Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2022/118 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/541 Esas – 2022/118
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/541
KARAR NO : 2022/118

HAKİM : …
KATİP : …
ASIL DAVA
DAVACI :…
DAVALI : T…
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2021/533 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI
DAVACI : ….
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Mahkememiz asıl davada; davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı…’ın elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirilmesi yoluyla kurulduğunu, özelleştirme işlemleri gereği … mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerini işletme hakkı, kurulan davacı şirkete 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredildiğini, davacı…’ın hisselerin tamamı Özelleştirme Yüksek Kurulunun 10.05.2013 tarih ve 2013/82 sayılı kararı uyarınca ve 28.06.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile…’a satıldığı, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetlerinin…’ın hisselerinin tamamının sahibi atan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, Bu davada; dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde (1986-2000) yılları arasında çalışan dava dışı …’in 08/07/2005 tarihinde meydana gelen olayda; yaralanması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından alınan geçici işgöremezlik geliri, tedavi gideri, bağlanan peşin sermaye değerli gelir ve SYZ’nin tazmini için 24/10/2008 tarihinde… Asliye Hukuk Mahkemesinde; tazminat davası açıldığı, davanın 23/07/2010 tarih ve 2010/657 Karar sayılı kararı ile sonuçlandığını, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 23/09/2013 tarih, 2012/25454 Esas ve 2013/17141 Karar sayılı ilamıyla Onanıp, Kesinleştiğini, Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2013/6189 Esas sayılı dosyası ile başlatıları icra takibine 13/12/2013 tarihinde toplam 168.412,06 TL davacı şirket tarafından ödenip iş bu dava yönünden; 168.412,06 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Mahkememiz asıl davada, Davalı vekili dilekçesiyle özetle; Borçlar Kanunun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımı 2 yıllık süreye tabi olup, dava dilekçesinde belirtilen ödeme tarihleri de dikkate alındığında görülen davanın zamanaşımına uğradığı, dolayısıyla anılan davanın reddi gerektiği, 4628 sayılı Kanunla, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmü getirilmiş, Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarih, 2004/3 sayılı kararı ile kabul edilen “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi çerçevesinde … 02.04.2004 tarih, 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığı, davacı Şirketin de dahil olduğu 20 şirket, Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzelkişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığı, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 … şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25.05.2006 tarih ve 5013 sayılı talimatı doğrultusunda 31.03.2006 tarihi baz alınarak … … ve … arasında kısmi bölünme işlemleri gerçekleştirilerek bilançoları yeniden yapılandırılmış, söz konusu yapılandırma neticesinde dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacaklar ile dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan … ve TEİAŞ’a olan ticari borçları ve ticari borç ve alacaklar dışındaki diğer borç ve alacakların …’la ilişkili olanları …’a devredildiği, bu bilanço kalemleri dışındaki diğer kalemler Dağıtım Şirketinin bilançosunda bırakıldığı, … ile … A.Ş’leri arasında 24.7.2006 tarihinde imzalanan ve halen yürürlükte olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin “Diğer Hususlar” başlıklı 18.6 maddesinde; “Şirket, yürürlükteki mevzuata göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, …’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunduğunu, … hisselerinin kamuya ait olmasının, başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, bu kararlar gerekçe gösterilerek …’tan talepte bulunulamayacağını, genel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere herhangi bir kamu kurum veya kuruluşunun iş ve işleminden …’ın sorumlu tutulamayacağını, bu Sözleşme’ ye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, …’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tâbi olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde …’ın Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu Sözleşme’nin veya Sözleşme’nin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükümlerine yer verildiği, Konuya ilişkin olarak İhale Şartnamesinin “Diğer Hususlar” başlıklı 22. Maddesinin; (d) bendinde “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket’in Hisse Satış Sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir teslim aldığını, Şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini; hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak idareden veya …’dan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.”, (f) bendinde; “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda, alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya Şirketin İdare’yi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru rücu hakkının bulunmadığını kabul eder”, (p) bendinde ” Alıcı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nden doğan bütün yükümlülükleri Şirket’in zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul, taahhüt ve garanti eder.” Hükümleri yer aldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/702 E. sayılı dava dosyasının İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile Hisse Devir Sözleşmesi kapsamında taraflardan hangisinin sorumluluğunda olduğu noktasında toplandığı, davacı vekili dava konusu talebini 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1, 7.4 ve 7.6 maddelerine dayandırmakta ise de; İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesinde yer alan “Şirket, (…) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, (…) …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmü bulunduğu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.maddesinde belirtilen 3. Kişi, şirket tüzel kişiliği ile bağlantısı olmayan kişidir. Kaldı ki işçi alacaklarının da sözleşmeye dahil edilmesi istenilse idi madde başlığında ve maddede 3.kişi zararları şeklinde bir ayrıma yer verilmeden dağıtım faaliyeti nedeniyle gerçekleşen tüm zararlar ifadesi kullanılırdı. Dolayısıyla dava konusu alacak, dağıtım faaliyetinden doğan üçüncü kişilerin hak talebine konu bir zarar olmadığından ve iş kazasından doğan alacağın ödenmesi İHDS 7 maddesi kapsamında değil; davacının devraldığı hak ve borçlar kapsamında sonuç doğuran bir olay olduğundan, bu davada 3. kişi zararından söz edilemez. Dolayısıyla bu davaya ilişkin olarak davacı şirket tarafından müvekkili Şirketten talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, Hisse Devir Sözleşmesi’nin 6. Maddesinin 3 fıkrası’’ ALICI, ŞİRKETLER’de çalışan 4857 sayılı iş kanununa tabi personelin kanunlardan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan haklarının korunacağını, kıdem tazminatlarının ve diğer tüm haklarının ŞİRKETLER tarafından ödeneceğini kabul , taahhüt ve garanti eder.’’ Şeklindeki açık hükmünden de anlaşılacağı üzere şirkete devredilen işçilerin her türlü alacağı Şirketin sorumluluğunda olduğunun belirtildiği, bunların yanı sıra 4046 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatla birlikte hisse devir sözleşmesi, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile diğer tüm belgelerin ve ilgili idarelerce yapılan işlemlerin yine özelleştirmenin ruhunun ve amacının bir bütünlük; sebep ve sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden ayrıntılı olarak izah edildiği üzere işbu dava hem İşletme Hakkı Devir Sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olup reddi gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizin birleşen 2021/533 Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; Özelleştirmeye ilişkin süreç yaklaşık yedi yılda tamamlanmış olup, …’ın hisselerinin tamamı Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.05.2013 tarih ve 2013/82 sayılı kararı uyarınca ve 28.06.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile … Enerji Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne satıldığı, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetleri…’ın hisselerinin tamamının sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğü, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde çalışan dava dışı …’nın 20.11.2001 tarihinde uğramış olduğu iş akdinin 20/07/200 tarihinde feshedilmesi sebebiyle müvekkili şirkete 28/04/2010 tarihinde Diyarbakır … İş Mahkemesinin 2010/423 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığı, anılan dava Mahkemenin 12/02/2013 tarih ve 2013/131 K. Sayılı kararı ile sonuçlandığı, karar müvekkili şirket tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 21/01/2016 tarih 2015/5415 E. 2016/637 K. sayılı kararı ile Yerel Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş olup, karar kesinleştiği, Diyarbakır … İş Mahkemesi’nin 2010/423 E. 2013/131 K. sayılı ilamı uyarınca Ankara … İcra Dairesi’nin 2014/2136 E. sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, müvekkili şirket tarafından 25/01/2017 tarihinde 68.155,32 TL ve 20/04/2017 tarihinde 2.035,87 TL olmak üzere toplam 70.191,19 TL Ankara 3. İcra Dairesi hesabına ödendiği, Diyarbakır … İş Mahkemesi ilamına konu olan olay, dağıtım sisteminin işletilmesi ile doğrudan ilgili olup, müvekkil şirket ile davalı … arasında akdedilen 24.07.2006 tarihli işletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesinde 20.11.2001 tarihinde gerçekleştiği, söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluk İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı …’ta olmasına rağmen ödeme müvekkil şirket tarafından yapıldığı, müvekkili şirket … … A.Ş. ile … arasında 24,07.2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nde; dağıtım tesisleri ile bu dağıtım tesislerinin faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden dolayı üçüncü kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığı hususu Üçüncü Kişilerin Hak ve Talepleri başlığı altında 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 7.5 ve 7.6’ıncı maddelerinde düzenlendiği görüldüğü, sözleşmenin 7.6 maddesinde ise; “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ve Dağıtım Tesisleri’nin işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’ir, Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.” kuralı olduğu, sorumluluğun müvekkili şirkette olmadığı, tamamen davalı …’da olduğu, işbu özelleştirme neticesinde, İhale Şartnamesi’nin 22’inci maddesinin f fıkrasında; “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir. Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” ve Hisse Satış Sözleşmesi’nin Alıcının Taahhütleri Başlığında düzenlenen 9.4. maddesinde de “Alcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İHDS’deki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” düzenlemelerini içerdiği, sonuç itibariyle dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk, sözleşmenin imza tarihinden öncesine ait ise davalı …’a, sözleşmenin imza tarihinden sonrasına ait ise müvekkili şirkete ait olacağı, dava konusu alacakla ilgili ihtilaf İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imza tarihinden öncesine ait olduğundan davacı şirketçe yapılan ödemeden …’ın sorumlu olduğu, müvekkili şirket tarafından ödenen, 25/01/2017 tarihinde 68.155,32 TL ve 20/04/2017 tarihinde 2.035,87 TL olmak üzere toplam 70.191,19 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte …’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesiyle özetle; Borçlar Kanunun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımı 2 yıllık süreye tabi olup, dava dilekçesinde belirtilen ödeme tarihleri de dikkate alındığında görülen davanın zamanaşımına uğradığı, dolayısıyla anılan davanın reddi gerektiği, 4628 sayılı Kanunla, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmü getirilmiş, Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarih, 2004/3 sayılı kararı ile kabul edilen “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi çerçevesinde … 02.04.2004 tarih, 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığı, davacı Şirketin de dahil olduğu 20 şirket, Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzelkişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığı, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 … şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25.05.2006 tarih ve 5013 sayılı talimatı doğrultusunda 31.03.2006 tarihi baz alınarak … … ve … arasında kısmi bölünme işlemleri gerçekleştirilerek bilançoları yeniden yapılandırılmış, söz konusu yapılandırma neticesinde dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacaklar ile dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan … ve TEİAŞ’a olan ticari borçları ve ticari borç ve alacaklar dışındaki diğer borç ve alacakların …’la ilişkili olanları …’a devredildiği, bu bilanço kalemleri dışındaki diğer kalemler Dağıtım Şirketinin bilançosunda bırakıldığı, … ile … A.