Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/470 E. 2021/630 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/470 Esas – 2021/630
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2021/470
KARAR NO : 2021/630

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında iş makinesi kiralamasından kaynaklı ticari bir borç ilişkisi kurulduğunu, bu ticari ilişkiye dayanarak müvekkil şirket ile davalı şirket arasında iş makinesi kiralama işlemi gerçekleştirilerek, faturalarda detayı belirtilen kiralanan makinelerin davalı şirkete teslim edildiğini, bundan kaynaklı olarak 30.04.2019 tarihli ve A seri nolu 6074 nolu 568.052,00 TL bedelli fatura, 31.05.2019 tarihli A seri nolu 6080 nolu 1.470.551,40 TL bedelli fatura, 30.06.2019 tarihli A seri nolu 6085 nolu 1.917.759,60 TL bedelli fatura ve 31.07.2019 tarihli A seri nolu 6091 nolu 3.097.806,80 TL bedelli fatura düzenlediğini, ayrıca 06.05.2019 tarihinde 5106024 EFT Sorgu Numarasıyla müvekkil şirketin banka hesabından davalı şirketin banka hesabına “BORÇ” açıklamasıyla 150.000,00 TL para transferi yapıldığını, yapılan iş makinesi kiralama işlemine, düzenlenen faturalara ve BORÇ açıklamasıyla yapılan para transferine ilişkin davalı şirket tarafından müvekkil şirkete peyderpey ödemeler yapıldığını ancak yapılan ödemeler ve davalı şirketin müvekkil şirkete bakiye 408.771,28 TL borcu kaldığını, bu bakiye borcun ödemesinin davalı şirket tarafından müvekkil şirkete yapılmadığını, bu nedenle 17.06.2021 tarihinde Ankara … Müdürlüğü 2021/7552 E. Sayılı dosyayla davalıya karşı söz konusu faturalar ve borç olarak yapılan ödeme dekontunun ayrıntılı olarak yer aldığı ticari defter kayıtları esas alınarak, cari hesaba kayıtlarına dayalı olarak cari hesaptan kaynaklanan alacak açıklamalı genel haciz yoluna mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin borçlu-davalı şirkete 29.06.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, ancak 05.07.2021 tarihinde davalı şirket dosyayı ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla herhangi bir gerekçe göstermeden başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, yapılan haksız itiraz neticesinde Ankara … Müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketin icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz haksız olup, alacak da likid nitelikte olduğundan İİK m.67 uyarınca borçlunun itirazın iptaline ve hükmedilecek alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere borçlu-davalı şirketin icra inkâr tazminatı ile sorumluluğuna hükmedilmesine, davanın kabulüne, davalı-borçlu şirketin Ankara … Müdürlüğünün 2021/7552 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve gerekçesiz itirazının iptali ile takibin devamına, haksız yapılan itiraz nedeni ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin 2017 yılından beri Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yol köprü inşaat işi yaptığını, davacı şirket ile iş makinesi kiralama hususunda uzun yıllardır ticaret yaptığını, son faturaya konu iş makinelerinin bir kısmını müvekkili şirkete teslim edilmediğini, aralarındaki uzun süreli ticari ilişki gereğince müvekkili şirketçe iade faturası kesilmeden davacı şirketin arandığını, davacı şirket yetkililerince söz konusu iş makinelerinin teslim edileceğinin taahhüdü verildiğini, ancak bugüne kadar söz konusu makinelerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, teslim edilmeyen makinelerden ötürü müvekkili şirketin cari hesapta borçlu gözükmesi sebebiyle davacı şirketin kötü niyetle işbu davaya konu Ankara … Müdürlüğü’nün 2021/7552 e. Numaralı icra takibini ikame ettiğini, davacı şirketin kötüniyetli olduğunu, sadece faturanın düzenlenmiş olmasının borcun ispatı için yeterli olmayıp, davacının sipariş formları ve sevk irsaliyeleri ve hatta nakliye faturası ile bu makineleri teslim ettiğinin ispatı gerektiğini, davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete 06/05/2021 tarihinde 150.000-TL. borç verildiğinin iddia edildiğini, davacı şirketin 30/04/2019 tarihinde müvekkili şirkete 568.052,00 -TL. fatura kesiyor ve bir sonraki faturaya kadar müvekkili şirketçe davacı şirkete yalnızca 50.000- TL. ödeme yapıyor. Ama davacı şirket buna rağmen müvekkilim şirkete 150.000-TL. borç veriyor, ticaret hayatına aykırı olan bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında iş makinesi kiralama işlemi dışında bir başka ticari iş sebebiyle müvekkili şirkete bu para gönderilmiş olup, müvekkili şirketçe bu paranın karşılığı olarak davacı şirkete bir müşteri çeki verildiğini, ancak davacı şirketin kötüniyetli olarak söz konusu 150.000-TL.’nı cari hesaba işlerken müvekkili şirketçe verilen müşteri çekini cari hesaba işlemediğini, müvekkili şirkete ödenecek olan 2019/03, 04, 05, 06, 07, 08 dönem KDV iadesinin 385.000.00 -TL.’si Ankara …. Noterliği’nin 17/12/2019 tarihli 24516 Yevmiye numaralı alacak temlik sözleşmesi ile davacı şirkete temlik edildiğini, temlik sözleşmesinin Ankara İhtisas Vergi Dairesi’nin 2019/03, 04, 05, 06, 07, 08 dönemine ait KDV iade raporuna istinaden düzenlendiğini, Hakeza bu iadenin 245.398,52 -TL.’lik kısmının vergi Dairesince davacı şirkete iade edilmiş olup, kalan kısım için taraflarınca Ankara … Vergi Mahkemesinin 2021/993 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, vergi dairesine verilen temlik sözleşmesinden vazgeçmek mümkün olmadığından, taraflarınca ikame edilen davanın müvekkili şirket lehine sonuçlandığında bakiye kısmın davacı şirkete ödeneceğini, davacı şirketin mükerrer tahsilat yapmış olacağını, haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi ikame eden davacı şirket aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi ikame eden davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava iş makinası kirası nedeniyle düzenlenen faturalara dayanak gösterilerek başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK. madde 4’de Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevinin belirtildiği, buna göre dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın “a” bendinde kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların da belirtildiği anlaşılmıştır.
İşbu dava konusu ne kadar faturaya dayalı icra takibinde itirazın iptali isteğine ilişkin ise de; dava konusu faturaların dayanağının kamyon kira bedeline ilişkin olduğu, faturalarada açıkça operatörün bedele dahil olmadığı belirtilmesine göre hizmet sözleşmesinden bahsedilemeyeceği, bu itibarla iddianın içeriği itibariyle HMK m. 4/a uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görev hususu dava şartlarından olup, davanın her aşamasında mahkememizce resen nazara alınacağından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Görevli mahkemenin Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
Karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak başvurulmuş ise kararın kesinleştiği tarihinden itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, şayet belirtilen süreler geçtikten sonra başvurulur veya hiç başvurulmaz ise mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince esas hükümle birlikte nazara alınmasına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Katip….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.