Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2021/716 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/469 Esas
KARAR NO : 2021/716

BAŞKAN : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …….
[….
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 05/11/2005 tarihinde davacının eşi Bünyamin Köse’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Çankırı – Ankara karayolunun 20. km’sinde seyir halinde iken sürücü ….’in sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı… plakalı ticari minibüs ile çarpıştığını, kazada davacının desteği oğlu …’nin öldüğünü, davacı annenin ölen …’nin desteğinden yoksun kaldığını, aynı kazada eşini de kaybettiğini, eşi ….’nin vefat etmiş olması nedeniyle taraflarından İstanbul Anadolu Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1800 esasına kayıtla dava açıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, davacı vekili 06/02/2016 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava değerini 31.890,76 TL’ye yükselterek harcını ikmal etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 30/01/2005-2006 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı bulunduğunu, davacıya 12/03/2007 tarihinde 10.061,30 TL ödendiğini, ibraname tarihi üzerinden 8 yıldan fazla süre geçtiğini, ibranamenin iptalinin ancak 2 yıl içerisinde istenilebileceğini, her halükarda davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, davacıların güncel nüfus kayıtlarının celbi gerektiğini belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; ZMSS poliçesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/479 esasına kayıtla yapılan yargılamada;
Davacı ve müteveffanın sosyal ve ekonomik durumunun tespiti için ilgili Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmış, SGK’ye yazılarak davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, rücuya tabi olup olmadığı hususları sorulmuş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/3544 sayılı soruşturma dosyasından bir örnek UYAP üzerinden celp edilmiş, davalı … şirketine poliçe ve hasar dosyası örneğinin celbi için yazı yazılmış, kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti 28/01/2016 tarihli raporlarında; olayda davalı … şirketine sigortalı … plakalı aracın tam kusurlu olduğunu, davacıya sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle yetersiz olduğunu, yapılan ödeme güncellenip mahsup edildiğinde bakiye destek zararının 43.346,15 TL olarak hesaplandığını, teminat limiti 50.000,00 TL olup ödemenin güncellenmiş hali 18.109,24 TL’nin düşümü ile bakiye teminat bedelinin 31.890,76 TL olarak hesaplandığını bildirmişler,
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde davacının oğlu …’nin babası Bünyamin Köse’nin sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile kaza dönemini kapsar sigortalı … plakalı araçla seyri sırasında… plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada öldüğü, davacının murisin desteğinden yoksun kaldığı, davacı mirasçı olup, davalı … yönünden 3. kişi konumunda bulunduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda ödeme tarihi itibariyle ödenen bedelin gerçek zararı karşılamadığının belirlendiği, destek zararı ödenen bedelin güncellenmiş halinin düşümü ile 43.346,15 TL olarak hesaplanmış ise de; poliçe limitinden ödenen miktarın güncellenmiş değerinin düşümü ile bakiye teminat limiti 31.890,76 TL olmakla bu miktar üzerinden davanın kabulüne, alacağa 12/03/2007 ödeme tarihinden itibaren araç ticari araç olmadığından yasal faiz işletilmesine ilişkin 04/03/2016 tarih ve 2016/122 sayılı karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 09/05/2019 tarih 2016/13296 esas 2019/5859 karar sayılı ilamı ile bozulmuş,
Yargıtay bozma ilamında “Somut olayda; Mahkemece 28.01.2016 havale tarihli bilirkişi heyet raporu davalı … vekiline 25.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, rapora karşı kanunda belirtilen itiraz süresinin dolmasının beklenmediği, aynı şekilde davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı vekiline 25.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği ancak beyan süresinin dolması beklenmeden 04.03.2016 tarihli celsede karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada aldırılan hesap raporuna ve davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşı davalı vekilinin iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” denilmiş,
Mahkememizin 2019/508 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüş,
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; ıslah dilekçesinin davalı vekiline 25/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, dosyada alınan hesap raporuna ve davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşı davalı vekilinin iki haftalık beyan süresinin bu haliyle dolduğu, 7101 sayılı yasanın 61. maddesi ile değişik TTK madde 4/2 uyarınca davanın basit yargılama usulüne tabi dava haline geldiği ve HMK 448. maddesi uyarınca derhal uygulanacak durumda olduğu anlaşılmakla; olay tarihinde davacının oğlu …’nin babası Bünyamin Köse’nin sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile kaza dönemini kapsar sigortalı … plakalı araçla seyri sırasında… plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada öldüğü, davacının murisin desteğinden yoksun kaldığı, davacı mirasçı olup, davalı … yönünden 3. kişi konumunda bulunduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda ödeme tarihi itibariyle ödenen bedelin gerçek zararı karşılamadığının belirlendiği, destek zararı ödenen bedelin güncellenmiş halinin düşümü ile 43.346,15 TL olarak hesaplanmış ise de; poliçe limitinden ödenen miktarın güncellenmiş değerinin düşümü ile bakiye teminat limiti 31.890,76 TL olmakla bu miktar üzerinden davanın kabulüne, alacağa 12/03/2007 ödeme tarihinden itibaren araç ticari araç olmadığından yasal faiz işletilmesine ilişkin 16/10/2019 tarih 2019/867 sayılı karar verilmiş, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 18/02/2021 tarih, 2020/779 esas, 2021/1603 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; “Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Meydana gelen kazada davacıların desteği ölmüş, destekten yoksun kalma talepli eldeki bu dava açılmış, davalı tarafça desteğin emniyet kemeri takmayarak kazanın ve zararın şiddetinin arttığı, desteğin müterafik kusurunun bulunduğu savunulmuş, mahkemece anılan savunma üzerinde durulmayarak karar verilmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunun 44.(6098 sayılı TBK’nın 52.)maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Buna göre mahkemece, öncelikle desteğin hangi koltukta (ön/arka) oturduğunun tespiti ile kaza tarihindeki yasal ve yönetmelik düzenlemelerine göre emniyet kemeri takmasının zorunlu olup olmadığının öncelikle belirlenerek, desteğin emniyet kemeri takıp takmadığı, takmadı ise kazanın oluş şekline göre bu hususun zararın artmasına etkisinin olup olmadığı, desteğin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, kazanın meydana geliş şekli, desteğin otopsi raporu ve belirtilen tüm hususların kapsamlı olarak değerlendirilmesi için rapor alınması, müterafik kusuru var ise zarardan indirim yapılması gerekip gerekmediği gibi hususların araştırılıp, karar yerinde tartışılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle desteğin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılmak ve tartışılmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 2021/469 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüştür.
Mahkemece uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi 15/10/2021 tarihli raporunu sunmuştur.
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde davacının oğlu …’nin, babası Bünyamin Köse’nin sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile kaza dönemini kapsar şekilde sigortalı … plakalı araçla seyri sırasında… plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada öldüğü, davacının murisin desteğinden yoksun kaldığı, davacı mirasçı olup, davalı … yönünden 3.kişi konumunda bulunduğu, ayrıca kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda ödeme tarihi itibariyle ödenen bedelin gerçek zararı karşılamadığının belirlendiği, ödenen bedelin güncellenmiş halinin düşümü ile 43.346,15 TL olarak hesaplanmış ise de poliçe limitinden ödenen miktarın güncellenmiş değerinin düşümü ile bakiye teminat limitinin 31.890,76 TL olduğu, trafik kaza tutanağı, otopsi raporu, kazanın meydana geliş şekli ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu içeriği de nazara alındığında trafik kaza tespit tutanağında destek … dışında olayda ölen diğer kişiler Ayten Şahin ve Bünyamin Köse olarak kaza yeri krokisinde araç dışı olarak saptamasının yapıldığı, müteveffa …’nin araç içinde kaldığı halde öldüğü, kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığını söyleme imkanının bulunmadığı, kazaya karışan aracın hasarlı halini gösteren fotoğrafların bulunmadığı, destek yolcunun oturması muhtemelen otomobilin sağ ön kesimindeki ve sol yan kesimindeki hasarı belirleme imkanının bulunmadığı, kaza tutanağında … plakalı otomobilin sol ön kesimi ile… plakalı otobüsün sol ön kesimine çarptığı, yolcular ile birlikte 7 ton civarında olan otobüs ile yolcular ile birlikte 2 ton civarında olan otomobilin yüksek hızla çarpıştıkları dikkate alındığında destek yolcunun aracın sol yan arka kesiminde emniyet kemeri takılı olsa dahi mevcut durumun gerçekleşebileceği, bu haliyle emniyet kemeri takmaması halinde de kazanın oluş şekline göre bu hususun zararın artmasına etkisinin olmadığı, desteğin müterafik kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmakla 31.890,76 TL üzerinden davanın kabulüne, alacağa 12/03/2007 ödeme tarihinden itibaren araç ticari araç olmadığından yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın alacak miktarı için kabulü ile; 31.890,76 TL’nin 12/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.178,46 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL ve ıslah harcı 98,67 TL toplamı 126,37 TL’nin mahsubu ile kalan 2.052,09 TL harcın bozma öncesi verilen kararla davalıdan tahsiline karar verilip bu hususta Vergi Dairesi’ne yazı yazıldığı anlaşılmakla, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.732,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 4.783,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …

Başkan …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Başvurma Harcı : 27,70 TL
Peşin Harç : 126,37 TL
Vekalet Tasdik Harcı : 4,10 TL
Tebligat Ücreti : 70,00 TL
Dosya : 0,75 TL
Müzekkere Ücreti : 54,00 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.450,00 TL
+
TOPLAM 1.732,92 TL