Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2022/149 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/476 Esas – 2022/149
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/476
KARAR NO : 2022/149

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI …
DAVALILAR :…

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/03/2022
G.K.YAZIM TARİHİ : 16/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … un, müvekkili ……A.Ş. ‘nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi iken Mart 2017 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden ve şirketten ayrıldığını , bilahare 19/01/2018 tarihinde müvekkili şirketin işçisi … ile anlaşarak , işçi adına davalı CEO … Ltd. Şti. yi kurduğunu ve şirketten aldığı vekaletname ile tüm işlemleri sürdürdüğünü , daha sonra tüm hisseleri annesi Selma Toruna devir ettirdiğini . Söz konusu kurduğu şirket ile müvekkili şirketin aynı alanda faaliyette bulunduğunu , müvekkiline ait “…”, “…” ve “….”, alan adlı 4 adet web sayfaları //internet içeriklerinin kopyalandığını ,yine müvekkiline ait markaları kopyalayarak haksız şekilde kullandığını , ayrıca müvekkili şirketin müşterilerine , müvekkilinin vergi konusunda sıkıntıları olduğundan ticari ilişkilerini kendileri üzerinden yürüttüğünü ve ürünlerin müvekkil şirketçe üretileceğini söylediğini , davalı … müvekkil şirketin yönetim kurulu başkanının oğlu olması nedeniyle şirket müşterilerinin bu kişinin beyanlarına güven duyduklarıni ,davalının bu şekilde yurtiçi ve yurtdışı müvekkil şirket pazarında müşterileri ile ilişki kurarak haksız rekabet gerçekleştirdiğini . Yine müvekkilli şirkette iş akdi devam eden işçilerini mesai gün ve saati dışında yanında çalıştırarak ve müvekkili şirkette yapılan işin aynısını yaptırarak, müvekkili şirketin ticari sırlarını ele geçirilmeye çalıştığını , ayrıca Ankara … Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin 2021/237 esas sayılı dosyasında açılan davanın konusunun, marka hakkına yapılan tecavüze ilişkin olduğunu , bu dava konusu ile ilgisi olmadığını belirterek ; TTK.’nun 55 ve 54. maddeleri gereğince haksız rekabet gerçekleştirildiğinden öncelikle, haksız rekabetin menine ve bu kapsamda isimleri belirtilen müvekkili şirkete ait web sayfalarına erişiminin engellenmesine , haksız rekabetin ilanına ve söz konusu davranışlar nedeniyle müvekkilinin kar kaybı zararı için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle TTK’nun 60 maddesi kapsamında işbu davanın, söz konusu durumun öğrenilmesinden itibaren bir yıl ve her halukarda 3 yıl içinde açılması gerektiği halde süre geçtikten sonra açıldığını , yine belirtilen markanın haksız kullanımı nedeniyle Ankara … Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin 2021/237 esas sayılı dosyasında açılan ve derdest olan dava bulunduğundan bu davanın derdestlikten reddine, ayrıca müvekkili … yönünden arabuluculuk son tutanağında imzasının bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine, esasa ilişkin olarak da; müvekkillini 2014 yılından bu yana yurtdışında davacı şirketle aynı alanda faaliyet yürüten Dubai Merkezli … LLC isimli şirketin sahibi olup davacı şirketin tek yetkilisi olan babası Muslu Oğuz’un söz konusu iddia edilen haksız rekabet teşkil ettiği belirtilen eylemlerin tümünün adı geçenin onayı ile oğlu Cem tarafından yapıldığını .Davacı şirket sahibi Muslu Oğuz ‘un ailevi nedenlerle ikiz oğulları … ve dava dışı Osman Han Oğuzun şirketten ayrılmasını istediğini ve 07/10/2017 tarihli ibranameleri