Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/537 E. 2021/721 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/537 Esas – 2021/721
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/537
KARAR NO : 2021/721

HAKİM : …..
KATİP …..

DAVACI : …..
DAVALI :…..
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirket … A.Ş.’nin (…) elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirilmesi yolu ile kurulduğunu, müvekkili şirketin ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan, tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği; …A.Ş. (…) mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkı, kurulan müvekkil şirkete 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredildiğini, özelleştirmeye ilişkin süreç yaklaşık yedi yılda tamamlarımış olup, …’ın hisselerinin tamamının Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 10.05.2013 tarih ve 2013/82 sayılı kararı uyarınca ve 28.06.2613 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile ….’ne satıldığını, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetlerinin …’ın hisselerinin tamamının sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde dava dışı …’in 22.04.2004 tarihinde elektrik direğine çıkarak alçak gerilime temas etmesi sonucu vefat etmesi nedeni ile 03.09.2008 tarihinde Şanlıurfa … Hukuk Mahkemesi’nde 2008/802 E. sayılı maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, anılan davanın Mahkemenin 17.01.2012 tarih ve 2012/11 K. sayılı kararı ile sonuçlandığını, kararın müvekkil şirket tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2013 tarih 2012/6695 E. 2013/5469 K. sayılı kararı ile Yerel Mahkeme kararının onanmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, Şanlıurfa … Hukuk Mahkemesi’nin 2008/802 E. 2012/11 K. sayılı ilamı uyarınca Şanlturfa… Dairesi’nin 2012/5077 E. Sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından 12.04.2012 tarihinde 113.409,22 TL ve 24.12.2013 tarihinde 4.175,53 TL olmak üzere toplam 117.584,75 TL Şanlıurfa… Dairesi hesabına zaruri olarak ödendiğini, Şanlıurfa … Hukuk Mahkemesi ilamına konu olan olayın, dağıtım sisteminin işletilmesi ile doğrudan ilgili olup, müvekkil şirket ile davalı … arasında akdedilen 24.07.2006 tarihli işletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesinde 22.04.2004 tarihinde gerçekleştiğini, söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluk İHDS’uin 74 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı …’ta olmasına rağmen ödeme müvekkil şirket tarafından yapıldığını, müvekkil şirket ile … arasında 24.07.2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nde; dağıtım tesisleri ile bu dağıtım tesislerinin faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden dolayı üçüncü kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığı hususu Üçüncü Kişilerin Hak ve Talepleri başlığı altında 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 7.5 ve 7.6’ıncı maddelerinde düzenlendiğinin görüldüğünü, bu bilgiler ve emsal nitelikteki Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ışığında, müvekkil şirket tarafından Şanlturfa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/802 E. 2012/11 K. sayılı ilamı uyarınca 12.04.2012 tarihinde 113.409,22 TL ve 24.12.2013 tarihinde 4.175,53 TL olmak üzere ödenmek zorunda kalınan toplam 117.584,75 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, aynı alacak için daha önceden dava açmış olma ihtimali bulunduğunu, keza mahkemece aynı konuda dava açıldığının tespiti ve açılmış olması halinde davanın derdestlikten reddine karar verilmesini; aynı konuda verilmiş kesin hüküm olması durumunda bu yönden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Borçlar Kanunun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımı 2 yıllık süreye tabi olup, dava dilekçesinde belirtilen ödeme tarihleri de dikkate alındığında huzurda görülen davanın zamanaşımına uğradığını, özelleştirme modeli gereği hisse devri aşamasında bilanço çalışmaları yapılarak davacı … tarafından devre esas mizan düzenlendiği ve bu mizan kayıtları esas alınarak “devre esas bilanço” belirlenmiş olup, bu işlemler neticesinde geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden davacı … A.Ş.’nin geçmiş yıllara ilişkin olarak müvekkil kurumdan herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, … A.Ş.’nin ihale sürecinin tamamlanmasının ardından 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Özelleştirme İdaresi talimatları doğrultusunda taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin ayrım çalışmaları başladığını ve dosyalara ilişkin listelerin hazırlanarak müvekkili kurum ile … A.Ş. arasında dava dosyalarına ilişkin tespit tutanağı imzalanmış olup, iş bu tespit tutanağı ekindeki dava ve icra dosyalarına ilişkin listenin her iki Şirketin Yönetim Kurulu’nun onayından geçmek suretiyle kesinleştiğini, haksız ve yersiz olarak açılan işbu davanın öncelikle usulden reddine; usulden reddedilmemesi halinde davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Şanlıurfa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/802 E Esas, 2012/11 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ….. tarafından davalı … A.Ş. aleyhine murislerinin elektrik çarpması suretiyle ölmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edildiği, kararın Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2013 tarih 2012/6695 E. 2013/5469 K. Sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
Şanlıurfa ….. İcra Müdürlüğünün 2012/5077 Esas sayılı takip dosyasında; davacının yukarıda zikredilen ilama istinaden 12/04/2012 tarihinde 113.409,22-TL’ , 24.12.2013 tarihinde 4.175,53-TL ödeme yaptığı ve yapılan ödemenin icra emri ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden 2004 tarihinde meydan gelen olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Şanlıurfa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/802 E Esas, 2012/11 Karar sayılı dosyasının davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu kapsamda hükmedilen meblağa ödeme tarihinden avans faizi işletilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önce doğan ve davacı tarafça nakit ve takas mahsup suretiyle yapılan ödeme kısımdan işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri de nazara alınarak davalının sorumlu olduğu, ödemeye esas mahkeme kararındaki uyuşmazlığın 24/07/2006 tarihli İHDS’den önceye ilişkin olduğu, yapılan ödemenin hisse satış sözleşmesinin 9.4 maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca …’a rücu edilebileceği anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile, 117.584,75-TL’nin 113.409,22-TL’si için 12/04/2012 tarihinden, 4.175,53-TL’si için 24.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile, 117.584,75-TL’nin 113.409,22-TL’si için 12/04/2012 tarihinden, 4.175,53-TL’si için 24.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 8.032,21 TL harçtan 2.008,06 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.024,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,50 TL posta ve tebligat gideri, dava açılırken ödenen 2.067,36 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 2.111,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 15.120,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim …..
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.