Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2021/700 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/558
KARAR NO : 2021/747

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …-…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara … Müdürlüğünün 2020/11099 sayılı dosyasından davalı aleyhine yapılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, icra takibinin konusunun davalının 23.05.2005 tarihli “toplam olarak 196.880 YTL” aldığına dair belge olup, bu belge (Ek-1) … Pro. Dek. San. Tic. Şti. ‘nin … parseldeki inşaatının ortaklığı için ödenen [96.880 YTL + 92.000 YTL (Ek-2) ve 8.000 YTL (Ek-3 toplamıdır] toplam 196.880 YTL ‘nin karşılığı olarak davalı tarafından verildiğini, şirketin Ankara’da ki ofisinin kaşe ve davalının imzasını içerdiğini, her ne kadar müvekkilinden tahsil edilen 196.880 TL şirket adına davalı tarafından alınarak, belgelendirilmiş ise de müvekkili şirket ortaklığıyla ilgili olarak hiçbir işlem yapılmadığını ve de şirkete keşide edilen ihtarnamelere rağmen bilgi alınamamasının söz konusu olduğunu, belgede ifade edilen arsa üzerinde inşaatın bitirilip, dairelerin satılmış olduğu öğrenilince, müvekkilinin alacağını elde edebilmek amacıyla …Ltd. Şti. aleyhine Ankara …Müd. 2010/15890 Esas sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, icra takibi sonucu, haciz dahil bir kısım işlemler yapılmış ise de Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2014/695 dosyasından açılan mefi tespit davasının, davacı …Ltd. Şti. lehine sonuçlandığını, davalıyı (müvekkilimin) takibe dayanak yaptığı makbuz ve belgelerde tek başına Mehmet Metiner’in şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı..” gerekçesiyle, davacı şirketin borçlu olmadığına ilişkin kabul kararı verildiğini, dolayısıyla …, imzaladığı belgede belirtilen 196.880 TL’yi müvekkilden aldığı halde, şirketi tek başına temsil etmediğini gizleyerek müvekkilini yanılttığını ve mağduriyetine yol açtığını, Ankara … Müdürlüğünün 2020/11099 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının 196.880 TL’yi avans faiziyle birlikte ödemesine ve %20 kötü niyet tazminatı ile birlikte yargılama giderleri, avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki dava her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılmış olsa da davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı ya da davalının ticari şirket olmadığı gibi tacir de olmadığını, davaya konu alacağın tarafların ticari işletmesini de ilgilendirmediğini, bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkeme niteliğinde Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu ve dosyada görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davada ve icra takibinde talep edilen alacak zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımından reddini, davacının davaya konu Ankara … Müdürlüğü 2020/11099 e sayılı dosyadaki takip talebi ile “196.880,00 TL asıl alacak” şeklinde talepte bulunduğunu, söz konusu talebin neye ilişkin olduğu açıkça belirtilmesi gerekirken usulüne uygun düzenlenmemiş takibe göre davacının alacak talebinde bulunmasının da hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesi içeriğinde yer alan beyanlara göre icra takibi ile, müvekkile ödendiği iddia edilen 196.880,00 TL’nin iadesinin talep edildiğini, dosyaya celp edilen Didim… Hukuk Mahkemesi 2012/66 e 2012/125 k. Sayılı dosyasında verilen karar Yargıtay …. HD 2013/4140 e 2013/4891 k sayılı 11.07.2013 tarihli kararı ile “… belge altında imzası bulunan Mehmet Metiner’ in dosya içerisindeki belgelere göre, yüklenici şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili bulunmadığı görülmüştür…” gerekçesi ile bozulmuş olup bozma ilamına uyularak Didim… Hukuk Mahkemesi 2013/415 Esas 2014/417 Karar sayılı dosya ile yeniden karar verildiğini, verilen ikinci kararın Yargıtay … HD 2015/1903 e 2016/2534 k sayılı 20.04.2016 tarihli kararı ile sadece yargılama giderlerine ilişkin kısmının DÜZELTİLEREK ONANdığını, yani davacı, müvekkilin şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili bulunmadığını en geç 11.07.2013 tarihli Yargıtay kararı ile öğrendiğini, bu tarihten hareketle davacının TBK m 82 gereğince (borcu kabul etmemekle birlikte) 11.12.2020 tarihinde takip başlatarak talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığının kabulü gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkile yapılan ödeme esasında şirket adına tahsil edildiğini ve müvekkili davacının ödediği parayı … Proje Dek. San ve Tic. Ltd. Şti ne teslim ettiğini, yapılan ödemenin şirket kayıtlarına alınıp alınmadığı bilgimiz dahilinde olmadığı gibi kayıtlarına almamış ise bunun tamamen şirketin kötüniyetinden kaynaklı bir durum olup müvekkilimin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, dosyada görevsizlik kararı verilerek görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’ ne gönderilmesine, davanın zamanaşımından reddine, aksi halde esastan reddine, davacı alacaklının, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDERİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava alacak davasıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. 6100 Sayılı HMK. 2. Maddesi uyarınca; değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisi yönünden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Diğer taraftan, “ticari iş” ve “ticari dava” birbirinden farklı kavramlar olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
Somut olayda uyuşmazlık sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle alacak istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Dava, konusu itibariyle ticari dava niteliğinde değildir. Celp edilen vergi kaydına göre davalı da davacı da tacir değildir. Bu durumda, eldeki davanın asliye ticaret mahkemesi’nce görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin tacir olması zorunludur.Taraflar böyle bir sıfata haiz değildir. Ticaret sicil sorgusuna göre de tarafların ticaret sicil kaydı da bulunmamakta olup , vergi kaydına göre taraflar garimenkul sermaye iradı kapsamında vergi mükellefidirler. Bu itibarla taraflar tacir değildir. Ayrıca dava konusu ihtilaf, TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan da değildir. Şu durumda eldeki davada uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan söz edilemeyecek olup 6100 Salıyı HMK. 2. Maddesi uyarınca; davada bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkememizce görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
Karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihinden itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, şayet belirtilen süreler geçtikten sonra başvurulur veya hiç başvurulmaz ise mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince esas hükümle birlikte nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.