Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2022/156 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/569 Esas – 2022/156
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/569
KARAR NO : 2022/156

BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACI : …..
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişilerinin nevi değiştirilmesi yoluyla kurulduğunu, ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği … mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkı, kurulan müvekkili şirkete 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi ile devredildiğini, özelleştirmeye ilişkin sürecin yaklaşık 7 yılda tamamlanmış olup, …’ın hisselerinin tamamının 28/06/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi ile … Yatırım San. Ve Tic. A.Ş.’ne satıldığını, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetlerinin …’ın hisselerinin tamamının sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde dava dışı …’ın 01/04/2003 tarihinde elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle müvekkili şirket aleyhine Diyarbakır Asliye … Hukuk Mahkemesinin 2010/44 esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, davanın 10/03/2015 tarih ve 2015/92 sayılı karar ile sonuçlandığını, kararın müvekkili şirket tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21/04/2016 tarih, 2015/17785 esas, 2016/6394 sayılı kararı ile onandığını ve kararın kesinleştiğini, ilamın Şanlıurfa … İcra Dairesinin 2015/4725 sayılı dosyası ile ilamlı takibe konu edildiğini, müvekkili şirket tarafından 11/05/2015 tarihinde 1.753.915,54 TL ve 01/06/2016 tarihinde 42.442,98 TL olmak üzere toplam 1.796.358,52 TL’nin icra dairesi hesabına ödendiğini, söz konusu olaydan kaynaklı sorumluluğun İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı …’ta olmasına rağmen ödemenin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, sözleşmenin anılan bu 2 hükmü gereğince sorumluluğun müvekkili şirkette olmayıp tamamen davalı …’ta olduğunun açıkça anlaşıldığını, … ile İHDS akdeden diğer elektrik dağıtım şirketinden biri olan Meram …’a muhatap olarak 01/02/2011 tarihinde … tarafından gönderilen yazıda İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca …’ların …’ın ayrılmaz bir parçası olduğu, şirket sermayelerinin tamamının …’a ait olduğu, bu dönemde yapılan faaliyetlerden doğan hakların …’a ait olduğu, fiili devir tarihinden önceki döneme ait haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme taşıyan tazminat taleplerine ilişkin hukuki taleplerin tarafının … olduğu ve bu durum neticesinde taraf değişikliğinin yapılmasının talep edildiğini, ilgili yazılardan ve … Teftiş Kurulu Başkanlığının 25/10/2010 tarih ve 759 sayılı yazısı ekinde bulunan aynı tarihli komisyon kararından alınan ilgili kısımlar birlikte değerlendirildiğinde …’ın İHDS imzalamadan önceki sorumluluğun bizzat kendinde olduğunu beyanları ile ikrar etmiş olup davaya konu tazminatlarda husumetin doğrudan …’a yönlendirilmesi gerektiği gerçeğinin pekiştiğini, davanın içeriği itibariyle arabuluculuk sürecine başvuru dava şartı kapsamında olduğundan 20/08/2021 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşmaya varılamadığına ilişkin 03/09/2021 tarihli tutanak düzenlendiğini, dayanak dava konusu elektrik çarpması nedeniyle açılan maddi, manevi tazminat davası olan dosyalara ilişkin güncel ve emsal Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının da davalarının haklılığını gösterdiğini belirterek davanın kabulü ile Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/44 esas, 2015/92 karar sayılı ilamı uyarınca müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla toplam 1.796.358,52 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının aynı alacak için daha önceden dava açmış olma ihtimalinin bulunduğunu, aynı konuda dava açıldığının tespiti ve açılmış olması halinde davanın reddine karar verilmesini, aynı konuda verilmiş kesin hüküm olması durumunda bu yönden de davanın reddine karar verilmesini, Borçlar Kanunu 73. maddesi gereğince rücu davalarında zaman aşımının 2 yıllık süreye tabi olup, dava dilekçesinde belirtilen ödeme tarihleri de dikkate alındığında davanın zaman aşımına uğradığını belirterek zaman aşımı itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da, davacı şirketi de dahil olduğu 20 şirketin, Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkili kuruma ait olmakla birlikte müvekkili kurumdan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacı şirketin elektrik dağıtım lisansına sahip olan … Genel Müdürlüğünden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip anonim şirket olduğunu, özelleştirme idaresince dağıtım bölgelerinde gerçekleştirilecek özelleştirme uygulaması da dahil elektrik özelleştirmelerinde izlenecek modelin belirlenebilmesi açısından, elektrik üretim tesislerinden hidroelektrik ve akarsu santralleri ile termik santrallerin ve …’a ait elektrik dağıtım bölgelerinin mülkiyetinin devri suretiyle özelleştirilmesinin hukuken mümkün olup olmadığı hususunda Danıştay … Dairesi’nden görüş istenilmiş olup, Danıştay … Dairesi’nin 05/03/2004 tarih, 2004/17 esas, 2004/24 sayılı kararı ile dağıtım bölgelerinin mülkiyetinin devri dışında işletme hakkının devir suretiyle özelleştirilmesinin mümkün bulunduğunun belirtildiğini, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, özelleştirme