Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/503 E. 2021/567 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/503 Esas
KARAR NO : 2021/567

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … – ….
VEKİLİ : Av. … ….

DAVA : Genel Kurul Toplantıya Çağrıya İzin
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkette eşi ve çocuğu ile yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkilinin %51 hisseye, diğer yönetim kurulu üyelerinden eşi …’nin %49 hisseye sahip olduğunu, çocuğu …nin ise şirket hissesine sahip olmadığını, şirket yönetim kurulu tarafından şirket genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırması kararının alınması istemiyle ihtarname gönderildiğini ve ihtarnameye olumsuz cevap verildiğini, şirket esas sözleşmesi ile ilan edildiği üzere davacı ve …’nin şirketi sadece müştereken temsile yetkili olduklarını, müvekkilinin söz konusu müşterek temsil yetkisinden doğan hak ve yükümlülüklerin …’nin herhangi bir haklı sebep göstermeksizin kullanmaktan imtina ettiğine tanıklık ettiğini, bu nedenle şirket menfaati için ivedilikle alınması gereken kararların gecikmeye uğradığını veya hiç alınamadığını, müvekkilinin çoğunluk hisseye sahip olmasına rağmen yönetim kurulunda sayısal üstünlüğe sahip olmadığından genel kurul toplantı çağrısının yapılmasını sağlayamadığını, genel kurulun toplantıya çağrılmasını talep eden pay sahibinin TTK nezdinde başvurabileceği maddenin 410/2 gereği yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında tek bir pay sahibinin, mahkemenin izni ile genel kurulu toplantıya çağırabileceğinin düzenlendiğini, TTK’nın 412.maddesi gereği taraflarınca şirket yönetim kurulunun diğer üyelerine ihtarnamenin keşide edildiğini, karşı taraflarca istemin 7 iş günlük süre zarfında reddedildiğini, bu nedenlerle davacının TTK’nın 410/2 ve 412.maddesi gereği işbu başvuruyu yapma zorunluluğunun oluştuğunu, olağanüstü genel kurul toplantısında görüşülerek karara bağlanması talep edilen gündem maddelerinin TTK nezdinde caiz olduğunu belirterek olağanüstü genel kurul toplantı çağrısının yapılmasına ve dilekçelerinde belirttikleri gündemle toplanın yapılması için mahkemece kayyım atanması isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin temsil ve ilzamının … ve …’nin müştereken imzası ile gerçekleştirildiğini, adı geçen kişilerin işbu dava konusu kapsamında birbirine uygun irade beyanı ile bir karar almasının mümkün olmadığının dava dosyası münderecatı ile sabit olduğunu, davaya cevap kapsamında vekil olarak taraflarına şirketin iradesini ileten müşterek imzalı bir talimat ulaşmadığını, mevcut temsil ve ilzam hususunun şirketin ivedi işlerinde aksamalara sebebiyet verdiğinin ise işbu dava kapsamında oluşan fiili durumla dahi ortada olduğunu, şirket aleyhine hiç bir hususu kabul etmediklerini belirterek işbu davanın açılmasına müvekkili şirketin sebebiyet vermediğini belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; TTK madde 410/2, 411, 412 maddeleri uyarınca davalı şirketin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağrılmasına izin verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili 15/09/2021 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde yer alan gerekçelere ekleme yapılması ve şirket genel kurulunda görüşülmesi talep olunan gündem maddelerinin değiştirilmesine ilişkin ıslah dilekçesi sunmuştur.
Davalı şirketin ticaret sicil özeti celp edilmiş, yapılan incelemede faaliyet adresinin … Mah. … Sok. No:… …Ankara Ticaret Merkezi B Blok Kat:… Daire:… Çankaya / Ankara olup, A Grubu imza yetkilerinin müştereken … ve …, B Grubu imza yetkilisinin münferiden Fatih Nükte olduğu anlaşılmıştır.
Dosya ekindeki belgelerin incelenmesinde davalı şirketin olağan genel kurul toplantısının en son 15/03/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
TTK’nun Anonim Şirketler bölümünün 410. maddesi “çağrı, yetki, yetkili ve görevli organlar” başlıklı olup;
“Genel kurul süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilirler.
Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.”
TTK’nun 411. maddesi “azlık” başlıklı olup; genel olarak “sermayenin en az 10’da birine, halka açık şirketlerde 20’de birini oluşturan pay sahipleri yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşme ile çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir. …”
TTK’nun 412. maddesi “mahkemenin izni” başlıklı olup, “pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında kayyımın, görevlerinde ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. …” hükmüne haizdir.
Anonim şirketlere ilişkin hükümler bölümünde genel kurulun toplantıya çağrısına ilişkin hükümler 410, 411 ve 412. maddelerinde belirtilmiştir.
Genel kurulu toplantıya çağıracak asıl yetkili yönetim kuruludur. 410. maddede belirtilen pay sahibi, tasfiye memurları ile 411. maddede belirtilen azlık, ikincil yetkililer olarak düzenlenmiştir. Çağrıya yetkili olanlar bu şekliyle sınırlı sayıda gösterilmiştir. Esas sözleşme ile kanunda gösterilenler dışında kimseye yetki tanınamayacaktır. (… Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku 3. Bası syf:260-261-262)

Davacı, davalı şirketin %51 pay sahibi ortağı, dava dışı … ise %49 pay sahibi ortağıdır.
Konuya ilişkin TTK’nun ilgili yasa maddeleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede; istem sahibi davacı, pay sahibi ortak olup, 410/2. maddedeki koşulların oluşması halinde çağrıya izin verilebilecektir.
410/2 maddesinde koşullar; yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarına hasredilmiştir.
Bu fıkra hükmü genel kurulun bazı olağanüstü durumlarda toplantıya çağrılabilmesini sağlamak amacıyla öngörülmüştür.
İş bu davada talep içeriği ve dosya kapsamı itibariyle yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamama, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmama veya mevcut olmama durumları olmadığından, 410/2 maddesi koşullarının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
TTK’nun 411-412 maddeleri uyarınca yapılan değerlendirmede; 411. madde azlık pay sahibine tanınan hakka ilişkin madde olup, toplantıya çağrıyı yapma hakkı olan azlığın tarifinde sermayenin en az 10’da birine sahip azlık pay sahibi olarak belirtildiği ve yine aynı madde uyarınca esas sözleşme ile daha az paya sahip pay sahibine de bu hakkın tanınabileceğinin belirtildiği, TTK’nun çağrıya izin maddelerini içeren hükümler kapsamında TTK 411 ve 412 maddesinin azlığa tanınmış bir hak olduğu, davacının iki ortaklı şirkette %51 pay sahibi olma durumu nazara alındığında azlık olarak sayılamayacağı, bu madde kapsamında talep hakkının olmadığı, pay sahibi olarak TTK 410/2 maddesi uyarınca çağrıya izin hakkına sahip ise de; 410/2’deki koşulların işbu davada bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harç peşin alınan harçla karşılandığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda iş ve duruşma yoğunluğu nedeniyle oybirliğiyle davanın niteliği gereği kesin olarak verilen kararın hüküm özeti açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …