Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/427 E. 2021/513 K. 30.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/427 Esas – 2021/513
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2021/427 Esas
KARAR NO : 2021/513

DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 30/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/07/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kendi sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … marka kamyonet cinsi … model … tipi hususi nitelikli aracıyla 10/04/2021 tarihinde seyir halinde iken aracın fön kısmını bariyerlere çarpması sonucu maddi ve ağır hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen zararın 64.052,00 TL olduğunu, aracın davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş maksimum kasko poliçesi ile kaskolandığını, meydana gelen kazanın kasko poliçesi kapsamında kaldığını, eksik kalan maddi zararıyla birlikte aracında ciddi bir değer kaybı meydana geldiğini, aracın hasarsız değerinin 150-160.000,00 TL civarında iken müvekkilinin 12/04/2021 tarihinde 60.000,00 TL’ye sattığını, arabulucuya başvurulduğunu fakat anlaşmaya varılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL maddi zarar, 1.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Usul ekonomisi gözetilerek davalı yana tebligat çıkarılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacının aracının kasko şirketine karşı açtığı tazminat istemine ilişkindir.
Sigorta sözleşmesi konusunda, 6102 sayılı TTK m. 1401’de yapılan düzenlemede; Sigorta sözleşmesi sigortacının bir prim karşılığında kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebi ile yada hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği bir sözleşmedir. Yapılan bu düzenlemeden anlaşıldığı üzere; tüketiciye ait olan hususi araçla ilgili yapılan kasko sigorta poliçesi uyarınca, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacı gerçekleşen hasar bedelini ödemeyi taahhüt etmiştir.
6502 saydı Tüketicinin Korunması Hakkmdaki Kanunda yapılan düzenlememle tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade eder, mal hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder(TKHK.m.3/l.; mülga 4077 TKHK 3/h).
6502 sayılı TKHK.m.2’de yapılan düzenleme uyarınca, Tüketici Kanunu her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Tüketici işlemlerinde taraflardan birisi daima tüketici sözleşmenin karşı tarafı gelir elde etme amacıyla bu işi yapan satıcı, sağlayıcı, im; italatcı, hizmet veren, banka, yüklenici, taşıyıcı, sigortacı veya bunlar gibi gelir elde etme am bu işleri yapan gerçek veya tüzel kişidir. Tüketici işleminin karşı tarafı olan müteşebbisin (girişimcinin) gerçek kişi tacir, esnaf veya TTK. anlamında ticaret şirketi olmasının herhangi bir önemi yoktur. Burada önemli olan gelir elde etme amacıyla bu işi yapan bir kişinin bulunmasıdır,
Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin 6102 sayılı TTK. 4, 5 maddelerinde ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanması, mutlak ticari dava olması, sözleşmenin TTK’da yada başka kanunlarda düzenlenmesinin herhangi bir önemi yoktur. (6502 sayılı TKHK m.83). Bu nedenle örneğin, taraflardan biri tüketici karşı tarafı müteşebbis olan uyuşmazlık konusunun kambiyo senedi, sigorta sözleşmesi (maliki tüketici olan hususi araçlar için yapılan kasko veya ZMMS poliçesinden kaynaklanan), taşıma sözleşmesi veya eser sözleşmesi ya da bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir ömemi yoktur.
6502 sayılı TKHK m. 73/1’de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulama doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu Hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğinde olan kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat talebi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevlidir ( Aynı görüşte HGK. 28.03.2018, 2017/11-42 E, 2018/562 K).Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşme, davacının tüketici olması ve davaya konu sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeni ile 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olup görevli mahkeme bu anlamda Tüketici Mahkemesidir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/4929 E. 2017/10903 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18238 E. 2017/9723 K.)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m. I), kanunla düzenlenir. Göreve İlişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle; yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Davaya konu aracın yük nakli/hususi … …model Kamyonet olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı tüketici, davalı kasko sigortacısı olup davacıya ait hususi aracın tek taraflı kazası nedeniyle poliçe kapsamında oluşan değer kaybının sigortacıdan tahsili için dava açılmıştır. Taraflar arasında yapılan kasko sigorta poliçesi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Dosya içerisinde toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın tüketici, davalı tarafın sigorta şirketi taraflar arasında yapılan kasko sigorta poliçesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK m. 114, 115), usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine, Görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
Karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihinden itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, şayet belirtilen süreler geçtikten sonra başvurulur veya hiç başvurulmaz ise mahkememizce dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince esas hükümle birlikte nazara alınmasına,

Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.30/07/2021