müvekkilinin imzalamak zorunda kaldığının ve şirketten ayrıldığını , müvekkilleri ile davacı şirket yetkilisi babaları arasında çeşitli mahkemelerde açılmış derdest tazminat davalarını bulunduğunu , davacı şirketin tek sahibi ve yetkilisi baba Muslu Oğuz un dava konusu edilen eylemlerin tümünü ilk andan itibaren bildiği vede onayladığını , yine müvekkilinin yurtdışında kurduğu şirketin, davacı şirkete yurtdışında işler bularak ve yönlendirerek yardım ettiğini , şirketlerin birlikte çalıştıklarını , bu faaliyetler ortaklık yada acentelik olmadan yapıldığını , davacı şirket yetkilisinin , müvekkilinin yurtdışındaki şirketini sahiplendiğini ve kendi şirketi gibi tanıttığını , Ortadoğudaki müvekkili şirketini, kendi şubesi gibi müşterilerine tanıtığını. İnternet sitesinde de Dubai iletişim adresi olarak müvekkili şirketi gösterdiğini . Bu şekilde müvekkilin şirketinin tanıtımı ve reklamını da yaptığı ve halende yapmaya devam ettiğini , tüm bunların müvekkillerinin 5-6 yıllık tüm ticari faaliyetlerinin davacı tarafından yakınen bilindiğini açıkça ortaya koyduğunu, söz konusu internet adresinin halen yayında olduğunu haksız rekabet eylemini davacı firmanın yarattığını , Yine Müvekkilinin tüm ticari faaliyetini Dubai merkezli … LLC üzerinden yaptığını , Ortadoğuda, Katar Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan arasındaki ambargolar nedeniyle Dubai Merkezli Şirketin iş yapamamasında ötürü davalı CEO firması sadece Dubai Merkezli … firmasının ambargoyu aşabilmek amacıyla evrak işlerini yapmak üzere kurulduğunu , CEO firmasının Türkiye sınırları içinde hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını belirterek , öncelikle TTK ‘nun 60. maddesi gereğince 2014 yılından bu yana yürütülen faaliyetlerin davacı tarafından bilinerek sessiz kalındığı ve zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek reddine, yine Ankara … Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin 2021/237 esas sayılı dosyası ile bu dosyanın dava konuları aynı olup derdestlik nedeni ile reddine, aksi halde ise tarafların yürüttüğü ticari ilişkilerin yer, zaman ve konu unsuru itibariyle birbirinden farklı olması nedeniyle haksız rekabet eyleminin oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i ve ilanı ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/108503 nolu dosyasına, Ankara … FSHHM ‘nin 2021/23 D.İş , Ankara … FSHHM’nin 2021/38 D.İş ve Ankara … FSHHM’nin 2021/38 D.İş numaralı dosyalarına , Banka , SGK ve Vergi Dairesi kararlarına , tanık ve bilirkişi incelemesine, davalı vekili ise; Ankara … FSHHM ‘nin 2021/237 esas, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/161 esas sayılı dosyalarına, taraf ticari defterlerine, ticaret sicil kayıtlarına, mail yazışmalarına, bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır.
Davada uyuşmazlık, davalıların davacı aleyhinde haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde haksız rekabetin tespiti ve ilanı ile davacının bu nedenle davalının elde ettiği karı talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Arabuluculuk tutanağı incelendiğinde; davalı … görüşmelere telefon üzerinde video- konferans yöntemiyle katıldığı , arabuluculuk dava şartını her iki davalı yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davacını davasını , davalıların dava tarihine kadar gerçekleştirdiğini iddia ettikleri eylemelerine dayandırdığından davalının TTK’nun 60. maddesine dayalı zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı görülmüştür.