Ş’leri arasında 24.7.2006 tarihinde imzalanan ve halen yürürlükte olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin “Diğer Hususlar” başlıklı 18.6 maddesinde; “Şirket, yürürlükteki mevzuata göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, …’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunduğunu, … hisselerinin kamuya ait olmasının, başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, bu kararlar gerekçe gösterilerek …’tan talepte bulunulamayacağını, genel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere herhangi bir kamu kurum veya kuruluşunun iş ve işleminden …’ın sorumlu tutulamayacağını, bu Sözleşme’ ye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, …’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tâbi olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde …’ın Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu Sözleşme’nin veya Sözleşme’nin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükümlerine yer verildiği, Konuya ilişkin olarak İhale Şartnamesinin “Diğer Hususlar” başlıklı 22. Maddesinin; (d) bendinde “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket’in Hisse Satış Sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir teslim aldığını, Şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini; hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak idareden veya …’dan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.”, (f) bendinde; “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda, alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya Şirketin İdare’yi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru rücu hakkının bulunmadığını kabul eder”, (p) bendinde ” Alıcı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nden doğan bütün yükümlülükleri Şirket’in zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul, taahhüt ve garanti eder.” Hükümleri yer aldığı, Diyarbakır … İş Mahkemesinin 2010/423 E. sayılı dava dosyasının İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile Hisse Devir Sözleşmesi kapsamında taraflardan hangisinin sorumluluğunda olduğu noktasında toplandığı, davacı vekili dava konusu talebini 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1, 7.4 ve 7.6 maddelerine dayandırmakta ise de; İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesinde yer alan “Şirket, (…) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, (…) …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmü bulunduğu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.maddesinde belirtilen 3. Kişi, şirket tüzel kişiliği ile bağlantısı olmayan kişidir. Kaldı ki işçi alacaklarının da sözleşmeye dahil edilmesi istenilse idi madde başlığında ve maddede 3.kişi zararları şeklinde bir ayrıma yer verilmeden dağıtım faaliyeti nedeniyle gerçekleşen tüm zararlar ifadesi kullanılırdı. Dolayısıyla dava konusu alacak, dağıtım faaliyetinden doğan üçüncü kişilerin hak talebine konu bir zarar olmadığından ve iş kazasından doğan alacağın ödenmesi İHDS 7 maddesi kapsamında değil; davacının devraldığı hak ve borçlar kapsamında sonuç doğuran bir olay olduğundan, bu davada 3. kişi zararından söz edilemez. Dolayısıyla bu davaya ilişkin olarak davacı şirket tarafından müvekkili Şirketten talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, Hisse Devir Sözleşmesi’nin 6. Maddesinin 3 fıkrası’’ ALICI, ŞİRKETLER’de çalışan 4857 sayılı iş kanununa tabi personelin kanunlardan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan haklarının korunacağını, kıdem tazminatlarının ve diğer tüm haklarının ŞİRKETLER tarafından ödeneceğini kabul , taahhüt ve garanti eder.’’ Şeklindeki açık hükmünden de anlaşılacağı üzere şirkete devredilen işçilerin her türlü alacağı Şirketin sorumluluğunda olduğunun belirtildiği, bunların yanı sıra 4046 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatla birlikte hisse devir sözleşmesi, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile diğer tüm belgelerin ve ilgili idarelerce yapılan işlemlerin yine özelleştirmenin ruhunun ve amacının bir bütünlük; sebep ve sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden ayrıntılı olarak izah edildiği üzere işbu dava hem İşletme Hakkı Devir Sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olup reddi gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, işletme devir hakkı sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının dosya kapsamınca reddi gerekmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Asıl davada; … Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) 24/10/2008 tarihli ve 2008/702 esas, 2010/657 karar sayılı ilam dosyasının incelenmesinde; davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, davalı … … A.Ş. Aleyhinde, … … İşletme Başmühendisliğinin sigortalısı olan …’in 08/07/2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralandığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan rapora göre kazanın meydana gelmesinde işverenin kusuru bulunduğunu ve sigortalıya 91.892,82 YTL peşin sermaye değerli gelir ve SYZ bağlandığını, ayrıca 16.485,27 YTL tedavi gideri ve 7.609,85 G.İ.G. Ödemesi yapıldığını ve uygulanacak yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş, davanın kabulü ile davacı tarafça kazazedeye ödenen peşin sermaye değerli gelirin 63.221,80 TL’sinin gelir bağlama kararının onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yine SYZ’nin 219,19 TL’sinin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ödenen tedavi giderinin 13.188,22 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte yine G.İ.G.’nin 6.087,88 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve kararın, davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay … . Hukuk Dairesinin 23/09/2013 tarih 2012/37021 esas ve 2013/17141 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2013/6189 sayılı dosyasında; yukarıda açıklanan ilam Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, davalı… Müessese Müdürlüğü aleyhinde, ilamda hükmedilen maddi tazminat alacağı, işlemiş faiz, ilam vekalet ücretleri ve yargı giderleri olmak üzere toplam 141.702,76 TL’nin tahsili amacıyla 07/11/2013 tarihinde takibe geçildiği, icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabı ile tespit edilen 168.412,06 TL ‘nin … … A.Ş. tarafından 13/12/2013 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin birleşen 2021/533 Esas sayılı dosyasında; Diyarbakır … İş Mahkemesinin 12/02/2013 tarihli ve 2010/423 esas, 2013/131 karar sayılı ilam dosyasının incelenmesinde; davacı …, davalı Diyarbakır… Müessese Müdürlüğü aleyhinde, davacının 01/07/1979-20/07/2000 tarihleri arasında … Genel Müdürlüğü, Diyarbakır … Müessesesine bağlı, Silvan İşletme Başmühendisliği emrinde ETİB ustası kadrosunda işçi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin feshedildiği, ancak kıdem tazminatının ödenmediği belirtilerek 15.000,00 TL kıdem tazminatının en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davanın kısmen kabulü ile 9.346,97 TL net kıdem tazminatının 20/07/2000 fesih tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/01/2016 tarih, Esas No: 2015/5415, Karar No: 2016/637 sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Diyarbakır 3. İcra Dairesinin 2014/2136 sayılı dosyasında; yukarıda açıklanan ilam davacı vekili tarafından davalı Diyarbakır… Müessese Müdürlüğü aleyhinde, ilamda hükmedilen maddi tazminat alacağı, işlemiş faiz, ilam vekalet ücretleri ve yargı giderleri olmak üzere toplam 55.325,55 TL’nin tahsili amacıyla 24/02/2014 tarihinde takibe geçildiği, icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabı ile tespit edilen, 68.155,32 TL’nin 25/01/2017 tarihinde, 2.035,87 TL’nin ise 20/04/2017 tarihinde olmak üzere toplam 70.191,19 TL ‘nin Diyarbakır… Müessese Müdürlüğü tarafından ödendiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış, sunulan bilirkişi raporunda; Hisse Satış Sözleşmesinin Alıcının Taahhütleri başlığı altındaki 9.4 maddesinde ALICI, ihale konusu HİSSELER’i devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler ile SÖZLEŞMENİN 9.5 maddesinde yer alan mevzuatın öngördüğü ayrıştırma yükümlülüğü ile ilgili olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin ayrıştırılması halinde ayrıştırılmaya ilişkin imza altına alınan/alınacak belge/belgelerdeki hükümler de saklı kalmak kaydıyla, ŞİRKETLERDE yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi ŞİRKETLER (ilgisine göre … … A.Ş. ve … Elektrik Perakende Satış A.Ş.) ‘in sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya ŞİRKETLER ‘in İDARE ‘yi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığını kabul taahhüt ve garanti eder.” hükmünü içerdiği, dava konusu olayda, Hisse Satış Sözleşmesinin Alıcının Taahhütleri başlığı altındaki 9.4 maddesinde açıkça “… İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla…” ibaresi bulunduğundan ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7.4 ve 7.6 maddelerinde açıkça “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu … ‘a aittir. …Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.” Düzenlenmesini içerdiğinden İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalanmasından önceki dağıtım faaliyetlerinden kaynaklanan zararlardan …’ın sorumlu olması gerektiği, buna göre hesaplamaların yapıldığı,
Mahkememizin 2021/541 Esas sayılı dosyası yönünden; yargılama gideri ve harçlar ile vekalet ücretlerine karar tarihi olan 23.07.2010 tarihinden ödeme tarihi olan 13.12.2013 tarihine kadar (alacak miltarı%9) (23/07/2010-13.12.2013)/365, Peşin Sermaye Değerli Gelir, SYZ, Tedavi Gideri ve GİG toplamına yine aynı formül esas alınarak hesaplamalar yapıldığı, Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2013/6189 Esas sayılı dosyasında yapılan 168.412,06 TL’nin davalı tarafa rücu edilebileceği,
Birleşen mahkememizin 2021/533 Esas sayılı dosyası yönünden; yargılama gideri ve Harçlar ile Vekalet ücretlerine takip öncesi dönem için (alacak miktarı%9) ( 12.02.2013-24.02.2014)))/365, takip sonrası dönem için (alacak Miktarı%9) (24.02.2014-20.04 2017))/365 formülünden; Kıdem tazminatı yönünden takip öncesi dönem için ise 20.07.2000-24 02.2014 arası ve takip sonrası dönem için 24.02.2014-20.04 2017 arası Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasından alınan verilere göre en yüksek banka mevduat faizi oranları esas alınarak hesaplamalar yapıldığı ve Diyarbakır 3. İcra Dairesi’nin 2014/2136 Esas sayılı dosyasında yapılan toplam 70.191,19 TL’yi davalıya rücu edebileceğine ilişkin bilirkişi raporunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen dava, işletme devir hakkı sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkin olduğu, İç ilişkide sorumluluk hali öncelikle iç ilişkinin tarafları arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi -Hisse Satış Sözleşmesine göre belirlendiği, davacı … … Ananim Şirketi ile davalt Türkiye … Anonim Şirketi arasında aktolunan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 maddesinde; “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek talebin muhatabı …’tır. Bu taleplere konu olan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.” hükmünü, 7.6 maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ve Dağıtım Tesisteri’nin işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.” hükmünü içerdiği,
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyalarına yapılan ödeme, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme de, meydan gelen olaylara dayanmaktadır. Yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan iş mahkemesi dosyalarında, davacıların söz konusu olaylarda zarar görmesi nedeniyle üçüncü kişi konumunda oldukları , İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacıların ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle; 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önceki tarihte davalının dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada, üçüncü kişilerin meydana gelen olaylarda zarar görmesi nedeniyle; maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davalar sonucu verilen ilamlar gereğince icra dosyalarına davacı tarafında nakit olarak ödenmek zorunda kalınan miktarda işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri ile hisse satış sözleşmesinin 9.4 maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşılmakla, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan asıl ve birleşen dosya yönünden almış olduğumuz bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve bu nedenle hükme esas alınmış ve asıl ve birleşen davaların kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yine rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu kapsamda hükmedilen meblağa ödeme tarihinden avans faizi işletilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin 2021/541 esas sayılı asıl dava dosyasında,
Davanın kabulü ile;
168.412,06-TL alacağın, ödeme tarihi olan 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 11.504,23 TL harçtan, 2.876,06 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 8.628,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 122,50 TL posta ve tebligat gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 2.935,36 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 4.257,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 19.949,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Mahkememizin 2021/541 esas sayılı asıl dava dosyası ile birleşen mahkememizin 2021/533 esas sayılı dosyasında,
Davanın kabulü ile;
Toplam 70.191,19-TL alacağın, 68.155,32-TL olan bölümü yönünden, ödeme tarihi olan 25/01/2017 tarihinden itibaren, kalan bakiye 2.035,87-TL alacak için ise 20/04/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 4.794,76 TL harçtan, 1.198,70 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 3.596,06 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,50 TL posta ve tebligat gideri, dava açılırken ödenen 1.258,00 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.302,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 9.924,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Asıl ve birleşen dosyada Davacı/Vekili Av. Tuğba Kayaş Işkın hazır Asıl ve birleşen dosyada Davalı/Vekili Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.