Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/497 E. 2022/168 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/497 Esas – 2022/168
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/497
KARAR NO : 2022/168

HAKİM :…
KATİP …

DAVACI : …
VEKİLİ : ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firmanın ticari araçların fren sistemlerinin bakımı ve onarımı konusunda sektörünün en başarılı şirketlerinden birisi olarak hizmet verdiğini, müvekkilinin sektördeki itibarını ortaya koyabilmek için halihazırda Akyurt Belediyesi’yle, Keçiören Belediyesi’yle, Sincan Belediyesi’yle, Ankara Büyükşehir Belediyesi’yle, Pursaklar Belediyesi’yle ve …’yla çalışıldığını , davalı tarafın sektördeki itibarını ve başarısı bildiğinden bakım ve onarım işlerini uzun yıllar boyunca müvekkiline yaptırdığını, taraflar arasındaki ilişkinin yaklaşık 11-12 yıl boyunca sorunsuz şekilde devam ettiğini, durum böyle olmasına rağmen 2020 yılının Ağustos ayında davalının yönetim kurulunda değişiklik olduğunu ve bu tarihten sonra her iki tarafında muhasebesine aylardır işlenik vaziyette olan faturaların sebepsiz yere ödenmemeye başlandığını, davalıyla yıllardır süren büyük hacimli cari ilişki nedeniyle haklarında hemen icra takibi açılmadığını ve tahsilat için uzunca süre beklenildiğini, bu süreçte davalıyla bir çok kez mailleşilmiş ve davalının talebi üzerine kendilerine cari hesap dahi gönderildiğini, davalının kendisine gönderilen bu cari hesaba hiçbir itirazda bulunmadığını, ancak davalı tarafın bu arada sırf ödeme yapmamak ve uyuşmazlığı daha da uzatıp karmaşık hale getirmek için müvekkili firmanın hissedarı ve yetkilisi olan … hakkında tamamen soyut ve mesnetsiz iddialarla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, yapılan soruşturma sonrasında … hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, davalının takipsizlikle sonuçlanan suç duyurusundan sonra taraflar arasında geri dönülemez bir husumet oluştuğundan müvekkili firmanın, eksiksiz olarak vermiş olduğu hizmet bedelini tahsil edebilmek için mecburen icra takibi açtığını, davalı ya bakım ve onarım talep ettiği araçlarını doğrudan müvekkili firmaya gönderdiğini ve burada yapılan muayene sonrasında fiyat aldığını ya da davalı ihtiyacı olan parça ve ya işleri bildirerek müvekkili firmadan herhangi bir muayene olmaksızın doğrudan fiyat teklifi istediğini, her iki durumda da ya fiyat teklifi mail gönderilmek ya da servis formu düzenlenip bu formun kimi hallerde davalının şoförlerine imzalatılmak kimi zamanlarda da sözlü onay alınmak suretiyle davalının oluru arandığını ve bu olur alınmaksızın hiçbir şekilde işe başlanmadığını, bahsettikleri olur alındıktan sonra ise müvekkil firmanın, fatura içeriğinde belirttiği iş kalemlerini davalıya eksiksiz olarak sunduğunu ve teknik beceri gerektiren işleri piyasanın çok üzerinde bir kaliteyle ifa ettiğini, icra takibine konu ettikleri faturaların tamamının davalıya gönderildiğini ve bunlara karşı herhangi bir itiraz gelmediğini, müvekkilinin kesmiş olduğu tüm faturaların, davalının muhasebesine gönderildiğini ve davalının bunları kendi ticari kayıtlarına işlediğini, somut olayda; davalının müvekkiline halihazırda milyonlarca liralık fatura ödemesi yapması, davalının bazı çalışanlarının servis formlarına imza atması, davalının bir çok kez müvekkilinden fiyat teklifi istemesi ve müvekkilinin kestiği faturaların davalının muhasebesine kayıtlı olması ile bu faturaların BA-BS bildirimlerinin yapılmış olmasının taraflar arasında akdi ilişki olduğunu açık şekilde ortaya koyduğunu, bu durumda taraflar arasındaki akdi ilişki sabit olduğuna göre, davalının kendisine gönderilen faturalara itiraz etmemesi, müvekkilinin bu fatura içeriklerinde yer alan hizmetleri davalıya sunduğunu kanuni olarak doğruladığını, müvekkili ile davalı arasında araç bakım ve onarımı konusunda uzunca bir süre devam eden sözleşme ilişkisi olduğunu, davalının yaklaşık 10 yıl boyunca ödemelerini eksiksiz olarak yaptığını ne var ki davalının yönetim kurulunun değişmesinden sonra gerçeğe aykırı iddialarla ödeme yapmaktan kaçınıldığını, davalının yapmış olduğu suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlandığını, müvekkilinin eksiksiz ve usulüne uygun olarak verdiği hizmetler sonrasında davalıya birçok defa fatura kestiğini, davalının bu faturaları kendi muhasebe kayıtlarına işlediğini ve herhangi bir itirazda bulunmadığını bunun yanı sıra gerekli BA ve BS formlarının her iki tarafça tutulduğunu, davalının cari hesaba itiraz etmeyerek bakiye fatura alacağını kabul ettiğinin görüldüğünü, davanın