Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/492 E. 2021/529 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/492
KARAR NO : 2021/529

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI ….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … -….
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı … Kuruyemiş arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden belirtilen şirkete kredi kullandırıldığını, firma tarafından sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, kredi hesabı kat edilerek, ihtarname keşide edildiği, takip işlemlerine başlandığını, dava dışı firma tarafından davacı bankaya kredinin ödeme aracı olarak davalının keşide ettiği 18/12/2017 keşide tarihli, 250.000,00 TL miktarlı çek, 18/12/2017 keşide tarihli, 167.662,00 TL miktarlı çek bedeli olan toplam 417.662,00 TL bedelli çekler ciro edildiğini, bankanın alacaklarına mahsup edilmek üzere kredi borçluları tarafından ciro yoluyla bankaya devir ve teslim edilen çeklerin yasada öngörülen ibraz süreleri içinde ibraz edilmemesi ve süresinde takip yoluna başvurulmaması nedeniyle, söz konusu senetler kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, yetkili hamil davacı banka tarafından T.T.K.’nun 749 maddesi gereğince iş bu çek ile ilgili olarak kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkı kaybedildiğini, 18/12/2017 keşide tarihli, 250.000,00 TL miktarlı çek, 18/12/2017 keşide tarihli, 167.662,00 TL miktarlı çek bedeli olan toplam 417.662,00 TL’nin davalıdan sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 18/12/2017 keşide tarihli, 250.000,00 TL miktarlı çek, 18/12/2017 keşide tarihli, 167.662,00 TL miktarlı çek bedeli olan toplam 417.662,00 TL’nin davalıdan sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu iddiası ile bu tarihten itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talebine ilişkindir.
TTK’nın 5/A. maddesine göre dava, arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu dava türlerinden biri olup madde”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne havidir.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Davacı vekili uyap üzerinden dosyamıza sunduğu 06/09/2021 tarihli dilekçesi ile 23/08/2021 tarihinde açılmış olan bu davaya kendileri tarafından dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını bildirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda bu davaya ilişkin olarak dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmadan dava açıldığının anlaşıldığı, davacının dava ikame tarihi olan 23/08/2021 tarihi itibariyle davacının arabulucuya başvurmadan iş bu davayı ikame ettiği açıkça anlaşıldığından bu itibarla davacıya tebligat çıkarılması usul ekonomisi gereğince lüzumsuz görüldüğünden davanın TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.