Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/535 E. 2021/809 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/535 Esas – 2021/809
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/535
KARAR NO : 2021/809

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 29/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı taraf ile yapılan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince devir tarihinden önce davalı tarafın dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada 06/01/2005 tarihinde dava dışı …’ın elektrik akımına kapılarak vefatı nedeniyle yakınları tarafından…. Hukuk Mahkemesinin 2016/1073 esas sayılı dosyasında açtıkları tazminat davası sonucunda mahkemece verilen 16/05/2017 tarih ve 2017/306 karar sayılı ilamın Yargıtay …. Hukuk Dairesince düzeltilerek onanması üzerine Diyarbakır …. İcra Dairesinin 2016/55 sayılı dosyasında müvekkili aleyhinde ilamlı takibe geçilmesi nedeniyle 15/03/2018 tarihinde toplam 265.503,42 TL ödemek zorunda kalındığını, söz konusu sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince 3. Kişinin söz konusu zararından davalı… sorumlu olduğunu, müvekkili şirket sorumlu olmadığından yine 28/06/2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin 9.4 maddesi hükmünce de hisselerin devir tarihinden önceki döneme ilişkin olarak İHDS hükümlerinin saklı tutulduğu da nazara alındığında ödenen bedelin davalının sorumluluğunda olduğunu ve müvekkiline iadesi gerektiğini, davadan önce arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1073 esas ve 2017/306 karar sayılı ilamı gereği müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 265.503,42 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu alacak TBK’nun 73. Maddesi kapsamında olup zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava ve ödemenin müvekkiline bildirilmediğini, hisse devir aşamasında bilanço düzenlendiğini , borç ve alacak kesinleştiğini, bilançoda dava ve icra takip dosyalarına ilişkin listeler yer almış ve bu yöndeki tespit tutanakları kesinleştiğini, ayrıca işçi alacakları ile ilgili ihtilaflardan kaynaklanan davalar 3. Kişi zararı olarak kabul edilemediğini, işçi alacaklarında davacı şirketin sorumlu olacağı hisse devir sözleşmesinin 6. Maddesinde belirtildiğini, ayrıca da işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında Diyarbakır’da açılan takipler ve davalar müvekkiline ihbar edilmediğini, ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden faiz, icra gideri ve icra vekalet ücreti müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işletme devir hakkı sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiştir.
Davalı vekilinin derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının dosya kapsamınca reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Diyarbakır 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2017 tarihli ve 2016/10073 esas. 2017/306 karar sayılı ilam dosyasının incelenmesinde; davacı Uğur Kahraman ve diğerlerinin ,davalı … Dağıtım A.Ş. aleyhinde , 06/01/2005 tarihinde … bünyesinde çalışan davacıların murisi …’ın meydana gelen iş kazasında vefatı nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının tazmini amacıyla 30/12/2016 tarihinde açılan davası sonunda , davanın kısmen kabulü ile ; 56.994,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın … Dağıtım A.Ş. Tarafından temyizi üzerine Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 22/02/2018 tarih 2017/14025 esas ve 2018/1524 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Diyarbakır 8.İcra Dairesinin 2016/55 sayılı dosyasında; yukarıda açıklanan ilam davacıları vekili tarafından davalı … Dağıtım A.Ş. aleyhinde , ilamda hükmedilen maddi ve manevi tazminat alacakları, işlemiş faizleri , ilam vekalet ücretleri ve yargı giderleri olmak üzere toplam 373.832,04 TL’nin tahsili amacıyla 07/01/2016 tarihinde takibe geçildiği, icra müdürlüğünce yapılan 15/03/2018 tarihli kapak hesabı ile tespit edilen 265.503,42 TL ‘nin … Dağıtım A.Ş. tarafından 15/03/2018 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden 06/01/2005 tarihinde meydan gelen olaya dayanmaktadır. Diyarbakır ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1073 E., 2017/306 Karar sayılı dosyasında ki davacıların söz konusu elektrik akımına kapılarak ölen kişinin yakınları olmaları nedeniyle bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan hesaplamada , icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabının yerinde olduğu anlaşıldığı gibi, taraflarca da icraca yapılan hesaplamaya açık bir itirazın bulunmadığı da anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; 24/07/2006 tarihli işletme devir sözleşmesinden önceki tarihte davalının dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada bünyesinde çalıştırdığı işçinin elektrik akımına kapılarak vefatı nedeniyle mirasçılarının maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan dava sonucu verilen ilam hüküm gereğince icra dosyasına davacı tarafında nakit olarak ödenmek zorunda kalınan miktarda işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümleri ile hisse satış sözleşmesinin 9.4 maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşılmakla , davacının davasının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yine rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu kapsamda hükmedilen meblağa ödeme tarihinden avans faizi işletilmiştir
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklana nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ ile; 265.503,42-TL’nin ödeme tarihi 15/03/2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 18.136,54-TL harçtan peşin alınan 4.534,14-TL’nin mahsubu ile kalan 13.602,40-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 4.695,94 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 27.035,24-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2021

Katip ….

Hakim….

DAVACI MASRAFLARI
Başvurma harcı 59,30 TL
Peşin harç 4.534,14 TL
Tebligat ve posta gideri 102,50 TL
+——————————-
TOPLAM 4.695,94 TL