Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/547 E. 2021/744 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/547 Esas
KARAR NO : 2021/744

BAŞKAN : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 24/06/2014
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların davalı kooperatifin üyesi olduklarını, 22/02/2003 tarihli satış protokolü ile kooperatiften …. sayılı arsa üzerinde inşa edilmiş olan 11/1 ile 11/2 nolu konutları 103.500,00 Euro bedelle satın aldıklarını, satış bedellerini ödediklerini, evleri teslim alarak kullanmaya başladıklarını, ortaklığın gerektirdiği tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini, kat mülkiyetinin kurulduğunu, müvekkillerine düşen konutların kat irtifakı sonucunda 21 ve 22 numaralı daireler olduğunu, kooperatif yönetimi tarafından içinde kendilerinin ve yakınlarının da olduğu çoğu kooperatif üyesine tapuların verildiğini, bir kısım üyelere tapularının devredilmediğini, davacıların mali yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirdiklerini, 27/06/2010 tarihli olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, genel kurul tutanağının 6. maddesinde de görüleceği üzerine genel kurul tarafından kooperatif adına tescil edilmiş olan tapuların yabancı uyruklu üyelere verilmesi için yönetim kurulu üyelerine yetki ve görev verildiğini, kooperatife ihtar çekildiğini, tapuların ne zaman verileceğinin sorulduğunu, kayıtlı adreslerine ulaşılamadığını, dava dışı SGK Antalya İl Müdürlüğünün kooperatife ait SGK prim borçları nedeniyle 10/09/2009 tarih ve 2009/692 sıra sayılı işlem ile haciz yoluna gidilerek kooperatif adına bulunan ve üyeler adına ferdileştirme yapılmamış olan toplam 16 adet taşınmaza haciz işlemi uygulandığı, SGK borçları toplamının 300.000,00 TL civarında bulunduğunu, haciz işlemi uygulanan 16 adet taşınmazın toplam değerlerinin işbu miktarın çok üzerinde bulunduğunu, kooperatifin 27/06/2010 tarihli genel kurulunda alınan karar ile kooperatif yönetim kuruluna SGK borçlarının ödenmesi için arsa üzerinde bulunan villalardan 38 ve 41 nolu bağımsız bölümlerin satılması yönünde yetki verildiğini, SGK prim borçlarının ödenmesi için üyelerden talep edilen miktarın müvekkillerince ödendiğini, buna karşı yönetim kurulu tarafından SGK prim borçlarının ödenmediğini belirterek …sayılı arsa üzerinde kayıtlı 21 nolu taşınmazın tapusunun iptali ile tapu üzerindeki taşkın haciz kaldırılarak davacı … Wilp adına tesciline, 22 nolu taşınmazın tapusunun iptali ile tapu üzerindeki taşkın haczin kaldırılarak davacı … adına tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; haczin iptali davasında SGK taraf olmadığından, tapu tescil davası yönünden hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacıların kooperatif üyesi olduğunu, kendilerine tahsis edilmiş olan konutları kullandıklarını, konutların tapularının SGK’ye olan prim borcu nedeniyle uygulanan haciz engelinden kaynaklı olarak verilemediğini, SGK borçlarının yeniden yapılandırılacağını, bu kapsamda davacı konutları üzerindeki haczin kaldırılması temin edilerek bireysel tapuların verilmesinin sağlanacağını, tarafların arasında hukuki bir uyuşmazlık bulunmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava, tapu tescil iptal isteğine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/464 esasına kayıtla yapılan yargılamada;
Manavgat Tapu Sicil Müdürlüğünden…. ilişkin tapu kayıtları celb edilmiş, 07/01/2015 tarihli yazı yanıtında 01/07/2009 tarih 9237 yevmiye numarasıyla kat mülkiyetine çevrildiği belirtilmiş 19/02/2015 tarihli yazı ekinde de yönetim planının onaylı örneği gönderilmiş,
Davacıların davalı kooperatifin üyesi oldukları, konutların üyelere tahsis edildiği ancak SGK borçlarından dolayı aralarında davacıların da bulunduğu bir kısım üyelere ferdi tapuların verilemediği, bu arada dava tarihi öncesi itibariyle kat mülkiyetinin kurulduğu, yönetim planının oluştuğu, tek parsel üzerinde bulunan taşınmazla ilgili olarak kat mülkiyeti kurulmakla davanın niteliği gereği kat mülkiyeti kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu kanunun uygulanmasından kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin 26/06/2015 tarih 2015/455 sayılı karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay …. Dairesi’nin 02/10/2018 tarih 2016/1802 esas 2018/4474 sayılı kararı ile “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesine göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanundan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır ve bu dava ticaret mahkemesinde görülür. Somut olayımızda davacılar kooperatiften bir talepte bulunduklarına göre yukarıdaki gerekçe uyarınca dava ticaret mahkemesinde görülür. Görevsizlik kararı yerine işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, usulden reddi uygun görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” denilerek bozulmuştur.
