Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/536 E. 2021/810 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/536 Esas – 2021/810
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/536
KARAR NO : 2021/810

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : …..
DAVALI : …..
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 29/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile yapılan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince devir tarihinden önce davalı tarafın dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada 16/06/2006 tarihinde dava dışı…. ‘ın elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle yakınları tarafından Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 esas sayılı dosyasında açtıkları tazminat davası sonucunda mahkemece verilen 25/04/2014 tarih ve 2014/589 karar sayılı ilamın Yargıtay ….Hukuk Dairesince düzeltilerek onanması üzerine, Diyarbakır … İcra Dairesinin 2015/6312 sayılı dosyasında müvekkili aleyhinde ilamlı takibe geçilmesi nedeniyle 06/07/2015 tarihinde toplam 15.231,02 TL ödenmek zorunda kalındığını, söz konusu sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince 3. Kişinin söz konusu zararından davalı … sorumlu olduğunu, müvekkili şirket sorumlu olmadığından yine 28/06/2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin 9.4 maddesi hükmünce de hisselerin devir tarihinden önceki döneme ilişkin olarak İHDS hükümlerinin saklı tutulduğu da nazara alındığında ödenen bedelin davalının sorumluluğunda olduğu ve müvekkiline iadesinin gerektiğini, davadan önce arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutarak Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 esas ve 2014/589 karar sayılı ilamı gereğince müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 15.231,02 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkilime ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu alacağın TBK’nun 73. Maddesi kapsamında olup zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ise dava ve ödemenin müvekkiline bildirilmediğini, yine hisse devir aşamasında bilanço düzenlendiğini, borç ve alacağın kesinleştiğini, bilançoda dava ve icra takip dosyalarına ilişkin listeler yer aldığını ve bu yöndeki tespit tutanaklarının kesinleştiğini, ayrıca işçi alacakları ile ilgili ihtilaflardan kaynaklanan davalar 3. Kişi zararı olarak kabul edilemeyeceğini, işçi alacaklarında davacı şirketin sorumlu olacağı hisse devir sözleşmesinin 6. Maddesinde belirtildiğini, ayrıca işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında Diyarbakır’da açılan takipler ve davalar müvekkiline ihbar edilmediğini, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden faiz, icra gideri ve icra vekalet ücretinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işletme devir hakkı sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmiştir.
Davalı vekilinin derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının dosya kapsamınca reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Diyarbakır ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2011 tarihli ve 2007/108 esas. 2011/859 karar sayılı ilam dosyasının incelenmesinde; davacı …’ün ,davalı … Diyarbakır Müessese Müdürlüğü A.Ş. aleyhinde , 19/06/2006 tarihinde biçerdöverin buğday hasatı sırasında davalı kuruma ait elektrik tellerinin sarkması neticesinde biçerdöverin ve sürücüsü Taner Düşkünün elektrik akımı nedeniyle yanmaları ve zarar görmeleri nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının tazmini amacıyla 02/03/2007 tarihinde açılan davası sonunda , davanın kısmen kabulü ile ; 46.276,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay ….Hukuk Dairesi nin 19/11/2021 tarih ve 2011/13218 E 2012/17369 K sayılı ilamıyla bozulması üzerine Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 25/04/2014 tarih ve 2013/216 E 2014/589 K sayılı ilamıyla asıl davada … aleyhindeki davanın kısmen kabulü ile 3.190,67 TL maddi tazminatın ve 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faziyle tahsiline karar verildiği ,kararın … Elektrik Dağıtım A.Ş. Tarafından temyizi üzerine ,Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 07/06/2015 tarih 2014/17467 esas ve 2015/10009 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Diyarbakır … Dairesinin 2015/6312 sayılı dosyasında; yukarıda açıklanan ilam davacıları vekili tarafından davalı … Müessese Müdürlüğü aleyhinde , ilamda hükmedilen maddi ve manevi tazminat alacakları, işlemiş faizleri , ilam vekalet ücretleri ve yargı giderleri olmak üzere toplam 13.028,03TL’nin tahsili amacıyla 25/06/2015 tarihinde takibe geçildiği, icra müdürlüğünce yapılan 06/07/2015 tarihli kapak hesabı ile tespit edilen 15.231,02 TL ‘nin… Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 06/07/2015 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme de , 19/06/2006 tarihinde meydan gelen olaya dayanmaktadır. Diyarbakır 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 E 2014/589 K sayılı dosyasında ki davacıların söz konusu elektrik akımına kapılarak yaralanması ve aracın zarar görmesi nedeniyle üçüncü kişi konumunda oldukları , İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan hesaplama ile icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabının yerinde olduğu anlaşıldığı gibi, taraflarca da icraca yapılan hesaplamaya açık bir itirazın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önceki tarihte davalının dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada elektrik akımına kapılarak yaralanma ve aracın zarar görmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan dava sonucu verilen ilam hüküm gereğince icra dosyasına davacı tarafında nakit olarak ödenmek zorunda kalınan miktarda işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri ile hisse satış sözleşmesinin 9.4 maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşılmakla davacının davasının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yine rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu kapsamda hükmedilen meblağa ödeme tarihinden avans faizi işletilmiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ ile; 15.231,02-TL’nin ödeme tarihi 06/07/2015’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 1.040,43-TL harçtan peşin alınan 260,11-TL’nin mahsubu ile kalan 780,32-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 421,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2021

Katip ….

Hakim ….

DAVACI MASRAFLARI
Başvurma harcı 59,30 TL
Peşin harç 260,11 TL
Tebligat ve posta gideri 102,50 TL
+——————–
TOPLAM 421,91 TL