Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/540 E. 2021/811 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/540 Esas – 2021/811
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/540
KARAR NO : 2021/811

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : ……
DAVALI :….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 29/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile yapılan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince devir tarihinden önce davalı tarafın dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada 05/01/2002 tarihinde dava dışı…’ın elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle yakınları tarafından …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/269 esas sayılı dosyasından tazminat davası açtıklarını, tazminat davası sonucunda mahkemece verilen 24/09/2014 tarih ve 2014/513 karar sayılı ilamın Yargıtay … Hukuk Dairesince düzeltilerek onanması üzerine …İcra Dairesinin 2014/542 sayılı dosyasında müvekkili aleyhinde ilamlı takibe geçilmesi nedeniyle 11/04/2016 tarihinde toplam 137.633,46 TL ödenmek zorunda kalındığını, sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince 3. Kişinin söz konusu zararından davalı … sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumlu olmadığından 28/06/2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin 9.4 maddesi hükmünce de hisselerin devir tarihinden önceki döneme ilişkin olarak İHDS hükümlerinin saklı tutulduğu da nazara alındığında ödenen bedelin davalının sorumluluğunda olduğunu, müvekkiline iadesinin gerektiğini, davadan önce arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/269 esas ve 2014/513 karar sayılı ilamı gereğince müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 137.633,46 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle söz konusu alacağın TBK’nun 73. Maddesi kapsamında olup zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ise dava ve ödeme müvekkiline bildirilmediğini, hisse devir aşamasında bilanço düzenlenmediğini, borç ve alacağın kesinleştiğini, bilançoda dava ve icra takip dosyalarına ilişkin listeler yer aldığını ve bu yöndeki tespit tutanaklarının kesinleştiğini, ayrıca işçi alacakları ile ilgili ihtilaflardan kaynaklanan davalar 3. Kişi zararı olarak kabul edilemeyeceğini, işçi alacaklarında davacı şirketin sorumlu olacağı hisse devir sözleşmesinin 6. Maddesinde belirtildiğini, ayrıca da işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında Diyarbakır’da açılan takipler ve davalar müvekkilime ihbar edilmediğini, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden faiz, icra gideri ve icra vekalet ücreti müvekkilinden talep edilemeyeceğini, ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere söz konusu ilamda birden fazla davalı mevcut olup müştereken ve müteselsilen tahsile hükmedildiğini, bu nedenle borcun tamamı değil kusur oranına göre hesap edilecek miktarı ancak rücu edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işletme devir hakkı sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacının Zorunlu Arabuluculuğa başvurduğu, dava şartını yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının dosya kapsamında yerinde olmadığı görülmüştür.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
…Asliye Hukuk Mahkemesi 24/09/2014 tarihli ve 2007/269 esas. 2014/513 karar sayılı ilam dosyasının incelenmesinde; davacı…tarafından, davalılar …, … Müessese Müdürlüğü , …aleyhinde, 05/01/2002 tarihinde…yanında çalıştığı sırada elektrik çarpması sonucu meydana gelen iş kazası nedeniyle yaralanması üzerine davalılar aleyhinde maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı dava sonunda 24/09/2014 tarihli ilam ile davanın kabulü ile toplam 58.598,53 TL’nin gelir bağlama onay tarihi olan 16/03/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın … Müessese Müdürlüğünün temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 05/11/2015 tarih 2015/10666 esas ve 2015/19639 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
… İcra Dairesinin 2015/542 sayılı dosyasında; yukarıda yazılı ilama dayalı olarak…tarafından davalılar …, … Müessese Müdürlüğü , …Aleyhinde ; toplam 112.402,26 TL’nin tahsili amacıyla 06/11/2014 tarihinde takibe geçildiği, icra müdürlüğünce yapılan 23/03/2016 tarihli kapak hesabı ile tespit edilen 137.633,46 TL ‘nin … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 11/04/2016 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden 05/01/2002 tarihinde meydan gelen olaya dayanmaktadır. İlama dayanak olayda yaralanan kişi bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan hesaplamada, icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabının yerinde olduğu anlaşıldığı gibi, taraflarca da icraca yapılan hesaplamaya açık bir itirazın bulunmadığı da anlaşılmıştır.
Ayrıca söz konusu ilamda … Müessese Müdürlüğü yanında…ve …’ında sorumlu olacağı şekilde müteselsilen tahsiline karar verildiği, yine icra dosyasında da müteselsilen tahsil isteminde bulunulduğu, davacı … Elektriğinde tüm borcu ödeyerek takip dosyasını sonlandırdığı ve bu ödemeden dolayı diğer müteselsil sorumlulardan ödediğini tahsiline aldığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından, ödediği tüm miktarı davalıdan talebinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önceki tarihte davalının dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada bünyesinde çalıştırdığı işçinin elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle tazminat istemi ile açılan dava sonucu verilen ilam hüküm gereğince icra dosyasına davacı tarafında nakit olarak ödenmek zorunda kalınan miktarda işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri ile hisse satış sözleşmesinin 9.4 maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşılmakla , davacının davasının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yine rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu kapsamda hükmedilen meblağa ödeme tarihinden avans faizi işletilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ ile; 137.633,46-TL’nin ödeme tarihi 11/04/2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 9.401,74-TL harçtan peşin alınan 2.350,44-TL’nin mahsubu ile kalan 7.051,30-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.512,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 17.025,18-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2021

Katip …

Hakim …

DAVACI MASRAFLARI
Başvurma harcı 59,30 TL
Peşin harç 2.350,44 TL
Tebligat ve posta gideri 102,50 TL
+————————-
TOPLAM 2.512,24 TL