Mahkememizin 2018/958 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Davacılar vekili 13/03/2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu 22 nolu bağımsız bölümün 10/04/2018 tarihinde yapılan ferdileştirme ile davacı … adına tescil edildiğini, dava konusu 21 nolu bağımsız bölümün ise 26/07/2017 tarihli ferdileştirme işlemi ile dava dışı … adına tescil edildiğini, yargılama sırasında ferdileştirme işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davalı … davalı tarafından ferdileştirme yapılacağı sözünün verilmesi üzerine, tapunun yeni alıcıya devrine ilişkin tüm riski üzerine alarak kooperatif hissesini 3. kişiye devrettiğini, bunun üzerine ferdileştirmenin hisseyi alan 3. kişi adına yapıldığını, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, HMK 331 maddesi gereği yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, 13/03/2019 tarihli oturumda beyanında, davanın konusuz kaldığını, dava açıldıktan sonra taşınmazların her ikisini müvekkilinin üyelere devrettiğini, davacılardan birinin de üyeliğini devrettiğini, 27/03/2019 tarihli oturumda beyanında 08/02/2019 tarihli oturumda tapu kayıtlarının son durumu gelmediği için son durumu bilmediklerini, tapu kaydı dosyaya geldikten sonra öğrendiklerini, bu davacı yönünden aktif husumet ehliyetinin kalmadığını, diğer davacı yönünden davanın konusunun kalmadığı bildirmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalı kooperatifin üyesi olup, satış protokolü ile kooperatiften bağımsız konut satın aldıkları, kat irtifakı sonucunda 21 nolu taşınmazın davacı …, 22 nolu taşınmazın …’e düştüğü, taşınmazların kooperatif adına kayıtlı olup, tapuları iptali ile adlarına tescili isteğinde bulunulduğu, yargılama sırasında davacı …’ın üyeliğini dava dışı İsmail Okuş’a devrettiği, davanın niteliği de nazara alınarak, bu haliyle yargılama sırasında üyelik devri nedeniyle aktif husumet ehliyeti kalmadığından bu davacı tarafından açılan davanın bu sebeple reddine, diğer davacının kooperatif üyesi olup yargılama sırasında davalı kooperatif tarafından dava konusu 22 nolu bağımsız bölüm bu davalıya devredilmekle tapu iptal ve tescil olarak açılan davanın konusu kalmadığından karar verilmesi yer olmadığına ilişkin 27/03/2019 tarih 2019/260 sayılı karar verilmiş, davacı … Wilp vekili ile davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 14/06/2021 tarih 2021/1032 esas, 2021/2671 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında;
“Dava, kooperatif üyesi davacılara tahsis edilen bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Dava konusu 21 no.lu taşınmaz dava sırasında dava dışı….. ‘a temlik edilmiştir. Temlik tarafların kabulünde ve taşınmazda bu kişiye devredildiğine göre her iki davacı yönünden dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle davalı … yönünden davanın husumet yönünden reddi kararı doğru değildir.
6100 sayılı HMK’nun 331. maddesinin 1. fıkrası gereğince, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Buna göre, her iki davacı yönünden dava konusuz kaldığından yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık oranına göre belirlenmesi gerekecektir. Somut olayda, dava konusu taşınmazların üzerinde bulunan SGK hacizleri nedeniyle tapu devrinin yapılamadığı her iki tarafın da kabulündedir. SGK borcu aynı zamanda kooperatif üyelerinin de borcu olduğu için üyeler tarafından haciz tarihine kadar yönetim kurulu tarafından genel kurulda verilen yetki gereğince işlem yapılıp yapılmadığı, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararı doğrultusunda SGK borçlarının ödenmesi için görevlerini yerine getirip getirmediğinin araştırılarak, eğer kooperatif yöneticileri tarafından SGK borcu ödenmemişse üyelerin sorumluluğu olmayacağı, yöneticilerin ihmali olduğu ve davanın açılmasına kooperatif sebebiyet verdiğinin kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinden kooperatif sorumlu olacak, aksi taktirde yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacı taraf sorumlu tutulacaktır. Bu durumda mahkemece, her iki davacı açısından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilip yukarıda açıklanan şekilde gerekli inceleme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.” denilmiştir.
Mahkememizin 2021/547 esasına kayıtla Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Dava, kooperatif üyesi davacılara tahsis edilen bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, dava konusu 21 numaralı taşınmaz, dava sırasında dava dışı … ‘a temlik edilmiştir. Temlik tarafların kabulünde ve taşınmaz da … ‘a devredildiğinden davacı … Wilp yönünden de davanın konusunun kalmadığı, bu şekliyle her iki davacı yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin belirlenmesi gerekmektedir.
İşbu davada; dava konusu taşınmazların üzerinde bulunan SGK hacizleri nedeniyle tapu devirlerinin yapılamadığı, dosya kapsamı itibariyle davalı tarafın davacıların aidat ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediklerine ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, SGK haciz işleminin kooperatife ait SGK prim borçları nedeniyle SGK Antalya İl Müdürlüğünün 10/09/2009 tarih ve 2009/692 sayılı işlemi ile tapuda 01/10/2009 tarihinde tatbik edildiği, haciz tarihinden önce yapılan 14/06/2009 tarihli genel kurul tutanağında SGK borçlarının ödenmesi hususunda genel kurul toplantı tutanağının 8.maddesi ile ana sözleşmenin 44.maddesine ilaveten ek 2’deki yetkilerin (bunlar içerisinde SGK borçları da bulunmakta olup) yönetim kuruluna tam yetki verildiği, 27/06/2010 tarihli genel kurul toplantısında, gündemin 12.maddesi ile SGK borçlarının ödenmesi için kooperatife ait 38 ve 41 nolu dairelerin satılması için genel kurulca yönetim kuruluna yetki verildiği, genel kurul toplantı tutanakları içeriği ve dosya kapsamı itibariyle SGK borcunun ödenmemesinde üyelerin sorumluluğunun bulunmadığı, davanın açılmasına kooperatifin sebebiyet verdiği kanaatine varılmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacılar tarafından açılan davada; konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 1.537,00 TL’den mahsubu ile artan 1.477,70 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana geri verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.961,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı … Wilp davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 6.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı … Wilp’e verilmesine,
Davacı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 6.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip …

Başkan …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Başvurma Harcı : 25,20 TL
Peşin Harç : 1.537,00 TL
Vekalet Tasdik Harcı : 12,00 TL
Posta Gideri : 387,05 TL
+
Toplam : 1.961,25 TL