Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/553
KARAR NO : 2022/270
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C. Kimlik No: …
…
VEKİLİ : Av. … – ..
..
DAVALILAR : 1- … – T.C. Kimlik No: … …
VEKİLİ : Av. … – …
2-… – T.C. Kimlik No: …
…
3-MÜTEVEFFA: … – T.C. Kimlik No: …
MİRASÇILARI:
DAHİLİ DAVALILAR : 1- … – T.C. Kimlik No: …
…
2- … – T.C. Kimlik No: …
…
3- … – T.C. Kimlik No: …
…
4- … – T.C. Kimlik No: …
…
VEKİLİ : Av. … – ..
5-MÜTEVEFFA: … ..
MİRASÇILARI:
6- … – T.C. Kimlik No: …
…
7- … – T.C. Kimlik No: … …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
8- … – T.C. Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. ….
…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın dava dışı …i.’nin V…’dan aldığı ve alacağı kredilerin 90.000,00 TL’lik ksımının teminatını teşkil etmek üzere “…Yeşiltepe Mahallesi 1214 ada, 6 parsel, 20 cilt 1978 sayfa numarada kayıtlı 468 m2 arsanın tamamını …ya ipotek verdiğini, davalıların dava dışı …’nin aynı bankayla yaptığı 15.01.2004 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin kurulması ile birlikte bu şirketin bankadan aldığı ve alacağı tüm kredilere ve sair huşulara 135.558.240.000 TL ( eski TL ) için müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, davalıların kefaletinin müvekkilinin ipotek vermesinden çok önce olduğunu, müvekkilinin lehine ipotek verdiği dava dışı ….’nin bankaya borcunu ödemediğini, ödenemeyen kredi nedeniyle mülkiyeti müvekkiline ait olan taşınmazını ipotek yükünden kurtarmak maksadı ile müvekkilinin bankaya 46.000,00 TL ödeme yaptığını, kendisine ait olan ve şirketin almış olduğu ve alacağı kredilerin teminatı olmak üzere bankaya verdiği taşınmazın üzerindeki ipoteği kaldırdığını, MK’nın 884. maddesinde “borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir alacak borcu ödeyen malike geçer.” hükmünü taşıdığını, ipotek verenin borcu ödemesi halinde ipotek alacaklısının haklarının ipotek borcunu ödeyen ipotek verene geçtiğini, kredi kullanan şirketin borcuna kefil olan davalılarında müvekkilin yaptığı ödeme sebebi ile müvekkile karşı sorumlu olduklarını, davalıların müvekkilinin lehine vermiş olduğu dava dışı …’nin ortak ve yetkilileri olduğunu, davalıların kardeş olduğu ve şirketin aile şirketi olduğunu, davalıların kefilliklerinin dava dışı şirketin banka ile kredi ilişkisine başlamasına kadar geri gittiğini, zira davalıların dava dışı şirketin bankayla yaptığı 15.01.2004 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi ile birlikte ortak ve yetkileri bulundukları kendi şirketlerinin bankadan aldığı ve alacağı kredilere borçlu ve müteselsil kefil olduklarını ve kefalet limitlerini ileriki tarihlerde sürekli artırdıklarını, müvekkilinin ipotek verdiği tarihin 17.01.2005 tarih olup, ipoteğin üst sınırının 90.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin taşınmazını dava dışı şirketin borcu için ipotek verirken şirketin borcuna şirket ortak ve yetkilileri olan davalıların tamamının kefil olması ve şirketin borcu ödememesi halinde, kefillerin borcu ödeyeceği, kefiller ödemez ise kendisinin ödemesi halinde borcu kefillerden ve şirketten tahsil edebileceği hususunun önemli bir etken olduğunu, müvekkilinin taşınmazın ipotek yükü sebebi ile dava dışI…ya yapmış olduğu 46.000,00 TL asıl borçlu …’den ve davalılardan tahsili için… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını davalıların itirazı üzerine icra takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek müvekkilinin ödemiş olduğu 46.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, zaman aşımı ve görev itirazında bulunduklarını, müvekkilinin şirketlerini 05.06.2007 tarihinde yani banka borcunun hesap kat tarihinden önce diğer hissedar …na devrettiğini, bu nedenle sorumluluğu kalmayan müvekkili lehine davanın reddi gerektiğini, yine kefil olan davacının kefil olan müvekkiline ancak payından fazlasını ödemesi halinde ve diğer kefilin payları oranında rücu hakkı
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
bulunduğunu, davacının kendi hissesinden fazlasını ödemediğini, buna rağmen iddia ve beyan ettiği paranın tamamını müşterek borçlu müteselsil kefil olarak her bir davalıdan talep ettiğini, alacaklı bankanın alacak hakkını davacıya temlik ettiğine dair bir belgede dosya içinde mevcut olmadığını, ödeme belgesinin bir temlik yada rücu belgesi olmadığını, ödeme ile ilgili bir kabulleri olmadığını, inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, açılan davayı kabul etmediklerini, zaman aşımı ve görev itirazında bulunduğunu, şirket hissesini 05.01.2005 tarihinde yani banka borcunun hesap kat tarihinden önce diğer hissedar …na devrettiğini, bu nedenle sorumluluğu kalmayan müvekkili lehine davanın reddi gerektiğini, yine kefil olan davacının kefil olan müvekkiline ancak payından fazlasını ödemesi halinde ve diğer kefilin payları oranında rücu hakkı bulunduğunu, davacının kendi hissesinden fazlasını ödemediğini, buna rağmen iddia ve beyan ettiği paranın tamamını müşterek borçlu müteselsil kefil olarak her bir davalıdan talep ettiğini, alacaklı bankanın alacak hakkını davacıya temlik ettiğine dair bir belgeninde dosya içinde mevcut olmadığını, ödeme belgesinin bir temlik yada rücu belgesi olmadığını, ödeme ile ilgili bir kabulü olmadığını, inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, zaman aşımı ve görev itirazında bulunduklarını, kefil olan davacının kefil olan kendisine ancak payından fazlasını ödemesi halinde ve diğer kefilin payları oranında rücu hakkı bulunduğunu, davacının kendi hissesinden fazlasını ödemediğini, buna rağmen iddia ve beyan ettiği paranın tamamını müşterek borçlu müteselsil kefil olarak her bir davalıdan talep ettiğini, alacaklı bankanın alacak hakkını davacıya temlik ettiğine dair bir belgenin de dosya içinde mevcut olmadığını, ödeme belgesinin bir temlik yada rücu belgesi olmadığını, ödeme ile ilgili bir kabulü olmadığını, inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, zaman aşımı ve görev itirazında bulunduklarını, kefil olan davacının kefil olan kendisine ancak payından fazlasını ödemesi halinde ve diğer kefilin payları oranında rücu hakkı bulunduğunu, davacının kendi hissesinden fazlasını ödemediğini, buna rağmen iddia ve beyan ettiği paranın tamamını müşterek borçlu müteselsil kefil olarak her bir davalıdan talep ettiğini, alacaklı bankanın alacak hakkını davacıya temlik ettiğine dair bir belgenin de dosya içinde mevcut olmadığını, ödeme belgesinin bir temlik yada rücu belgesi olmadığını, ödeme ile ilgili bir kabulü olmadığını, inceleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemişir.