kabulü ile, davalı tarafın Ankara … İcra Müdürlüğünün 2021/2077 sayılı dosyasında yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik yalnızca 1.000,00 TL yönünden iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; itirazın iptali davasında kısmi isteğin söz konusu edilemeyeceğini, davacının bu durumda ancak alacak davası olarak dava ikame edebileceğini, itirazın iptali davasında talebin bölünemeyeceğini, iş bu dava yönünden Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, nitekim müvekkil şirketin her ne kadar tacir ise de söz konusu alınan hizmet kapsamında bir tüketici konumunda olduğunu, davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı itirazları olduğunu, davacı taraf ile davalı müvekkil şirket arasında iş makinelerinin bakım ve onarımı hususunda ticari bir ilişki mevcut olduğunu, bu hususta faturaların teslim alındığını ve faturalarda onarım bedelleri ile malzeme ve hizmet bedelleri belirtildiğini, kesilen faturada belirtilen iş kalemleriyle gerçekte yapılan işin farklı olduğunu, davacı tarafça müvekkil şirket aleyhine hileli davranış ile ayıplı ifa gerçekleştirildiği hususunun açık olduğunu, davacı tarafça müvekkil şirkete sağlandığı bildirilen hizmetlerin esasen anlaşma koşullarına uygun olmadığı, hileli ve ayıplı hizmet verildiğini, orjinal parça kullanılmadığını, bir kısım fatura konusu işlemlerin ise hiçbir şekilde ifa edilmediği hususlarının anlaşıldığını, bu kapsamda ortada mevcut bir hizmet bulunmadığından muaccel bir alacaktan da bahsedilemeyeceğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddi ile takibin iptaline, hukuka aykırı icra inkar tazminatı talebinin reddine, iddia alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkile verilmesine, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 26/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davalının 2012-2020 yılları arasında ticari ilişki içinde olduğu 2020 yılı Mart ayından sonra herhangi bir ticari ilişki olmadığı görüldüğü, davalı ile davacı arasında 2012 yılından 2020 yılına kadar cari hesap bakiyelerinin ufak tefek farklarla düzenli gittiğinin tespit edildiğini, 2020 yılı sonu itibariyle kanuni defterlerinde Davacı … Oto San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalıdan 115.932,01 TL alacaklı olduğu, davalı … Grup İnşaat AŞ.’nin ise 115.905,20 TL borçlu olduğunun görüldüğünü, iki firmanın cari hesapları arasında farklar olduğunu … Grup AŞ.’nin bu farkı 01.07.2020 tarih ve 12361 yevmiye numarası |ile düzeltme kaydı yaptığı fakat buna rağmen iki firma arasında 26,81 TL küçük bir fark bulunduğunun görüldüğü, Yargıtay’ın yerleşmiş Içtihatlarına göre satım akdinden, satım bedelinden (semenden) veya satım akdine dayalı olup da itiraza uğramayan faturadan kaynaklı alacakların likit alacak olarak kabul edildiği, davacının icra inkâr tazminatı ile davalı idare’nin kötü niyet tazminatı talepleri hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının, davalıdan 115.932,01 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, tarafların ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre,taralar arasındaki inkar edilmeyen ticari ilişki, cari hesaba ve birbirini doğrulayan ticari defterlere ve davalı tarafından TTK 23/c ve BK 223 maddesi gereğince yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamasına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip miktarı kadar alacağının bulunduğu,davalı tarafça ödemeye ilişkin bir belge sunulmadığı,davalının faturaları kabul ederek defterine işlediği ve faturalara süresinde itiraz etmediği ,bu itibarla davacının davasında haklı olduğu, haksız görülen itiraza binaen davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi de gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulü ile, davalı borçlunun Ankara … İcra Müdürlüğünün 2021/2077 Esas sayılı dosyasında 115.905,20 TL asıl alacak üzerinden itirazının iptaline,bu miktar yönünden takibin devamına,
Alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranında hesaplanan 23.181,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 7.917,48 TL harçtan 59,30 TL peşin harç ile 1.963,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 5.895,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 69,00 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 118,60 TL yargılama harcı ve 1.963,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.950,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 14.960,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim…
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.