Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2021/876 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/501 Esas – 2021/876
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501
KARAR NO : 2021/876

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….
DAVALI : ….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; dava dışı işçi … tarafından 2013-2014 tarihleri arasında Cezayir ülkesinde yaptığı çalışmasından kaynaklanan ihbar tazminatı alacağının tahsili istemiyle davacı şirkete karşı dava açıldığı, Ankara…Mahkemesi’nin 2019/535 E., 2021/192 K. Sayılı ve 30.03.2021 tarihli kabul kararı ile; “- 2.449,86 USD brüt ihbar tazminatının 300 USD sine dava bakiyesine ıslah tarihinden itibaren, devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Yasal kesintilerin infaz aşamasında nazara alınmasına karar verildiği, mahkeme kararı kesinleştiği, hüküm altına alacaklar için 01.07.2021 tarihinde dava dışı işçiye, davacı Şirket tarafından 26.225,47-TL ödendiği, dava dışı işçiye yapılan ödemeden Davalı … İnşaat Taahhüt Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu miktarın rücuen tahsilini talep ettiklerini, davalı şirket ile davacı arasında kurulmuş bir adi ortaklık olduğu, davalı şirket işbu işçilik alacağından adi ortaklıktaki hissesi nispetinde sorumlu olduğundan iş davası kendisine ihbar edildiği, dava dışı … …. .’nin işçisi olup, bahse konu işveren nezdinde yapılan çalışmalara ilişkin olarak davacı şirkete karşı yöneltilen işçilik hak ve alacaklarından Davalı… İnşaat Taahhüt Pazarlama Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin de sorumlu olduğunu, dava sonucunda verilecek karar, … İnşaat Taahhüt Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin de sorumluluğunu gerektireceğinden Ankara…Mahkemesi’nin 2019/535 E. Sayılı dosyası ile yürütülen yargılama sırasında, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, tam tespit talepli kısmi alacak davası olarak davada şimdilik 12.850,48-TL alacağın ihbar tarihi olan 12.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Davalı Şirket’ten rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; tahkim şartının yerine getirilmemiş olmadığını, davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı tarafça yetkisiz mahkemede dava açıldığı, davanın yetkili İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davaya konu Ankara ….. İş Mahkemesi’nin 2017/571 E. 2021/288 K. Sayılı dosyasına konu işçilik alacağına ilişkin uyuşmazlıkta, davalının hasım gösterilmediğini, dava dışı …’nın Davacı … İnşaat A.Ş. İle sözleşme imzaladığı, davalı ile … İnşaat A.Ş. arasındaki ticari Sözleşmenin 6. Maddesi uygulanması gerektiği, davacı, … ile iş sözleşmesi imzaladığı, bu iş sözleşme, davalı açısından Sözleşmenin 6. Maddesinde bahsedilen “diğer sözleşme imzalanan kişiler ile farklı bir anlaşma varsa” durumuna girdiği, iş sözleşmesi ile … İnşaat A.Ş., …. ‘ya ücret ödeme sözü verdiği, davalının eşit ücret ödeme yükümlülüğü bulunmadığı, ,tahkim şartının yerine getirilmediği nedenle davanın usulden reddine, mahkemece aksi yönde karar verilmesi halinde, dava yetkisiz mahkemede açıldığı nedenle davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı ile davacı arasında kurulan adi ortaklıkta çalıştığı belirtilen dava dışı işçi yönünden davacı şirkette açmış olduğu iş davası sonucunda kendisine ödendiği belirtilen 26.225,47-TL tazminatın şimdilik 12.850,48-TL alacağının ihbar tarihi olan 12/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten rücuen tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesinde, bir tahkim yolunun kararlaştırıldığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince hem tahkim şartının açık ve kesin olma özelliğinin bulunmaması hem de HMK’nın 407 ve devamı maddelerinde düzenlenen hakem seçimi gibi tahkim koşullarına uygun olmaması nazara alındığında söylenemeyeceği anlaşılmakla, davalı tarafın tahkim itirazının reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK nın yetki sözleşmesi ve şartını düzenleyen 17. Maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemede açılır.” hükmüne yer verildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesinde belirtilen ve incelendiğinde, geçerli olmayan ve kanuni şartlara haiz olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, 07/12/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında; Ankara…Mahkemesinin 2019/535 Esas sayılı dosyasındaki karardan da anlaşılacağı üzere; dava dışı işçinin isminin Erol Çöllov olduğunu, dava dilekçesinde bir isim yanlışlığı olup bu maddi hatayı düzelttiklerini belirtmiştir.