Davacı ve davalı şirketlere ait ticaret sicil kayıtları, Ankara ticaret sicil müdürlüğüden celp edilerek incelendiğinde ; davacı şirketin ; 09/09/1987 tarihinde tescil edildiği, ortaklarının … olduğu ve şirketin faaliyet konusunun elektronik, mekanik cihazlarla parçalarının imali, taahhüdü ile alım – satımı , elektronik , mekanik, cihazlarla parçalarının ithalat, ihracat ve mümessilliği , makine elektrik ve inşaat mühendisliği alanında çeşitli proje, etüt ve fizibilite çalışmaları yapmak olduğu, şirketin 10/10/2017 tarihli yönetim kurulu kararı ile gerçekleşen hisse devir sonucu, tek kişilik Anonim Şirkete dönüşüğü ve yönetim kurulu başkanının … olduğu , davalı şirketin ise ; 17/01/2018/ tarihinde tescil edildiği, 100.000,00 TL sermayeli şirket kurucusunun … olduğu, şirketin amaç ve konusunun; elektrik ve elektronik , bilgisayar yazılımı , fotoğrafçılık , inşaat ve diğer alanlarda faaliyet göstermek olduğu, 05/08/2020 tarihinde tescil edilen pay devri ile … ait 100.000,00 TL’Lik hissenin tamamının …’a devredildiği ve … şirketteki görevine son verildiği görülmüştür.
Ankara … FSHHM 2021/23 D.İş sayılı dosyasında; davacının davalı aleyhinde tespit talebinde bulunduğu, alınan bilirkişi raporunda; … sitelerinin alan adı sahiplerinin gizli olduğu, yine … web sitelerinde marka ihlalinin yapıldığı , yine…Web sitesinde “…” ibareli ürünlerin bulunmadığı “…” ibareli ürünlerin siteye eklenme tarihlerinin kesin bir şekilde tespit edilememesi nedeniyle, marka ihlali ile ilgili herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığının tespit edildiği görülmüştür.
Ankara … FSHHM 2021/26 D.İş sayılı dosyasında; davacı şirket tarafından erişim engellenilmesinde bulunulduğu ve davalıya ait 4 adet dava konusu alan adlı web sayfalarına erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
Ankara … … FSHHM 2021/38 D.İş sayılı dosyasında; davacı şirket tarafından davalıya ait “…”, “…”, alan adlı 4 adet web sayfalarında markasal şekilde izinsiz kullanım yapıldığı konusunda tespit istendiği ve bilirkişi raporunda tespitin yapıldığı görülmüştür.
Davacı , davalı Cem’in, davacı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren bir şirket kurduğu ve davacı şirket çalışanlarını ayarttığı, davacının müşterilerine davacıyı kötülediği ve davalı şirketin web sayfası adresinde davacıya ait markaları ve sinai mülkiyet haklarını taşıyan ürünleri yayınladığı, iş bu fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülmüştür.
TTK’nun 55. Maddesi kapsamında ; aynı faaliyet konusunda şirket kurulması, davacı çalışanlarının ayartılması ve davacı müşterilerine davacının kötülenmesine ilişkin iddialar yönünden ; Her iki şirketin ticaret sicil kayıtlarında faaliyet konularının farklı olduğu, davacı şirketin gösterge panelleri imalatı , davalı şirketin ise bilgisayar programlara olduğu, böylece aynı alanda faaliyet göstermedikleri gibi A.Ş.’de yönetim kurulu üyesi ve ortağının şirketten ayrıldıktan sonra aynı coğrafi alanda ve işletme konusunda faaliyet göstermesinin tek başına haksız rekabet teşkil etmediği anlaşılmıştır.
Davalının 07/10/2017 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği ve ortaklık sıfatını devrettiği, bilahare davalı şirketin 19/01/2018 tarihinde kurulduğu TTK nun AŞ lere ilişkin hükümleri gereğince rekabet yasağını bulunmadığı gibi bu eylemin haksız rekabet teşkil etmediği de görülmüştür.