… Mirasçıları vekili beyan dilekçesinde özetle; Muris …’nun mirasçısı olan müvekkilleri …, …, … ve … tarafından, murisin ölümü üzerine üç aylık yasal süre içerisinde …. Esas sayılı dosyası üzerinden “mirasın reddi” talebi ile dava açıldığını, bu nedenlerle; müvekkillerinin muris Kazım Koçoğlu’nun mirasını, kayıtsız ve şartsız reddetmeleri nedeniyle, huzurdaki davanın müvekkiller yönünden taraf ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
…Mahkemesinin 13/07/2020 tarih, … sayılı kararı ile, 1-Davanın davalılar …, … ve davalı … mirasçıları dahili davalılar …, … ve … yönünden KABULÜ ile; 46.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 29.12.2006 tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar …, … ve dahili davalılar …, … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davanın … mirasçıları dahili davalılar …, …, … ve … yönünden KARAR VERİLMESİNE YER
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
OLMADIĞINA karar verilmiş, karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
…sayılı kararı ile,
“Bu itibarla, davalı şirketin ticari nitelikteki genel sözleşmesinden dolayı kullanmış olduğu kredinin ödenmemesinden kaynaklı kredinin ipotek borçlusunca ödenmesinden ötürü ödenen bedelin sözleşmenin kefillerinden tahsili istemine ilişkindir. Davacının dava dışı şirketin dava dışı bankadan çektiği ticari kredilerin teminatı olarak taşınmazı ipotek verdiğinden asıl ilişkinin görüleceği mahkeme görevli mahkemedir. Genel Kredi Sözleşmesi’ne dayalı davalar TTK’nın 4. maddesi kapsamında ticari dava niteliği bulunduğundan ve TTK’nın 7. maddesindeki kefalete ilişkin düzenlemede gözetildiğinde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Bu hale göre …Hukuk Mahkemesince açılan davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle usulden reddine karar vermesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar vermesi yerinde görülmediğinden (emsal mahiyette …. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2016 tarih … karar sayılı içtihatı) davalı … vekili, bir kısım dahili davalılar …, … ve … vekili ile … mirasçıları dahili davalılar …, …, … ve … vekilinin istinaf taleplerinin kamu düzenine aykırılık hususu yönünden kabulü ile HMK’nn 353(1)-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesinin hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli …Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davalı … vekili, bir kısım dahili davalılar …, Makbule Koçoğlu ve … vekili ile … mirasçıları dahili davalılar …, …, … ve … vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına inceleme sonucu karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Davalı … vekili, bir kısım dahili davalılar …, Makbule Koçoğlu ve … vekili ile … mirasçıları dahili davalılar …, …, … ve … vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/07/2020 tarih ve … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca dosyanın görevli ve yetkili …Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya … Mahkemesi tarafından kesinleşme şerhi verilerek tevzii bürosuna gönderilmiş ve dosya görevli mahkeme olarak mahkememize gelmiş, yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/12/2017 tarih, … sayılı kararında davacılar …, …, … olup, miras bırakan … olduğu, dava konusunun mirasın gerçek reddi olduğu ve talebin kabulü ile davacılar yönünden …’nun mirasını reddedilmekle TMK’nın 609. Maddesi ve devamı maddeleri gereğince reddin tesciline karar verildiği ve hükmün 25/12/2017 tarihinde kesinleştiği,
… Mahkemesinin 03/03/2020 tarih, Esas No: … sayılı kararı ile davacılar …, …,…, … olup, miras bırakan … olduğu, talep mirasın gerçek reddi olup, talebin kabulü ile muris … mirasının davacılar tarafından kayıtsız şartsız olarak TMK’nın 609. Maddesi gereğince reddedildiğinin tespitine ve özel kütüğüne yazılmasına karar verildiği ve kararın 20/02/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası incelendiğinde 03.06.2019 tarihinde hesap bilirkişisinden rapor alındığı, sonuç olarak; İpoteğin. T.M.K.nun 875.maddesi uyarınca “anapara ipoteği” şeklinde düzenlendiği, davacının, bakiye kredi
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
borcunu ödeyerek ipoteği fek ettirdiği, T.M.K.nun 884.maddesi gereğince, alacak hakkının borcu ödeyen malike geçeceği, davalıların ayrı ayrı yaptıkları, ancak ortak gerekçelerinde değinildiği gibi, krediye kefil olmayan davacının borçtan şahsi sorumluluğunun olmadığı , keza borcun ödenmesi ve ipoteğin kaldırılması halinde, alacağın temlikine gerek duyulmadan alacak hakkının yasal olarak taşınmaz malikine geçeceği, dolayısıyla davacının ödediği tutar kadar borçtan müştereken ve müteselsilen “kefil” sıfatıyla sorumlu olan her bir davalıdan alacağını, “müşterek ve müteselsil borçluluk” ilkesi çerçevesinde talep edebileceği, davalılardan üçünün, şirket paylarını yine şirket ortağı olan kardeşlerinden birine devretmesinin, borçtan şahsen ve tüm malvarlıklarıyla (şirket payları dışında) sorumlu olan davalıların, davacı malike karşı olan ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davacının dava tarihi 04.08.2016 itibariyle 46.000,00 TL’si anapara, 70.066,00 TL’si faiz olmak üzere toplam 116.066,00 TL talep edilebilir alacağının bulunduğu, davacının ayrıca 46.000,00 TL tutarlı anapara alacağına dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizini de talep edebileceği, davacının belirlenen tutarı müşterek/müteselsil borçluluk kavramı çerçevesinde her bir davalıdan isteyebileceği belirtilmiştir.
İtiraz üzerine alınan 24.09.2019 tarihli ek raporda sonuç olarak; İpoteğin, T.M.K.nun 875.maddesi uyarınca “anapara ipoteği” şeklinde düzenlendiği, davacının, bakiye kredi borcunu ödeyerek ipoteği fek ettirdiği, T.M.K.nun 884.maddesi gereğince, alacak hakkının borcu ödeyen malike geçeceği, davalıların ayrı ayrı yaptıkları, ancak ortak gerekçelerinde değinildiği gibi, krediye kefil olmayan davacının borçtan şahsi sorumluluğunun olmadığı, keza borcun ödenmesi ve ipoteğin kaldırılması halinde, alacağın temlikine gerek duyulmadan alacak hakkının yasal olarak taşınmaz malikine geçeceği, dolayısıyla davacının ödediği tutar kadar borçtan müştereken ve müteselsilen “kefil” sıfatıyla sorumlu olan her bir davalıdan alacağını, “müşterek ve müteselsil borçluluk” ilkesi çerçevesinde talep edebileceği, davalılardan üçünün, şirket paylarını yine şirket ortağı olan kardeşlerinden birine devretmesinin, borçtan şahsen ve tüm malvarlıklarıyla (şirket payları dışında) sorumlu olan davalıların, davacı malike karşı olan ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davalı Vekilinin 24.07.2017 tarihli itiraz dilekçesindeki itirazlarının 07.06.2019 tarihli ilk raporumuzdaki görüşümüzü değiştirecek nitelikte bulunmadığı, davacı vekilinin 17.06.2017 tarihli itiraz dilekçesindeki maddi hatalara ilişkin itirazların yerinde olduğu, maddi hataların giderilmesi suretiyle yeniden yapılan hesaplamaya göre ; davacının dava tarihi 04.08.2016 itibariyle 46.000,00 TL’si anapara, 77.530,46 TL’si faiz olmak üzere toplam 123.530,46,00 TL talep edilebilir alacağının bulunduğu, davacının ayrıca 46.000,00 TL tutarlı anapara alacağına dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizini de talep edebileceği, davacının belirlenen tutarı müşterek/müteselsil borçluluk kavramı çerçevesinde her bir davalıdan isteyebileceği belirtilmiştir.
4721 sayılı TMK’nın ipoteğin terkinini isteme hakkı başlığını taşıyan madde 883’de “Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.” Şeklinde düzenlenmiş,
Borçtan sorumlu olmayan malikin hakkı başlığını taşıyan 884. Madde ile “Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir. Alacak, borcu ödeyen malike geçer.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
…ile … arasında 135.558,240 YTL limitli 15.01.2004 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeyi … … … ve …’nun aynı limitle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kefalet miktarının 41.923.050 TL artırılarak 11.03.2004 tarihinde 177.481,290.000 TL’ye, 31.05.2004 tarihinde ise limit 98.525.320 TL artırılarak kefalet limiti 276.006.610.000 TL’ye, 08.02.2005 tarihinde ise limitin 106.152,39 TL artırılarak 382.158,39 TL ye yükseltildiği,… 17.01.2005 tarihli ipotek kaydıyla ilgili belgede; 1214 Ada 6 Parsel , cilt no 20 sahife no : 1978 kayıtlı … …. adına tescilli 468 m2 lik arsa üzerinde 1. derecede …. lehine 90.000 TL limitli ipotek tesis edildiği, …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
…ye olan kredi borcu tahsilatı adı altında 46.000 TL yatırıldığı, …) ya ait 08.01.2007 tarihli dekontta … tarafından … nın teminatı olan ipotek fek bedeli adı altında 157,50TL yatırıldığı… nun 21.02.2007 tarih – 63 s. yazısında Şubeleri müşterilerinden … firması ve ortakları … hakkında takibe geçildiğini, adı geçen firma ve ortakları nın kredisinin teminatı için ….. Kayıtlı mesken nin bankaya ipotek verdiğinden dolayı B…29.12.2006 tarihinde firmanın ve şirket ortaklarının borcuna istinaden 46.157,50 YTL yatırarak ipoteğin fekkinin yapıldığı, Banka ( .. Takip Ekibi) 29.12.2006 tarihinde Bankanın… banka ipoteğinin fek edilmesinin uygun görüldüğü, davacı … sayılı dosyası ile 03.11.2009 tarihli icra takibinde 46.000,00 TL Asıl Alacak 37.994,74 TL İşlemiş faiz 157,50 TL Asıl alacak 128,89 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 84.281,13 TL