Dosyaya sunulan taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi örneği incelendiğinde; 1. Maddede, adresin belirtilerek Türk Yasalarına tabi … Ticaret Ve Sanayi A.Ş. Ve diğer tarafta … İnşaat Taah. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olup, işbu sözleşmenin amaçları hususundaki niteliklere sahip olarak akit meclisinde hazır bulunmuştur belirtildiği, sözleşmede devamla; 1. Madde: Konsorsiyumun adlandırılması belirtilmiş, …. Ltd.” kısaca K-O olarak adlandırıldığı, 5. Maddede; ortaklar arasında fazla karın dağıtımı aşağıdaki oranlarda yapılır şeklinde belirtildiği, … Tic. Ve San. A.Ş. %51, … İnş. Taah. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. %49 olup, ortaklar diledikleri her zaman gerek görürlerse karların dağıtımından önce tümünü veya bir bölümünü istisnai yedek akçe oluşturmak üzere karar verebilirler ve bunların her birinin hisse sayısına göre zararları üstlenmeyi, paylarda artışta dahil olmak üzere ortaklar taahhüt etmektedirler şeklinde belirtildiği, sözleşme örneği incelendiğinde; 20/09/2011 tarihli olduğu anlaşılmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanununun 535. maddesine göre adi ortaklığın feshi,
1 – Şirketin akdinde maksut olan güyenin elde edilmesi yahut elde edilmesinin imkansız hale gelmesiyle.
2- Mirasçılar ile şirketin devamına dair evvelce yapılmış bir mukavele olmadığı halde şeriklerden birinin ölmesiyle.
3 – Şeriklerden birinin tasfiyedeki hissesi hakkında cebri icra vukuu ile yahut bir şerikin müflis olması veya hacredilmesi ile.
4- Bütün şeriklerin ittifak etmesiyle,
5 – Şirket için tayin edilen müddetin hitam bulmasıyla.
6 – Şirket mukavelenamesinde bu hak muhafaza edildiği yahut şirket gayri muayyen bir müddet için veya şeriklerden birinin hayatları, müddetince tesis olunduğu hallerde bir şerikin feshi ihbar eylemesiyle.
7 – Haklı sebeplerden dolayı fesih için verilen mahkeme ilamıyla
Şeklinde olabileceği belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nundaki düzenlemelere göre ise, 639, maddesinde;” Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer:
1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle,
2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle.
3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesiyle,
4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle,
5. Ortaklık için kararlaştırılmış olan sürenin bitmesiyle.
6. Ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için ya da ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla.
7. Haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi Üzerine mahkeme kararıyla.
Belirtildiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un A. Geçmise Etkili Olmama kuralı başlıklı; 1. Maddesinin ” (1) Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve islemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fill ve islemler hangi kanun yürürlükte iken gerçeklesmisse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve islemlere iliskin olarak gerçeklesecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.”
Ankara…Mahkemesinin Esas No:2019/535, Karar No:2021/192 sayılı dosyası uyap üzerinden istenilmiş, davacı …. A.Ş., dava alacak olup, karar gerekçesi incelendiğinde; “Yapılan inceleme, celp edilen kayıtlar, taraf açıklamaları, tanık beyanları, denetime elverişli hükme esas alınan 29/01/2021 tarihli bilirkişi raporundaki ayrıntılı tespit, değerlendirme ve hesaplamalar neticesinde, davacının, davalı şirketin Cezayir Şantiyesi işyerinde 28/10/2013- 28/05/2014 tarihleri arasında 7 ay süre ile alçı-boya ustası olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin iş bitimi nedeni ile davalı tarafça feshedildiği, haklı nedenle feshinin işveren tarafından ispatlanamadığı, kanaat-sonucuna varılmakla ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, Davanın kabulü ile; 2.449,86 USD brüt ihbar tazminatının 300 USD sine dava bakiyesine ıslah tarihinden itibaren, devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve kararın taraf vekilleri tarafından İstinaf edilmemesi üzerine 06/07/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; dava, davalı ile davacı arasında kurulan adi ortaklıkta çalıştığı belirtilen dava dışı işçi yönünden davacı şirkette açmış olduğu iş davası sonucunda kendisine ödendiği belirtilen 26.225,47-TL tazminatın şimdilik 12.850,48-TL alacağının ihbar tarihi olan 12/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten rücuen tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, 6098 Sayılı Yasanın 639. Maddesindeki hükümler dikkate alındığında; henüz adi ortaklığın sona ermiş olduğuna ilişkin dosyada bir delil ve belge bulunmadığı, 6098 sayılı yasanın Tasfiye usulü başlıklı 644. Maddesinde düzenlenen ” Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözlesmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı islemlerin yapılması öngörülmüsse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da 0 islemleri tek basına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye islerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlasamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir.” hükmü değerlendirildiğinde; ortaklığın sona erdiği veya feshedilmiş olduğuna ilişkin delil ve belge bulunmadığı, taraf vekillerince buna ilişkin bir delil dosyaya sunulmadığı, yukarıda belirtilen taraflar arasında düzenlendiği belirtilen adi ortaklık sözleşmesi hükümleri de incelenmiş, üstlenilen işlerin tamamlanıp tamamlanmadığı ve aralarındaki adi ortaklık ilişkisinin sona erdiği ileri sürülüp ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu durumda davacı tarafın adi ortaklıktan kaynaklandığı belirtilen alacağından şimdilik 12.850,48 TL alacağın ihbar tarihi olan 12/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten rücuen tahsili taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
İşbu dava nedeniyle peşin alınan 219,46 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile, bakiye 160,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair Davacı Vekili Av…. yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip….
¸e-imzalıdır.

Hakim….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.