Davalının davacı çalışanlarını ayarttığı iddiaları hususunda dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı , yine davacının müşterilerine davacının kötülendiği iddiası yönünden de dosyada ispata yarar bir delilin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının davalı şirketin web sayfası adresinde davacıya ait markanın kullanılmış olduğu ve davalının web sayfasında davacı şirkete ait olan sinai mülkiyet haklarını taşıyan ürünleri yayınlamış oldukları iddiası yönünde Ankara 3. FSHHM 2021/23 değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespitte; davacı şirketin “qvista” markasının ve davacı şirketin sahip olduğu ….com.tr. adresinin kopyalanarak kullanıldığı ve marka haklarına tecavüzde bulunulduğu , davalının … sayfasında yer alan adının davacının qvista markasında oluştuğu, yine bu sayfada qvista ürünlerine yer verildiği söz konusu web sitesinin faaliyet alanının davacının markasının tescilli olduğu, mal/hizmetlerle kesiştiği bu itibarla davacının markasına tecavüz bulunulduğu, yine www.qmagic.org web sitesinde “qvista” markalı ürünlerin yer aldığı, söz konusu web sitesinin faaliyet alanının davacının markasının tescilli olduğu alan ile kesiştiği saptanmıştır. Bu sitelerdeki fiil, 6769 Sınai Mülkiyet Kanunun 7.3.d maddesine göre marka tecavüzünü oluşturmaktadır. Söz konusu fiil TTK’nun 55.1.a 4 hükmündeki “başkasının malları , iş ürünleri faaliyetleri, veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki haksız fiile de oluşturmaktadır.
Davacının fiili tek olduğundan bu fiile ilişkin olarak tek bir tazminatın talep edilebileceği ve de Ankara 3. FSHHM 2021/237 esas sayılı dosyasında söz konusu marka tecavüzü fiiline ilişkin olarak açılmış derdest bir davada bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, ticaret sicil kayıtları, Ankara … ve …. FSHHM dosyaları, bilirkişi heyetinden alınan rapor hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin ortağı iken şirketten ayrılan davalının, davalı şirketi bir başkasına kurdurarak aynı alanda faaliyet göstererek, yine davacının çalışanlarını ayartarak kendi işlerinde kullandığı ve davacının müşterilerine davacıya kötüleyerek haksız rekabette bulunduğu iddiasına ilişkin olarak, davacı şirketin A.Ş. Olduğu ve TTK. Hükümlerinde ortağın aynı alanda yeni bir şirket kurarak faaliyette bulunmasını engelleyen bir düzenlemenin yer almadığı bu nedenle söz konusu fiilin haksız rekabet teşkil etmeyeceği gibi davacı ve davalı şirketlerin farklı alanlarda faaliyet gösterdikleri sicil özetlerinde anlaşıldığından, yine davalı çalışanlarının ayartıldığı ve de davacının müşterilerine kötülendiği yönündeki iddialarla ilgili dosyada yeterli delil bulunmadığından söz konusu fiillere dayalı haksız rekabet iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının davalı şirketin web sayfasında davacıya ait markanın kullanıldığı ve web sayfasında davacı şirkete ait olan Sınai Mülkiyet Haklarını taşıyan ürünlerini yayınlamış olduğu sabit ise de hakların yarışması ilkesi uyarınca söz konusu fiile ilişkin olarak sadece marka yada haksız rekabete göre tazminat talep edebileceği ve de Ankara 3 FSHHM 2021/237 esas sayılı dosyasında dava konusu edildiği, davanın derdest olduğu ve davalının süresi içerisinde derdestlik itirazında bulunulduğu anlaşılmakla, bu fiile yönelik olarak açılan davanın da derdestlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin “Qvista” markasına davalı şirketin web sayfalarında kopyalanarak kullanılmasına ilişkin davasının aynı zamanda Sinai Mülkiyet Kanunu kapsamında markaya tecavüz fiilini oluşturduğu iddia edildiği ve buna ilişkin olarak Ankara … Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/237 esas sayılı dosyasında dava konusu edildiği ve davanın derdest olduğu nazara alınarak bu yöndeki davanın derdestlik nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Davacının diğer hususlara ilişkin davasının ESASTAN REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile artan 260,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2022

Katip …

Hakim …