üzerinden ödeme emri gönderildiği, davalıların 12.11.2009 tarihinde itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davalı şirketin ticari nitelikteki genel sözleşmesinden dolayı kullanmış olduğu kredinin ödenmemesinden kaynaklı kredinin ipotek borçlusunca ödenmesinden ötürü, ödenen bedelin sözleşmenin kefillerinden tahsili istemine ilişkin olduğu, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan bilirkişi raporları da değerlendirildiğinde, davacının işbu dava dava dışı şirkete kullandırılan ticari kredinin ayni teminatı olarak taşınmazını ipotek ettiren davacının, bakiye borcu ödedikten sonra, ödediği tutarı şirket ortaklarından tahsilini talep ettiği, Kredi sözleşmesi ve kredinin tüm limit artırımlarında davacının “kefil sıfatıyla” imzasının bulunmadığı, dolayısıyla davacının kredi borcuyla ilgili olarak “şahsi sorumluluğu” söz konusu olmadığından, borçtan, Müteselsil kefil” sıfatını taşıyan davalılar gibi bütün mal varlığıyla sorumlu olmayacağı, davacının sorumluluğunun “ayni sorumluluk” olup sadece ipotek bedeli ile sorumlu olacağı, ipoteğin “anapara ipoteği” şeklinde düzenlendiği, Anapara ipoteğinin kapsamına TMK.nun “Güvencenin kapsamı” başlıklı 875. Maddesine göre Anapara, takip giderleri ve gecikme faizi, iflasın açıldığı veya rehnin paraya çevrilmesinin istendiği tarihe kadar muaccel olmuş üç yıllık faiz ile son vadeden başlayarak işleyecek faizin gireceği, davacının, bakiye borcu ödeyerek, ipoteği fek ettiği, T.M.K.nun 883. maddesine göre alacak sona erince ipotekli taşınmazın malikinin, alacaklıdan ipoteğin terkin ettirmeyi isteyebileceği, TMK’nın 884. Maddesine göre de borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebileceği değerlendirilmekle, yukarıda belirtilen mirasın reddi kararlarına göre, davalılar … ve …’nun vefat etmiş oldukları, mirasçıların dahili davalılar olarak gösterilerek davaya devam edildiği, ipoteğin, TMK’nın 875. Maddesi uyarınca anapara ipoteği olarak düzenlendiği ve yine TMK’nın 884. Maddesine göre alacak hakkının borcu ödeyen malike geçeceği, davacının ödediği tutar kadar borçtan müştereken ve müteselsilen kefil sıfatı ile sorumlu olan davalıdan alacağını müşterek ve müteselsil borçluluk ilkesi çerçevesinde talep edebileceği değerlendirilmekle, 46.000,00 TL alacağın davalılar … ve …’ndan, ödeme tarihi olan 29/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, … mirasçıları, dahili davalılar …, …, … ve … yönünden davanın 6100 sayılı HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, … mirasçıları, dahili davalılar, …, …, … yönünden davanın 6100 sayılı HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
46.000,00 TL alacağın davalılar … ve …’ndan, ödeme tarihi olan 29/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.
davacıya ödenmesine,
… mirasçıları, dahili davalılar …, …, … ve … yönünden davanın 6100 sayılı HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
… mirasçıları, dahili davalılar, …, …, … yönünden davanın 6100 sayılı HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 3.142,26-TL harçtan 785,57-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.356,69-TL harcın davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 746,00-TL posta ve tebligat gideri, 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 814,77-TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.960,77-TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 6.780,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren … mirasçıları, dahili davalılar …, …, … ve … yönünden ve … mirasçıları, dahili davalılar, …, …, … yönünden bu davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı Vekili Av. …, bir kısım dahili davalılar …, …, … vekili Av. … ile Dahili davalılar …, …, …, … vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde… Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.