modeli gereği hisse devri aşamasında bilanço çalışmaları yapılarak davacı tarafından devre esas mizan düzenlendiğini ve bu mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço belirlenmiş olup bu işlemler sonucunda geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden davacı şirketin geçmiş yıllara ilişkin olarak müvekkili kurumdan herhangi bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, işletme hakkı devir sözleşmesinin diğer hususlar başlıklı 18.6 maddesi, ihale şartnamesinin diğer hususlar başlıklı 22.maddesinin d, f, p bendi, hisse satış sözleşmesinin alıcının taahhütleri başlıklı 9.maddesinin 3., 4., 11. bentleri doğrultusunda elektrik dağıtım şirketleri tarafından açılan rücu davalarında davanın reddine karar verildiğini, davacı tarafın talebini işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.1, 7.4 ve 7.6 maddelerine dayandırmakta ise de 18.6.maddesi hükmü gereğince davacı şirketin dava konusu ettiği alacaklara ilişkin hiçbir talepte bulunmayacağının açıkça ortada olduğunu, … …’ın kuruluş tarihinden önce bölgede dağıtım faaliyetlerinin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman ve Şırnak Elektrik Dağıtım müesseseleri tarafından yürütülmekte iken davacı şirketin kuruluş tarihinden sonra müvekkili kurumdan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip … … tarafından yürütülmekte olduğunu, bölgede faaliyet gösteren ayrı bir tüzel kişiliğe sahip elektrik dağıtım müesseselerinin tüzel kişiliklerinin sonlandırılarak il müdürlüklerine dönüştürüldüğünü ve tüm hak ve borçları ile … …’a bağlandığını, rücu davasına konu mahkeme kararında bahsi geçen alacağın İHDS kapsamında davacı şirket tarafından talep edilmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunmadığından ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talebinin yerinde olmadığını, İHDS’nin 7.2 maddesi hükmü uyarınca davanın şirket tarafından derhal …’a bildirilmesi gerektiğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faize ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkı olmadığını belirterek haksız ve yersiz olarak açılan davanın öncelikle usulden reddine, usulden reddedilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; davacı tarafından Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/44 esas, 2015/92 sayılı kararı uyarınca dosya davacısı … ve ailesi olan diğer davacılara iş kazası nedeniyle ödenen bedelin, taraflar arasında düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği arabuluculuğa başvurulması zorunlu bulunduğu, başvurunun yapıldığı, 03/09/2021 tarihinde tarafların katılımı ile anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlendiği anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Davalı vekili zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; dava konusu alacağın sözleşmeye dayandığı, BK. 146. maddesi uyarınca zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin zaman aşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Diyarbakır Asliye … Hukuk Mahkemesinin 2010/44 esas, 2015/92 karar sayılı 10/03/2015 tarihli karar örneğinin incelenmesinde, asıl davada davacı … ve … tarafından maddi ve manevi tazminata konu alacağın tahsili isteğiyle dava açıldığı, birleşen davada davacı tarafından davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine davacının elektrik çarpması sonucu yaralandığı iddiası ile iş göremezliğe konu alacağın tahsili isteğiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu asıl davada davanın kısmen kabulü ile davacı … için 212.256,79 TL maddi tazminatın 01/04/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … ‘ın her biri için ayrı ayrı 3.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, birleşen davada davanın kabulü ile 271.226,34 TL bakıcı gideri tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 10/06/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/4725 sayılı icra dosyası örneğinin incelenmesinde, Diyarbakır Asliye … Hukuk Mahkemesinin 2010/44 esas, 2015/92 sayılı kararına ilişkin olarak Ğalibe Durmaz ve … tarafından … Elektrik Dağıtım A.Ş. hakkında 21/04/2015 tarihinde 541.482,00 TL’si asıl alacak olmak üzere ferileriyle birlikte toplam 1.595.786,06 TL alacağın tahsili isteğiyle ilamlı takibe geçildiği, dosya borcuna istinaden … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 11/05/2015 tarihinde 1.753.915,54 TL ve 01/06/2016 tarihinde 42.442,98 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 24/07/2006 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin 7. maddesinde 3. kişilerin hak iddialarının, 7/4. maddesinde dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde, bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerinin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu, … tarafından yürütülmüş bu faaliyetler nedeniyle 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, bu talepleri konu alan icra takibi ve davaların … tarafından yürütülüp sonuçlandırılacağı, bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağının, 7.6. maddesinde sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olduğu, bu dönemde yürütülmüş olan bu faaliyetler nedeniyle 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, bu talepleri konu alan icra takibi ve davaların … tarafından yürütülüp sonuçlandırılacağı, bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağı hususu düzenlenmiştir.
…’ın 02/04/2004 tarih 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Başkanlığınca özelleştirme kapsamına alınarak 20 dağıtım şirketi oluşturulduğu, davacı şirketin de 01/03/2005 tarihinde anonim şirket statüsü ile ticaret siciline tescil edildiği, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/11/2005 tarih, 2005/125 sayılı kararı ile …’ın özelleştirilmesi ile ilgili olarak sermayesinin %100’ü …’a ait olan ve dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansı ile …’ın uhdesinde bulunan dağıtım sistemini işletme hakkına sahip olan veya ileride sahip olacak dağıtım şirketlerinin hisselerinin blok olarak satış yöntemiyle özelleştirilmesine karar verildiği, … ile davacı şirket arasında 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi düzenlendiği, 28/06/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi ile davacı şirketin hisselerinin dava dışı … Yatırım San. ve Tic. A.Ş.’ne satıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli raporda; rücu talebine konu davanın, …’ın elektrik dağıtım faaliyetini yürüttüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesinden kaynaklı olarak açıldığı, 24.07.2006 tarihinde akdedilen işletme devir hakkı sözleşmesinde yer alan dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olacağı, bu talepleri konu alan icra takibi ve davaların … tarafından yürütüleceği ve sonuçlandırılacağı, bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağına ilişkin hükmü uyarınca davacının rücu talebinin yerinde olduğu düşünülmekle, 01.06.2016 tarihinde 42.442,98 TL, 11.05.2015 tarihinde 1.753.915,54 TL olmak üzere icra dairesine ödediği toplam 1.796.358,52 TL’nin talep edilebileceği bildirilmiştir.
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesine dayalı olarak ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise, işletme hakkı devir sözleşmesinin 18.6 maddesi hükmü gereğince dava konusu alacaklara ilişkin talepte bulunulamayacağı, davacı şirketteki kamu hisselerinin 28/06/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile dava dışı şirkete devredildiğini, sözleşmeye göre ödenen bedelden davacının sorumlu olması nedeniyle rücu talebinin yerinde olmadığını savunmaktadır.
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamına dayalı olarak Şanlıurfa … İcra Müdürlüğü nezdinde 2015/4725 sayılı icra dosyası ile başlatılan takipte 11/05/2015 tarihinde 1.753.915,54 TL ve 01/06/2016 tarihinde 42.442,98 TL tutarında ödeme yapıldığı, icra takibine konu ilamın dayanağının elektrik çarpması sonucu yaralanan … ve ailesi olan diğer davacıların tazminat taleplerinin hükme bağlandığı Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/44 esas, 2015/92 karar sayılı davaya ilişkin olduğu, 28/06/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin %100 oranındaki hissesinin … Yatırım San. Ve Tic. A.Ş.’ne satışına ilişkin olup, sözleşmenin imzalandığı tarihte davacı … Elektrik Dağıtım A.Ş. ve … Yatırım San. Ve Tic. A.Ş. ayrı tüzel kişiliklerdir. Davacı şirketin %100 hissesini satın alan dava dışı … Yatırım San. Ve Tic. A.Ş. ile yapılmış olan hisse satış sözleşmesinde yer alan kabul, taahhüt ve garantilere ilişkin hükümlerin davacı şirkete karşı ileri sürülmesinin yerinde olmadığı, 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önce doğan ve davacı tarafça ödenen bedelin, mahkeme kararı ile hükmedilen tazminat miktarı, vekalet ücreti ve yargılama giderinden oluşan kısmından işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri de nazara alınarak davalının sorumlu olduğu, 24/07/2006 tarihli İHDS’den önceye ilişkin olduğu, hisse satış sözleşmesinin 9.4 maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca …’a rücu edilebileceği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın davayı 3.kişiye ihbar etmemiş olmasının 3.kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmediği, dava konusu olayda davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasının ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan İHDS’nin 7/4 maddesi kapsamında kalması ve rücuya konu alacağın içeriği itibariyle mülkiyete ilişkin olmaması sebebiyle sözleşmenin 7.2.maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre ödenen tüm bedelden davalının sorumlu olduğu ve tüm bedelin rücu edilebileceği, bilirkişi raporunda bu doğrultuda hesaplamaların yapıldığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile, 1.796.358,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın niteliği nazara alınarak alacaklara ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile, 1.796.358,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 1.753.915,54 TL’sine 11/05/2015 tarihinden, 42.442,98 TL’sine 01/06/2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alınması gerekli 122.709,25 TL harçtan peşin alınan 30.677,32 TL’nin mahsubu ile kalan 92.031,93 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 31.881,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 95.672,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/03/2022

Başkan…
Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 8,50 TL
Posta Gideri : 136,00 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Başvurma ve Peşin Harç : 30.736,62 TL
+
Toplam : 31.881,12 TL