’i olan 3,84 USD’nin 55,71 USD’nin ve 129,99 USD’nin sigortalıya ödenmesi gerektiği belirtildiği ve söz konusu tutarların 09/09/2019 tarihinde sigortalıya ödendiği, TKB’nın 49. maddesi ve TTK’nın 1472. madde hükümleri değerlendirildiğinde; müvekkili sigorta şirketinin ödediği hasar tazminatlarının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlu olan karşı tarafa rücu edebileceği nedenle … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş olup davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur, bu davada nisbi ticari dava koşulları oluşmadığı gibi mutlak ticari dava niteliği de bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmadığı da anlaşılmakla haksız fiilden doğan bu davada mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir.
Bu davaya Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı da gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine , 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi için Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama gideri , vekalet ücreti ve harç konusunda HMK ‘nun 331/2.maddesi gereğince görevli mahkemece karar verilmesine ,
4-Karar kesinleştiğinde ve gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde HMK ‘ nun 22. maddesi 1.fıkra son cümlesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/02/2021

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.